Pasur davasında parmak izine dair rapordaki çelişkilerin giderilmesi istendi 2025-06-19 14:56:45   AMED - Pasûr'da 2019'da 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamaya ilişkin davada yargılanan Kendal Barut'un, parmak izinin ne zaman sisteme girildiğinin emniyete sorulmasına karar verildi.    Amed'in Pasûr (Kulp) ilçesine bağlı Beyrok Mahallesi'nde 12 Eylül 2019'de 7 kişinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin davanın duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davada, yargılanan Pasûr Belediyesi eski Eşbaşkanları Fatih Taş ve Fatma Ay, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski ilçe Eşbaşkanı Mehmet Abidin Karaman, Pasûr Belediyesi Fen İşleri Müdürü Şener Aktaş, olayda yakınını kaybeden Mehmet Emin Ay, Pasûr Belediye Meclis üyesi Yücel Çete duruşmada hazır bulundu. PKK'li Kendal Barut ise tutuklu bulunduğu Suluca 1 No'lu Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) ile bağlandı, avukatları Gözde Ergin ile Muhammed Kapancı ise duruşmada hazır bulundu.    Duruşmada, iddia makamı davanın tek tutuklu sanığın Barut'un tutukluluğunun devamına karar verilmesini istedi.    Patlamaya ilişkin kendisine yönelik suçlamaları reddeden Barut, olay yerinde parmak izinin bulunduğu iddiasını kabul etmeyerek, tutuklandıktan sonra parmak izinin alındığını, bunun da parmak izinin yakalandıktan sonra alınıp dosyaya konulduğu şüphesini uyandırdığını söyledi. Sağlık sorunları olduğunu ve tedavi görmekte zorluk yaşadığını belirten Barut, hastalığının ağırlaştığını belirterek, tahliyesini istedi.    PARMAK İZİ KAYDININ İSTENİLMESİNİ TALEP ETTİ   Avukat Gözde Ergin, olayın yaşandığı 2019'da alınan parmak izinde müvekkilinin olaya dahlinin olduğuna dair bir kanıt çıkmadığına dikkat çekerek, sonradan alınan bir raporda eşleştiğini belirtti. Gözde Ergin, "Eşleşmiş olsaydı 2019'da eşleşmiş olurdu. Bizim müvekkilimiz ölene kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. Kendal'ın bu olayla dahiliyetine dair hiçbir kanıt yok. 26 celsedir delil görmek istiyoruz. Mahkeme bütün tevsii tahkikat taleplerimizi reddediyor. Delillerin toplanmasını istiyoruz, toplanmıyor, delilleri size göndermeye çalışıyor bir şekilde gönderilmiyor. Müvekkilim hasta tutsaktır. Ağız araması dayatılıyor, darpla cebirle cezaevine götürülüyor" ifadelerini kullandı.    Gözde Ergin, müvekkilinin parmak izi kaydının sisteme ne zaman girdiğinin emniyet müdürlüğünden talep edilmesini istedi.    Müvekkilinin gözaltına alınmasında alınan parmak izinin sistem üzerinden yapılan eşleşmede, herhangi bir parmak iziyle eşleşmediğini ifade eden Barut'un avukatı Muhammed Kapancı, "Müvekkilimizin yakalanması sırasında parmak izi incelemesi için kırmızı bir toz sürülüyor. O işlemden sonra ne hikmetse o delil zincirinde parmak izinin çıktığına dair rapor geliyor. Ortada bu dosyayla ilgili tek delil, parmak izidir. Bu parmak izinin daha önce tespit edilememiş olması, yakalandıktan sonra tespit edilmesi şüphelidir. Sadece bu parmak izi üzerinde bu kadar büyük şaibe varken, mahkeme taleplerimizi reddediyor. Parmak izi kaydının sisteme ne zaman yapıldığına dair bir türlü yazı çıkarılamıyor" diye konuştu.    Mahkeme, Barut'un tutukluluk halinin devamına, parmak izine dair gelen iki rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesi ek rapor alınmasına, parmak izinin sisteme ne zaman kaydedildiğinin emniyette sorulmasına karar verdi. Mahkeme, duruşmayı 16 Eylül'e erteledi.