Amed'den yürüyen kadınlar Ankara'da: Heybemizi barışla doldurup geldik 2025-10-06 16:49:06 ANKARA - Amed'den "Umutla Özgürlüğe Yürüyoruz" şiarıyla yola çıkan kadınlar Ankara Sincan Cezaevi önünde yaptıkları açıklamada, "Heybemize barışı doldurup geldik" dedi. Kadınlar, Umut Hakkı'nın tanınarak sürecin geliştirilmesi çağrısında bulundu.    Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) tarafından “Umutla özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla Amed'den başlatılan yürüyüş 6'ncı gününde Ankara'ya ulaştı. Geçtikleri her kentte büyük coşku ile karşılanan kadınlar Ankara'da bulunan Sincan Kapalı Cezaevine doğru yürümeye başladı. Kadınlar, "Mafê heviye Mafê Gelan e", "Bijî Serok Apo", "Bijî berxwedana zindana" ve "Jin, jiyan azadî, azad bike Rêbertî" sloganları eşliğinde Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsüne kadar yürüdü.    Yapılan yürüyüşün ardından ilk olarak TJA aktivisti Zeynep Sipcik konuştu. Kalıcı bir barış için yürüyen kadınlar adına herkesi selamlayarak sözlerine başlayan Zeynep Sipcik, "Amed'den 1 Ekim'de yola çıkarak buraya geldik. Yola çıkarken heybemizi barış ile doldurmuştuk. Bildiğiniz gibi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 26 yıldır ağır tecrit altında. Dört duvar arasında, betonların arasında 26 yıldır durmadı, halklar için çalıştı. Felsefesini geliştirdi. Yarattığı felsefeyi biz halklar için ortaya koydu ve hayata geçirmemizi istedi. Bizler de 250 kadın heybemize yüklediğimiz barışı kendimiz ile buraya getirdik. Her bastığımız toprağa, her selam verdiğimiz kadına bu heybeden armağanlar verdik" dedi.    'SAMİMİ BİR ADIM ATILMASI İÇİN BURADAYIZ'   Kadınlar olarak önemli adımların atılması talebi ile Ankara'ya kadar geldiklerini ifade eden Zeynep Sipcik, "Sizler de biliyorsunuz ki birçok devlette barış süreçleri yaşanmıştır. Bu süreçlerde en önemli şart siyasi tutsakların serbest bırakılması ve yolun açılmasıdır. Bizler de buradan Sayın Öcalan ve arkadaşlarının serbest bırakılmasını ve yoldaşlarının samimi bir adım atıldığına inanmalarına dönük mesaj verilmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Siyasi tutsaklara sıcak selamlarını gönderdiklerini ifade eden Zeynep Sipcik, sözlerini, "Bu defa barış için buraya geldik. Bir sonrakine burada sizleri karşılamaya ve barış yürüyüşünü birlikte yapmaya geleceğiz" dedi.    'TARİHSEL BİR MİSYONLA YÜRÜYORUZ'   Ardından söz alan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Ekim Yeter de Amed'den 6 gündür yürüdüklerini ifade ederek, "Bu yürüyüşümüzün tarihsel bir anlamı bulunmaktadır. Birçok alandan kadınlar aramızda bulunmakta. Bizler tarihsel bir misyon ile yürüyoruz. Türkiye halklarının eşitlik ve demokrasi talepleri ile yürüyoruz. Kürdistan ve Türkiye'de katledilen, ayrıştırılan, ötekileştirilen tüm halklar adına yürüyoruz. Umut Hakkı için yürüyoruz. Umut Hakkı Sayın Öcalan şahsında bireysel bir hak olarak ortaya çıktı ve şimdi kolektif bir hak olarak önümüzde duruyor. AİHM kararı ile ortaya çıktı. Ancak 11 yıldır bu hak tanınmamakta. Türkiye AİHM VE AİHS sözleşmelerini uygulamakla yükümlü. 11 yıldır uygulanmayan bir AİHM kararı söz konusu" dedi.   Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'ye görevler yüklediğini ifade eden Av. Ekin Yeter, burada bulunan herkesin Umut Hakkı'nın uygulanmasını beklediklerini dile getirdi. Bu taleplerini mahkeme salonlarından sokağa taşıdıklarını kaydeden Ekin Yeter, Umut Hakkı ile ilgili düzenlemenin yapılmaması nedeniyle sadece Sincan'da 24 kadın tutuklunun, infaz sürelerini tamamlamış olmalarına rağmen tahliye edilmediğine dikkat çekti.    'BARIŞI İNŞA ETMENİN UMUDUYLA YÜRÜYORUZ'   Meşru taleplerine rağmen uygulamanın devam etmesinin kabul edilemez olduğunu kaydeden Ekin Yeter, "Herkes bilmektedir ki içinde bulunduğumuz rejim barış ve demokratik toplum sürecine uygun değildir. Ahlaki politik topluma uygun değildir. İşte bu yüzden yürüyoruz" dedi. Barış ve Demokratik Toplumu inşa etmenin umudu ile yürüdüklerini kaydeden Ekin Yeter, "Haklıyız, taleplerimiz meşru ve hukuki taleplerdir. Bu mücadele bu sürecin başlamasını sağladı. Bu mücadele bu süreci geliştirecek. Ve Sayın Öcalan ve arkadaşları da özgür bir şekilde mücadele edecek" diye konuştu.    Açıklamanın ardından kitle "Bijî berxwedana zindana" sloganı atarak, yürüyüşlerini devam ettirdi.