Irak ve Kürdistan hükümetinin bir yılı: Toplumda çoklu çöküş 2025-12-23 09:16:16   WAN- Irak ve Federe Kürdistan'da son bir yıl da enerji hatlarına saldırılar, maaş krizi, siyasi tıkanma, kadın katliamları, göç ve yoksulluk gibi birçok sorunla karşılaştı. Bölgenin son bir yılı halkı her cepheden kuşatan çok yönlü bir çöküş tablosuna dönüştü.   Son bir yıl, Irak ve Federe Kürdistan’da halkı derinden etkileyen krizler, siyasi tıkanma, ekonomik çöküş, enerji altyapısına yönelik ağır saldırılar ve art arda gelen toplumsal sarsıntılarla geçti. Enerjiden eğitime, siyasetten kadın haklarına kadar yaşamın tüm alanları gerilim ve belirsizlikle kuşatılırken, bölge halkı bir kez daha devletler arası hesaplaşmaların ve yerel iktidar rekabetlerinin bedelini ödemek zorunda bırakıldı. Bölge de milis grupların varlığı, artan ekonomik kriz, kamu hizmetlerinin çöküşü ve genç nüfusta büyüyen umutsuzluk ülkeyi çok katmanlı bir krizin içine sürükledi.   ENERJİ HATLARINA SİSTEMATİK SALDIRILAR    Yıl boyunca Xor Mor başta olmak üzere çok sayıda petrol ve doğalgaz sahası insansız hava araçlarıyla hedef alındı. Her saldırının ardından bölge günlerce karanlığa gömüldü, elektrik kesintileri su ve sağlık hizmetlerini de felç etti. Enerji altyapısına yönelik bu sistematik saldırılar, halkı ağır ekonomik yükün altına iterken, saldırıların kim veya kimler tarafından yapıldığına dair ise etkin bir soruşturma yürütülmediği için failler açığa çıkarılmadı.    MAAŞ KRİZİ VE YOKSULLUK    Federal hükümetin YNK'ye yönelik bütçe kesintileri sonucu yüzbinlerce kamu çalışanı aylarca maaş alamadı. Öğretmenler, sağlık emekçileri ve memurlar geçim kriziyle baş başa bırakıldı. Grevlere yayılan protestolarda halk, maaşların siyasi hesaplaşmaya kurban edildiğini vurguladı. Pahalılığın rekor seviyelere çıktığı bu dönemde birçok aile temel gıdaya erişemez hale geldi.   MİLİS GÜÇLERİN VARLIĞI   Son bir yılda Bağdat merkezli en büyük sorunlardan biri, milis güçlerinin devlet kurumları üzerindeki ağır etkisi oldu. Siyasi yapılar ile silahlı gruplar arasındaki  ilişki, hem yasama sürecini hem de güvenlik politikasını kilitledi. Bağdat’ta zaman zaman devlet güçleri ile milisler arasında yaşanan gerilimler, “devleti kim yönetiyor?” sorusunu yeniden gündeme getirdi.   DEVLET KURUMLARINDA YOLSUZLUK   Irak’ta yolsuzluk, son bir yılda da devlet kurumlarını içten çökerten temel sorunlardan biri oldu. Kamu ihaleleri, petrol komisyonları, kaçak satışlar, kayıp fonlar, soruşturmasız kalan rüşvet davaları halkın devlet kurumlarına güvenini neredeyse tamamen yok etti. Irak İstatistik kurumu, halkın devlete güven oranının son yılların en düşük seviyesine gerilediğini raporladı.   BAĞDAT–HEWLÊR GERİLİMİ   Federal hükümet ile Yektiya Niştimaniya Kurdistan (YNK)  arasında petrol gelirleri ve bütçe paylaşımına ilişkin anlaşmazlıklar yıl boyunca devam etti. Bağdat, Kürdistan’ın “yasa dışı petrol satışı” yaptığını iddia ederken, Hewlêr bütçenin siyasi baskı aracı olarak kullanıldığını söyledi.   Her iki tarafın pazarlığı ve siyasi çatışmaları sürerken, halk maaş alamadı, hizmetlere erişemedi ve ekonomik çöküşün tüm ağırlığını halk yaşamak durumunda bırakıldı.    İMRALI HEYETİNİN BAŞUR TEMASLARI   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'da yaptığı, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı sonrası İmralı heyetinden  Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, DBP Eşbaşkanı Keskin Bayındır, Dış İlişkiler Komisyonu Eşsözcüsü Berdan Öztürk, milletvekilleri Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ve Mehmet Kamaç ile Asrın Hukuk Bürosu avukatları İbrahim Bilmez ve Özgür Erol’dan oluştuğu heyet Federe Kürdistan'ın Hewler Kentinde Federe Kürdistan Başbakanı Mesrûr Barzanî ile görüştü. 45 dakika süren görüşmede, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere ilişkin bilgilendirmede yapıldı, Barzanî’nin ise sürece dair görüş, öneri ve değerlendirmeleri paylaştı. Yapılan görüşme sonrası heyet aynı gün bölgede ki temaslarını tamamlayarak Türkiye’ye döndü. Yapılan söz konusu görüşmeler sonrası Kürt Ulusal Birliği için kapı açılmış oldu. Bölgede söz konusu temaslar ise yıl boyu sürdü.    İLK KEZ ÖCALAN'IN MESAJI OKUNDU    Rûdaw Araştırmalar Merkezi'nin Hewlêr'de düzenlenen, "Türkiye'nin Zor Yakalanan Barışına" Konferansına mesaj gönderdi. Uzun bir süre sonra ilk kez Abdullah Öcalan'ın mesajı okundu.  Abdullah Öcalan mesajında,“Türkiye’de barışın zor yakalanan bir ihtimal ve durum olduğunu, geçtiğimiz kırk yılda acı tecrübelerle defalarca gördük. Bu sefer de, barış imkanını ‘zor yakaladık’, ama sonuca vardırma konusunda tüm gücümüzle ve hassasiyetle çaba harcıyoruz" dedi.  Abdullah Öcalan'ın mesajının Başur'da bir konferansta okunması ise tarihe bir ilk olarak geçti.    PKK’NİN SİLAH BIRAKMA SÜRECİ VE BÖLGESEL DENGELER   PKK’nin silahlı faaliyeti sonlandıracağını açıklaması, bölgede yeni bir dönemin işareti olarak değerlendirildi. Ancak Türkiye’nin operasyonları, Irak merkezi hükümeti ve Federe Kürdistan Bölgesel Yönetiminin yaklaşımı sürecin kırılganlığını ortaya koydu. Sınır hattındaki köylüler askeri operasyonların yarattığı güvenlik riskleri nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. PKK ilk sembolik tören Federe Kürdistan Bölgesinde bulunan Süleymaniye'ye bağlı Casena mağarasında yapıldı.   ABD’NİN 'DEV KONSOLOSLUK' AÇILIŞI    ABD’nin Hewlêr’de milyonlarca dolarlık dev konsolosluk kompleksini açması, uluslararası güçlerin bölgedeki varlığının yeni bir aşamaya geçtiğinin işareti olarak yorumlandı. Diplomatik yoğunluğun artması, bölgedeki güç mücadelelerinin daha da sertleşeceği yönünde değerlendirmelere yol açtı.   KADIN KATLİAMLARI VE CEZASIZLIK    Son bir yılda kadın cinayetlerinde artış yaşandı. Şüpheli kadın ölümleri ve aile içi şiddet vakaları sıkça gündeme geldi. Kadın örgütleri, “cezasızlığın erkek şiddetini büyüttüğünü” vurgularken; yüzlerce kişi sokaklarda adalet talep etti. "1959 tarihli 188 sayılı Irak Kişisel Statü Yasası” yürürlüğe girdi.  Söz konusu yasa ile birlikte Irak'ta, dokuz yaşındaki kız çocukları evlendirile bilenecek. Çocuğun bütün hakları babaya verilirken, anneye çocuğun 10 yaşına kadar velayet hakkı tanıyor, mahkeme gerekli görürse bu hakkı 15 yaşına kadar uzatabiliyor.    YOLSUZLUK DOSYALARI VE DERİN DEVLET AĞLARI   Bölgesel yönetimin birçok kurumunda rüşvet, ihale yolsuzlukları ve kayıp kamu fonları iddiaları patladı. Açılan soruşturmaların sonuçsuz kalması, kamuoyunda “yargı ve siyaset el ele” eleştirilerini güçlendirdi.   KDP VE HERKÎ AŞİRETİ ARASINDA ÇATIŞMA   9 Temmuz'da Akre ile Duhok arasındaki bölge ve Xebat kasabasında, Herki aşireti ile KDP güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. KDP güçlerine ait çok sayıda araç yakıldı. Çatışmalarda Zerevan’da bir kişi ölürken, Herki aşireti KDP güçlerinden birkaç kişiyi esir aldı. Söz konusu çatışmalar Aralık ayında yine patlak verdi. KDP ve aşiret çatışmaları sürerken, bölgedeki gerginlik halen canlılığını koruyor.    Irak Kürdistan Bölgesi’nin Duhok kentinde düzenlenen 6’ncı Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’na (MEPS) SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ahmed de katıldı. Söz konusu gelişme Kürt Birliği açısından önemli bir adım olarak yorumlandı.    LAHOR CENGÎ TUTUKLANDI   Silêmaniyê'de Halk Cephesi Lideri Lahor Şeyh Cengi ve kardeşinin gözaltına alınmasıyla Talabani ailesindeki güç kavgasında silahlı çatışma başladı, kent savaş alanına döndü.Kentin giriş çıkışlarına çok sayıda terörle mücadele birimlerinin yanı sıra özel kuvvetler ve polis ekipleri konuşlandırıldı.   Çatışmada Ari Şeyh Suad Talabani ise öldürüldü. Gözaltına alınan Lahor Şeyh Cengî ve kardeşi ise, "güvenliği tehlikeye atma ve istikrarı bozma" suçundan tutuklandı.    BİR YIL BOYUNCA HÜKÜMET KURULAMADI   2024 seçimleri sonrası hükümet kurulamaması, yönetim mekanizmalarını kilitledi. Aylar süren kriz, parlamentonun feshedileceği yorumlarını beraberinde getirdi. Siyasal partilerin kendi aralarındaki güç savaşları derinleşirken, halkın iradesi askıya alındı. Yasama organının devre dışı kalması, bölgede yönetim boşluğu ve meşruiyet tartışmalarını büyüttü.   Irak ve Federe Kürdistan bölgesinde yapılan parlamento seçimlerinde yaklaşık 1 yıl geçmesine rağmen yeni bir hükümet kurulamadı. KDP ile YNK hükümetin kurulması için birçok kez bir araya geldi ancak bu görüşmelerden bir sonuç çıkmadı. Her iki taraf da hükümetin oluşumu konusunda mutabık olduklarını belirtse de temel sorun yetki paylaşımında yatıyordu. Söz konusu partiler parlamento da sadece bir kez toplanarak siyasi bir kararla oturumlarını sona erdirdi.   11 Kasım'da Irak ve Federe Kürdistan'da parlamento seçimleri yapıldı. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin lideri olduğu İmar ve Kalkınma Koalisyonu en yüksek oyu alarak birinci oldu. Bağdat'ta eski Meclis Başkanı Muhammed Halbusi'nin Takaddum Partisi ikinci ve eski Başbakanlardan Nuri el-Maliki'nin Kanun Devleti Koalisyonu ise üçüncü oldu. Sudani, Necef ve Kerbela kentlerinde de birinci sırada yerini aldı. Federe Kürdistan'da KDP 27 sandalye kazanırken, YNK 18, Helwest 5, Yekgirtu 4, Yeni Nesil 3, Komel ise bir sandalye kazandı.    GENÇ GÖÇÜ    Ekonomik kriz ve işsizliğin büyümesi, gençleri yeni bir göç dalgasına sürükledi. Her ay yüzlerce genç Avrupa’ya kaçak yollarla ulaşmaya çalıştı. Göçmen botlarında yaşamını yitirenlerin sayısı artarken, aileler, “çocuklarımız bu topraklarda gelecek göremediği için ölüme gidiyor” diyerek isyan etti.   BASINA BASKI ARTARAK SÜRDÜ   Gazetecilere yönelik gözaltılar, davalar ve haber engellemeleri yıl boyunca devam etti. Bağımsız basın kuruluşları üzerindeki baskı, basın özgürlüğü raporlarına da yansıdı. Muhalif basın çalışanlarına dönük baskılar devam etti. Sahada çalışan muhabirler özellikle bölgede  protesto eylemleri ve ekonomik yolsuzluk haberlerinde hedef haline geldi.   TARIM VE SU KRİZİ    Dicle ve Fırat nehirlerindeki su seviyesinin düşmesi, kuraklık, yanlış sulama politikaları ve baraj tartışmaları tarımsal üretimi çökme noktasına getirdi. Birçok çiftçi toprağını terk ederek kentlere yöneldi. Bu durum yeni bir iç göç dalgasına neden oldu.   ŞENGAL’DE STATÜ BELİRSİZLİĞİ   Şengal Anlaşması'nın uygulanmaması, Êzidî halkı arasında  gerginliğe neden oluyor. Yerel yönetim, özyönetim talebi ve farklı silahlı güçlerin Şengal'de ki varlığı, bölgede yıl boyunca siyasi ve idari bir kaos yarattı.   DAİŞ HÜCRELERİNİN HAREKETLENMESİ   Kerkük, Diyala ve Maxmur hattında DAİŞ'in uyuyan hücreleri zaman zaman saldırılar gerçekleştirdi. Kırsal bölgelerde güvenlik zafiyeti büyüdü; bir çok yerde köylüler geceleri nöbet tutmak zorunda kaldı.   EĞİTİM KRİZİ VE ÖĞRETMEN GREVLERİ   Okulların ısınma eksikliği, altyapı sorunları ve maaş ödemelerinin durması nedeniyle eğitim yılı kesintilerle geçti. Öğretmenler uzun süre greve gitti, yüzbinlerce öğrenci eğitimden mahrum kaldı.   MAXMUR KAMPI KUŞATMA ALTINDA   Maxmur Mülteci Kampı yıl içinde tekrar tekrar kuşatıldı. Giriş-çıkışların kapatılması, temel ihtiyaç malzemelerinin engellenmesi ve askeri yığınaklar, kampta yaşayan halkın yaşam alanlarını yaşanmaz hale getirdi.    2 YILDAN SONRA HAVA SAHASI AÇILDI   Başlayan "Barış ve Demokratik Toplum Süreci" ile birlikte Türkiye, Federe Kürdistan'ın Silêmaniyê gidip gelen uçaklara hava sahasını 2 yıl sonra yeniden açtı. Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan NOTAM'da, hava sahasının bu uçaklara yeniden açıldığı belirtildi.   HALK KRİZİN MERKEZİNDE KALDI   Son bir yıl içinde Irak ve Federe Kürdistan’da enerji, ekonomi, siyaset, güvenlik ve toplumsal yaşamın  çöküşü anlamına geldi. Halk bu süreçte en temel haklarından mahrum bırakılarak kaderine terk edildi.    MA / Zeynep Durgut