ANKARA / İSTANBUL - Ek ödeme yönetmeliğine karşı bir araya gelen asistan hekimler, yönetmeliğin adaletsizliğe neden olduğunu söyleyerek, “Yeni yönetmelikle hekimlerin bölünmesine izin vermeyeceğiz” vurgusu yaptı.
Asistan hekimler, 2 Ağustos 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği”nin, üniversite bünyesindeki asistan hekimleri kapsamamasına ilişkin Ankara ve İstanbul’da açıklama yaptı. Asistan hekimler, yönetmeliğin adaletsizliğe neden olduğunu söyledi.
ANKARA
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Hekimleri, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Heykel önünde bir araya geldi. Hacettepe Üniversitesi Asistan Hekimleri adına açıklamayı Asistan Hekim Volkan Tümer okudu. Özlük haklarına ilişkin verilen sözlerin yerine getirilmediğini belirten Tümer, gerekli hiçbir adımın atılmadığını söyledi.
‘2 KAT GELİR FARKI’
Özlük haklarına ilişkin verilen sözlerin yerine getirilmediğini belirten Tümer, "Sürekli oyalandık ve bekletildik" dedi. Tümer, “Sağlıkta şiddet, nöbet sayılarının azaltılması, nöbet ertesi izin hakkı, tek kalemde yatan ve emekliliğe yansıyan ödemeler gibi taleplerimiz konusunda hala somut ve gerçekçi adımlar atılmamıştır. Bununla birlikte 12 Ağustos’ta yayınlanan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği ile ek ödemeler üzerinden bir gelir artışı sağlanmıştır. Ancak yayınlanan yönetmelik, üniversitede çalışan hekimleri Yükseköğretim Kurumu’na bağlı oldukları gerekçesiyle kapsamamıştır. Aylardır bekleyen bizlere yine belirsiz vaatler ve bekleme süreci reva görülmüştür. Mevcut durum sonucunda Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde çalışan hekimler ile üniversite hastanelerinde çalışan hekimler arasında, aynı işi yapmalarına rağmen, 2 kattan daha fazla gelir farkı oluşmuştur” diye konuştu.
Sorunun kısa sürede çözülmemesi halinde Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda üniversitelerin tercih sürecinin düşeceğini hekimlerin istifa edeceğini tahmin edeceğini belirten Tümer, “Getirilen yönetmelik, geleceğin sağlıkçılarını ve bilim insanlarını yetiştiren, tıp fakültesi eğitiminde önemli yeri olan temel tıp bilimleri alanlarında görev yapan öğretim üyeleri ve asistan hekimleri taban katsayısı üzerinden klinik branş hekimlerinden ayırıp "gelir getirmeyen hekimler" olarak dışlayarak onur kırıcı ve kabul edilemez bir durum oluşturmuştur. Performansı ortadan kaldırma iddiasıyla duyurulan yönetmelik gerek taban katsayı ayrımlarıyla gerekse belirsiz teşvik uygulamasıyla performans sistemini daha da derinleştirmiştir” ifadelerini kullandı.
MÜCADELE VURGUSU
Son olarak yapılan haksızlığa karşı mücadele vurgusuna dikkat çeken Tümer, “Ek ödeme kapsamı dışında kalan üniversitelerin tıp ve diş hekimliği asistan, yan dal asistan ve uzman hekimleri olarak; ortaya çıkan adaletsizliğin ortadan kaldırılarak hepimiz için insanca yaşamamıza yetecek, güvencemize katkı sunacak gerçek ve emekliliğe yansıyan bir ücret artışı talebimizin takipçisi olacağımızı, bununla birlikte asgari ücretin altında ücretlerle çalışan yabancı uyruklu asistan hekim meslektaşlarımızın hakları da dâhil diğer bütün özlük haklarımızı alma yolunda mücadele edeceğiz”dedi.
İSTANBUL
İstanbul Tabip Odası da yönetmeliği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde eş zamanlı yaptıkları basın açıklaması ile protesto etti. Açıklamaya çok sayıda asistan hekim katıldı. Açıklamada, “Eşit işe eşit ücret, asistan hekimler köle değildir” pankartı açıldı. “Asistan hekim köle değildir”, “Eşit işe ücret” dövizlerinin taşındığı açıklamada, sık sık “Teşvik değil temel ücret”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
Açıklama metnini okuyan Doktor İlyas Kavak, uzun süredir ekonomik hakları için bir mücadelelerinin sonucunda Sağlık Bakanlığı’nın adım atmak zorunda kaldığını söyledi. Kavak, “Ancak taleplerimiz için değil, yıllardır sağlık krizine neden olan politikalar yüzünden yapılmıştır. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının aylardır beklediği sağlık yönetmeliği ek ödemesi 12 Ağustos 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak geçerli olacak bir şekilde yürürlüğe girmiştir. Sağlık çalışanları için bir reform geliştirildi. Biz, buna ‘beyaz reform’ diyoruz. Emeğimizin karşılığı olan güvenceli ek ödemelerine, temel ek ödeme ile teşvik ek ödemeden oluşacak olan maaşa ek ödenecek şekilde ücretler düzenlenmiştir. Buna göre ek ödeme sabit ödeme ile taban ödeme toplamından oluşmaktadır. Teşvik ödeme ise performansa göre ek ödemelerden başkada bir şey değildir” dedi.
‘HEKİMLER İSTİFA EDER’
Aylardır beklediklerini ve kendilerine “belirsiz” vaatler verildiğini ifade eden Kavak, “Sağlık Bakanlığı’na bağlı çalışan hekimler ile üniversitede çalışan hekimler arasında iki kat daha fazla gelir farkı oluşmaktadır. Bu sorunun ek kısa sürede çözülmemesi halinde tıp üniversitelerinin tercih edilmeleri düşebilir ve şuanda çalışmakta olan hekimlerinde istifa etmesi zor değildir” diye belirtti.
‘SAĞLIK BAKANLIĞI SÖZÜNÜ TUTMADI’
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde açıklamayı okuyan Doktor Osman Demirci de, Sağlık Bakanlığı’nın nöbetten sonra izin verilmesi yönünde söz verdiğini ama sözünü tutmadığını hatırlattı. Demirci, “Kriz dönemindeyiz. Temel bir ücret talep ediyoruz dedik. Bunu yaparken bile ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Bir ‘sabit ek ödeme furyası’ yaptıklarını söylediler. ‘Beyaz reform yapıyoruz’ dediler ve bizi halkın önüne attılar. Halkın gözünde doyumsuz bir kitleymişiz imajı yarattılar. Fakat görünen o ki bizim sağlık iş gücünü sırtlanan bütün paydaşlarımızın küçük bir kısmına ücret iyileştirilmesi yapıldı. Ve bunu da güvencesiz ve emekliliğe yansımayacak ve eşit olmayacak bir şekilde yansıttığını gördük” şeklinde konuştu.