AMED - Öğrencilerin aç ve kilometrelerce yol kat ederek okullara gittiğini belirten Eğim Sen Amed 1 No’lu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, yurttaşlara, öğrencilere ve emekçilere bütçeden eşit pay verilmesini istedi.
Eğitim alanında çalışama yürüten sendikaların verilerine göre, Türkiye’de her 4 öğrenciden biri okula aç gidip geliyor. Verileri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na taşıyan muhalefetin, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında devlet okullarında okuyan öğrencilere sabah kahvaltısı ve öğle yemeği verilmesi için bütçenin artırılması teklifi AKP-MHP’nin oylarıyla ret edildi. Kadın, çocuk ve emekçilerin taleplerinin yansımadığı bütçe ise, bugün Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak.
Bütçeye dair taleplerini açıklayan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), “Geçinemiyoruz! Seçim Bütçesi Değil Geçim Bütçesi İstiyoruz” sloganıyla 17 Aralık’ta Ankara’da büyük bir mitinge hazırlanıyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed 1 No'lu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, hem bütçeye hem de hazırlanan mitinge dair konuştu.
‘ÖĞRENCİLER AÇ VE YORGUN’
Eğitimin öğrencileri dört duvar arasına yığıp, askeri bir düzen ve disiplinle 80 dakika bir arada tutup, belirli bilgileri aktarma olmadığını belirten Akşahin, “Öğrencilerin neredeyse tamamına yakını 6-8 saat arası bir sürede okullarda zaman geçiriyorlar. Tam gün eğitim uygulaması olan okullarda sabah kahvaltı yapmadan okulla gidiyorlar. ‘Eğitim ücretsiz olacak’ dedik. Ancak ücretini ödeyemeyen velilerin çocuklarını okul servisinden aldıklarını görüyoruz. Yüzlerce lise öğrencisi, geçen yıl yapılan servis zamlarından sonra servisten ayrılmak zorunda kaldı ve her sabah derse girmeden önce kilometrelerce yolu yürümek zorunda kaldı. Kahvaltı yapamadan pozitif bilimleri öğrenmek zorunda kaldılar. Aç ve yorgun bir öğrencinin sağlıklı bir şekilde dersi anlaması, dinlemesi ve yaşamına aktarması imkansız” diye belirtti.
YOKSULLUK VE EKONOMİK KRİZ
Yüzde 90’a yakın yoksul kesimin artan ekonomik krizle birlikte daha da yoksullaştığını dile getiren Akşahin, “Asgari ücretle çalışan, işsiz olan, güvencesiz çalışanlar var. Çocuklarının beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak milyonlarca veli varken, şu an Türkiye’de yapılan okul katin ihaleleri nedeniyle kantin fiyatlarının arttığını biliyoruz. Peki, gün boyu okulda olan öğrenci bir tost, simit yiyemeyecekse ve sağlıklı besinler götüremeyecekse nasıl sağlıklı bir eğitim alabilir? Ya da biz ondan nasıl bir beklenti içinde olmalıyız?” diye sordu.
‘TAM KAPASİTE DEVLETİN SORUMLULUĞU’
Öğrencilerin beslenme saatine dikkat çeken Akşahin, “Her gün ikinci derste beslenme saati olur ve her öğrencimin neler getirdiğine bakarım. Geçmiş yıllarda daha çeşitli olan beslenme çantalarında artık tek çeşit görüyoruz çünkü evde de yenmiyor. Veliler işsiz, asgari ücretle ya da dışarılarda inşaatlarda çalışıyor. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak ücretlerde çalışıyorlar. Sadece ev kirası ve faturalar ödenebiliyor geri kalan kısmıyla da aile biyolojik olarak ayakta kalmaya çalışıyor. Dengeli, sağlıklı veya düzenli bir beslenme durumları süz konusu değil. Bu, ülkenin yüzde 90’ı için geçerli. Öğrencilerin tüm gün okulda aç kaldığını görüyoruz. Eğitim, beslenme, güvenlik ve sağlık haklarını öğrencilere tam bir kapasitede sağlamak devletin sorumluluğundadır” dedi.
‘BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ YEMEK VERİLMELİ’
Her çocuğun sağlıklı beslenme ve ücretsiz eğitim hakkı olduğunu hatırlatan Akşahin, “Devlet sadece okulda bedava eğitim vermekle mükellef değil, evden çıktıktan sonra bizim sorumluluğumuzda bu öğrenciler. Beslemesiyle, sağlığıyla, güvenliğiyle ve eve varana kadar da bu böyle. Çocuklarımıza mutlaka bir öğün yemek vermeliyiz. Devlet, okullarda ücretsiz, sağlıklı, dengeli bir öğün yemek verilmelidir” ifadelerini kullandı.
‘BÜTÇE SAVAŞA DEĞİL YURTAŞA HARCANSIN’
Bütçe dağılımın eşit bir şekilde pay edilmesi gerektiğinin altını çizen Akşahin, şöyle devam etti: “Ülke bütçesinin eğitime, sağlığa, çocuklara, gençlerimize, ülke halkına ayrılmasını istiyoruz. Ülke bütçesinin iktidarın yandaşlarına, operasyonlara, savaşlara, beton yığınlarına veya yollara ayrılmasını itemiyoruz. Bütçenin yurttaşlara adil bir şekilde ayrılmasını itiyoruz.”