Tahliye edilen eşbaşkanlar: Onurlu barış mücadelemiz sürecek 2025-11-05 09:09:27   MERSİN - Yerlerine kayyım atandıktan sonra tutuklanan ve ilk duruşmada tahliye edilen Akdeniz Belediyesi eşbaşkanları, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne işaret ederek, onurlu bir barış için mücadele edecekleri söyledi.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde yüzde 36 oy ile (8 bin fark oyla) Mersin’in Akdeniz ilçesi belediyesini kazandı. Akdeniz Belediyesi’ne 13 Ocak’ta kayyım atanmasının ardından görevden alınarak gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanları Nuriye Aslan ve Hoşyar Sarıyıldız, 31 Ekim’de tahliye edildi. Tahliye olan eşbaşkanlar, kayyım uygulamalarına, yaşanan hukuksuzluklara ve Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   Eşbaşkan Nuriye Aslan, kayyım politikasının 2016’dan bu yana halkın iradesini yok saydığını anımsatarak, “Akdeniz çok kültürlü bir ilçe. Kürt, Arap, Türk halklarının ortak iradesiyle seçildik. Ancak dosya o kadar boştu ki savunma yapmaya bile gerek kalmadı. Kayyım politikası halkın iradesini tanımamak anlamına geliyor. Kayyım, devletin atanmış bir memurudur. Halkın sorunlarını bilmez, sadece koltukta oturur” dedi.   'KADIN ÇALIŞMALARI HEDEF ALINDI'   Cezaevi koşullarında kadınlara yönelik baskıların sürdüğünü aktaran Nuriye Aslan, dışarıda da kadın dayanışma merkezlerinin kayyımlar tarafından hedef alındığını ifade etti. Nuriye Aslan, “Kayyım atanır atanmaz kadın dayanışma merkezimiz kapatıldı. Tüm kayyımlar kadın çalışmalarını hedef alıyor. Cezaevlerinde sağlık ve yaşam hakkı ihlalleri yaşanıyor, ilaçlar geç veriliyor, tedaviler erteleniyor. Ancak kadınlar içeride de direniyor. Kayyım sadece bir partiye yönelik değil, tüm topluma yönelmiş bir anlayıştır. Kayyıma karşı ortak mücadele verilmezse bir gün sandıklarımız da kalmaz” diye belirtti.    'TARİHSEL BİR FIRSAT'   Eşbaşkan Hoşyar Sarıyıldız, belediyeye yönelik müdahalenin halkın iradesine dönük siyasi bir saldırı olduğunu belirterek, kayyım atanmanın seçim öncesinde planlandığını anımsattı. Sarıyıldız, “Daha ön seçim süreci başlamadan önce bile Akdeniz’deki iktidar çevreleri ‘DEM adayı kim olursa olsun kayyım atanacak’ diyordu. Bu bir öngörü değil, planlanmış bir projeydi. Seçimi kazandıktan sonra dahi valilik kurumlarına ‘Akdeniz Belediyesi ile ilişkilenmeyin’ talimatı gönderdi. Ardından sabaha karşı yapılan operasyonlarla gözaltına alındık ve sorgumuz dahi bitmeden belediyemize kayyım atandı" dedi. Yargılamanın hukuki bir temelinin olmadığını vurgulayan Sarıyıldız, kendilerine yöneltilen suçlamaların tamamının anayasal haklar çerçevesinde olduğunu ifade ederek, “Bu dava bir hukuk yargılaması değil, halkın seçilmiş temsilcilerini itibarsızlaştırma operasyonuydu. Kayyım uygulamaları sadece belediyeleri değil, halkın demokratik yaşamını ve kent halkını da hedef alıyor. Kayyım politikaları halkın kazanımlarını yok ediyor, ekonomik sömürüye dönüşüyor. Bugün yaşananlar yalnızca Akdeniz Belediyesi meselesi değil, Türkiye’nin yüzyıllık Kürt meselesine dairdir. Barış ve Demokratik Toplum Süreci onurlu bir yaşamın kapısını aralayacak tarihsel bir fırsattır. Biz bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.     Cezaevinde geçirdiği sürede ağır hak ihlallerine tanıklık ettiğini belirten Sarıyıldız, hasta tutsakların özgürlüğüne kavuşması gerektiğini söyledi. Sarıyıldız, “Tahliyemizin ardından halkımıza hizmet etmeye kaldığımız yerden devam edeceğiz. Gerekirse sokakları kendi ellerimizle temizleyeceğiz ama kentimizi bir atanmışın insafına bırakmayacağız” diye kaydetti.    MA / Mehmet Güleş - Abdulkadir Aytan