Emlakçı Şahinkaya’nın emniyette kaydı olanlarla konuşması suç sayıldı 2025-11-06 09:26:44 İSTANBUL - “Satılıktır” ve “kiralıktır” pankartları örgütsel afiş sayılarak tutuklanan emlakçı Macit Şahinkaya, dosyasındaki hukuksuzluğu ajansımıza gönderdiği mektupta anlattı.  İstanbul’un Sultangazi ilçesinde bulunan Gazi Mahallesi’nde emlakçılık yapan ve 30 Eylül’de gözaltına alınan Mecit Şahinkaya, “örgüte yardım etmek” ve “örgüt üyesi olmak” iddialarıyla tutuklandı. Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Şahinkaya’nın dosyasında, iş için kullandığı “satılıktır”, “kiralıktır” pankartları “örgütsel afiş”, ablasına gönderdiği para ise “örgüte yardım” olarak değerlendirildi.    “Satılıktır afişi örgütsel pankart sayılıp tutuklandı” başlıklı haber ile maruz kaldıklarını haberleştirdiğimiz Şahinkaya, cezaevinden ajansımıza bir mektup göndererek, hakkındaki suçlara dikkat çekti.    ‘VERGİ MÜKELLEFİ KİŞİLERİZ’   İktidar medyasının kendileri hakkında “sansasyonel eylem yapacaklar” şeklinde yaptığı haberlere değinen Şahinkaya, kendisiyle birlikte 7 kişinin daha gözaltına alındığı bilgisini paylaşarak, ekledi: “Ben dahil gözaltına alınan tüm arkadaşlar esnaflık yapan, sabit ikametgaha sahip vergi mükellefleriyiz. Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Bankası protestolarından dolayı 2009 yılının Ekim ayında tutuklandım. 2024 yılının Şubat ayında kadar ülkemizin çeşitli hapishanelerinde 14 buçuk yıl kaldım. Geçen yıl tahliye olunca ve ‘sabıkalı sosyolog’ olarak mesleğimi yapamayınca ‘Devren Gayrimenkul Dekorasyon’ isimli emlak, gayrimenkul şirketini kurup hayata 15 sıfır geriden gelip tutunmaya çalıştım.”   SAVCILIK İFADE ALMADI    Gözaltında tutuldukları İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde savcıya ifade vermede ısrar ettiklerini belirten Şahinkaya, “Emniyetten sonra direkt tutuklama talebiyle hakim karşısına çıkarıldık. Savcı ifademizi alma gereği bile duymadı. Birçoğumuz ‘Savcılıkta ifade vereceğiz’ dediğimiz halde, ifademiz alınmadı. Sonuç ise malumunuz, tutuklandık. Hem de 8’de 8 tutuklama” diye belirtti.    TUTUKLAMA GEREKÇESİ    Tutuklanmasına gerekçe yapılan iddialara değinen Şahinkaya, mektubunun devamında şu ifadelere yer verdi: “Evet, dosyamızda bir şey var. 8 tane daha önce emniyette kaydı olan kişilerle ‘konuşmuşuz’. Peki, bu 8 kişi kim? Şirketim ‘Devran Gayrimenkul Dekorasyon’ tüm arama motorlarına düzenli olarak reklamlar veren Google Map gibi mecralarda bu telefon numarasıyla yer almakta. Daha önemlisi Devran Gayrimenkul Dekorasyon yazdığınızda Sahibinden.com, Hepsi emlak, Emlak jet, İlanlar.com adlı uygulamalarda yüzlerce ilanımız var. Her gün istisnasız yüzden fazla arama alıyoruz. Bizler de bu telefonla evini, arsasını, dükkanını satan, kiralayan insanları arıyoruz. Arayan ya da aradığımız kişilerin kimliğini bilme şansına sahip değilim. Bu gerekçe yapılırsa tüm şirket sahiplerinin tutuklanması gerekir. Bu görüşmelerin hiçbiri dosyada yok çünkü tamamen ticari ilişkiden ibaret.   İTİRAFÇININ ÇELİŞKİLİ İFADELERİ   Dosyadaki itirafçı, 2009 yılında üzerime ifade vermiş. İtirafçı, 19 yıl önce NATO karşıtı bir eylem de görmüş. Avukatımın yaptığı araştırmada 2006 yılında NATO karşıtı bir eylem yok. 2004 yılında var. Yani ben daha 15 yaşındayken yapılmış. İşin ilginç tarafı zaten 2009 ile 2011 yılları arasında yargılandım. İtirafçı ifadeleri hiç karşıma çıkarılmadı. Benzer nitelikli anti emperyalist eylemlerden kaynaklı hapis cezası da aldım. Kızımın doğmasına çok az bir süre kaldı. 17 yıl önce verilen ifadelerden kaynaklı tutuklanmamı anlamlandırmak çok zor.   MASAK 200 TL’LİK ÇAY PARASINI SUÇ SAYDI   MASAK raporu, Gazi Mahallesi'nde eşimle çay, kahve içtiğimiz kafelerde 200, 300 liralık ödediğimiz hesapları dosyaya koymuş. Evet, yanlış duymadınız. Bu işletmelerin sahiplerinin kaydı var. Ödediğimiz 200, 300 liralık hesap suç oldu. En komiği düğün günü amcamın oğlunun yolladığı düğün takısı. Şaka gibi amcamın oğlu düğün takısı yollamış 2 bin lira. İşte bu takı gibi altı doldurulamaz saçma sapan iddialarla tutuklandım. Mahkemesi belli dahi olmayan dosyadan kaynaklı tutukluyum. Bu durumun yeni mağduriyetlere yol açmaması için basının da duyarlı olmasını istiyorum. Şubat ayında eşim Sinem ile nikah yapıp Mayıs ayında düğün yaptık. Sinem şu an 7 buçuk aylık hamile ve Kasım ayı ortalarında herhangi bir kaza bela olmazsa bir kız çocuğumuz dünyaya gelecek. Zorlanarak yazıyorum bu satırlarımı. Gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Kızımın doğumunda yanlarında olamayacağım.”    MA / Ömer İbrahimoğlu