Meclis’te Abdullah Öcalan’ın ‘Muhatap arıyorum’ sözleri ile çağrıda bulundu

ANKARA - Kürt sorununa dair tartışmalara ilişkin DEM Partili Zülküf Uçar, öncelikle PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması gerektiğini belirterek, Abdullah Öcalan’ın, “Muhatap arıyorum” sözlerini hatırlattı.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Zülküf Uçar, Meclis Genel Kurulu’nda konuştu. Uçar, Kürt sorununa dair tartışmalara ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride değindi. 
 
Konuşmasının büyük bir bölümünde Roboski, Zilan gibi Kürtlere yönelik katliamlara ve bu katliamların aydınlatılmamasına, sorumluların cezalandırılmamasına dikkat çeken Uçar, “Kürt halkına yönelik yapılan bütün katliamların, işkencelerin hesabını önce bir sorun. Onun dışında, çıkıp, kamuoyunda cezasızlık algısını biz bu şekilde yıkacağız şeklinde gerçek olmayan beyanlarda bulunmayın” dedi.
 
‘ARTIK KANDIRAMAZSINIZ’
 
Kayyım atamasına da dikkat çeken Uçar, “Kürt düşmanlığını derinleştirmek için kayyuma başvuruyorsunuz. Bakın, Batman kayyumu atanır atanmaz belediyenin internet sayfasında yapılan Kürtçe duyuruları, Kürtçe ilanları derhâl kaldırmakla işe başladı. Bu Kürt düşmanlığı değil de nedir? Hem Kürtün diline, hem Kürtün kültürüne saygı göstermiyorsunuz ama öbür tarafta Kürt halkı için yeni bir yalan, yeni bir hileye başvuruyorsunuz. Şunu artık çok net bir şekilde söyleyelim: Artık Kürt halkını kandıramayacaksınız. Kürt halkı Orta Doğu’nun en politik halkıdır, bunu çok iyi bilmeniz ve bir daha Kürt halkını asla ve asla kandıramayacağınızı ve sizin yalanlarınıza asla boyun eğmeyeceğini bilmenizi istiyoruz” diye konuştu.
 
KAYYIMLARIN ‘ÇALDIĞI’ PARALAR 
 
Kayyım atanan belediyelerde yaşanan yolsuzlukları da rakam rakam açıklayan Uçar, “Batman Belediyesi, 3 milyar 53 milyon 970 bin TL çalmış, Mardin Belediyesi, 3 milyar 52 milyon TL çalmış; Batman Belediyesi Mardin Belediyesi’nden 1 milyon 970 bin TL fazla çalmış. Nereye yatırdılar, kimse bilmiyor. Bunun hesabı soruluyor mu? Sorulmuyor çünkü bir sorumsuzlukları var” dedi.
 
‘SİNSİ PLAN NE?’
 
Uçar, kayyım atamasının bir diğer nedenini ise şöyle açıkladı: “Yine, kayyumla amaçlanan diğer bir sinsi plan nedir? Faşizmin tahkim edilmesi. Faşizm önce kendine bir düşman yaratır ve bu kayyum süreciyle birlikte yapılan tam da budur. Önce belediyelere kayyum atıyorlar, belediye başkanlarımızı birtakım söylemlerle terörize ederek, kriminalize ederek onları toplum önünde, halk önünde suçlu göstermeye çalışıyorlar. Sebep ne? Bunu yaparak, belediye başkanlarını suçlu göstererek asıl arka tarafta yaptıkları yolsuzlukları, geçmişte ortaya koydukları hırsızlıkları kapatmaya, gizlemeye çalışıyorlar” şeklinde ifadeler kullandı. Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik bataklığı gizlemek için, halka sefaleti ve yoksulluğu unutturmak için bu kayyum siyasetine başvuruyorlar. Asgari ücreti ev kirasının altında, emekli sokağa çıkamıyor ama Hükûmetin tek derdi kayyum atamak. Beşinci dertleri ise elbette milliyetçi oylar; milliyetçi oyları kapmanın en güzel yolu: Kayyum ata. Altıncı sebep elbette, tabii ki öncelikle Kürt belediyeleri üzerinden başlayıp ülkedeki bütün belediyelere kayyum gaspını gerçekleştirmek, tıpkı bugün Esenyurt'ta başlandığı gibi.”
 
‘BARIŞTAN MI YANASINIZ TECRİTTEN Mİ?’
 
Kürt sorununa dair tartışmalara değinen Uçar, “Ve tüm bunları yaparken yeni bir anayasa tartışması yürütülüyor. Bir yandan Bahçeli tarafından bir açıklama yapılıyor, bir el uzatılıyor ama öbür tarafta bu ele karşılık iktidar tarafından, Erdoğan tarafından kayyum atamaları gerçekleştiriliyor. Hakikaten merak ediyoruz, hangisi sizsiniz? Siz barıştan mı yanasınız tecritten mi yanasınız, çözümden mi yanasınız kaostan mı yanasınız? Amaç nedir, ne yapmak istiyorsunuz” diye sorarak, tepki gösterdi.
 
‘MUHATAP ARIYORUM’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik devam eden tecride de işaret eden Uçar, “Ne yapmaya çalışıyorsunuz” diye sordu. Uçar, devamında sözlerini şöyle sürdürdü: “Açık, şeffaf bir şekilde yürütmüyorsunuz. Çözüm istiyorsanız çözümün yolu şeffaflıktır, açıklıktır, dürüstlüktür. Çözüm istiyorsanız en başta bunu sağlamak zorundasınız ve muhatap da İmralı'dadır, Meclistir. Bakın, Sayın Abdullah Öcalan ne diyordu? ‘Ben Kürt meselesi başta olmak üzere, Orta Doğu'da birçok sorunun çözüm yolunu açmak için yeterli felsefi ve siyasi birikime sahibim. Şimdi bir muhatap arıyorum.’ Muhatap orada, muhatap Mecliste. Çözüm istiyorsanız hep birlikte bu çözümü üretebiliriz, hep birlikte bunun mücadelesini yapabiliriz Çözüm istiyorsanız demokrasiyi, adaleti sonuç itibarıyla ezcümle, mesele hakikaten çözüm ise o zaman tecritten, inkâr siyasetinden ve savaştan vazgeçin.”