Kadınlardan Fincancı’ya destek: Duruşu iktidara korku, bize güç veriyor

img
İSTANBUL - Kimyasal silah kullanımına dair değerlendirmeleri nedeniyle tutuklanan Şebnem Korur Fincancı’nın duruşu nedeniyle her dönem hedef alındığını belirten kadınlar, “Onun direnişi, ilkeli ve kararlı duruşu bizlere de güç veriyor” dedi. 
 
Türkiye'nin Federe Kurdistan Bölgesi’nin Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik saldırılarında kimyasal silah kullanılmasına dair değerlendirmeleri üzerine iktidar tarafından hedef alındıktan sonra “örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün (11 Ocak) İstanbul 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. 
 
Davadaki hukuksuzluğa dikkat çeken Kadınlar Birlikte Güçlü’den Newroz Tuğçe Özçelik ile Kırkyama Kadın Dayanışması’ndan Fatma İnce, Fincancı’nın serbest bırakılmasını istedi. 
 
‘ÖZEL OLARAK HEDEF SEÇİLDİ’
 
Kırkyama Kadın Dayanışması’ndan Fatma İnce, ülkedeki hak savunucularından biri olan Fincancı’nın eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelesinde özel bir yeri olduğunu söyledi. Bir hekim olarak görevini hakkıyla yerine getirdiği için özel olarak hedef seçildiğini belirten İnce, Fincancı’nın 1990’lı yıllarda “Manisalı Gençler” davasında 39 doktor tarafından verilen 197 ayrı raporun aksine verdiği raporla yapılan işkenceyi kanıtladığını, Baki Erdoğan’ın işkencede öldüğünü raporla tespit ettiğini ve yine işkenceyle öldürülen sendikacı Süleyman Yeter’in katillerinin yargılanmasını sağladığını hatırlattı. İnce, “Fincancı, o yıllarda da görevden el çektirildi, baskılara uğradı ama bir an olsun hak savunuculuğundan, doğruları dile getirmekten vazgeçmedi. Hiç ayrım yapmadan haksızlığa uğrayanların ve ezilenlerin yanında oldu” dedi. 
 
‘FİNCANCI İLKELİ DURDU’
 
Fincancı’nın kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla 2016 yılının Mayıs ayında başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katıldığı için de tutuklandığını anımsatan İnce, kadın hareketine katkılarının ise sonsuz olduğunu dile getirdi. Özellikle kadınların gözaltı ve tutukluluk sürecinde maruz kaldığı cinsel işkenceyi açığa çıkardığını kaydeden İnce, “Sahiplenmemesi için çaba harcıyorlar. Fakat Saray rejiminin çabası boşuna. Hem kendisinin duruşu hem de toplumsal muhalefetin gücü, faşizmin kurumsallaşmasına karşı direnişi büyütüyor. İktidara, her türlü değeri yok eden güç düzenine boyun eğmeyen bir hekimdir. Yılmayan iktidara karşı gözaltı ve tutukluluk sürecini dahi bir direniş alanına çeviren bir hak savunucusudur. Onun direnişi, ilkeli ve kararlı duruşu bizlere de güç veriyor” diye belirtti. 
 
GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR
 
Fincancı’nın tutuklanması ve tahliye edilmemesiyle muhalefete gözdağı verilmek istendiğini belirten İnce, şöyle dedi: “İktidarı devirecek, yeni bir düzeni inşa edecek dinamiği taşıyan en güçlü hareketlerden biri de kadın hareketidir. Kadın hareketine yönelik hem fiziki hem de ideolojik olarak saldırıların arttığı günlerden geçiyoruz. Fincancı tutuklandığında ilk tepkiyi kadınlar verdi. Yine dava sürecine O’nu sahiplenen en güçlü hareket oldu. Fincancı’yı tahliye etmeyerek bizleri yıldırmaya çalışıyorlar ama yılmak yerine adım adım mücadeleyi yükseltiyoruz. 2023 yılına ‘kadınların isyanı değiştirecek’ şiarıyla girdik. Kadınlar faşizmi yenecek, kendi geleceklerini inşa edecek.”
 
AKP İKTİDARI KORKUYOR
 
Kadınlar Birlikte Güçlü’den Newroz Tuğçe Özçelik ise, Fincancı’nın bir bilim insanı ve kadınların yoldaşı olduğunu belirterek, O’nu savunma ve yanında olmayı borç bildiklerini söyledi. AKP iktidarının, sona giderken Kürt halkına dönük saldırılarına ses çıkaran herkese karşı cezalandırma politikası izlediğini dile getirdi. Özçelik, “Çünkü korkuyor tıpkı Gezi’den korktuğu gibi, kadınlardan korktuğu gibi” dedi.
 
KİMYASAL SİLAH KULLANMAK SUÇ
 
Kadınlar Birlikte Güçlü olarak Fincancı’nın davasına taraf olduklarını kaydeden Özçelik, şöyle devam etti: “Ceza verilmesi Türkiye demokrasisi açısından büyük bir gerilme neden olacaktır. Kimyasal silah kullanımı dünya literatüründe suçtur. O günde kimyasal silahın suç olduğunu söyledik, bu gün de söylüyoruz. AKP, bugün en güçsüz dönemini yaşıyor. Bunu cezaevlerindeki tutsak sayısından anlamak mümkün. Özellikle kadın hareketinde yer alanların oranına baktığımızda Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Şebnem Korur Fincancı ve bu güne kadarki Kürt kadın siyasetçilerden anlıyoruz bunu. Tüm bu kadınlar, demokrasi, özgürlük ve eşitlik için mücadele ettikleri için rehin alındılar. AKP iktidarı, kadınları karşısında görmeye dayanamıyor. Bu yüzden intikam alıyor. Buna karşı birlik olmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.”