RIHA - Riha'da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde sokağa çıkan kadınlar hakkında "toplantı ve yürüyüş kanununa muhalefet" iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
Riha’nın Wêranşar (Viranşehir) ilçesinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde yürüyüş düzenlemek isteyen kadınlardan 17'si hakkında "toplantı, gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet etmek" iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Riha il ve ilçe örgütü yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyelerinin de aralarında olduğu 15 kadın, soruşturma kapsamında Urfa İl Emniyet Müdürlüğü'nde ifade verdi. İfadelerde, “Eyleme neden katıldın” ve “Kimin talimatı ile eyleme katıldın” şeklinde sorular yöneltildiği öğrenildi.
DEVLET ŞİDDETİ
Hakkında soruşturma başlatılan kadınlardan HDP Riha Kadın Meclisi üyesi Sema Aişeoğlu, valiliğin "eylem ve etkinlik yasağı"nın soruşturmaya gerekçe yapıldığını aktardı. Aişeoğlu, “Jin, jiyan, azadî' sloganı yükseldikçe egemenlerin de tahammülsüzlüğü arttı. Kadınlar olarak, o günün anlamına binaen yapmış olduğumuz basın açıklamamız iktidarı çok rahatsız etmiş olmalı ki açıklamaya katılan çok sayıda kadın arkadaşımız hakkında soruşturma başlatıldı. Bununla kadınlar üzerinde bir baskı kurmaya çalışıyorlar. Her hafta iki-üç kadın kolluğa ifade için çağırılıyor. Kadınlar, ‘Neden açıklamaya katıldınız’, ‘Kimden talimat aldınız’ gibi sorularla kriminalize edilmeye çalışılıyor. Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele gününde bile kadınlar devletin şiddetine maruz kalıyor” diye konuştu.
‘HER ALANDA SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ’
Aişeoğlu, yakın zamanda Bahar Hezer adlı genç bir kadının kentte erkek kardeşi tarafından öldürüldüğüne işaret ederek, "İktidar bu kadın cinayetlerini durdurmak için bir önlem almazken, kadın mücadelesini durdurmaya yönelik yasaklama kararları alıyor. Bu yasaklamalar kadınları sindirmek için çıkarılan kararlardır. Kadınların evlerinde oturmasına ve seslerini çıkarmamalarına yönelik atılan adımlardır. Kolluk gücüyle, hukuk şemsiyesi altında çıkarılan engellemelerle kadın mücadelesi durdurulamaz. Artık bunun farkına varmış olmaları gerekiyor. Bu yasakları tanımayacağız. Kadın cinayetlerine ve özgürlüklerimizin elimizden alınmasına karşı sessiz kalmayacağız. Her alanda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
'YÜRÜYÜŞ EN TEMEL HAKTIR'
Kadınlar hakkında soruşturma açılmasını değerlendiren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi Eşbaşkanı Meral Halat, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkının demokratik toplumlarda düzenlenmiş en temel insan haklarından olduğunu belirtti. Halat, "Toplanma, gösteri ve yürüyüş hakkı, kişinin iktidardaki kişilerin eylem ve etkinliklerini eleştirebilme, onlara etki edebilme ve değiştirme gücünü de ifade ediyor. Kişiler, kendilerini ifade edebilmek, düşüncelerini dile getirmek için bu haklarını kullanır. Anayasada da açıkça belirtildiği gibi herkes önceden izin almadan, silahsız bir şekilde etkinlik ve gösteri yapma hakkına sahiptir. Demokratik toplumların temelini oluşturmaktadır. Bu hak aynı zamanda ifade özgürlüğü ile de bire bir ilgilidir” şeklinde konuştu.
Valiliğin tek taraflı bir yetki kullandığına dikkati çeken Halat, "Kadınların meydanlara çıkarak kadına yönelik şiddeti kınadığı uluslararası bir günü yasaklayabiliyor. Bu yasakla kadınlara bir kez daha şiddet gösterilmiş oldu. Toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını, dolayısıyla ifade özgürlüğünü ellerinden almış oluyor. Kadınların görünür olmasını bu şekilde engellemeye çalışıyorlar" diye konuştu.
Soruşturmaya gerekçe gösterilen yasak döneminde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın miting yaptığını anımsatan Halat, "İktidar, muhalifleri yasa kılıflıyla bastırmaya çalışıyor. İdari amirler, iktidara yakın olanların düzenlediği etkinliklere karışmazken, muhalif olanlara da etkinlik yaptırmıyor” ifadelerini kullandı.
MA / Ömer Akın