İSTANBUL- Kadın Zamanı Derneği, "İstanbul’da yaşayan Kürt kadınların şiddet başvuru mekanizmalarına anadilde erişimin yerel yönetimler bağlamında izlenmesi" raporunu yayımladı. Raporda kadınların, yüzde 91'inin şiddetle mücadele konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak ve bu bilgiyi Kürtçe edinmek istedikleri belirtildi.
Kadın Zamanı Derneği, “İstanbul’da yaşayan Kürt kadınların anadilde şiddet başvuru mekanizmalarına erişimin yerel yönetimler bağlamında izlenmesi” raporunu yayımladı. Rapor, İstanbul’un Bağcılar, Beyoğlu ve Sultanbeyli ilçelerinde 75 Kürt kadınla yüz yüze görüşülerek oluşturuldu.
Rapor, 14 Temmuz 2020 yılında Mûş’un Malazgir ilçesinde tecavüze uğrayan, gittiği karakolda Türkçe bilmediği için ifadesi alınmayan ve daha sonra evli olduğu erkek tarafından katledilen Fatma Altınmakas’a ithaf edildi.
Türkiye’deki eşitsiz politikaların ve cinsiyetçi söylemlerin sonucunda ortaya çıkan ayrımcılık ve nefret söylemlerine karşı hak savunucularının mücadele etmeye devam ettiği belirtilen raporda, söylemlerden kaynaklı ortaya çıkan toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması için çözüm yollarının geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Raporda, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin toplumun her kesimini etkilediğini ve özgür ve eşit bir toplumun oluşturulmasının önünde engel olduğu vurgulandı.
‘FATMA ALTINMAKAS NEDEN KATLEDİLDİ?’
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) verilerine göre; 2023 yılında 28 kadının koruma kararına rağmen katledildiği belirtilen raporda, bu durumun Türkiye’nin sorumluluklarını yerine getirmediğinin göstergesi olduğu vurgulandı. Raporda, “CEDAW Komitesince çıkarılan tavsiye kararı olan; Kadınlara Yönelik Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete İlişkin 35 Nolu Genel Tavsiye Kararı 40. Maddesi ‘b’ fıkrası evden uzaklaştırma, koruma, şiddetin faili olduğu iddia edilen kişilere karşı sınırlayıcı veya olağanüstü yasaklayıcı kararlar alınması, izlenmesi ve uyulmaması halinde yeterli yaptırımlar uygulanmasını ve etkin tedbirleri içeren acil risk değerlendirmesi ve korumayı kapsamasına rağmen Türkiye’de koruma kararı ve uzaklaştırma kararı almış olduğu halde öldürülen birçok kadın vardır. Yine bu madde şiddete maruz bırakılan kadınların işlem başlatması için herhangi bir ön koşulun olmaması, şiddetin bir daha yaşanmasını veyahut potansiyel şiddeti engelleyecek uygun ve ulaşılabilir koruma mekanizmaları sağlamayı yükümlü kılarken,Fatma Altınmakas’ın anadilde başvurusu alınmadığı için şiddet mahalline geri gitmek zorunda kaldığı ve daha sonra katledildiği bilinmektedir” denildi.
ŞİDDET VERİLERİ
75 kadınla yapılan görüşmelere ilişkin bilgilere yer verilen raporda, kadınların yüzde 54,7’sinin herhangi bir işte çalışmadığı ve ev emekçisi olduğu belirtilirken, kadınların erkeklerle eşit çalışma olanaklarına sahip olmadığı ve kadınların çalışma hakkının ihlal edildiği vurgulandı. Yine raporda görüşülen kadınların yüzde 42’sinin psikolojik, yüzde 30,40’ının ise fiziksel şiddete maruz kaldığının altı çizilerek, kadınların en çok şiddeti eşlerinden gördüğü ifade edildi. Kadınların 83,9’unun şiddet gördüğünde bir kuruma başvurduğu, yüzde 16,1’inin ise herhangi bir kuruma başvurmadığı belirtilen raporda, başvurmayan kadınların kurumlara güvenmemesinden kaynaklı olduğu vurgulandı.
KÜRTÇE KONUŞAN KADINLAR AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYOR
Kadınların yüzde 91’inin şiddetle mücadele konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak istediklerinin belirtildiği raporda, kadınların yüzde 54,7’sinin bu bilgiyi Kürtçe edinmek istediği vurgulandı. Kadınların Kürtçe konuşurken kendini daha rahat hissettiği belirtilen raporda, Kürtçe konuşan kadınların yüzde 50’sinin ayrımcılığa maruz kaldığının altı çizildi. Raporda, kadınların yüzde 28,5’inin çözüm olarak anadilde hizmet almanın Anayasal olarak belirlenmesini isterken, yüzde 21,4 ise Kürtçe bilen personellerin istihdam edilmesi önerisinde bulundu.
BELEDİYELERDE TERCÜMAN YOK
Raporun hazırlanması kapsamında ayrıca Avcılar Belediyesi Kadın Danışma Merkezi ve Beşiktaş Belediyesi Kadın Danışma Merkezi ile görüşmeler gerçekleştirildi. Raporda, Avcılar Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nde tercüman desteğinin bulunmadığı ancak Kürtçe bilen personelleri olduğu ve Kürt kadınlarına bu şekilde hizmet vermeye çalıştıkları ifade edildi. Raporda, Beşiktaş Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nde de Kürtçe tercüman olmadığı belirtilerek, başvuruların olması dahilinde Kürt kadınları yönlendirebilecekleri belirtildi.