İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 25 yılı aşkın bir süredir tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan 42 aydır haber alınamıyor. Öcalan'ın avukatlarının ve ailesinin görüş başvuruları ise disiplin cezaları gerekçe gösterilerek izin verilmiyor. Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması ve özgürlüğünün sağlanması için uluslararası alan da çeşitli kampanyalar sürüyor. Öte yandan, 10 Ekim 2023'te başlatılan "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" kampanyasının da yeni bir aşamaya taşındığı açıklandı. Demokratik Kurumlar Platformu, 12 Eylül’de yaptıkları açıklamayla, “Komploya karşı direniyoruz, özgürlük için Amed’de buluşuyoruz” şiarıyla 13 Ekim'de Amed'de büyük bir miting düzenleyeceklerini belirtti. 

 

Kürt özgürlük mücadelesinde iki çocuğu ve eşini kaybeden, 2 çocuğu ise yıllardır cezaevinde olan Agirî'deki Barış Annesi Aynur Karatay, Kürt sorunun çözümünde Abdullah Öcalan’ın asıl muhatap olduğunu söyledi.  

 

KARATAY'IN HİKAYESİ 

 

 

14 çocuğu olan 58 yaşındaki Karatay’ın, yaşadığı baskı ve zulüm Kürtlerin 40 yıllık fotoğrafı gibi. Yitirdiği çocuklarının yanı sıra sayısızca gözaltı, işkence ve kötü muameleye uğrayan Aynur Karatay’ın 14 çocuğundan ikisi PKK’ye katıldıktan sonra çatışmalarda yaşamını yitirirken, diğer iki çocuğu ise hala cezaevinde. 

 

Karatay’ın eşi de 2018 yılında Giresun Cezaevi’nde yaşamı yitirdi. Karatay’ın yaşadıkları bununla da sınırlı kalmadı. Yaşamını yitiren kızı Siti Karatay’ın (Ezda Avesta) cenazesi ise kendisine 2022’de bir kutu içinde teslim edildi. 

 

Agirî’nin Bazîd (Doğubayazıt) ilçesine bağlı İshak Paşa Mahallesi’nde yaşayan Aynur Karatay’ın oğlu Vehap Karatay 1996 yılında “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklanarak, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu olaydan sonra Karatay ailesi adeta devletin hedefi oldu. 12 yıldır tutuklu olan bir diğer oğlu Abdullah Karatay’a ise “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 22 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 

 

Yaşanan bu tutuklamalardan sonra Karatay'ın bir diğer oğlu Emrah, 2010 yılında PKK'ye katıldı. Oğul Emrah Karatay, 2017 yılında Bazîd merkezinde girdiği bir çatışmada yaşamını yitirdi. 

 

Karatay’ın kızı Siti Karatay ise, 2013 yılında PKK’ye katıldı ve 2016 yılında Şemzînan’da (Şemdinli) çıkan bir çatışmada yaşamını yitirdi. Karatay’ın yaşadıkları bununla da kalmadı; “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 2016 yılında tutuklanan eşi Burhan Karatay 2018 yılında tutulduğu Giresun E Tipi Cezaevi’nde yaşamını yitirdi. 

 

Kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren 67 yaşındaki Burhan Karatay’ın birçok kronik rahatsızlığı bulunuyordu. Rahatsızlıklarına rağmen cezaevi yönetimine verilen tüm dilekçeler dikkate alınmayarak Karatay ölüme terk edildi. 

 

‘YILLARDIR BARIŞ İÇİN MÜCADELE EDİYORUM’ 

 

Karatay, bunca acıya rağmen onurlu bir barış için Barış Anneleri Meclisi’nde çalışma yürütüyor. Karatay'a göre, Kürt sorununun çözümü için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmalı. 

 

"Yıllardır, barış için mücadele ediyorum” diyen Karatay, "Sayın Öcalan'a yönelik devreye konulan tecrit savaşı daha çok derinleştiriyor ve barış elimiz havada kalıyor. Sayın Öcalan Kürt halkının liderdir. Bu tecrit ‘insanlık suçudur’ derhal kaldırılmasını istiyoruz. Aile ve avukatlarının Sayın Öcalan ile derhal görüşmesi gerekiyor. Çünkü Sayın Öcalan’ın sağlığı ve durumu hakkında aileler olarak endişe duyuyoruz. Bu tecrit politikasının kınıyorum. Sayın Öcalan 25 yıldır bir ada cezaevi içerisinde direniyor. Devlet, Sayın Öcalan'a tecrit politikasını uygulayarak, Öcalan ile Kürt halkının birbirinden uzaklaştırmaya çalışıyor. Kürtler de bu durumun farkında ve tecridin kırılması ve barışın sağlanması için direnmeye devam ediyorlar” diye konuştu.

 

‘ALANLARDA OLACAĞIM’ 

 

Bir Barış Annesi olarak tecridin kaldırılması için her zaman alanlarda olacağını söyleyen Karatay, "Ailesi ve avukatların Öcalan ile görüştürülmemesi bu ülke ve coğrafyamızda ciddi savaşlara ve krizlere neden oluyor. Öcalan üzerinden bütün Kürtleri tecrit altında tutmak istiyorlar. Sayın Öcalan’ı Kürt halkına unutturmaya çalışıyorlar. Bu tecrit politikasının kırılması için herkesin ayağa kalkması gerekiyor. Tecride karşı her alanda sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Bu tecridin kırılması için her zaman alanlarda olacağız. Sayın Öcalan'a uygulanan tecride karşı ise her zaman mücadele edeceğim” ifadelerini kullandı.