Dorşîn’deki ağaç kıyımına tepki: Eko-kırıma karşı tutum sergilenmeli 2025-11-27 09:07:34   AMED - Pasûr ilçesine bağlı Dorşîn bölgesinde yaşanan ağaç kıyımına karşı fidan eken kurum temsilcileri, devletin sermayeye hizmet eden politikalarını değiştirmesi gerektiğine işaret etti.    Amed'in Pasûr (Kulp) ilçesine bağlı Dorşîn bölgesinde doğan ağaç kıyımı devam ediyor. Talana karşı Dorşîn eteklerinde Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde palamutlar toplanarak ekildi. Devam eden ağaç kıyımına tepki gösteren kurum temsilcileri, bu durumun sona ermesi çağrısında bulundu.    Fidan dikme etkinliğine katılan Emek ve Demokrasi Platformu’ndan Müzeyyen Sevim, etkinliğe katılma amaçlarının doğaya karşı duyarlılık oluşturma olduğunu söyledi. Müzeyyen Sevim, “Tüm toplum, doğanın talanına karşı duyarlı ve birlik olup talana engel olmalı. Çünkü biz biliyoruz ki çocuklarımızın geleceği doğanın elinde. Bu doğa talanlarından kaynaklı dünyanın döngüsünün değiştiğini görüyoruz. Mevsimler değişmiş, yağmurlar ve karlar zamanında yağmıyor. Gün geçtikçe kuraklık geliyor. Bundan kaynaklı insanları doğa duyarlılığına ve bu sömürgeci şirketlere karşı birlik olmaya çağırıyorum” dedi.    DOĞAYI TALAN EDİYORLAR   Şirketlerin kendi çıkarları için doğayı talan ettiğini söyleyen Müzeyyen Sevim, bunun karşısında duracaklarını belirtti. Müzeyyen Sevim, “Devlet doğanın korunmasına dair bir politika ve yasa çıkarmış olsaydı kimse bu kadar doğayı talan edemezdi. Devletin sermayeye hizmet eden politikalarını değiştirmesi gerekiyor. Bütün kanunlarını insanları, doğayı ve yaşamı korumak üzerine yapması gerekiyor. Devletin yürüttüğü politikalar sonucu insanlarda doğa bilinci kalmadı. İnsanlarda öyle bir akıl inşa etmişler ki, insanlar köyümü, doğamı koruyalım demiyor” diye belirtti.     DEVLET POLİTİKALARI YOK ETME ÜZERİNE   Pasûr’da ciddi bir ekolojik kırımın oluğunu dile getiren Ekoloji aktivisti Mehmet Polat, doğayı yeşertmek gerektiğini ifade etti. Ağaç kesilen her yere ektikleri fidanların insanlara nefes olacağını belirten Polat, “Devletlerin politikası yaşamları yok etmek üzerine kurulmuş bir sistem. Buna en çok Kürdistan’da şahit oluyoruz. Son zamanlarda Kürdistan’da ciddi doğa talanları var. Bir şekilde bu talanların önlenmesi için çaba gösteriyoruz. Halkın ekolojik duyarlılığı var ama karşılarında ciddi bir güç var, buna karşı bir tepki vermeleri gerekiyor. Bizde bunun için halkla beraber alanlardayız. Bütün halkın eko-kırımlara karşı bir tutum sergilemesi gerekiyor. Bizim doğamıza kültürümüze sahip çıkmamız gerekir” çağrısında bulundu.    ‘DOĞA BİR NEFESTİR’   Pasûr’daki ağaç kıyımına karşı doğayı yaşatmak amacıyla ağaç dikimi yaptıklarını belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi temsilcisi Bekir Toprak, “Burada doğaya can katmak için ağaç dikimi yapmak istedik. Bu kıyım, doğada yaşayan bütün canlılara zarar verir. Doğa bir nefestir, tüm canlılara hayat kazandırıyor. Toplumsal barış sürecine girdik. Devlet toplum için barışı inşa ederken aynı zamanda ciddi eko-kırımda yapıyor. Devlet bir yandan masada barışı konuşuyor diğer taraftan ise doğamızı katlediyor. Barış için doğa katliamları da son bulmalı, doğa ile de barışılmalı” diye belirtti.     MÜCADELE ÇAĞRISI   Amed Ekoloji Meclisi aktivisti Mehdin Aslan, “Ektiğimiz fidanla yok edilen doğamızı tekrar canlandıracağız. Doğamıza sahip çıkma anlamında her tarafta mücadele edeceğiz. Buradan herkese çağrımdır: Herkes bulunduğu yerde doğasına sahip çıksın. Yoksa yapılan eko-kırımlarla sular kuruyacak” diye konuştu.       Kürdistan’da maden ve ağaç kesimleri nedeniyle çok ciddi tahribatların olduğunu söyleyen Amed Ekoloji Derneği aktivisti Bişar İçli, “Bir noktada bu kirli savaşın diğer yüzüdür. Çünkü doğayla barışık olunmadığı sürece barış olmaz. Burada geçen haftalarda ciddi bir ağaç kıyımı vardı. Bizlerde sembolik olarak da olsa ağaç ve palamut ekmek istedik. Gerçekten de bu coğrafyaya sahip çıkmamız gerekiyor. Özellikle sermayenin Kürdistan’a yönelik çok ciddi yönelimi var. Elbette ki doğamıza, suyumuza sahip çıkmalıyız. Bu minvalde herkesin ağaç ekmesi gerekiyor” dedi.    MA / Heval Önkol