Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar sürüyor: Sivil yerleşim alanları hedefte

2024-10-26 16:19:39


	RIHA - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarında sivil yerleşim alanlarının yanı sıra petrol alanları ile elektrik dağıtım merkezleri de hedef alınıyor. 

	Türkiye'nin 22 Ekim'den bu yana Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırıları sürüyor. Kent merkezlerinin bombalandığı saldırılarda, sivillerin temel gıda, sağlık, yakıt depoları ve hatta işyerleri hedef alındı. Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri'nin bu sabah açıkladığı veriler şu şekilde: “Keşif uçaklarıyla 99, savaş uçaklarıyla 13, top atışlarıyla 573 olmak üzere toplam 685 kez saldırı düzenlendi. 14’ü sivil ve 3’ü güvenlik gücü olmak üzere 17 kişi şehit düştü. 39’u sivil ve 9 güvenlik gücü olmak üzere 48 kişi de yaralandı." 

	 

	Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetiminin açıkladığı resmi rakamlara göre gün boyunca (26 Ekim) gerçekleşen saldırılarda şu şekilde: " Türkiye, SİHA'larla Qamişlo kent merkezinde bir inşaat şirketine ve araba tamirhanesine bombalı saldırıda bulundu.  Rimêlan kentini dün gece saatlerinde 5 kez bombaladı. Derik'te bulunan Zozan isimli süt ve peynir fabrikasına bombalı saldırıda bulundu. Saldırıda 1'i ağır olmak üzere 3 kadın işçi yaralandı.”

	 

	ONLARCA YURTTAŞ YARALANDI

	 

	

	 

	Minbiç'te bulunan Ewn Dadat kapısına saldırıda düzenlendi. Saldırıda 2'si çocuk 6 yurttaş yaralandı. Türkiye, Qamişlo'ya bağlı Cirnik mahallesini havan ve obüslerlerle bombaladı. Halep'in kuzey kırsalındaki Tel Kara köyünün eteklerini ağır havan toplarıyla hedef aldı. 

	 

	Şehba bölgesine bağlı Beluniya köyünü ve Dêrîk'e bağlı Gari Farah ve Girê Vira köyünü havan toplarıyla bombalarken Girgê Legê köyünde bir petrol ofisini hedef aldı.

	 

	Türkiye saldırılarında Derik'te DAİŞ'lilerin tutuklu bulunduğu cezaevi bölgesi de bombalandı.

	 

	Amûdê İç Güvenlik Güçlerine ait merkezi bombaladı. Saldırıda en son belirlemelere göre 17 yurttaş yaralandı. Yaralıları kurtarmaya giden halk ise SİHA’lar ile hedef alındı. Bu saldırıda da siviller yaralandı. Yine Amude'ye bağlı Çûle köyü de Türkiye saldırılarında hedef alındı. 

	 

	Türkiye'nin Til Temir de Xebiş köyünü bombalaması sonucu Şemsa El-Qenas (30) adlı kadın yaralandı.

	 

	Tirbespiye bağlı El Kahtaniye köyünü ve Eyn İsa kırsalındaki Celabiya hattını hedef aldı.

	 

	İNSANLAR ELEKTRİKSİZ KALDI

	 

	Kobanê ve Cizre Kantonlarında elektrik dağıtım merkezlerini bombalaması sonucu Kobanê ve Qamişlo kentleri başta olmak üzere birçok kent, yüzbinlerce yurttaş elektriksiz kaldı.Saldırılar sebebiyle, Cizre Kantonunda yurttaşlara kışlık mazot ve gaz dağıtımı geçici olarak durduruldu. Yakıt Dairesi, ilerleyen günlerde mahalle jeneratörlerinin çalışma saatlerinin kısıtlanabileceğini belirtti."

	 

	

	 

	MSD: EGEMENLİK HAKLARININ İHLALİNİ ASLA KABUL ETMEYECEĞİZ!

	 

	Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ise yaptıkları yazılı açıklamada şunları kaydetti: "Bu son saldırı, Ekim 2022'den bu yana insanların geçim kaynaklarına yönelik gerçekleştirilen 4’üncü saldırı. Saldırıların amacı yerel ekonomiyi yok etmek ve direnen yurttaşların sıkıntılarını daha da derinleştirmektir. Saldırılarında halkın su, elektrik, gaz, yakıt gibi temel ihtiyaçları hedef alan işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’nin tamamını işgal etme projesini gerçekleştirmek için Suriye halklarını göç ettirme politikalarını şiddetle kınıyoruz. Ekonomik altyapının hedef alınması, hem Cenevre Sözleşmelerine hem de savaşlarda sivillerin korunmasına ilişkin uluslararası yasalara aykırıdır. Bu nedenle Birleşmiş Milletleri (BM), uluslararası örgütleri, İnsan Hakları Meclisi ile Avrupa Birliği'ni bu insan hakları ihlaline karşı ciddi tutum almaya çağırıyoruz. Ayrıca Uluslararası Güvenlik Konseyi ve Arap Devletleri Topluluğu'nu da işgalci Türk devletine baskı yaparak Suriye'nin egemenliğine ve yurttaşlarına yönelik saldırılarını durdurmaya çağırıyoruz. MSD olarak Suriye'deki ulusal davalarımıza adil ve barışçıl çözümler ararken, komşu devletlerin egemenliklerine saygı duyduğumuzu ve ülkemizin egemenlik haklarının ihlalini de asla kabul etmeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. İlgili tüm taraflara, iç diyaloğun mevcut sorunları çözmenin en uygun yöntem olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz."