Metin Göktepe mezarı başında anıldı 2025-01-08 13:33:38   İSTANBUL - Gözaltında işkenceyle katledilen gazeteci Metin Göktepe, ölümünün 29'uncu yılında mezarı başında anıldı. Konuşmalarda Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in de katledildiği belirtilerek, "İktidar gerçeği haberleştiren gazetecileri hedef alıyor" denildi.   İstanbul Alibeyköy'de 8 Ocak 1996'da haber takibi yaptığı sırada gözaltına alınarak Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda polis işkencesiyle katledilen Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe, ölümünün 29'uncu yıl dönümünde mezarı başında anıldı. Esenler Kemer Mezarlığı'ndaki anmaya Evrensel Gazetesi çalışanları, gazeteci meslek örgütlerinin yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Anmada, "İnadına hepimiz birer Metin'iz", "Evrensel Gazetesi yazıyor, Metin yaşıyor" ve "Özgür basın susmadı, susmayacak" dövizleri taşındı.    Anmada konuşan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal, "Acımız hep diri, ama bununla beraber öfkemizi de hep diri tutuyoruz. Bu katliam ve bundan sonraki katliamların hesabı sorulan kadar öfkemiz dinmeyecek" dedi.    Daha sonra söz alan Evrensel Gazetesi çalışanı Murat Ünsal, Göktepe'nin kendilerine bıraktıkları kavga mirasına sahip çıkacaklarını vurgulayarak, "İşçi sınıfının gazetesi olan Evrensel Gazetesi Metin'in bize mirasıdır. Bu yolda yürüyordu ve her zaman doğrunun peşindeydi. Metin’in büyüttüğü kavgada Evrensel 30'uncu yılına giriyor ve yazmaya her koşulda ve şartta devam ediyor. Ve bu kavga devam edecek Metinlerin hesabı sorulana kadar" ifadelerini kullandı.    'EVRENSEL YAZIYOR METİN YAŞIYOR'   Ardından konuşan Metin Göktepe’nin kardeşi Meryem Göktepe, "Metin; işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin gazetecisiydi. Mücadelenin olduğu her yerde Metin vardı. Emekçinin yanında diye katledildi. Musa Anter, Uğur Mumcu şahsında Metin Göktepe gazeteciliğini sürdüren genç gazetecilere buradan selamlarımı iletiyorum. Hepiniz iyi ki varsınız. Evrensel yazıyor Metin yaşıyor" diye konuştu.    'NAZIM VE CİHAN HAKİKAT TEMSİLCİLERİ'   İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri,  gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in, Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşanan gelişmeleri aktarırken 19 Aralık'ta Türkiye'nin hava saldırısı sonucu katledildiğini hatırlatarak, "Gerçeklerin halktan gizlenmesi en çok gazetecileri hedef haline getiriyor. Günümüzde iktidar hala birçok gerçeği halktan gizlemeye çalışıyor. Bunu haberleştiren gazetecileri ise hedef alıyor. Tıpkı Nazım ve Cihan gibi. Ben buradan onların mücadelesini anmak istiyorum, onlar da gerçekleri yazarken katledildiler. Katledilen Nazım ve Cihan'ı anmak isteyen gazeteciler ise gözaltına alınıp tutuklandı. İktidar ne kadar çok gazetecilere saldırıyorsa o kadar saklayacak şeyleri vardı. Gerçekler hiçbir zaman karanlıkta bırakılmayacak" şeklinde konuştu.    'ÖZGÜR BASIN ÇALIŞANLARININ MÜCADELESİ SONA ERMİYECEK'   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Eşbaşkanı Gonca Yangöz, "Metin’in katledilmesinin üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen acımız halen çok diri ve taze. Hakikat arayışında olan Özgür Basın çalışanlarını bu iktidar yaşatmamaya kesin karar almış. Nazım ve Cihan'ın mücadelesini buradan anıyorum, doğru habercilik yaptıkları için Nazım ve Cihan katledildiler. Onların mücadelesi asla sona ermeyecek. Bizler burada onun sözünü veriyoruz" diye belirtti.    'GAZETECİLER KATLEDİLMEYE DEVAM EDİLİYOR'   Ardından konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 1990 yıllarının karanlık bir dönem olduğunu belirterek gazetecilere yönelik katliamların ve tutuklamaların devam ettiğini belirtti. Çelik, şunları söyledi: "Metin Göktepe'yi 1990'ların karanlığında aramızdan aldılar. Herkes bilir 1990 yılları Türkiye'nin en karanlık dönemlerinden bir tanesi. Toplumsal katliamların yaşandığı, faili meçhul cinayetlerin işlendiği, insanların zorla göçe zorlandığı ve köylerinin yakıldığı bir dönemlerdir. Metin, o yılların karanlık döneminde bir meşale yaktı ve genç gazetecilere yol gösterdi. Türkiye'de gazeteciler katledilmeye devam ediyor. Bugün gazeteciler gözaltı ve tutuklamalarla sindirilmeye çalışılıyor. Bizler her zaman olduğu gibi halkın haber alma hakkını savunuyoruz ve savunmaya devam edeceğiz."   Anma mezara karanfillerin bırakılmasıyla son buldu.