Qersliler: Tek taraflı ateşkesle barış olmaz 2025-03-07 09:27:28 QERS - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısına destek veren Qersliler, tek taraflı ateşkesle barışın gelmeyeceğini belirterek, devletin kendini demokratikleştirmek için adım atması gerektiğini söyledi.  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nı desteklediklerini ifade eden Qersliler, devletin bir an önce adım atmasını bekliyor.  Mikrofon uzattığımız Qersliler, Kürt hareketinin üzerine düşeni yaptığını, devletin ilk olarak Abdullah Öcalan'ın hareketiyle iletişim sağlayabilmesi için gerekli koşulları sağlaması gerektiğini söyledi.    Çağrının açıklandığı sırada yaşadığı duyguyu anlatan Mehmet Çadaroğlu (59), "Fotoğrafı görüp çağrıyı duyduğumuz zaman çok duygulandık. Uzun süredir görmemiştik. Bütün halkımız çok duygulandı. Bazılarımız ağladı. Kürt halkı, 'Önderim' dediği insanın yaşlandığını görünce çok üzüldü, ama fikirleri, duruş yine çok büyük heyecan yarattı. Halk ona inanıyor. Kürt halkı, barışı da biliyor. Savaşı gördü, yıkımları gördü, kayıpları yaşadı, ama dünyayı da çok iyi okuyor ve görüyor. Bu yönde kendini örgütlemiştir. Çağrı, Türk ve Kürt halkını ilgilendiriyor. Çağrının olumlu sonuçlarını olacağına inanıyorum. Bu çağrının yerine gelmesi artık tamamıyla devletin kendini demokratikleştirip dönüştürmesine kalmış. Eğer devlet, kendini demokratikleştirip dönüştürürse ve adımlar atarsa Kürtler bu çağrıya anlam yükleyecektir" dedi.    'ÖZGÜR BİR ORTAM SAĞLANMALI'   "Başta bu çağrıyı yapan kişinin özgür bir ortamda kendi halkına ve örgütüne ulaşabilmesi gerekiyor" diyen Çadaroğlu, "Rahatlıkla örgütünü yönetim yönlendirebilmesi gerekiyor ki kongreden doğru karar çıkabilsin. Bu da ancak çağrı sahibine özgür bir ortamın sağlanmasıyla ilgilidir. Bu bin yıllık geçmişte Kürtler her zaman en zor zamanlarda bu devletin yanında yer aldı. Anadolu’nun kapısını Kürtler, Türklere açtı. Çaldıran Savaşı'nda yine Kürtler Türklerin yanında yer aldı. Aynı şekilde Çanakkale Savaşı'nda da Kürtler, Türklerin yanında yerini aldı. Beraber bu ülkeyi kurdular. Daha sonra karanlık bir el devreye girerek Kürtleri ötekileştirdiler, yok sayıp inkar ettiler. Bu yok sayma ve inkar yüzünden Kürtler de isyan ettiler. Bu son isyan umarım bu devleti demokratikleştirir. Bu devletin de artık Kürtleri dinlemesi gerekiyor. Türk halkının, Kürt halkıyla beraber demokratik bir cumhuriyette yaşamını sürdürmesini sağlar. Bunun Ortadoğu'da birbirini boğazlayan halklara da örnek olmasını umuyorum" ifadelerini kullandı.     '93'TE ÇAĞRI DİNLENSEYDİ BU KADAR CAN KAYBI OLMAZDI'   Abdullah Öcalan'ın çağrısını duyduğunda çok sevindiğini belirten Mehmet Yurilli (62), "Sağlık durumunun iyi olması bizleri mutlu etti, ama diğer yandan yaşlandığını görmek beni üzdü. Fiziki olarak yaşlanmış, ama duruşu, fikri önce yıllar gibi yine net ve kararlı olduğunu gördük" dedi.   Yapılan çağrının çağın ihtiyacı olan bir çağrı olduğunu dile getiren Yurilli, "Tüm Ortadoğu, dünya ve Türkiye'yi kapsamaktadır. Demokratikleşme açısından önemli ve cesaretli bir çağrıdır. Sayın Abdullah Öcalan 93'ten beri yaptığı açıklamalarıyla örtüşüyor. O yıllarda barış sağlanabilseydi bu kadar can kaybı olmazdı. Ekonomik kayıplar olmayacaktı. Maalesef Kürtlerin çağrısı tek taraflı kaldı. Kürt halkına yönelik saldırılar başladı. İşkenceler, faili meçhul cinayetler, köy yakmaları gibi durumlar yaşandı. Tüm bunlara rağmen Kürtler, her zaman barış ve demokrasiyi isteyen bir halk oldu. Bugün yapılan çağrıyı da Kürtler tüm gücüyle sahipleniyor ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için mücadele ediyor. Kürtler, tüm örgütleriyle barışa hazırdır, ama önemli olan Türk halkının ve Türk devletinin adım atması gerekiyor. Bunların da barışa hazır olması gerekiyor" diye ifade etti.    'DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ LAZIM'   Aslen Rizeli olan ama Qers'te yaşayan Ömer Emin Dereci (65), 17 yaşından beri kendisini devrimci olarak tanımladığını söyledi. Yapılan çağrının Ortadoğu'daki gelişmelerle paralel olduğunu ifade eden Dereci, "Bu çağrı beklenen bir çağrıydı. Ortadoğu'daki gelişmeler böyle bir çağrıyı gerekli kıldı. Çağrı yapıldı, ama bundan sonrası için kaygılarım var. Sürecin biraz daha açık olması gerekiyor. Yapılan çağrıyla tamamen barış gelecek diye bir hayal yok. Mücadele edilecek, müzakere yapılacak ondan sonra barış gelecek" diye belirtti.    Çağrının hayat bulması için demokratikleşme adımlarının atılması gerektiğinin altını çizen Dereci, şöyle devam etti: "İktidarda demokrasi kültürü olsa yeterdir. Her yerde yazan 'Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir' yazını uygulasalar yeterdir. Halkın iradesinin tanınması gerekiyor. Oy verdiğimiz şahsı görevden alıyorlar. Ya da milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için bir kulp takıp araçsallaştırdıkları yargı yoluyla dokunulmazlığını kaldırıyorlar. Tüm bunların ortadan kalkması lazım."   'BARIŞ TEK TARAFLI ATEŞKESLE OLMAZ'   Çağrının kendisini çok heyecanlandırdığını ifade eden Fazıl Adalı da "Artık savaş istemiyoruz. Barış, eşitlik ve özgürlük istiyoruz. Bundan daha onurlu bir şey yok. Bundan başka bir isteğimizde yok. Kürtler, gerekli çağrıyı yaptı. Artık devletin adım atması lazım. Tek taraflı ateşkesle barış olmaz. Barış tek taraflı olmaz. Her iki tarafından bunu istemesi gerekiyor. Bir taraf ateşkes yapacak diğer saldıracak böyle olmaz" dedi.    MA / Ömer Akın