Şizofreni ve alzheimer hastası 32 yıllık tutsağın tahliyesi ertelendi 2025-03-12 09:05:38 ANKARA - Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 32 yıllık hasta tutsak Yılmaz Çerçel’in tahliyesi 3 ay ertelendi. Av. Alişan Şahin, Çerçel’in tahliyesi “Kendisini tanımayan ve görmeyen yetkililerin imzasıyla engellendi” dedi.   Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki ağır hasta tutsak Yılmaz Çerçel, 17 Mart 1993 tarihinde Amed’in Farqîn (Silvan) ilçesinde yaralı iken jandarma tarafından gözaltına alındı. Çerçel yaralı olduğu için Diyarbakır Devlet Hastanesi’nde kaldırıldı. Ameliyata alınan Çerçel, ameliyat sonrası tutuklandı. Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla Çerçel’e, “Müebbet hapis cezası” verdi.     Yıllarca Amed ve Bartın cezaevlerinde tutulan Çerçel, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yatırıldı. Çerçel’e, şizofreni tanısı konuldu. Çerçel, bu tanı nedeniyle 2000 yılında tahliye edildi. 2 yıl aradan sonra Çerçel tekrar tutuklandı.   TAHLİYESİ 3 AY ERTELENDİ   Çerçel’in tahliye edilmesine bir gün kala yani 9 Ocak’ta Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu toplanarak, Çerçel’in tahliyesini engelledi. Kurul, gerekçesinde Çerçel’in PKK’lilerin kaldığı koğuşlarda kalması ve protesto eylemlerine katılmasını yanı sıra “pişman” olmamasını gerekçe göstererek, tahliyesi 3 ay engellendi.    HUKUKSUZLUKTA EL ELE    Çerçel’in avukatları, bu karara karşı Eskişehir İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulundu. Ancak hakimlik de kararı, “Usul ve yasaya uygun” diyerek, bu kararı 17 Şubat’ta onadı. Avukatlar, Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulundu. Mahkeme de herhangi bir işlem yapma gereği duymadan 7 Mart’ta itirazı reddetti. Mahkemenin kararı sonrası Çerçel’e dair verilen 3 aylık tahliye engelleme kararı kesinleşti. Çerçel, hastalıklarına rağmen 3 ay daha cezaevinde tutulacak.    ‘CEZAEVİ KOŞULLARINDA KALAMAZ!’     Çerçel’in durumuna dair değerlendirmelerde bulunan avukatı Alişan Şahin, Yılmaz Çerçel’in cezaevi koşullarında kalacak imkanının bulunmadığını söyledi. Şahin, "Çerçel hem şizofren hem de Alzheimer hastasıdır! İGK kararına çıkarılıp infaz ertelemesi değerlendirilirken, Yılmaz Çerçel’in bu hastalıkları rapor halinde dosyasında bulunuyordu. Buna rağmen Adli Tıp Kurumu’na (ATK) sevk edilmeden ve İGK kararıyla şartlı salıverilmesi ertelenmiştir” dedi.    TANIMADIĞI TUTSAK İÇİN KARAR VERDİ    Çerçel’in hastalıkları nedeniyle unutkanlık yaşadığını belirten Şahin, “Şu anda cezaevinde ne zaman, nasıl ve ne şekilde bulunduğunu bile bilebilecek durumda değildir. İGK tarafından Çerçel’in İnfaz değerlendirilmesinin yapıldığı tarihte Eskişehir Ceza İnfaz Kurumu’na gidip cezaevi ikinci müdürü görüştük. İkinci müdür böyle bir tutuklu veya hükümlüyü tanımadığını söyledi. Fakat verilen olumsuz kararda ise imzası bulunuyor. Bu da şu demek; İGK kararları 13 kişiden oluşuyor olmalı, o tutuklu veya hükümlünün de o kurula bizzat çıkarılması gerekiyor. Yani bu kurulun tamamı teşkil etmeden karar kurul üyeleri arasında elden ele dolaşıp imzalanmıştır. Karar da bu şekilde verilmiş anlamına geliyor. Bunun başka bir açıklama şekli olamaz. Müdür, ‘Böyle bir hükümlüyü görmedim ve tanımıyorum’ cevabını nasıl rahatlıkla verebilir” diyerek, tepki gösterdi.    ‘İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR’    Şahin, “Yaptıkları hukuksuzluk ve pervasızlık düzeyine geçti. Yılmaz'ın gerçekten de durumu vahimdir. Yılmaz'a karşı Eskişehir Ceza İnfaz Kurumu cezaevi yöneticileri insanlık suçu işliyor. İGK hukuksuzluğunun ülke cezaevlerinde özellikle de Kürt, sol ve sosyalist hükümlülere uzun yıllardır uygulanıyor. Bu infaz ertelemeleri gerçek anlamda kanayan bir yaradır. Madem bir hükümlü bu kurullara çıkarılıyor en azından kendi avukatı veya barodan bir temsilci de gözlemci olarak bu kurullarda yer almalıdır. Gerekirse Sesli Görüntülü Kayıt Sistemi (SEGBİS) ile de olsa avukat orada olmalıdır. Gözlemci avukat veya temsilcinin bulunduğu bir sistemin biran önce hayata geçirilmesi gerekir. O zaman bizde sosyal hukuk devleti şeklinde değerlendirebiliriz” diye konuştu.     MA / Ömer Güngör