AMED - Narin Güran cinayetinde soruşturmasının derinleştirilmesini isteyen DEM Parti Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, "Dosyadaki tutanakların sızıyor olması bir elin delil karartma çabası içerisinde olduğunu gösteriyor" dedi. 

 

Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı kırsal Çûlî Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de katledilmiş halde Eğertutmaz dere yatağında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’a ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Güran'ın katilinin kim olduğu halen tespit edilemezken, soruşturma kapsamında Narin’in annesi, ağabeyi ve amcası Salim Güran’ın da aralarında olduğu 12 kişi tutuklu bulunuyor. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hukuk Komisyonu, 26 Eylül’de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, daha önce Güran ailesiyle 40 yıllık dostluklarının olduğunu ve "Bazen bilip söylemememiz gereken şeyler var" açıklaması yapan AKP’li Galip Ensarioğlu’nun tutuklu amca Salim Güran arasındaki ilişkinin tespit edilmesi talep edildi. 

 

Komisyon Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, yaptıkları suç duyurusu ve Narin Güran soruşturmasını değerlendirdi. 

 

'YARDIM EDENLER VAR'

 

Soruşturma kapsamında bütün sorumluların tespit edilmesinin önemli olduğunu belirten Özbingöl, “Çünkü artık bu coğrafyada çocukların ve kadınların hayatını kaybetmesine hiç birimizin tahammülü yok” dedi. Soruşturmada ortaya çıkan bilgilere bakıldığında karanlık ilişkilere dair şüphelerin daha da arttığını ifade eden Özbingöl, “Dosyada aile bireylerinin suç faili olarak sürecin parçası olmasından sonra basına yansıyan iktidar bağlantılarıyla birlikte hem delillerin karartılacağı hem de bütün faillerin tespit edilip, edilmeyeceği konusunda endişe taşıyorduk. Bu endişelerin varlığı, bu dosyaya dair sahiplenişi ve etkin soruşturma taleplerini büyütme gerekliliğini gösterdi. Biz de etkin soruşturma talebini önümüze bir görev ve sorumluluk olarak koyuyoruz” diye belirtti. 

 

'ENSARİOĞLU’NUN AÇIKLAMASI ENDİŞELERİ ARTTIRDI'

 

Dosyadaki gizlilik kararına rağmen kamuoyuyla paylaşılan dosya, evrak ve şüpheli beyanlarını hatırlatan Özbingöl, dosyanın failsiz bırakılmaya çalışıldığına dair müdahaleler olduğuna işaret etti. Özbingöl, “Özellikle AKP milletvekillerinden bir tanesinin (Ensarioğlu) basına yaptığı açıklama, kendilerine yakın bir aile olduğu, suçu bildikleri ve açıklayamayacakları yönündeki söylemleri, delillerin karartılacağı ve dosyanın failsiz bırakılacağı yönündeki endişelerimizi büyüttü. AKP’li Ensarioğlu’nun söylemleri jandarma birimlerine müdahale edecek boyuttaydı. Buna dair de suç duyurusunda bulunduk ve Narin’in tutuklu amcası Salim Güran ile Ensarioğlu’nun ilişkisinin araştırılmasını talep ettik” dedi. 

 

'DELİL KARARTMAYA ÇALIŞAN BİR EL VAR'

 

Delillerin karartılmak istendiğini belirten Özbingöl, "Hem cinayet hem de delillerin karartılması sürecinde soruşturmaya etki eden farklı bir hazırlığın ve işleyişin varlığı da kendisini göstermektedir. Bu organize işleyiş, dosyayı cezasızlığa götürme çabası içerisindeyken, bizim sahiplenişimiz de faillerin bulunması ve yargı önünde hak ettikleri şekilde cezalandırılmalarıdır. Aile içerisinde birçok kişinin tutuklu bulunduğu bir yargılama süreci devam ediyor. Ancak bu durum dosyada etkin bir soruşturma yürütüldüğünü göstermez. Dosyanın içeriğindeki belgeler, evraklar, raporlamalar ve ifade tutanaklarının basına sızıyor olması, bu dosyada etkin soruşturmayı önlemeye çalışan ve delil karartma çabası içerisinde olan bir elin varlığını gösteriyor. İktidara yakın medyanın dosyayı magazinsel bir fotoğrafla sunuyor olması da endişemizi ve haklılığımızı görünür kılıyor. Bunun da yine etkin soruşturmayı önlemeye yönelik oluşturulan algının bir parçası olduğunu görüyoruz" diye konuştu. 

 

Dosyadaki delillerin karartılmasına yönelik tutumun ve baskının ortadan kaldırılması için etkin bir çalışma yürüteceklerini aktaran Özbingöl, “Bir dosyada gizlilik kararı, etkin soruşturma yapmak için verilir. Ancak gizlilik kararı bu dosyada etkin soruşturulmayan kısımları görünmez kılmak için verilmiş gözüküyor. Yaptığımız başvuru, dosyaya yönelik müdahalelerin önlenmesi üzerine kurulu” diye kaydetti. 

 

MA / Rukiye Adıgüzel