İsviçre: Doğrudan demokrasi ilkesi esastır

img

HABER MERKEZİ - İsviçre’de belediyeler geniş özerkliğe sahip. Halk girişimi, referandum ve açık hava halk meclisleri ile doğrudan demokrasi ilkesi benimseniyor. 

İsviçre’nin kantonlaşma süreci 1291’e kadar gidiyor. Bu tarihte dağlı ve özerk topluluklar olan Uri, Schwyz ve Unterwalden, karşılıklı savunma, ticaret hakları ve Habsburglara karşı direnmek amacıyla "Ebedi İttifak" kurdu. Sonraki süreçlerde de çeşitli toplulukların da katılmasıyla ittifak genişledi. 1848 İsviçre Federal Anayasası, modern İsviçre’nin temelini atan ve ülkeyi gevşek konfederasyondan merkezi bir federal devlete dönüştürdü. Söz konusu anayasa, İsviçre'nin birleşik bir ulus devlet haline gelmesinin dönüm noktası olmuş.
 
Günümüzde ise İsviçre’de 26 kanton bulunuyor. Bu kantonlar tarihsel olarak konfederasyon olsa da günümüzde daha entegre bir sistem olmalarından dolayı federal bir devlet yapısında. İsviçre’nin yönetim sistemi, federal yarı-doğrudan demokratik konfedaral cumhuriyet olarak tanımlanıyor. Bu sistem, federalizm, konsensüs demokrasisi ve doğrudan demokrasi unsurlarını bir araya getiriyor. Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Romanş olmak üzere 4 resmi dil bulunuyor.
 
İSVİÇRE'DE HALK GİRİŞİMİ 
 
İsviçre, referandum ve halk girişimi gibi uygulamalarla kısmı düzeyde tartışmalı da olsa doğrudan demokrasinin en gelişmiş örneklerinden biri olarak biliniyor. Halk girişimi, yurttaşların anayasa değişikliği önermesine olanak tanıyan bir mekanizma. Bu, federal düzeyde (tüm ülke için) geçerlidir. Seçmen yaşı olan 18 ve üstü yaş grubunda bulunan en az 7 İsviçre vatandaşı bir inisiyatif komitesi kurarak, anayasa değişikliği önerisini sunabiliyor. Komitenin kurulmasının ardından ikinci aşama ise 100 bin olan gerekli imzanın seçmenlerden toplanması gerekiyor. Önerinin kabul edilmesi için tüm seçmenlerin yüzde 50 artı 1’i “evet” demeli. Kanton çoğunluğu bakımından ise 26 kantonun en az 20’sinde veya 23’ün yarısında çoğunluk  “evet” demeli. Öneriyi ise Federal Meclis (Ulusal Konsey + Kantonlar Konseyi) inceliyor. Kabul edilirse anayasa değişiyor. Ancak istatistiklere göre 1874’ten beri 500 halk girişimi başlatıldı, bunun 25’i kabul edildi. 
 
KANTONLARIN YETKİSİ
 
Özerkliğe sahip olan bu kantonlar, kendi anayasaları, parlamentoları, hükümetleri, vergi, eğitim, sağlık ve polis gibi konularda geniş yetkiye sahip. Federal hükümet ise sadece ulusal savunma, dış politika, para politikası, demiryolları, nükleer enerji gibi konularda yetkiye sahip.
 
KOLEKTİF DEVLET BAŞKANLIĞI
 
İsviçre’nin yürütme organı Federal Konsey'dir. Bu konsey 7 üyeden oluşuyor. Üyeler federal meclis tarafından 4 yıllığına seçiliyor. Her üye, bir bakanlık başkanlığını yapıyor ve kolektif olarak devletin yürütme işlerini yürütüyor. Konsey, kolektif devlet başkanlığı ilkesine göre çalışıyor. Her yıl bir üye konfederasyon başkanı seçilir ancak bu sembolik bir roldür ve yetkileri diğer üyelerden farklı değil. Yürütme federal düzeyde çalışıyor ve kantonlar adına değil, tüm konfederasyon adına karar alıyor. 
 
YÜRÜTMEDE KANTONLARIN TEMSİLİ
 
Kanton hükümetleri, doğrudan yürütmede (Federal Konsey) yer almıyor.  Kantonlar, Federal Meclis'in Üst Kanadı'nda(Ständerat) eşit temsil ediliyor. Her kantona 2 üye, yarı kantona 1 üye veriliyor. İsviçre Anayasası’na göre, yürütme organı olan Federal Konsey üyelerinin “mümkün olduğunca farklı kantonlardan” seçilmesini öneriyor. Ancak bu zorunlu bir kural değil. Anayasa da “Bölgesel Denge” ilkesi gereği ise yürütmedeki 7 üyenin en fazla 2’si aynı kantondan olabilir. Uygulamada partiler arası dengede olduğu gibi kantonlar arası dengede gözetiliyor. Buradaki amaç büyük ve küçük kantonlar arasındaki dengeli temsili sağlamak. 
 
Referandum ve inisiyatif mekanizmalarıyla kantonlar, federal kararları veto etme veya değiştirebilme gücüne sahiptir (çifte çoğunluk ilkesi). Yine yürütmede uygulamada dil konusunda da bir denge sağlanıyor. Genellikle 4 Almanca, 2 Fransızca, 1 İtalyanca konuşan üye bulunuyor.
 
BELEDİYELERİN DURUMU 
 
İsviçre’de belediyeler alt idari birimlerden birini oluşturuyor. En önemli özelliği arasında doğrudan demokrasi ilkesinin belediye seviyesinde yoğun şekilde yaşanmasıdır. Belediyecilik anlayışında “yurttaş odaklı, doğrudan demokratik ve özerk yerel yönetim” modeli hakim. Yurttaşların günlük yaşamına en yakın yönetim birimidir. 
 
Anayasa, belediyelere geniş özerklik verip, garantiye alırken; detayları ise kanton anayasaları ve yasaları tarafından belirleniyor. Kantonlar ve federal hükümet, belediyelerin işleyişine minimum müdahalede bulunuyor. Her belediye bir kantona bağlı olup bazen kantonlara bağlı ilçe veya diğer alt birimlere de bağlı olabiliyor. Her belediye kanton anayasasına göre de kendi tüzüğünü belirliyor. 
 
Belediyeler, siyasi ve özel statülü olmak üzere ikiye ayrılıyor. En yaygın olanı yurttaşların da yaşadığı siyasi belediyelerdir. Oy kullanma, vergi ödeme gibi yurttaşlık hakları buradadır. Özel statülü belediyeler ise Zürih, Cenevre, Basel gibi bazı büyük şehirlerin kendi kanton yasaları ile yönetildiği belediyelerdir. Aynı zamanda dini cemaatleri yöneten Kilise Belediyeleri de vardır. 
 
BELEDİYE YÖNETİMİ VE ORGANLARI
 
Belediye Meclisi: Belediyelerin yürütme organıdır. 5-9 üyeden oluşur. Belediye başkanı tarafından yönetiliyor. Üyeler halk tarafından 4 yıllık dönem için seçiliyor. Görevleri ise bütçe, imar planı, yerel hizmetlerden oluşuyor. Belediye başkanı da kantona göre doğrudan halk tarafından veya meclis tarafından seçiliyor.
 
Belediye Parlamentosu: Nüfusu 10 binden büyük olan büyük belediyelerde buluyor ve yasama görevini sağlıyor. Üyeleri halk tarafından seçiliyor. 
 
Halk Meclisi: Nüfusu 10 binden küçük olana belediyelerde doğrudan demokrasi uygulanır. Tüm seçmenler yılda 1-2 kez toplanır, bütçe ve önemli kararları oylar.
 
DOĞRUDAN DEMOKRASİ UNSURLARI
 
Belediye Meclis Toplantıları: Nüfusu 10 binden küçük olan küçük belediyelerde, tüm seçmenler toplanır ve karar alabiliyor. Bütçe, büyük harcamalar, tüzük değişiklikler burada oylanıyor. Büyük şehirlerde ise bu toplantılar yerine parlamento benzeri bir meclis bulunuyor. 
 
Halk Girişimi ve Referandum: Yurttaşlar, belirli sayıda imza ile yasa önerisi sunabiliyor veya belediye bütçesi gibi mevcut kararları referanduma götürebiliyor. 
 
Açık Hava Halk Meclisi: İsviçre’nin en küçük kantonlarından olan Appenzell Innerrhoden kantonunda hala aktif olarak uygulanıyor. Bu uygulama doğrudan demokrasinin en eski ve canlı uygulamalarından biri. Bu uygulamayı bir diğer kanton olan Glarus’ta uyguluyor. Bu sistem yurttaşların, yasama yetkisini doğrudan kullandıkları bir açık hava oy kullanma mekanizmasıdır. 
 
18 yaşını doldurmuş ve kantonda en az 3 ay ikamet etmiş İsviçre vatandaşları açık hava halk meclisine katılıp oy kullanabiliyor. Katılım zorunlu olmayıp ancak geleneksel olarak yüksek katılım sağlanıyor.
 
Gündemler, kanton parlamentosu tarafından oylama gününden önce hazırlanıyor. Bütçe onayı, vergi oranları, yeni yasalar veya anayasa değişiklikleri, kanton yöneticilerinin seçimi gibi konular tartışılıp oylanıyor. Herkese söz alabiliyor. Oylamaya “evet”, “hayır”a el kaldırılarak yapılıyor. Çoğunluk karar verir ve alınan karar bağlayıcıdır. Çıkan karar kanton yasası haline gelir. Açık hava meclislerini medya canlı verir. 
 
BELEDİYELERİN YETKİLERİ
 
Belediyeler kendi özerk alanlarında karar alabiliyor. Ancak kanton ve federal yasalar üstündür. Yetkiler kantonlara göre değişiyor. Genel olarak, yerel planlama ve inşaat, eğitim (anaokul ve ilkokul yönetimi), sosyal hizmetler, kamu hizmetleri, yerel polis gibi güvenlik, kültür ve spor, yerel vergiler (emlak, köpek vergisi gibi), nüfus kayıtları, cenaze hizmetleri, yerel referandumlar. 
 
Belediyelerin gelirleri emlak vergisi, gelir vergisi ve kantondan destek ile sağlanıyor. 
 
Yarın: İspanya modeli
 
MA / Diren Yurtsever