Amed’te 9 Ekim yürüyüşü: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanana kadar mücadele edeceğiz

AMED - Amed’te 9 Ekim protestosu için yapılan yürüyüşte konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, “Kürt halkı Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyor. Çünkü kendi özgürlüğünü Sayın Öcalan’ın özgürlüğünde görüyor” dedi. 

Demokratik Kurumlar Platformu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye’den çıkarılmasıyla başlayan uluslararası komplonun yıldönümü dolasıyla “Özgür Önderlikle Özgür Topluma” şiarıyla Şêx Sêid Meydanı’ndan Tek Kapı’ya kadar yürüyüş gerçekleştirdi. “Halkların iradesi Önder Apo’ya özgürlük”, “Hêsire Çavê dayikan hesreta dîtinate ye” ve “Berxwedana ciwanan wê azad bike rêberê gelan” pankartlarının açıldığı yürüyüşe, siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Yürüyüşte sık sık, “Be Serok jiyan nabe”, “Bijî Serok Apo”, “Bijî Berxwedana İmralı” ve “Disa disa serhıldan, Seroke me Öcalan” sloganları atıldı. Alkış ve sloganlarla yürüyüşünü tamamlayan kitle, Tek Kapı’da açıklama yaptı. 
 
‘KOMPLONUN TÜM AYAKLARI BOŞA DÜŞTÜ’
 
Eylemde konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Abdullah Öcalan’a “vahşice” bir komplonun uygulandığını belirtti. Kürt halkının 27 yıldır tüm Kürdistan’da, dünyada aralıksız bir şekilde uluslararası komploya karşı tepkisini dile getirdiğini kabul etmediğini söyleyen Bayındır, “9 Ekim 1998’de Kürt halkını uluslararası ve bölgesel şekilde komployla hedef aldılar. Sayın Öcalan’ı, Kürt halkını ‘tasfiye edeceğiz’ dediler. Önder Öcalan’ın şahsında Kürdistan’ın özgürlüğünün sonunu getireceklerini söylediler. Ama artık Kürt halkının mücadelesi ulusal, bölgesel bir güç olmuş. Bu bir gerçekliktir. Bunun mimarı da Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’dır. Kürt Halk Önderi öncülüğünde bu komplo boşa çıkarıldı. Kürdistan’ın duruşu, Kürt halkının direnişiyle 27 yıldır artık komplonun, tasfiyenin bütün ayakları boşa çıkarıldı. Kürt halkının duruşu da bunun göstergesidir. Artık Kürt halkının gücü ulusal, bölgesel bir güce ulaştı” şeklinde konuştu. 
 
 
‘ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALI’
 
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne dikkat çeken Bayındır, “Bu sürecin mimarı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dır. Artık komploya karşı Kürtlerin statüsü sağlanacak. Sonuna kadar direneceğiz. Kürdistan halkı artık bu komplo zihniyetinin bitmesini istiyor. 27 yıl önce Kürt halkı tasfiyeye karşı boyun eğmedi, eğmez de. Kürt Halk Önderi uluslararası komploya karşı boyun eğmedi, eğmeyecek de. Bu bir gerçeklik ortaya çıkardı: 27 yıldır dünya güçleriyle, dünya güçlerinin gücüyle Kürt halkının mücadelesinin sonlanmasını istediler. Ama bitmedi, daha da büyüdü. Kendini dünyaya tanıttı, kabul ettirdi. İçinde bulunduğumuz sürecin statüyle, onurlu barışla taçlanması için Kürt Halk Önderi’nin özgür olması gerekiyor. Kürt halkı; barış, özgürlük isteyen halk, Kürt Halk Önderinin özgürlüğü için direniyor. Eğer bu süreci Kürdistan ve Kürt halkının sahiplenmesini istiyorsanız Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Numan Kurtulmuş, Meclis’teki komisyonun Sayın Öcalan’ı dinleme aşamasına gelmediğini söyledi. Kürt halkı Sayın Öcalan’la görüşme yapmak istiyor ama iktidar bu aşamaya gelmemiş. Kürt halkı inanmıyor, anneler inanmıyor. O yüzden hakiki bir çözüm sağlamıyorsunuz. Hayali çözüm öne koyuyorsunuz. Kürt halkı politikalarınıza inanmıyor. Biz yönümüzü Kürt Halk Önderinin özgürlüğüne vermişiz. Özgürlüğü sağlanana kadar mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
ORTADOĞU’DAKİ SAVAŞ 
 
Bayındır, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu süreç artık Türkiye ve Bakur Kürdistan’ıyla sınırlı değil. Bu süreç Ortadoğu’da özgürlük ve barışın kapısını açacak. Sayın Öcalan’ın duruşu ilk önce Ortadoğu’daki savaşın sonunu getirecek. Özgürlüğü onun için önemli. Sayın Öcalan fiziki özgürlüğünü, Kürdistan halkının özgürlüğüne bağlıyor. Sizin uyguladığınız tecritle Kürt halkı üzerinde kirli savaş yürütülüyor. O yüzden Sayın Öcalan’ın özgürlüğü, Kürt halkının özgürlüğüdür, Ortadoğu’nun kurtuluşudur. Kürt halkı, Ortadoğu, Türkiye halkı Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne hazır. Ama AKP iktidarı buna hazır değil, kendini hazırlamıyor. Her zaman bu süreci engelliyor. Kürt halkının tahammülü, sabrını sınamayın. Kirli politikalarınıza kurban etmeyin. Artık Sayın Öcalan’ın özgürlük şartları, Kürt dili, kültürü, anayasal-yasal olarak kabul edilmelidir.”
 
 
‘ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE GÖRÜYOR’
 
Bayındır, “Büyük bir iradeyle sesleniyoruz. Herkes aklını başına alsın. Kürt halkının, Türkiye halklarının özgürlük, barış isteğiyle kendi menfaati için oynamasın. Zihniyetlerini biliyoruz ama özgürlük, barışı sağlayacak olan en büyük güç, Kürt halkının mücadelesidir, Türkiye halklarının mücadelesidir. O yüzden yük bizim omuzumuzda. Biz Kürtler hiçbir zaman barış ve özgürlük talebimizi onların eline bırakmadık. Bugün de bırakmadık, yarın da bırakmayacağız. Sonuna kadar özgürlük, barış için mücadele edeceğiz. İyi bilsinler Kürt Halk Önderi’ni ne kadar kriminalize etseler de, direnişimizde, mücadelemizde istemediklerini gösterseler de, sadece Kürt halkının önderi değil, dünyanın önderi olmuş. Bu kabul edildi, onlar da kabul edecek. Kürt halkı bir şey gösterdi; kulak verin, ses verin. Kürt halkı Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyor. Çünkü kendi özgürlüğünü Sayın Öcalan’ın özgürlüğünde görüyor” ifadelerini kullandı.  
 
Açıklama alkış, zılgıt ve sloganlarla son buldu.