ÖHD Eş Genel Başkanı: Abdullah Öcalan'ın koşulları sürecin ruhuna uygun hale getirilmeli

img

İSTANBUL - Güven arttırıcı ve demokratik entegrasyona dair adımlar atılması gerektiğini belirten ÖHD Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak, "Sayın Öcalan'ın çalışma koşullarının da bir an evvel sürecin ruhuna uygun pozisyona getirilmesi lazım" dedi. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında önce PKK fesih ve silahsızlanma kararı aldı, ardından Barış ve Demokratik Toplum Grubu, sembolik olarak silah yakma töreni düzenledi. Kürt Özgürlük Hareketi 26 Ekim'de tarihi bir karar daha açıklayarak güçlerini Türkiye topraklarından çekmeye başladıklarını belirtti. 
 
Açıklamada dikkat çeken noktalardan olan "geçiş hukuku" talebini değerlendiren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak, geri çekilme açıklamasının "sürecin her iki taraf açısından devam ettiğini gösterdiğini" söyledi. 
 
"Ortak iradeyle devam etmeseydi taraflardan biri yeniden bir adım atma ihtiyacı duymazdı" diyen Çakmak, "O yönüyle yıllardır bu ülkede barış umudunu taşıyan insanların beklentisini karşılayacak şekilde halen bir çözüm iradesinin her iki tarafta olması sevindirici. Hatırlarsanız 2013 ile 2015 yılları arasında Çözüm Süreci'nde taraflar bu kadar sürece denk düşen adımlar atmamıştı. Dünkü açıklama aslında PKK'nin sürecin ikinci aşaması olan müzakere aşaması için çatışmasızlık ortamının daha da pekişmesini sağlamak amacıyla yürütmüş olduğu bir adım olarak okumak gerekiyor. Bu çerçevede olası bir sabotaj, suikast ihtimalini de minimuma indirmek amacıyla atılan bir adımdı. Atılan bu adım sürece esaslı bir şekilde sahip çıktığını ve yürütülmesi gerektiği noktasındaki iradesini oraya koyduğunu gösteriyor" dedi. 
 
'İKİNCİ AŞAMA: MÜZAKERE'
 
Barışa hizmet edecek, çatışmasızlık zeminini yaratacak her bir adımın kıymetli ve önemli olduğunu vurgulayan Çakmak, "Atılan adımla 27 Şubat tarihinde yapılan çağrının bir gerekliliği kapsamında atılan bir adım olarak görmek gerekiyor. Şimdi dünya çatışma çözüm deneyimleri açısından içinde bulunduğumuz süreci değerlendirecek olursak da sürecin artık ikinci aşamasında olduğumuzu yani müzakere süreci içerisinde bulunduğunu da belirtmek gerekiyor. Müzakere açısından tüm koşulların artık oluştuğunu söylemekte beis görmüyoruz" diye konuştu. 
 
'ARTIK SOMUT ADIMLAR ATILMALI'
 
"Artık somut adımlar atılmalı" diyen Çakmak, "Artık somut yasal düzenlemelerin de altyapısını oluşturacak müzakere masasındaki tartışmalarında meyvelerini toplumun görmesi de gerekiyor. Örneğin süreci rahatlatacak, tarafların birbirine olan güvenini arttıracak bir dizi adımların atılması gerekiyor. Burada adımları ikiye ayırmak lazım biri toplumun güvenini arttıracak adımlar, bir diğeri de demokratik entegrasyon adımları olarak tanımlamak gerekiyor. Kamuoyunda güven arttırıcı adımlar olarak hasta tutsaklar, İdari ve Gözlem Kurulları'nın mevcut pozisyonu ve antidemokratik hukuka uygun olmayan kararlarını ortadan kaldıracak İdari Gözlem Kurulu'na alternatif olabilecek yeni bir mekanizmanın kurulması, tutuklu bulunan siyasi mahpusların serbest bırakılması olarak görülebilir" şeklinde konuştu. 
 
Demokratik entegrasyonun süreç açısından önemine işaret eden Çakmak, "Demokratik entegrasyon açısından geçiş süreci yani karşımızda kendisini feshetmiş bir örgüt bulunmakta ve örgüt militanları açısından, geçiş süreci açısından ülkeye dönüşlerinin yolunu açacak yasal düzenlemeler ile ilgili çalışmaların yapılması gerekiyor. Bu konuda Meclis'te kurulan komisyonun artık çalışmalarını nihayete erdirip ilgili komisyonlara sunacağı rapor ve yasa önerilerine dair somut bir adım görmek gerekiyor" diye belirtti. 
 
'SAYIN ÖCALAN'IN DURUMU ÖNEMLİ’
 
Entegrasyon ve güven adımları orta ve uzun vadede adımlar olduğunu söyleyen Çakmak, "Anadilde eğitim hakkından tutun, anadilin kamusal alanda kullanılması; yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden tutun, demokratik hakların kullanımının önündeki bürokratik ve yasal engellerin kaldırılması gibi. Aynı zamanda Sayın Öcalan’ın durumu da burada önemli. Sayın Öcalan'ın çalışma koşullarının bir an evvel sürecin ruhuna, sürecin içerisinde bulunduğu rol ve misyona uygun bir pozisyona getirilmesi lazım" dedi. 
 
MA / Ömer İbrahimoğlu