'Toplumsal barışın inşasında hukukun rolü' paneli: Acil yasal düzenlemelere ihtiyaç var

AMED - “Toplumsal barışın inşasında hukukun rolü” başlığıyla düzenlenen panelde konuşan Dr. Salim Orhan, acil yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirterek, “Kısa vadede yapılması gereken düzenlemeler entegrasyon yasalarıdır” dedi. 
 
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM), “Toplumsal barışın inşasında hukukun rolü” konulu panel düzenledi. Amed Ticaret ve Sanayi Odası’nda (DTSO) gerçekleşen panele sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Panelin ilk oturumunun moderatörlüğünü avukat Ahmet Özmen yaparken, Prof. Dr. Nilgün Toker, Dç. Dr. Dilan Mızrak ve Dr. Salim Orhan konuşmacı olarak katıldı.
 
İlk olarak konuşan Prof. Dr. Nilgün Toker, “Adını nasıl tarif ettiğimizden öte büyük bir irade ve savaşmama kararı çok önemli. Kürt meselesi çözülmemişken bu sorunu siyaset aracı ve başka yöntemlerle çözme iradesi devrimci bir karardır. Barış ancak adaletin tesisi ile mümkün olacaktır. Baskıcı rejimler hukukun altını boşalttı ve buna karşı yeni bir hukuk inşa edilmelidir. Yeni rejimlerde hukuk artık egemenliğin keyfiyetini meşrulaştıran bir gösteri alanı, rıza üreten bir mekanizma değil sadakat ve korku üreten bir mekanizmadır. Akıl yerine duyguların içine karıştığı içeriğinden tümü ile boşaltılmış bir hukuk var” diye konuştu. 
 
‘ÜÇÜNCÜ GÖZÜN VARLIĞI ÖNEMLİ’
 
Doç. Dr. Dilan Mızrak, IRA ile yapılan barış antlaşmasının referanduma sunulduğunda yüzde 70,  FARC ile yapılan barış anlaşmasının ise yüzde 49.2 de kaldığını aktardı. Dilan Mızrak, “Dolayısıyla her sürecin farklı olduğunu bilmek gerekiyor ama geçmiş deneyimlerden faydalanmalıyız. Bir kere üçüncü gözün, kolaylaştırıcının varlığı en önemli unsurlardan biri. Şu anda bir komisyon var ama tek bir komisyon yetmez; hakikat ve uzlaşma komisyonu, insan hakları ve kültürel kimlik hakları, yasa izleme komisyonlarının da kurulması gerekli. Türkiye’de Kürt meselesi söylendiği gibi 50 yıllık bir mesele değil. Gerçek anlamda Kürt meselesinde bir çözüme ulaşmak istiyorsak bin 500’lü yıllara gidip Kürtler neden ikinci sınıf olarak görüldü diye bir tarih okuması yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
Dilan Mızrak, “umut hakkı” ve kayyım uygulamasından vazgeçilmesi gibi kararların negatif barış açısından önemli olduğunu ancak bir daha silah kullanılmaması için meselenin derinden analiz edilmesi gerektiğini de kaydetti. 
 
‘ACİL YASAL DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR’
 
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Salih Orhan, cumhuriyet ile yaşıt bir sorunun konuşulduğunu, bunun 40 yılının acı ve şiddetle geçtiğini kaydetti. Bunun sonuçlarının doğru tespit edilmesinin çözüm için de kolaylaştırıcı olacağına dikkat çeken Orhan, hukukun barışı inşa etmenin aracı olabileceğini söyledi. Dünya örneklerine bakıldığında süreçlerin çok uzun sürebildiğini aktaran Orhan, “Bu süreci öncelikli kalıcılaştıracak acil yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Daha sonra pozitif barış sürecine evirilecek yapısal yasa değişikliğine ihtiyaç var. Kısa vadede yapılması gereken düzenlemeler entegrasyon yasalarıdır. En azından silahtan arınma ve topluma dâhil etme süreçlerine bakıldığında 21 gün ile sonuçlanan 4 yıla kadar bu sürecin çıktığını da görebiliyoruz” diye belirtti. 
 
Seçim yasası ve siyasi partiler yasasının değişmesi gerektiğine dikkat çeken Orhan, “İdari pratiklerle bu sürece adım atılabilir idare ve gözlem kurulunun kaldırılması, TMK’nın kaldırılması, terör tanımının netleştirilmesi önemli. Siyasetin yolunu açarsanız şiddet de azalır” dedi.  Panelin birinci oturumu soru cevap kısmı ile son buldu.
 
Oturumun ikinci bölümünde DEM Parti Milletvekilli Serhat Eren, DEVA Partisi Milletvekilli Mehmet Emin Ekmen ve CHP Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu konuşacak.