DEVA Partili İdris Şahin: Erdoğan Bahçeli'nin açıklamalarını ete kemiğe büründürmeli

ANKARA - Bahçeli'nin açıklamalarının Erdoğan, MİT ve Dışişleri Bakanlığı'nın bilgisi dahilinde olduğunu belirten DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Kürt sorununun çözümüne dair süren tartışmalara ilişkin olarak, Erdoğan'ın Bahçeli'nin açıklamalarını ete kemiğe büründürmesi gerektiğini belirtti. 
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de Meclis’in yeni yasama yılı açılışında DEM Parti Eş Genel Başkanlarının elini sıkması sonrası Kürt sorununun çözümüne dair başlatılan tartışmalar sürüyor. Kürt tarafı özellikle sorunun çözümü için İmralı tecridinin kaldırılmasını ve çözüm için bir yol haritasının kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini belirtiyor. 
 
DEVA Partisi Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, konuya dair Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Aynı zamanda 2013-2015 yılları arasındaki süreçte de aktif rol alan Şahin, Devlet Bahçeli'nin söz konusu çıkışını kavrayamadıklarını söyledi. Şahin, Devlet Bahçeli’nin, 1 Ekim'den bu yana hal ve davranışlarıyla farklı bir misyon çizdiğini belirtti.  
 
Bahçeli'nin 2013-2015 yılları arasındaki süreçte bakış açısını çok iyi bildiğini de söyleyen Şahin, "Sayın Erdoğan'ın, ‘Ne Kürt sorunundan bahsediyorsunuz, Kürt sorunu mu var’ noktasına geldiği çizgiyi de biliyoruz. Ama bu çizgiye gelmesinin en önemli sebeplerinden biri de Sayın Bahçeli'yle olan birlikteliği ve yol arkadaşlığıdır" dedi. 
 
'ADIMLAR PAZARLIK KONUSU YAPILMAMALI'
 
DEVA Partisi’nin Kürt sorununa yaklaşımını, “Temel hak ve özgürlük sorununu” olarak niteleyen Şahin, Kürt sorununa dair atılması gereken adımların hiçbir şekilde pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini söyledi. Gelinen aşamada toplumun büyük bir kısmının, Kürt sorununun varlığını kabul ettiğini dile getiren Şahin, çözüm için demokratik siyaset zeminini ve Meclis’i adres gösterdi. 
 
‘UMUT HAKKI BAHÇELİ’NİN LİTERATÜRÜNDE YOK’
 
Bahçeli’nin, Kürt sorununun çözümüne dair yaklaşımının “şarta” bağlı olduğuna dikkat çeken Şahin, “Diyor ki ‘İmralı'daki gelecek, gerekirse buradan silahları tamamen kaldırdığını ve terörü sonlandırdığını DEM grubunda ifade edecek.' DEM grubunda bunları ifade edebilmesi için önce yasal bir kısım düzenlemeler gerekir. Terörle Mücadele Kanunu’nda, İnfaz Yasası'nda bir kısım değişiklikler. Ve Bahçeli'nin zikrettiği Umut Hakkı’na ilişkin de...  Sayın Bahçeli'nin literatüründe böyle bir kavramın olduğuna inanmıyorum. Yani bu 1 Ekim öncesinde hazırlanmış ve 1 Ekim sonrasında da Sayın Bahçeli'nin konuşma metinlerine eklenmiş bir kavramdır. Bu akıl kimin aklıdır? İktidar bir süreç yürütüyor ve iktidar ortağı olarak bunu Sayın Bahçeli tarafından dile getirilmesini mi istiyor? Yoksa devletin kurumlarında bu konular tartışılmış, görüşülmüş, bir devlet aklı olarak mı ortaya konuluyor iktidarın ortağı tarafından? Bu konuda bizim kafamızda soru işaretleri var. Çünkü eskiden devletin ciddi kurumları vardı. Bu kurumların süzgecinden geçirilmesi gerekiyordu” dedi. 
 
Söz konusu konuşmaların önce Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu’nda gündeme getirilmesi gerektiğini aktaran Şahin, “Öyle olmalıydı ki bunu bir devlet projesi olarak takdim edebilelim” diye de ekledi. 
 
‘MİT VE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN HABERİ VAR’
 
Erdoğan’ın Bahçeli’nin açıklamalarından haberi olmadığına dair medyada yer alan spekülasyonlara işaret eden Şahin, “Benim gördüğüm; iktidar ortaklarının her ikisinin de haberi var. Sayın Erdoğan'ın haberi olmadan Sayın Bahçeli'nin Meclis grubunda böyle bir konuşma yapabilme ihtimalini zor görüyorum. Dışişleri Bakanı'nın bu konuda bilgisinin olduğu görülüyor. MİT Müsteşarı'nın bu konuda bilgisinin olduğu görülüyor. Çünkü aynı cümleleri ve aynı kalemden çıkmışçasına.  Öcalan'ı ziyarete giden Ömer Öcalan'ın, kamuoyuna takdim ettiği cümlelerde de görüyoruz. Diyor ki ‘Şiddet ve çatışma ortamını sona erdirmek istiyorsanız, hukuken ve demokratik olarak bir adım atılmasını istiyorsanız şu koşulların yerine gelmesi lazım.’ Koşullar nedir? Öcalan'ın öne sürdüğü koşullar nedir? Öcalan'la bu görüşmeyi yapanların ortaya sundukları koşullar nelerdir? Bizim bu çerçeveyi toplum olarak bilmemiz gerekiyor. En azından parlamentonun bilmesi gerekiyor. Çünkü bu meselenin çözüm adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi. Bu süreç yürütülecekse şeffaf bir şekilde yürütülmeli. Geçtiğimiz süreçlerde bu işlerin kadük kalmasının sebebi bazı şeylerin olması gereken kadar şeffaf yürütülmemesinden kaynaklanıyor” dedi. 
 
“Bu meselelerin çözümünde demokratik hakları eksiksiz olarak vatandaşın kullanabilmesi şarttır” diyen Şahin, bu konuda Anayasa’da ve yasalarda bir kısım adımlar atılması gerektiğini dile getirdi. 
 
SOMUT ADIM UYARISI: ERDOĞAN HAMASET YAPTI
 
Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği grup toplantısında “Hamaset” yaptığını söyleyen Şahin, “Başka hiçbir şey yapmadı. Somuta dair en ufak bir adım dahi atmadı. Sayın Bahçeli'nin açıklamalarını ete kemiğe büründürecek olan, yürütmenin başında olan Sayın Erdoğan'ın kendisi. Yoksa sadece Sayın Bahçeli'nin söylemleriyle bu konuda adım atılabilecek bir durum söz konusu değil. Çünkü fikir sahibi olabilir ama burada eyleme geçirecek olan AK Parti'nin ve ülkenin yürütmesinin başında bulunan Sayın Erdoğan'ın duruşudur. Artık sözle bu işler bitti.  Sözün tükendiği yerdeyiz. Ne tür somut adımlar atılacak, bunu kamuoyuyla paylaşmalarına uygun olacağını düşünüyoruz” dedi. 
 
‘AÇIKLAMALARI NEDEN BAHÇELİ YAPIYOR?’
 
İktidarın kamuoyu nabzını ölçtüğünü düşünen Şahin, açıklamaların neden Bahçeli tarafından yapıldığını da şu cümlelerle anlattı: “Bu açıklamayı Sayın Erdoğan yapmış olsaydı şu anda ülkede çok daha farklı şeyler konuşuluyor olabilirdi. Bu süreci enfekte eden bir grup da oluşabilirdi. Ama Sayın Bahçeli'nin açıklamış olması paraşütle inişi biraz daha sağlam bir zemine yapmak suretiyle gerçekleşiyor. Sayın Bahçeli'nin açıklaması biraz paratoner görevi görüyor. Kürt sorunu dediğimiz sorun nasıl bir sorun ki? Öyle büyük bir ekmek ki bundan istifade etmeyen yok. Ye ye bitmiyor. Acıkınca dolaba kaldırdıklarını geri indiriyorlar, tekrar paylaşıp tekrar yiyorlar. Kürt siyasetinde de önemli bir isim olan, 3 dönemde de milletvekili yapan bir abimiz, kendisi de Kürt bana dedi ki, ‘Bu işten en fazla karlı çıkanlardan biri de MHP'dir’. Yine de en uçtakinin bu tür bir söylemle ortaya çıkmış olması son derece kıymetli. Biz de Deva Partisi olarak diyoruz ki; bu işin gerçekleşme ihtimali yüzde 10 bile olsa son derece değerli ve kıymetli buluyoruz.”
 
'BAHÇELİ 40 YILDIR İLK DEFA DAHİL OLUYOR'
 
Bahçeli’nin 40 yıllık siyasi geçmişi boyunca ilk defa çözüme dahil bir irade ortaya koyduğuna dikkat çeken Şahin, Erdoğan’ın ise 2005’ten bu yana Kürt sorununa dair belirli süre aralıklarıyla yaptığı açıklamalara atıfta bulundu. Şahin, “2005'te farklı bir açıklama yaptı. 2008 Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi, 2009 Oslo Süreci, 2013’teki Çözüm Süreci. 2014'te yine Diyarbakır'da Barzani ile yapmış olduğu konuşma. Ondan sonra da 7 Haziran'dan sonraki süreç içerisinde periyodik olarak Sayın Erdoğan'ın geldiği noktalar görülüyor. ‘Ne Kürt sorunu ya? Nereden çıkartıyorsunuz? Kürt sorunu falan yok’ diyebilecek bir pozisyona geldi. Ama şimdi tekrar bu işin içini doldurabilir mi? Ama Sayın Bahçeli ilk defa bu yola girdiği için bunun ne kadar samimi ne kadar gayri samimi olduğunu ölçebilecek bir alet henüz elimizde yok” diye konuştu. 
 
‘MECLİS TOPYEKÜN MÜCADELE VERMELİ’
 
Kürt sorununda Anayasal çözüm için Meclis’in “Topyekün” bir mücadele vermesi gerektiğine işaret eden Şahin, “Referanduma götürebilecek çoğunluğa MHP ve DEM aynı zamanda destek verirse ulaşabilir. Ama referanduma götürmeden 400'ün üstünde bir sayısal çoğunluğa ulaşabilmesi için Meclis’te diğer siyasi partilerin de desteğine ihtiyaç var. Sadece iktidar ortakları ve DEM bu işe yetmiyor. Bu nedenle süreci bir gözlemlemek lazım. Olayın başında kesin hükümler ihtiva eden cümleler kurmak bize yakışmaz. Çünkü biz bu ülkede en ufak bir sorun konuşulsun istemiyoruz. Bu ülkenin yarınlarını konuşalım. Deva Partisi olarak geçmişle anlaşma şansımız yok diyoruz. Geçmişte büyük hatalar yapıldı. Sağdan da yapıldı, soldan da yapıldı. Siyasiler de yaptı, sivil toplum da yaptı. Dolayısıyla geçmişin hataları üzerinden gelecek inşa etmek mümkün değil. Ama geçmişin hatalarından ders çıkartıp geleceği bambaşka şekillendirebiliriz” diye belirtti. 
 
‘GEREKLİ MÜZAKERELERİ YAPMAK SURETİNDE…’
 
2013-2015 yılları arasında gerçekleşen müzakere sürecindeki deneyimlerin önemine dikkat çeken Şahin, “Terörün konusunu farklı değerlendirmek, vatandaşın taleplerini farklı değerlendirmek gerekiyor. Bizim geldiğimiz noktada o çözüm sürecinden çıkarttığımız netice budur. Vatandaşın taleplerini derhal yerine getirmek ama diğer yönden terörü sonlandırmak için atılacak adımları devlet aklında kullanarak gerekirse gerekli müzakereleri yapmak suretiyle nasıl çözebileceğinizi ortaya koymanız gerekiyor” dedi. 
 
‘EMPATİ YAPMAK GEREKİRDİ’
 
Şahin, “Kürtler, ‘Ben bu ülkenin eşit, adil bir yurttaşı olarak gönül huzurunda yaşayamıyorum’ diyor. Bunu ayrı bir zaviyede değerlendirip, çözüm sürecinde ona göre çözüme kavuşturmak gerekirdi. Bir de 40 yıldır elinde silahla mücadele etmiş, o günkü şartlarda mücadele etmiş vatandaşlarla konuşmak ve onların yerine kendinizi koymak ve bir empati yapmak gerekirdi. Onlarla meseleyi nasıl çözeceğiz? Onu ayrı bir kulvarda, ayrı bir zeminde değerlendirmek gerekirdi. Oysa biz o günkü süreçte bunların ikisini bir torbaya doldurduk, ağzını bağladık. ‘Aman efendim her şey iyi gidiyor’ derken, bir çırpıda bakmışsınız ki hendekler kazınmış. ‘Ne Dolmabahçe Mutabakatı ya? Dalga mı geçiyorsunuz? Benim iradem yok. Bir tarafta hükümet, diğer tarafta bir siyasi parti grubu var. Böyle çözüm mü olur’ diyen bir irade ortaya çıkmış. Bunun da tetikleyicisi olarak ben şahsım adına şu anda gördüğüm manzara, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını görüyorum. O günkü şartlarda Sayın Erdoğan'ın istediği sonuçlar tecelli etmeyince sandıkta, bunu da bir gerekçe göstererek Sayın Bahçeli'yi yanına aldı ve daha otoriter bir yapıyı Türkiye'de tesis etti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni de inşa etti. Benim okumam bu" ifadelerini kullandı.  
 
'TOPLUMUN KATILIMI SAĞLANMALI'
 
Kürt sorununa dair yürütülen herhangi bir sürecin toplumdan kopuk bir biçimde sürdürülemeyeceğini aktaran Şahin, katılım kanallarının açık bırakılması gerektiğini söyledi. Şahin, “Bakınız, bir örnek vereyim size. Esenyurt'taki iki partinin genel başkanının katıldığı mitinge bir bakın. Ahali gönülden gelerek tepki koymazsa, alanda 3 bin 800 güvenlik personelinin olduğu bir alanda 3-5 bin kişiyi toplayamazsınız. Vatandaş içinden gelerek bu tepkiyi gösterecek. Siz yukarıdan ben bir şey yapıyorum dediniz. Aşağıdaki sivil toplumunu ikna edemediniz. Aşağıdaki kanaat önderlerini ikna etmelisiniz. Burada neticeye varmanız mümkün değil" diye belirtti. 
 
'ÇÖZÜM SÜRECİ HATIRLATMASI
 
Şahin, 2013-2015 sürecinde bu konuya dair ilgili tüm kanallarla iletişim yürütüldüğünü şöyle anlattı: “Parlamento olarak önce şehit ve gazi ailelerini ikna için gittik. Siz ne istiyorsunuz? Analar ağlamasın diyorsanız nasıl bir adım atalım? Onlardan aldığınız reaksiyonla yine dağda kalmış uzunca süre, cezaevinde içeride kalmış olanları dinledik. Sivil toplumu dinledik. Şırnak Barosu’ndan Diyarbakır Barosu’na kadar dinledik. Akademisyenleri dinledik. Nasıl bir çözüm istiyorsunuz? Demokratik ülkelerde de hep bireysel kimliklerden konuşmak kolay. Ama Ortadoğu toplumlarına geldiğimiz zaman özellikle Anadolu coğrafyasında bizim kolektif kimliklerimizin daha ön plana çıktığını hepimiz görüyoruz. Alevi kimliğinin, Kürt kimliğinin, Türk kimliğinin, işte Sunni kimliğinin daha ön plana çıktığını görüyoruz. Bu ayrışma alanlarını ortaya koymak çok kolay ama birleşme noktalarını bulmak çok çok zor. O yüzden bu kimlik siyasetinde siz çözümü sadece ‘ben yukarıdan yaptım, siz aşağıdan uygulayacaksınız’ demekle gerçekleştiremezsiniz. Toplumun değişik kesimlerini bu olayın bir paydaşı haline getirmek ve şeffaf bir süreç yürütmek zorundasınız.” 
 
‘CHP SÜRECE DAHİL EDİLMELİ’
 
Şahin, ana muhalefet partisi olan CHP’nin de sürece mutlaka dahil edilmesi gerektiğini dile getirerek, “Şu an itibariyle bir tarafta adres olarak DEM’i parlamentoda gösteriyor, öbür tarafta da DEM ile CHP iş birliğini şeytanlaştırıyorlar. Bunu da kayyım atamalarıyla ve diğer uygulamalarla yapıyor. O nedenle diyoruz ki; ne kadar sahici, henüz onu ölçecek bir alet bulamadık. Bu kadar tecrübemize rağmen biraz zamana yayalım, izleyelim ve Sayın Erdoğan'ın adım atmasını bekleyelim. Soyut bir kısım söylemler var ama bunu somut hale getirecek olan Sayın Erdoğan'ın icraatları ve atacağı adımlardır” dedi. 
 
'BU MESELE ARTIK DEVLET SORUNU HALİNE GELDİ'
 
Şahin, “İktidar ve muhalefet Kürt sorununun çözümü konusunda neden ortaklaşamıyor” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “2013'te aslına bakarsanız bu sürece dair CHP'den Sezgin Tanrıkulu ve 20 arkadaşıyla birlikte bir araştırma önergesi vermişti. Fakat CHP'nin içerisindeki ulusalcı yapının çok büyük tepkilerine maruz kalınca o önergelerini geri çekmek durumunda kaldılar. O önergelerini o zamanki iktidar partisi imza koymak suretiyle yaşattı. Ve o süreçteki CHP fiziken dışındaydı ama ruhen içindeydi. Onların araştırma önergesi doğrultusunda da bir kısım çalışma yapılmıştı. Şimdi buradaki temel sıkıntı şu; bu mesele iktidar konusu değil. İktidar tek başına istese de bu meseleyi çözemez. Bu artık devlet sorunu haline gelmiş durumda. Eğer konu devlet sorunu haline gelmiş ise bu noktada parlamentoda iktidarı ile muhalefeti ile topyekûn el birliği ile çözülecek bir meseledir. Bu meseleyi sadece iktidarın çözebileceği bir alan olarak görmüyoruz. Bu süreçte ana muhalefet partisi çözüm iradesi noktasında son derece aykırı bir duruş sergilemiyor. Yönteme dair eleştirileri var."
 
'YÖNTEM VE SIRALAMA HATASI VAR'
 
Şahin, Kürt sorununun çözüm yöntemine dair ise "Yöntem adını siz koymadan ‘Öcalan'ı getirip Meclis kürsüsünde konuşturacağız’ diyerek konuya girerseniz elbette ki bir tepki ile karşılaşırsınız. Yol haritasını belirleyip ondan sonraki süreci nasıl işleyeceğine dair kapsamlı bir izahatta yaparsanız o zaman tepkiler azalır. O zamanki değerlendirmeleri daha sağlıklı buluruz. Burada en son yapılacak iş Öcalan'ın gelip DEM grubunda konuşacak olması. Bundan öncesi ara istasyonlarda yükünüzü siz doldura doldura geleceksiniz ki son istasyona vardığınızda mesafe almış olacaksınız ve çözüm iradesini de orada ortaya koyacaksınız. Bu konuda muhalefetin katı bir tutum içerisinde olacağı kanaatinde değilim. Ülkenin sorunlarını bilen, çözüm iradesini ortaya koyan, sorumluluk sahibi hiçbir siyaset kurumu bu işi toptan reddetmez. Toptan reddetmek inkârcılık olur. Zaten 100 yıldır belirli bir kesim inkâr ediyor. O da sorunu çözemedi. Dolayısıyla burada bazı şeylerle yüzleşmek ve çözüm iradesini ortaya koymak gerekir" yorumunda bulundu. 
 
‘BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU?’
 
Şahin, Kürt sorununun çözümüne dair tartışmaların sürdüğü bir esnada DEM Partili belediyelere atanan kayyıma da tepki gösterdi. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” tabirini kullanan Şahin, “Hangi birine inanacağız? Hangi söyleminize inanacağız? Barış herkesin kazandığı ama herkesin de ödün verdiği bir sistemdir. Ödün vermeden barış olmaz. Hangi ödünü vereceksiniz bunları somut olarak ortaya koyun. Neler yapacağınızı milletin huzuruna çıkartın ve ondan sonra biz sizin değerlendirmenizi ona göre yapalım. Yoksa fantezi şeklinde kurmuş olduğunuz beylik cümlelere itibar etmeyecek kadar da siyasette piştik artık. Yediğimiz dayaklarla da olgunlaştık. Bundan sonra dayak yemek istemiyoruz” diye konuştu.  
 
‘KAYYIMLAR YARGI KARARINA BAĞLANMALI’
 
Kayyım politikalarını ilkesel olarak yanlış bulduklarını vurgulayan Şahin, “Bu bir yargı kararına bağlanmalı. İktidar keyfi, tutum ve davranışlarıyla çok daha kaotik bir ortam yaratıyor. Şu an itibariyle toplumsal barışı zedeleyecek bir kısım görüntülere sahne oluyor. Bir yandan Türk kardeşlerimize bu sorunu çözeceğiz diyenler var ama diğer taraftan da yine sokağa taşınan bir şiddet var. Bir taraftan ‘iradeye sahip çıkalım, bu sorunu çözelim’ derken, öbür taraftan sorunu körükleyecek adımlar atıyorsanız bir tutarsızlık vardır. Devlet gücünü kullananlar hukuk çerçevesi içerisinde hareket etmelidir. Bu konuda da toplumun asayişini bozacak yaklaşımlardan da kaçınmak gerekir. Bu süreç içerisinde geçmiş kabuk bağlamış olan yaraları tekrar kanatmanın kimseye bir faydası yok” dedi.
 
MA / Selman Güzelyüz - Fırat Can Arslan
 
 

Diğer başlıklar

12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını
23:19 Şam'da art arda patlamalar meydana geldi
22:50 Gençlerden Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için meşaleli yürüyüş
22:43 DEM Parti eski il eşbaşkanına 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
22:36 Mêrdîn'de fırtınada motosikleti devrilen kurye yaralandı
22:10 Rahman A. boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
21:36 Kürdistan kentlerine ayrılan kültür ve turizm bütçesi yüzde 5'in altında
21:23 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê girişlerindeki kontrol noktaları kaldırıldı
21:20 Sabahat Tuncel: Barış bizim için bir tercih değil zorunluluktur
20:46 İstanbul'da Rojin Kabaiş için eylem
20:35 Êlih'te iş cinayeti
19:46 Gülhan'ı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19:19 ‘Aç kalalım ama kültürsüz kalmayalım’
18:37 İşçiler 107 gündür eylemde: Taleplerimiz karşılansın
18:24 CHP'den İBB iddianamesine ilişkin HSK'ye başvuru
18:18 DEM Partili Oluç: Eli kulağındadır, kayyım rejiminin sonuna geliniyor
18:08 Riha’da toz taşınımı etkili oldu
18:02 HPG’li İş, kitlesel bir şekilde toprağa verildi
17:32 25 Kasım eylemleri: Dayanışmayla karanlığı yeneceğiz
17:06 Çetin'in taziyesine 'şehit namirin' sloganıyla ziyaret
17:01 Vince çıkan işçilerin eylemi kazanımla sonuçlandı
16:42 DEM Parti Kadın Meclisi direnişteki kadınları ziyaret etti
16:41 DEM Parti Turizm Bakanlığından Kürtçe ve diğer dilleri teşvik edilmesini istedi
15:52 Dilek İmamoğlu: Adalet yara alırsa umut yeşermez
15:19 İHD: 6 bin 94 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
15:00 Bireysel silahlanma protestosu
14:07 Silahlı saldırıda 4 kişiyi yaralayan korucular serbest bırakıldı
13:54 LeMan davasında Pehlevan hakkında tahliye kararı
13:09 KESK'li kadınlar 25 Kasım programını açıkladı: Barış talebinde ısrarcıyız
12:26 MB anketine göre enflasyon beklentisi yükseldi
11:45 Çakıroğlu: Cumhuriyetin 2'nci yüzyılının kurucularından biri Abdullah Öcalan olacak
11:31 Tanrıkulu: Güven artırıcı adımlar atılmalı
Ekmen: Toplumun desteği süreç için önemli
11:13 AB Türkiye Delegasyonu Amed Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti
11:09 Sürecin etkili öncülere ihtiyacı var
10:55 Seyîd Rıza'nın mezar yeri açıklansın: Gidersem gözüm açık kalacak
10:51 Bakırhan: Süreçte belediyelere büyük sorumluluk ve görev düşüyor
09:58 92 yaşındaki tutsak annesi: Ölmeden oğlumu görebilecek miyim?
09:44 Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde ‘suça göre’ muamele!
09:43 'Katliama işveren yer hazırlıyor, devlet göz yumuyor'
09:41 Prof. Dr. Nilgün Toker: Süreç hukuki güvence altına alınmalı
09:39 Barış Anneleri'nden komisyona çağrı: Komisyon önderliğimizle görüşsün
09:33 Wan'da Mısır Çarşısı metruk bir yapıya dönüştü
09:31 ÖHD’li Güneş: 'Umut hakkı’nın uygulanmaması demokratikleşmeye dirençtir
09:30 Her okulun kapısındalar: Çocuklar ve kadınlar 'özel' hedef
09:11 MARSU daire başkanı hakkında ‘taciz ve mobing’ten suç duyurusu
09:09 'Ölümlerin önüne geçmek için acil gündem hasta tutsaklar olmalı'
09:07 Engellenen röportajın 4. bölümü: Devleti demokratikleştirmek lazım
09:00 14 KASIM 2025 GÜNDEMİ
13/11/2025
23:46 Süveyda’da çatışmalar şiddetleniyor
23:37 DEM Partili Uysal: Gençlerin soluyacağı temiz hava kalmadı
21:30 Hatay Arsuz’da orman yangını
21:21 DEM Partili Hun: Her 4 gençten biri Türkiye’yi terk etmek istiyor
20:45 Sırrı Süreyya anısına turnuva: Her gol barış sözü olacak
20:40 Hatimoğulları ve Bakırhan, Demokratik Yerel Yönetimler Kuruluyla bir araya geldi
20:35 AB delegasyonu Amed'de
20:29 Uyuşturucuya karşı mücadeleye ayrılan bütçe yüzde 0,02
20:22 Kuzey ve Doğu Suriye’de üçlü görüşme
20:01 Meteoroloji'den 6 il için 'sarı kod 'uyarısı
19:58 Halkevleri: Polis eliyle özel bir saldırı programı uygulanıyor
19:55 Erdoğan, Erhürman'la görüştü
19:33 DEM Parti'den bütçe görüşmelerinde gençler için fon önerisi
19:22 'Yaşamlarımızı örgütlü mücadelemize emanet edeceğiz'
19:17 Şemrex’te kadınlar fidanları toprakla buluşturdu
19:11 Amedspor’dan 'bahis' açıklaması
19:07 Pasûr'daki iş cinayeti protesto edildi: Önlemler alınmadı
19:01 Dilovası Belediye Başkanı'nın eleştirilere yanıtı 'çoğu yer kaçak' oldu
18:47 223 işçinin direnişi 106'ncı gününde
17:51 Rusya: Ukrayna'ya saldırılar sürecek
17:37 Madde bağımlılığı ve fuhuşa karşı yürüyüşe çağrı
17:25 Adlığ ve Edemen’in taziyesine kitlesel ziyaret
16:59 Gazeteci Aykol'un hayati riski sürüyor
16:45 Mûş’ta ‘Kadın kurtuluş ideolojisi’ atölyesi
16:33 Pasûr’daki iş cinayetindeki ihmaller zinciri
16:30 TFF, bahis soruşturmasında futbolcuların cezalarını duyurdu
16:18 Ferdi Zeyrek'in ölümüne ilişkin iddianame kabul edildi
16:15 Suriye'nin Londra Büyükelçiliği 13 yıl sonra açıldı
16:13 Barrack: QSD’nin entegrasyonunu görüştük
16:07 HPG’li Öztürk’ün taziyesine kitlesel ziyaret
15:55 Komisyonun toplanacağı tarih belli oldu
15:45 İmamoğlu'nun hesabına erişim engeli
15:40 Wan Barosu: Rojin’in faillerinin bulunması için mücadelemiz sürecek
15:01 Cenazelere dönük saldırılara tepki: Barış sadece silahların susması değildir
14:58 Demokratik Modernite'nin yeni sayısı çıktı
14:56 Gazeteci Rahime Karvar’a ceza
14:25 ABD'den Türkiye'deki 7 şirkete yaptırım
14:24 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret
14:11 '6 kişinin öldüğü işyeri ruhsatsızdı, belediye göz yumdu'
14:07 Mûş'ta 'Çocuk yaşta zorla evlilikle mücadele' çalıştayı
13:54 HDP binasını yakma girişimi davasının gerekçeli kararı açıklandı
13:26 Epstein’ın mesajlarında Barrack’ın adı geçiyor
13:21 Nev Bahçe’de toplanan ayvalar reçele dönüştü
12:43 Sinemada katledilen çocuklara adanan festival başlıyor
12:22 DEM Parti: Alevilerin rızasının olmadığı çalışmaları durdurun
12:19 Tayfun Kahraman'ın tahliye talebine ret
12:13 Gazeteci Şahin’in yurt dışı yasağı 7 yıldır kaldırılmıyor
11:59 Behdînan’da seçim protestoları sürüyor
11:34 'İktidar Abdullah Öcalan'la görüşme konusunda yaklaşımını ortaya koymalı'
11:18 Taliban kadınlara okuma yazma veren kursları kapattı
11:16 Amûdê Katliamı kınandı:Unutmayacağız, unutturmayacağız
10:42 Şara’nın ABD ziyareti sonrası Suriye’yi ne bekliyor?
10:37 Pervin Buldan: Süreç yasal düzenlemeyle birlikte ilerler
10:18 Yangından kurtuldu: Hiçbir koruyucu önlem alınmıyordu
10:14 Rojin’in vücudundaki 2 DNA’nın bulaş olmadığı kesinleşti
09:50 Jeoloji Mühendisi: Deprem basıncı ve enerjisi batıya kaydı
09:47 Mersin'de 18 tutsak hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor
09:46 Cezaevinde ‘disiplin cezası’ alsan dert almasan ayrı bir dert!
09:45 Wan sokakları: Demokrasi için haklarımız tanınmalı
09:33 Tek saha çalışmasının koordinatörü: Stratejik planlar gerekli
09:25 Bahçeli’nin ‘sonuna geldik’ dediği süreç hangi aşamada?
09:18 Çevre mitingine katılım çağrısı: Direniş meşrudur
09:17 18 kez anjiyo olan tutsak tahliye edilmiyor
09:08 Tutsaklardan Aykol'a: Devrimci iradenle bu illeti de bertaraf edeceğine inanıyoruz
09:07 Sındırgı'da peş peşe üç deprem meydana geldi
09:05 Rojhilatlı hukukçudan Kürtçe için mücadele
09:03 TJA'lılar: Kadınlar süreçte öncü rol oynayacak
09:02 'Küçük Mardin' kentsel dönüşüm kıskacında: Nereye gidelim?
09:00 13 KASIM 2025 GÜNDEMİ
12/11/2025
23:50 KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, Ankara'da
22:54 Irak seçim sonuçları açıklandı
22:33 'Türkiye Kadınlar ve çocuklar için cehenneme dönüştürüldü'
22:25 Kayyımın işten çıkardığı işçiler 104 gündür direniyor
21:38 Irak seçimlerine katılım oranı yüzde 56,11 oldu
21:05 Antalya’da bir polis evli olduğu kadını ve kızlarını katletti
21:00 İmamoğlu: Temelsiz davalarla hedef alındık
20:55 31 yıldan sonra tahliye edildiler: Daha kararlı bir sesin çıkması gerekiyor
20:42 Mereş depreminde yıkılan Hacı Ömer Apartmanı Davası görüldü
19:32 Erdoğan ve Bahçeli bir araya geldi