DEVA Partili İdris Şahin: Erdoğan Bahçeli'nin açıklamalarını ete kemiğe büründürmeli

ANKARA - Bahçeli'nin açıklamalarının Erdoğan, MİT ve Dışişleri Bakanlığı'nın bilgisi dahilinde olduğunu belirten DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Kürt sorununun çözümüne dair süren tartışmalara ilişkin olarak, Erdoğan'ın Bahçeli'nin açıklamalarını ete kemiğe büründürmesi gerektiğini belirtti. 
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de Meclis’in yeni yasama yılı açılışında DEM Parti Eş Genel Başkanlarının elini sıkması sonrası Kürt sorununun çözümüne dair başlatılan tartışmalar sürüyor. Kürt tarafı özellikle sorunun çözümü için İmralı tecridinin kaldırılmasını ve çözüm için bir yol haritasının kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini belirtiyor. 
 
DEVA Partisi Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, konuya dair Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Aynı zamanda 2013-2015 yılları arasındaki süreçte de aktif rol alan Şahin, Devlet Bahçeli'nin söz konusu çıkışını kavrayamadıklarını söyledi. Şahin, Devlet Bahçeli’nin, 1 Ekim'den bu yana hal ve davranışlarıyla farklı bir misyon çizdiğini belirtti.  
 
Bahçeli'nin 2013-2015 yılları arasındaki süreçte bakış açısını çok iyi bildiğini de söyleyen Şahin, "Sayın Erdoğan'ın, ‘Ne Kürt sorunundan bahsediyorsunuz, Kürt sorunu mu var’ noktasına geldiği çizgiyi de biliyoruz. Ama bu çizgiye gelmesinin en önemli sebeplerinden biri de Sayın Bahçeli'yle olan birlikteliği ve yol arkadaşlığıdır" dedi. 
 
'ADIMLAR PAZARLIK KONUSU YAPILMAMALI'
 
DEVA Partisi’nin Kürt sorununa yaklaşımını, “Temel hak ve özgürlük sorununu” olarak niteleyen Şahin, Kürt sorununa dair atılması gereken adımların hiçbir şekilde pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini söyledi. Gelinen aşamada toplumun büyük bir kısmının, Kürt sorununun varlığını kabul ettiğini dile getiren Şahin, çözüm için demokratik siyaset zeminini ve Meclis’i adres gösterdi. 
 
‘UMUT HAKKI BAHÇELİ’NİN LİTERATÜRÜNDE YOK’
 
Bahçeli’nin, Kürt sorununun çözümüne dair yaklaşımının “şarta” bağlı olduğuna dikkat çeken Şahin, “Diyor ki ‘İmralı'daki gelecek, gerekirse buradan silahları tamamen kaldırdığını ve terörü sonlandırdığını DEM grubunda ifade edecek.' DEM grubunda bunları ifade edebilmesi için önce yasal bir kısım düzenlemeler gerekir. Terörle Mücadele Kanunu’nda, İnfaz Yasası'nda bir kısım değişiklikler. Ve Bahçeli'nin zikrettiği Umut Hakkı’na ilişkin de...  Sayın Bahçeli'nin literatüründe böyle bir kavramın olduğuna inanmıyorum. Yani bu 1 Ekim öncesinde hazırlanmış ve 1 Ekim sonrasında da Sayın Bahçeli'nin konuşma metinlerine eklenmiş bir kavramdır. Bu akıl kimin aklıdır? İktidar bir süreç yürütüyor ve iktidar ortağı olarak bunu Sayın Bahçeli tarafından dile getirilmesini mi istiyor? Yoksa devletin kurumlarında bu konular tartışılmış, görüşülmüş, bir devlet aklı olarak mı ortaya konuluyor iktidarın ortağı tarafından? Bu konuda bizim kafamızda soru işaretleri var. Çünkü eskiden devletin ciddi kurumları vardı. Bu kurumların süzgecinden geçirilmesi gerekiyordu” dedi. 
 
Söz konusu konuşmaların önce Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu’nda gündeme getirilmesi gerektiğini aktaran Şahin, “Öyle olmalıydı ki bunu bir devlet projesi olarak takdim edebilelim” diye de ekledi. 
 
‘MİT VE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN HABERİ VAR’
 
Erdoğan’ın Bahçeli’nin açıklamalarından haberi olmadığına dair medyada yer alan spekülasyonlara işaret eden Şahin, “Benim gördüğüm; iktidar ortaklarının her ikisinin de haberi var. Sayın Erdoğan'ın haberi olmadan Sayın Bahçeli'nin Meclis grubunda böyle bir konuşma yapabilme ihtimalini zor görüyorum. Dışişleri Bakanı'nın bu konuda bilgisinin olduğu görülüyor. MİT Müsteşarı'nın bu konuda bilgisinin olduğu görülüyor. Çünkü aynı cümleleri ve aynı kalemden çıkmışçasına.  Öcalan'ı ziyarete giden Ömer Öcalan'ın, kamuoyuna takdim ettiği cümlelerde de görüyoruz. Diyor ki ‘Şiddet ve çatışma ortamını sona erdirmek istiyorsanız, hukuken ve demokratik olarak bir adım atılmasını istiyorsanız şu koşulların yerine gelmesi lazım.’ Koşullar nedir? Öcalan'ın öne sürdüğü koşullar nedir? Öcalan'la bu görüşmeyi yapanların ortaya sundukları koşullar nelerdir? Bizim bu çerçeveyi toplum olarak bilmemiz gerekiyor. En azından parlamentonun bilmesi gerekiyor. Çünkü bu meselenin çözüm adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi. Bu süreç yürütülecekse şeffaf bir şekilde yürütülmeli. Geçtiğimiz süreçlerde bu işlerin kadük kalmasının sebebi bazı şeylerin olması gereken kadar şeffaf yürütülmemesinden kaynaklanıyor” dedi. 
 
“Bu meselelerin çözümünde demokratik hakları eksiksiz olarak vatandaşın kullanabilmesi şarttır” diyen Şahin, bu konuda Anayasa’da ve yasalarda bir kısım adımlar atılması gerektiğini dile getirdi. 
 
SOMUT ADIM UYARISI: ERDOĞAN HAMASET YAPTI
 
Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği grup toplantısında “Hamaset” yaptığını söyleyen Şahin, “Başka hiçbir şey yapmadı. Somuta dair en ufak bir adım dahi atmadı. Sayın Bahçeli'nin açıklamalarını ete kemiğe büründürecek olan, yürütmenin başında olan Sayın Erdoğan'ın kendisi. Yoksa sadece Sayın Bahçeli'nin söylemleriyle bu konuda adım atılabilecek bir durum söz konusu değil. Çünkü fikir sahibi olabilir ama burada eyleme geçirecek olan AK Parti'nin ve ülkenin yürütmesinin başında bulunan Sayın Erdoğan'ın duruşudur. Artık sözle bu işler bitti.  Sözün tükendiği yerdeyiz. Ne tür somut adımlar atılacak, bunu kamuoyuyla paylaşmalarına uygun olacağını düşünüyoruz” dedi. 
 
‘AÇIKLAMALARI NEDEN BAHÇELİ YAPIYOR?’
 
İktidarın kamuoyu nabzını ölçtüğünü düşünen Şahin, açıklamaların neden Bahçeli tarafından yapıldığını da şu cümlelerle anlattı: “Bu açıklamayı Sayın Erdoğan yapmış olsaydı şu anda ülkede çok daha farklı şeyler konuşuluyor olabilirdi. Bu süreci enfekte eden bir grup da oluşabilirdi. Ama Sayın Bahçeli'nin açıklamış olması paraşütle inişi biraz daha sağlam bir zemine yapmak suretiyle gerçekleşiyor. Sayın Bahçeli'nin açıklaması biraz paratoner görevi görüyor. Kürt sorunu dediğimiz sorun nasıl bir sorun ki? Öyle büyük bir ekmek ki bundan istifade etmeyen yok. Ye ye bitmiyor. Acıkınca dolaba kaldırdıklarını geri indiriyorlar, tekrar paylaşıp tekrar yiyorlar. Kürt siyasetinde de önemli bir isim olan, 3 dönemde de milletvekili yapan bir abimiz, kendisi de Kürt bana dedi ki, ‘Bu işten en fazla karlı çıkanlardan biri de MHP'dir’. Yine de en uçtakinin bu tür bir söylemle ortaya çıkmış olması son derece kıymetli. Biz de Deva Partisi olarak diyoruz ki; bu işin gerçekleşme ihtimali yüzde 10 bile olsa son derece değerli ve kıymetli buluyoruz.”
 
'BAHÇELİ 40 YILDIR İLK DEFA DAHİL OLUYOR'
 
Bahçeli’nin 40 yıllık siyasi geçmişi boyunca ilk defa çözüme dahil bir irade ortaya koyduğuna dikkat çeken Şahin, Erdoğan’ın ise 2005’ten bu yana Kürt sorununa dair belirli süre aralıklarıyla yaptığı açıklamalara atıfta bulundu. Şahin, “2005'te farklı bir açıklama yaptı. 2008 Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi, 2009 Oslo Süreci, 2013’teki Çözüm Süreci. 2014'te yine Diyarbakır'da Barzani ile yapmış olduğu konuşma. Ondan sonra da 7 Haziran'dan sonraki süreç içerisinde periyodik olarak Sayın Erdoğan'ın geldiği noktalar görülüyor. ‘Ne Kürt sorunu ya? Nereden çıkartıyorsunuz? Kürt sorunu falan yok’ diyebilecek bir pozisyona geldi. Ama şimdi tekrar bu işin içini doldurabilir mi? Ama Sayın Bahçeli ilk defa bu yola girdiği için bunun ne kadar samimi ne kadar gayri samimi olduğunu ölçebilecek bir alet henüz elimizde yok” diye konuştu. 
 
‘MECLİS TOPYEKÜN MÜCADELE VERMELİ’
 
Kürt sorununda Anayasal çözüm için Meclis’in “Topyekün” bir mücadele vermesi gerektiğine işaret eden Şahin, “Referanduma götürebilecek çoğunluğa MHP ve DEM aynı zamanda destek verirse ulaşabilir. Ama referanduma götürmeden 400'ün üstünde bir sayısal çoğunluğa ulaşabilmesi için Meclis’te diğer siyasi partilerin de desteğine ihtiyaç var. Sadece iktidar ortakları ve DEM bu işe yetmiyor. Bu nedenle süreci bir gözlemlemek lazım. Olayın başında kesin hükümler ihtiva eden cümleler kurmak bize yakışmaz. Çünkü biz bu ülkede en ufak bir sorun konuşulsun istemiyoruz. Bu ülkenin yarınlarını konuşalım. Deva Partisi olarak geçmişle anlaşma şansımız yok diyoruz. Geçmişte büyük hatalar yapıldı. Sağdan da yapıldı, soldan da yapıldı. Siyasiler de yaptı, sivil toplum da yaptı. Dolayısıyla geçmişin hataları üzerinden gelecek inşa etmek mümkün değil. Ama geçmişin hatalarından ders çıkartıp geleceği bambaşka şekillendirebiliriz” diye belirtti. 
 
‘GEREKLİ MÜZAKERELERİ YAPMAK SURETİNDE…’
 
2013-2015 yılları arasında gerçekleşen müzakere sürecindeki deneyimlerin önemine dikkat çeken Şahin, “Terörün konusunu farklı değerlendirmek, vatandaşın taleplerini farklı değerlendirmek gerekiyor. Bizim geldiğimiz noktada o çözüm sürecinden çıkarttığımız netice budur. Vatandaşın taleplerini derhal yerine getirmek ama diğer yönden terörü sonlandırmak için atılacak adımları devlet aklında kullanarak gerekirse gerekli müzakereleri yapmak suretiyle nasıl çözebileceğinizi ortaya koymanız gerekiyor” dedi. 
 
‘EMPATİ YAPMAK GEREKİRDİ’
 
Şahin, “Kürtler, ‘Ben bu ülkenin eşit, adil bir yurttaşı olarak gönül huzurunda yaşayamıyorum’ diyor. Bunu ayrı bir zaviyede değerlendirip, çözüm sürecinde ona göre çözüme kavuşturmak gerekirdi. Bir de 40 yıldır elinde silahla mücadele etmiş, o günkü şartlarda mücadele etmiş vatandaşlarla konuşmak ve onların yerine kendinizi koymak ve bir empati yapmak gerekirdi. Onlarla meseleyi nasıl çözeceğiz? Onu ayrı bir kulvarda, ayrı bir zeminde değerlendirmek gerekirdi. Oysa biz o günkü süreçte bunların ikisini bir torbaya doldurduk, ağzını bağladık. ‘Aman efendim her şey iyi gidiyor’ derken, bir çırpıda bakmışsınız ki hendekler kazınmış. ‘Ne Dolmabahçe Mutabakatı ya? Dalga mı geçiyorsunuz? Benim iradem yok. Bir tarafta hükümet, diğer tarafta bir siyasi parti grubu var. Böyle çözüm mü olur’ diyen bir irade ortaya çıkmış. Bunun da tetikleyicisi olarak ben şahsım adına şu anda gördüğüm manzara, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını görüyorum. O günkü şartlarda Sayın Erdoğan'ın istediği sonuçlar tecelli etmeyince sandıkta, bunu da bir gerekçe göstererek Sayın Bahçeli'yi yanına aldı ve daha otoriter bir yapıyı Türkiye'de tesis etti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni de inşa etti. Benim okumam bu" ifadelerini kullandı.  
 
'TOPLUMUN KATILIMI SAĞLANMALI'
 
Kürt sorununa dair yürütülen herhangi bir sürecin toplumdan kopuk bir biçimde sürdürülemeyeceğini aktaran Şahin, katılım kanallarının açık bırakılması gerektiğini söyledi. Şahin, “Bakınız, bir örnek vereyim size. Esenyurt'taki iki partinin genel başkanının katıldığı mitinge bir bakın. Ahali gönülden gelerek tepki koymazsa, alanda 3 bin 800 güvenlik personelinin olduğu bir alanda 3-5 bin kişiyi toplayamazsınız. Vatandaş içinden gelerek bu tepkiyi gösterecek. Siz yukarıdan ben bir şey yapıyorum dediniz. Aşağıdaki sivil toplumunu ikna edemediniz. Aşağıdaki kanaat önderlerini ikna etmelisiniz. Burada neticeye varmanız mümkün değil" diye belirtti. 
 
'ÇÖZÜM SÜRECİ HATIRLATMASI
 
Şahin, 2013-2015 sürecinde bu konuya dair ilgili tüm kanallarla iletişim yürütüldüğünü şöyle anlattı: “Parlamento olarak önce şehit ve gazi ailelerini ikna için gittik. Siz ne istiyorsunuz? Analar ağlamasın diyorsanız nasıl bir adım atalım? Onlardan aldığınız reaksiyonla yine dağda kalmış uzunca süre, cezaevinde içeride kalmış olanları dinledik. Sivil toplumu dinledik. Şırnak Barosu’ndan Diyarbakır Barosu’na kadar dinledik. Akademisyenleri dinledik. Nasıl bir çözüm istiyorsunuz? Demokratik ülkelerde de hep bireysel kimliklerden konuşmak kolay. Ama Ortadoğu toplumlarına geldiğimiz zaman özellikle Anadolu coğrafyasında bizim kolektif kimliklerimizin daha ön plana çıktığını hepimiz görüyoruz. Alevi kimliğinin, Kürt kimliğinin, Türk kimliğinin, işte Sunni kimliğinin daha ön plana çıktığını görüyoruz. Bu ayrışma alanlarını ortaya koymak çok kolay ama birleşme noktalarını bulmak çok çok zor. O yüzden bu kimlik siyasetinde siz çözümü sadece ‘ben yukarıdan yaptım, siz aşağıdan uygulayacaksınız’ demekle gerçekleştiremezsiniz. Toplumun değişik kesimlerini bu olayın bir paydaşı haline getirmek ve şeffaf bir süreç yürütmek zorundasınız.” 
 
‘CHP SÜRECE DAHİL EDİLMELİ’
 
Şahin, ana muhalefet partisi olan CHP’nin de sürece mutlaka dahil edilmesi gerektiğini dile getirerek, “Şu an itibariyle bir tarafta adres olarak DEM’i parlamentoda gösteriyor, öbür tarafta da DEM ile CHP iş birliğini şeytanlaştırıyorlar. Bunu da kayyım atamalarıyla ve diğer uygulamalarla yapıyor. O nedenle diyoruz ki; ne kadar sahici, henüz onu ölçecek bir alet bulamadık. Bu kadar tecrübemize rağmen biraz zamana yayalım, izleyelim ve Sayın Erdoğan'ın adım atmasını bekleyelim. Soyut bir kısım söylemler var ama bunu somut hale getirecek olan Sayın Erdoğan'ın icraatları ve atacağı adımlardır” dedi. 
 
'BU MESELE ARTIK DEVLET SORUNU HALİNE GELDİ'
 
Şahin, “İktidar ve muhalefet Kürt sorununun çözümü konusunda neden ortaklaşamıyor” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “2013'te aslına bakarsanız bu sürece dair CHP'den Sezgin Tanrıkulu ve 20 arkadaşıyla birlikte bir araştırma önergesi vermişti. Fakat CHP'nin içerisindeki ulusalcı yapının çok büyük tepkilerine maruz kalınca o önergelerini geri çekmek durumunda kaldılar. O önergelerini o zamanki iktidar partisi imza koymak suretiyle yaşattı. Ve o süreçteki CHP fiziken dışındaydı ama ruhen içindeydi. Onların araştırma önergesi doğrultusunda da bir kısım çalışma yapılmıştı. Şimdi buradaki temel sıkıntı şu; bu mesele iktidar konusu değil. İktidar tek başına istese de bu meseleyi çözemez. Bu artık devlet sorunu haline gelmiş durumda. Eğer konu devlet sorunu haline gelmiş ise bu noktada parlamentoda iktidarı ile muhalefeti ile topyekûn el birliği ile çözülecek bir meseledir. Bu meseleyi sadece iktidarın çözebileceği bir alan olarak görmüyoruz. Bu süreçte ana muhalefet partisi çözüm iradesi noktasında son derece aykırı bir duruş sergilemiyor. Yönteme dair eleştirileri var."
 
'YÖNTEM VE SIRALAMA HATASI VAR'
 
Şahin, Kürt sorununun çözüm yöntemine dair ise "Yöntem adını siz koymadan ‘Öcalan'ı getirip Meclis kürsüsünde konuşturacağız’ diyerek konuya girerseniz elbette ki bir tepki ile karşılaşırsınız. Yol haritasını belirleyip ondan sonraki süreci nasıl işleyeceğine dair kapsamlı bir izahatta yaparsanız o zaman tepkiler azalır. O zamanki değerlendirmeleri daha sağlıklı buluruz. Burada en son yapılacak iş Öcalan'ın gelip DEM grubunda konuşacak olması. Bundan öncesi ara istasyonlarda yükünüzü siz doldura doldura geleceksiniz ki son istasyona vardığınızda mesafe almış olacaksınız ve çözüm iradesini de orada ortaya koyacaksınız. Bu konuda muhalefetin katı bir tutum içerisinde olacağı kanaatinde değilim. Ülkenin sorunlarını bilen, çözüm iradesini ortaya koyan, sorumluluk sahibi hiçbir siyaset kurumu bu işi toptan reddetmez. Toptan reddetmek inkârcılık olur. Zaten 100 yıldır belirli bir kesim inkâr ediyor. O da sorunu çözemedi. Dolayısıyla burada bazı şeylerle yüzleşmek ve çözüm iradesini ortaya koymak gerekir" yorumunda bulundu. 
 
‘BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU?’
 
Şahin, Kürt sorununun çözümüne dair tartışmaların sürdüğü bir esnada DEM Partili belediyelere atanan kayyıma da tepki gösterdi. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” tabirini kullanan Şahin, “Hangi birine inanacağız? Hangi söyleminize inanacağız? Barış herkesin kazandığı ama herkesin de ödün verdiği bir sistemdir. Ödün vermeden barış olmaz. Hangi ödünü vereceksiniz bunları somut olarak ortaya koyun. Neler yapacağınızı milletin huzuruna çıkartın ve ondan sonra biz sizin değerlendirmenizi ona göre yapalım. Yoksa fantezi şeklinde kurmuş olduğunuz beylik cümlelere itibar etmeyecek kadar da siyasette piştik artık. Yediğimiz dayaklarla da olgunlaştık. Bundan sonra dayak yemek istemiyoruz” diye konuştu.  
 
‘KAYYIMLAR YARGI KARARINA BAĞLANMALI’
 
Kayyım politikalarını ilkesel olarak yanlış bulduklarını vurgulayan Şahin, “Bu bir yargı kararına bağlanmalı. İktidar keyfi, tutum ve davranışlarıyla çok daha kaotik bir ortam yaratıyor. Şu an itibariyle toplumsal barışı zedeleyecek bir kısım görüntülere sahne oluyor. Bir yandan Türk kardeşlerimize bu sorunu çözeceğiz diyenler var ama diğer taraftan da yine sokağa taşınan bir şiddet var. Bir taraftan ‘iradeye sahip çıkalım, bu sorunu çözelim’ derken, öbür taraftan sorunu körükleyecek adımlar atıyorsanız bir tutarsızlık vardır. Devlet gücünü kullananlar hukuk çerçevesi içerisinde hareket etmelidir. Bu konuda da toplumun asayişini bozacak yaklaşımlardan da kaçınmak gerekir. Bu süreç içerisinde geçmiş kabuk bağlamış olan yaraları tekrar kanatmanın kimseye bir faydası yok” dedi.
 
MA / Selman Güzelyüz - Fırat Can Arslan
 
 

Diğer başlıklar

10:34 1 Kasım: Kobanê direnişi halklar için yeni bir yaşam yarattı
10:21 QSD’den Reqa’da güvenlik operasyonu
10:13 DFG’den 7 gazeteciye verilen cezaya tepki
09:54 McLaren: Marx'ın dili Kürdistan dağlarında yeni bir umut grameri buldu
09:18 İş cinayetleri artıyor: Derinleşen yoksulluk Wan'a göç ve ölüm getiriyor
09:11 DEM Parti heyeti 3 Kasım’da İmralı’ya gidecek
09:03 Köln yürüyüş ve mitingine çağrı: Seferberlik ruhuyla katılalım
09:02 İstinaf 7 gazetecinin cezasını onadı
09:02 'Qers bir arada yaşamanın prototipidir'
09:00 01 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:37 Tahliye edilen eşbaşkanlar: Mücadelemiz sürecek
31/10/2025
23:59 Bakırhan: Kurtulmuş'a yönelik ifadeler kabul edilemez
23:08 Temel: Yasal çerçeve için Kasım ayı kritik
22:54 Yeşil Sol Parti’den ‘Sol Odak’ ve ‘Demokrasi Koalisyonu’ önerisi
22:50 Türkiye'deki 30 yıllık tutsaklıktan sonra Halep'te zılgıtlarla karşılandı
22:41 Tutuklanan lise öğrencisi tahliye edildi
22:08 Akdeniz belediye eşbaşkanları tahliye edildi
21:22 Kurtulmuş’un okuduğu Kürtçe şiir tutanaklara 'bilinmeyen dil' olarak geçti
21:12 Amed’de Rojhilatlı şair Celal Melekşa anması
20:21 Aynur Epli 30 yılın ardından tahliye edildi
20:17 Mêrdîn’de şüpheli çocuk ölümü
20:14 223 işçi 93 gündür direnişte
19:24 Mêrdîn’deki kazalarda 4 kişi hayatını kaybetti
19:09 Fransa’da 2024’te 107 kadın katledildi
18:53 KHK'liler İzmir'de bir araya geldi: Barış sadece partilere emanet edilemez
18:49 Ayşe Tokyaz'ın otopsi raporu tamamlandı
18:47 İstanbul’da 12 kişi tutuklandı
18:01 Komisyon üyeleri IRA deneyimini incelemek üzere İrlanda’ya gitti
17:45 5 HPG'linin taziyesine kitlesel ziyaret
17:20 Akdeniz Belediyesi davası: Demokrasiye sahip çıkacağız
16:41 Kurtulmuş'tan sürece karşı çıkan İYİ Parti'ye: Memlekete ihanet ediyorsunuz
16:37 Aslan’ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:36 DEM Parti'den Meclis'te Kürtçe tercüman bulundurma teklifi
16:36 Tülay Hatimoğulları: Bu süreç 86 milyonun kurtuluşudur
Meral Danış Beştaş: Yakın zamanda İmralı’ya gidebiliriz
16:30 Veliler baz istasyonuna karşı eylem gerçekleştirdi
16:28 Abdullah Öcalan ailesi ile görüştü
16:13 Kentsel dönüşüm çalıştayında Rezan'ın geleceği tartışıldı
16:07 Tülay Hatimoğulları YYÜ’den seslendi: Rojin için adalet
15:51 TFF'den Amedspor'a 'tezahürat' cezası
15:33 Gazeteci Aykol'a üçüncü farklı antibiyotik tedavisine geçildi
15:16 'Bin 348 ihlal yaşandı, 105 bin 287 cezaevlerinin kapasitesi aşıldı'
15:03 Amed’te ‘Kadın kentlerine doğru’ şiarıyla buluşma düzenlenecek
15:00 Kurtulmuş: Bölgesel ve küresel şartlar barışı zorunlu kılıyor
14:35 Adliyede polis şiddeti
13:56 'Kuyu tipi' cezaevi açıklaması: İşkence yasağı ihlal ediliyor
13:36 Koma Amed’in Wan konseri 22 Kasım’da
13:09 BM: İran’da İsrail savaşı sonrası baskılar tırmanıyor
12:55 Ege Üniversitesi'nde 5 öğrenci gözaltına alındı
12:54 Demokratik cumhuriyet ve demokratik toplum
12:41 Îdir'de Bakırhan'ın katılımıyla halk buluşması
12:09 Aykol'a cezaevlerinden mektup: Hepimizin çıkınca seni görme hayali var
11:52 KNK’den Köln yürüyüşüne katılım çağrısı
11:33 Sêrt’te 2 kişi katledildi, 3 kişi ağır yaralı
11:28 İtalyan tarihçiden Abdullah Öcalan'ın çağrısına destek
10:41 Kobanê 1 Kasım'a hazırlanıyor: 100 ressamdan sergi
10:33 Necla Özmen’in şüpheli ölümü: 10 dakika mesafedeki hastane yerine uzaktaki tercih edildi
10:24 Kapatılmayan ve temizlenmeyen DSİ kanalı sağlığı tehdit ediyor
10:22 Şirnex’taki ekokırımın boyutlarının araştırılması istendi
10:15 İranlı yazar eserlerinin Kürtçeye çevrilmesinden mutlu
10:14 Amed Barosu'nun 'süreç komisyonu' 11 başlıkla çalışma yürütecek
09:58 Kayyımın yapboz yolu esnafı mağdur ediyor
09:40 İzmir'de sürecin nabzı: Devletten adım bekliyoruz
09:39 Hiç gitmediği köyde kaçak elektrik kullanmaktan 850 bin TL ceza kesildi
09:12 Rojhilatlı çift, çocuklarıyla kukla tiyatrosuna Kürtçe hayat veriyor
09:10 'Okullarda anadilin değersiz olduğu algısı oluşturuluyor'
09:07 Yıllardır cezaevi yollarındalar: Yasalar çıksın, tutsaklar serbest bırakılsın
09:04 Geri çekilen HPG’li Ayhan: Özgür bir zeminde demokratik siyaset yapmak istiyoruz
09:00 31 EKİM 2025 GÜNDEMİ
30/10/2025
23:31 'GYO hakkında re'sen inceleme başlatılsın' çağrısı
23:19 Bütçeye tepki: Kadınların tank, top, İHA, SİHA'ya ihtiyacı yok
22:47 Bolu Cezaevi'nde iki tutsağın tahliyesine engel, birine tahliye
22:34 Yaşamını yitiren Necla Özmen için hastane önünde açıklama
22:01 Meral Danış Beştaş: Temel ihtiyaçlar karşılanamazken milyonlar savunmaya harcanıyor
20:58 İmralı Heyeti: Karşılıklı anlayış ve fikir birliği içindeyiz
20:48 Amed'de bir derneğe silahlı saldırı
20:31 Şam’da silahlı grup yurttaşlara saldırdı
20:02 İzmir Depremin'de yaşamını yitirenler anıldı
19:29 Nizamettin Kabaiş: Kızımın telefonu Portekiz'e gönderilecek
19:16 223 işçinin direnişi 92’nci gününde
19:03 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi sona erdi
18:53 Tunç: Sürece dair yasal düzenlemeler Meclis'in takdirinde
18:19 İmralı Heyeti ve Erdoğan görüşmesi başladı
18:14 Komisyon üyeleri İrlanda’ya gidiyor
18:07 QSD bir videoyla Geçiş Hükümeti’nin iddialarını yalanladı
17:53 Fidan ve Tunç’un dinlendiği komisyon toplantısı bitti
17:37 İmralı Heyeti, Erdoğan görüşmesi için yola çıktı: Atılması gereken adımları konuşacağız
17:21 Amed'de çalıştay: Afetlere dayanıklı kentler yaratma hedefimiz var
17:13 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesinin saati değişti
17:09 Polisler, mezarlıkta kazı yaptı
16:18 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesine katılacak isimler netleşti
16:13 Alpargün Apartmanı davası yeniden görüldü: Sanığa 62 kez müebbet
15:53 Gazeteci Aykol'un hayati riski sürüyor
15:33 İstanbul’da şüpheli şekilde balkondan düşen kadın yaşamını yitirdi
15:30 Hesekê’de ‘Abdulah Öcalan’a özgürlük’ eylemi
15:27 Siyasetçi Osman Akdağ anıldı
14:47 ÇHD: İşkenceyi aklayan her karar yeni işkencelerin davetiyesidir
14:17 Arjen Arî mezarı başında anıldı
14:16 Wan'da ‘kuyu tipi’ cezaevi kapatılsın eylemi
13:41 'Barış ve Demokratik Toplum' şölenine çağrı
13:33 Maden yasasında değişiklik Resmi gazetede
13:29 Almanya Dışişleri Bakanı Şam’a gidiyor
12:42 Ayşegül Doğan: Barışa değil savaşa hazırlanan bir bütçe ile karşı karşıyayız
12:39 Parktaki banklar yakıldı
12:37 Menemen'de öğrencilerin tutuklanmasına tepki
12:36 Vietnam’da sel felaketi
12:18 İran’da gözaltına alınan kişiden haber alınamıyor
11:59 4 kişinin can verdiği binanın enkazı incelemeden sonra kaldırılacak
11:57 Kurtulmuş: Nihai rapor safhasına ilerliyoruz
11:40 CHP’den ‘Sandığa Karşı Yargı: Bir Darbenin Anatomisi’ raporu
11:31 İBB soruşturmasında 4 kişi hakkında gözaltı kararı
11:16 Özer soruşturmasında DEM Partili Aşan beraat etti
10:39 Bakırhan: Geçiş yasalarıyla özgürlükler ve haklar güvence altına alınmalı
10:27 Karasu: Özgürlük yasaları sürecin kritik noktasıdır
10:14 Bütçe görüşmeleri başladı
09:33 Çocuğunu Filistin askısında görmek ve bir damla su verememek
09:29 Aksoyoğlu: Meclis Abdullah Öcalan'ı Ankara'da dinlemeli
09:23 EHP Genel Başkanı: Atılan adıma karşı yasal adımlar atılmalı
09:06 Barış Anneleri'nden Erdoğan'a çağrı: Adım atın
09:05 ÖHD'li Köçeroğlu: Süreç cezaevlerine uğramamış
09:05 Siyaset Bilimci Köker: Komisyon yasa tekliflerini somutlaştırmalı
09:04 Wan çarpık kentleşmeyle kimliğini kaybediyor
09:02 Akdeniz eşbaşkanlarının yarın görülecek duruşmasına çağrı
09:02 HDK İstanbul Eşsözcüsü: Devlet demokratik yasal düzenlemeleri yapmalı
09:01 Saadet, Gelecek ve DEVA Amed il başkanları: Devlet gecikmeden adım atsın
09:00 'Birliğimizi sağlayamadığımız müddetçe statüye kavuşamayız'
09:00 Cezaevi idaresi Ceylan Önkol'un fotoğraflarını 'sakıncalı' buldu
09:00 30 EKİM 2025 GÜNDEMİ
00:20 Saldırıya uğrayan öğrenciler ve DEM Parti'li Özgül Saki hedef gösterildi
00:02 Kamyaran’da aktivist Zîlan Kemanger gözaltına alındı
29/10/2025
23:55 QSD: Tişrîn'deki patlama Geçiş Hükümeti mayınından kaynaklandı
23:52 Şerife Muhammed'inin idam kararı 30 yıl hapse çevrildi
23:15 Sındırgı'da 3.8 büyüklüğünde deprem
22:11 Dîlok'ta 18 saati aşan elektrik kesintisi
21:52 Dünya genelinde internet kesintisi
21:47 Türkiye'ye bağlı grupların işkence ettiği M.S. artık hareket edemiyor
21:24 Fed, politika faizini indirdi
21:19 Gebze’de çöken binanın enkazından bir kişi sağ çıkarıldı
20:05 Gazeteci Ezgi Soysal'a saldırı: Ölebilirdim
19:53 Kayyımın işsiz bıraktığı işçiler: Eve ekmek götüremiyoruz
19:04 İhraç edilen bin 700 emekçi mahkeme kararı bekliyor
17:41 Payizava’da üç kişinin katledildiği saldırıya dair bir gözaltı
17:39 25 Kasım’da gözaltına alınan 168 kadına dava
17:21 Entübe edilen Gazeteci Aykol'un kritik hali sürüyor
16:46 KESK, Meclis Komisyonu'ndan KHK'liler için yasal düzenleme istedi
16:46 DEM Parti’den ‘Yerel Demokrasi Konferansı’
16:27 Gebze'de yıkılan binada 2 kişinin cenazesine ulaşıldı
16:18 İmralı Heyeti ve Erdoğan görüşmesinin saati belli oldu
15:26 Aykol’a cezaevinden mektup: Bizi hiç yalnız bırakmadı
14:59 MSD’den Şam-Süveyda yolundaki saldırıya kınama
14:54 Almanya'da Köln yürüyüşü için seferberlik