İZMİR - Kıbrıslı gazeteci Aziz Şah, Esad rejiminin çöküşü sonrası yeniden gündeme gelen enerji, ticaret ve ulaşım yolları üzerinden yaşanan savaşın genişleyeceğini söyledi.
Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasına yol açan 13 yıllık iç savaş tam olarak sonlanmadan, ülkeler Suriye'nin yeniden inşasını, petrol yataklarını ve ülkeden geçecek, enerji ve ticaret yollarını konuşmaya başladı. Bunlardan birisi de 2009'da Esad tarafından reddedilen Katar-Türkiye Doğalgaz Boru Hattı oldu. Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) 9 Aralık'ta Şam'ı ele geçirmesinin hemen ertesi gün iktidara yakın gazetelerde hattın kurulabileceğine dair haberler yapıldı. Anadolu Ajansı'na konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpraslan Bayraktar ise savaştan kaynaklı askıya alınan boru hattı projesinin, Esad rejiminin devrilmesinden sonra yeniden canlandırılabileceğini söyledi. Suriye Enformasyon Bakanlığı'nın duyurusuna göre 12 Aralık'ta da Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve Katar Devlet Güvenlik Teşkilatı Başkanı Khalfan Al-Kaabi'nin de bulunduğu Türkiye-Katar heyeti Şam'da HTŞ'li Colani ile görüştü.
Katar -Türkiye Doğalgaz Boru Hattı Projesi, Katar’ın Ras Laffan bölgesinden başlayarak sırasıyla Suudi Arabistan, Ürdün ve Suriye güzergahı ile Türkiye’ye ulaşmasını ve Ankara’da Nabucco boru hattı ile birleşerek oradan da Avrupa’ya ikmalinin gerçekleşeceği bir tasarıydı. Ancak 2009'da Esad, önerilen bu anlaşmayı imzalamayı reddetti ve bunun yerine Tahran’ın jeopolitik hedefleriyle daha yakından uyumlu bir alternatif İran-Irak-Suriye hattı projesini destekledi. Esad'ın bu hattı reddetmesinin diğer nedeni de hattın Avrupa'ya doğalgaz sağlayan Rusya'nın üstünlüğünü sarsacak olmasıydı. 2011'de Suriye iç savaşının başlamasının ardından Katar–Türkiye boru hattı projesi, hayata geçirilemez bir duruma gelirken, Baas rejiminin devrilmesiyle de tekrar gündeme geldi.
Kıbrıslı gazeteci Aziz Şah ile Suriye ve Kıbrıs üzerinde yapılan doğalgaz boru hattı projeleri ve bunların ülkelerin geleceklerine etkilerini konuştuk.
'HATLAR TOPLUMSAL MÜHENDİSLİK İÇİN KULLANILIYOR'
Beşar Esad'ın başına gelenlerin Suriye'de ikinci kez yaşandığını kaydeden Şah, 1949'da da Şükri el-Kuvvetli'nin ülkeden geçecek Arap-Amerikan petrol şirketlerinin Akdeniz'e boru hattını reddettikten sonra darbe ile devrildiğini aktardı. 2009'da Esad'ın reddettiği Katar-Türkiye doğalgaz boru hattında Suriye'nin kesişim noktası olduğunun altını çizen Şah, "Ukrayna ve Türkiye basınları ile ABD ve İngiltere düşünce kuruluşları sayfalarında okuduğuma göre 'Nabucco geri dönüyor' deniliyor. Nabucco aynı şekilde değil ama başka türlü olarak geri dönebilir. Colani önlerinde 4 yıl olduğunu söyledi. Suriye'nin önce toparlanması lazım. Onlar belirlenmeden hattı geçiremezler. Şu an bir propaganda malzemesi olarak boru hattı hayali yeniden satılmaya başladı. Ama gerçeklik payı da var, çünkü Esad'ı bu yüzden devirdiler. Bütün toplumsal dönüşümleri boru hatlarına indirgemek istemiyorum. Ama boru hatları toplumsal mühendislik için kullanılıyor. Aynı şekilde 2013'te Çin, Kuşak Yolu projesini açıkladıktan sonra Myanmar'da cihatçı bir ayaklanma patlak verdi. O güne kadar olmayan sorunlar ortaya çıktı. Çünkü orası Çin'in Hint Okyanusu'na açılacağı limanın yapılacağı noktaydı. Yemen'de Filistin'de çocuklar ölürken Birleşmiş Milletler’i (BM) devreye sokmayanlar, söz konusu Çin'in liman yaptığı yer olunca konuyu BM'ye taşıdı" dedi.
'KIBRIS'A HAYAL SATILDI'
Bu anlamda Kıbrıs'a yıllarca hayal satıldığını aktaran Şah, anlaşması 2020'de imzalanan Eastmed Boru Hattı'nın normal şartlarda 2025'de tamamlanması gerektiğini kaydetti. Başlangıçta İsrail-Kıbrıs-Yunanistan-İtalya şeklinde gidecek olan hattın, önce İsrail-Kıbrıs olarak kısaltıldığını sonra tamamen ortadan kaldırıldığını belirten Şah, "Proje 2013'te AB'nin ortak Avrupa çıkarları projesi ilan edildi. Fakat 2021 Aralık ayında ABD, daha önce desteklediği projeye karşı İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan'a ültimatom gibi bir metin yolladı. ABD, Türkiye'nin çıkarlarını savunarak bu projenin gerginlik kaynağı olduğunu söyledi. Bu projeye sadece Türkiye karşıydı. Teknik olarak proje zaten hayata geçemezdi. En başından bu projeyi ortaya atanlar da bunun mümkün olmadığını biliyordu. Akdeniz'i yanlamasına boru hattı ile geçerek, İtalya'ya ulaşmanın maliyeti ayrı güvenlik sorunu ayrı bir dert. Almanya ve Rusya arasındaki Nord Stream projesi kısa bir proje olmasına rağmen Ukrayna hattı patlattı. Akdeniz'i boydan boya geçen bir boru hattını patlatabilecek o kadar çok güç var ki güvenliği sağlanamaz" diye belirtti.
'KIBRIS İŞGALDEN KAYNAKLI YALPALIYOR'
Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Eastmed'i Türkiye'ye karşı bir koz olarak gördüğünü belirten Şah, şöyle devam etti: "Türkiye'nin bütün boru hatlarının ülkesinden geçmesi, jeostratejik konumunu pazarlama gibi bir takıntısı olduğu için 'Bizden geçmeyen hattı kabul etmeyiz' diyorlar. Örneğin Hindistan hattı da Türkiye üzerinden geçmiyor. Erdoğan 'Türkiye'den geçmeyen hat olamaz' diye açıklama yaptı. Kıbrıs'da, Türkiye'de jeopolitik konumunu satıyor, ABD'ye, İngiltere'ye üs veriyor. Ama bu hem Türkiye'ye hem Kıbrıslılara zincir vuruyor. Onun için Türkiye'nin doğalgaz boru hatları ya da çözüm vesilesi ile Kıbrıs'tan çıkması diye bir durum yok. 50 senelik bir işgalden bahsediyoruz, Türkiye burayı kolonileştirdi. Burada kalıcı olmak için sistematik olarak savaş suçları işliyor, nüfus taşıyor. 50 yıllık işgalin nasıl sonlandırılacağını bilmeyen Kıbrıs yalpalıyor. Bir ABD'ye bir İsrail'e yanaşıyor. Ama bunlar Türkiye'nin tarihsel müttefikleri. Bunlarla Türkiye'ye karşı pozisyon almaya çalışıyor."
'YENİ MÜCADELE BAŞLIYOR'
Boru hatları mücadelesinin bugün daha geniş bir kapsama yayıldığını söyleyen Şah, "Afganistan'dan başlayarak devam eden savaşların hepsi Rusya ve Çin'i çevreleme siyasetinin bir parçasıdır. Çevreleme stratejisinin bir parçası da doğalgaz hatları projeleridir. Ukrayna bu siyasetin kurban ettiği bir ülkedir. Çin'in yeni İpek Yolu projesi, yol ve kuşak projesi var. Çin'e karşı Avrupa Birliği'nin Hindistan üzerinden geçen projesi var. Ve Türkiye'nin bu sene açıkladığı Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak üzerinden 3 tane hat projesi var. Benzer şekilde bunların hepsi birbiri ile çakışacak. 10-15 sene önce ortaya atılan Nabucco, tüm Kafkas ve Orta Asya doğalgazını Avrupa'ya taşıyacaktı. Bugün yeni bir çatışma alanı yaratılıyor, daha geniş kapsamda sadece doğalgaz boru hatları değil, ticaret, ulaşım hattı, Asya'yı Avrupa'ya hatta Latin Amerika'ya bağlayan hatlar üzerinden yeni bir mücadele başlıyor" ifadelerini kullandı.
MA / Tolga Güney