Türkmen: Türkiye’nin yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacı var

ANKARA - Kürt sorununun salt “silah sorunu” olmadığını, meselenin kendisi çözülmeden sonuçlarını çözmenin pozitif bir yönü olmayacağını belirten DEM Partili Emirali Türkmen, “Silah bırakmanın ortamı oluşturulmalı. Bu oluştuktan sonra Meclis tarihsel sorumluluğunu üstlenmeli ve Türkiye’ye dair yeni bir toplumsal sözleşme inşa edilmeli, bunun için herkes sorumluluk almalıdır” dedi. 

Kürt sorunun çözümüne dair tartışmalara işaret eden DEM Parti MYK üyesi Emirali Türkmen,  Barışın imkanlarının doğduğu, ancak ıskalanması durumunda Türkiye’nin büyük bir karanlık süreç ile karşı karşıya geleceği uyarısında bulunarak, devletin sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
 
Kürt sorununun demokratik çözümüne dair 1 Ekim’de başlayan tartışmalar, kamuoyunun birinci gündemi olmaya devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Emirali Türkmen, son süreçte yaşanan gelişmeler ve tartışmalara dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
Türkiye’nin, Ortadoğu’daki gelişmeler ve küresel güç dengeleri çerçevesinde Kürt meselesine yaklaşımını ele alan Türkmen, çözüm için toplumsal ve siyasal aktörlere sorumluluk çağrısı yaptı.
 
NATO ELİYLE YENİ BİR DİZAYN
 
ABD’nin NATO eliyle Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek istediğini söyleyen Türkmen, “Dünya bir sağcılık, ırkçılık, milliyetçilik ve otoriterlik dalgasının etkisi altında. Neoliberalizm yavaş yavaş tarih sahnesini terk ederken, geriye paramparça edilmiş toplumlar ve aşırı yozlaşmış-kirlenmiş bir siyaset alanı bırakıyor. Son yıllarda coğrafyaya yeni biçimler vermek istiyorlar. Küresel ve bölgesel güçlerin yeni enerji yollarıyla Ortadoğu coğrafyasında egemenlik alanlarını yeniden şekillendirme girişimleri devam ediyor. Son haftalarda dünya gündeminde neredeyse tek bir gündem var Suriye. Görülen o ki büyük devletler ‘Büyük resimde’ anlaşmışlar” diye belirtti. 
 
Hamas'ın 2023 yılında İsrail'e yönelik gerçekleştirdiği saldırı ve ardından İsrail'in Gazze'ye dönük başlattığı savaşa değinen Türkmen, bu yıkıcı savaşın tüm Ortadoğu'yu etkilediğini ve hala etkilemeye devam ettiğini söyledi. Türkmen, "Bu durum, uluslararası alanda da birçok ittifakın, ilişkinin ve çelişkinin biçim kazanmasına ya da gün yüzüne çıkmasına neden oldu. Şimdi tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Bölgede Rusya’nın ve İran’ın gücü ortadan kalktı. İran’ın bölgedeki gücünün çok zayıfladığı doğru. Ukrayna Savaşı ile birlikte Rusya doğal olarak Suriye’de bir aktör olmanın dışına çıktı. Herkes İsrail’e atıfta bulunuyor ama ben NATO merkezli bir dizayn olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin de NATO’nun ana aktör ülkelerinden olduğunu unutmayalım” ifadelerini kullandı.
 
SURİYE’NİN GELECEĞİ VE KÜRTLER  
 
Türkiye’nin bu süreçteki Suriye politikasına işaret eden Türkmen, Kürt varlığını inkar siyasetinin daha görünür bir şekilde sürdürüldüğünü söyledi. Türkmen, "Bütün sorunun terör ve güvenlik sorunu olduğunu söylüyor. Oysa Rojava’da Kürtler IŞİD’e karşı büyük bir savaş yürütmüşlerdi. Bu savaşın sonucunda da yeniden inşalar sağlayarak hem kendi güvenliklerini sağladılar hem de toplumsal düzen kurma cabası içindeler. Böylece Kürtler, Ortadoğu’da potansiyellerini büyüttü. Coğrafyanın önemli aktörü oldular. Kendilerini ‘Suriye’nin parçası’ olarak görürken, merkezi devletin demokratik dönüşümüyle birlikte yerel özerkliklerin anayasal çerçevede kabul edilmesini destekliyorlar" diye belirtti. 
 
TÜRKİYE’NİN KÜRT FOBİSİ 
 
Türkiye ve bağlı paramiliter yapıların Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarına dikkat çeken Türkmen, her şeyden önce Türkiye'nin Kürt fobisinden kurtulması gerektiğinin altını çizdi. Türkmen, "Suriye’de halkların nasıl yaşayacağına Suriye halkları karar vermelidir. Emperyalist güçler her zaman çıkarlarını savunurlar. Amerika'yı Suriye'ye getiren Kürtler değildir. Amerika, Kürtler için Suriye'de bulunmuyor. Herkes kendi çıkarlarına bakıyor. Kürtler de bu ortamda, devlerin yarışında ezilmek istemiyor, kazanımlarını güvenceye almak istiyor" dedi. 
 
DÜĞÜM NOKTASI KÜRT SORUNU 
 
Türkiye siyasetinin düğüm noktasının Kürt sorunu olduğunu belirten Türkmen, “Kürt sorunu bölgesel ve küresel bir sorun olarak 20. yüzyılın başından itibaren çözümsüz bırakılan tarihsel, sosyolojik, ekonomik, politik ve ideolojik olarak yaşamın bütün alanlarına nüfuz etmiş bir sorundur. Bugün Ortadoğu coğrafyasında savaş başta olmak üzere yaşanan tüm sorunlar dönüp dolaşıp Kürt sorunundaki çözümsüzlüğe değmektedir. Kürt sorunu Türkiye’nin güncel siyasi hayatının tartışmasız düğüm noktasını oluşturuyor. Kürt sorunu bağlamında son günlerdeki olağanüstü trafik ve gelişmeler de gösterdi ki ‘olağanüstü olanın olağanlaştığı, anormal olanın normalleştiği’ bir coğrafyada yaşıyoruz” diye belirtti. 
 
‘BARIŞ HEPİMİZİN GELECEĞİ’
 
Türkiye’nin de şimdiye kadar Kürt hareketiyle birçok kez görüştüğünü dile getiren Türkmen, “Türkiye’de, siyasi iktidarlar Özel döneminden bu yana Kürt hareketi ile en az 8-9 kez görüşmeler gerçekleştirdi. Gerek dünya deneyimleri özellikle Oslo ve ‘çözüm süreci’ dediğimiz süreçteki görüşmeler hepimizin yakinen izlediği, bilgisine sahip olduğu, okuduğumuz bir süreçti. Bu deneyimlere baktığımız vakit, çatışmalı sürecin bir müzakere ile ve karşılıklı bir uzlaşma zemini ile çözüme ulaştırmanın zorunlu olduğunu görüyoruz. Kürt hareketinin kurucusu olan Abdullah Öcalan da uzun süredir Kürt-Türk kardeşliğinin inşası konusunda önemli fikirlere sahip. İmralı’da yapılan görüşmede gönderdiği 7 maddeye baktığımızda, yalnız Kürt meselesinin demokratik çözümü değil, bir bütün olarak Türkiye’nin demokratik dönüşümünün gerekli olduğunu, demokratik dönüşüm ile birlikle ancak çözümünün mümkün olduğunu net bir şekilde söylüyor. Bu yeni süreç Türkiye açısından büyük bir kazanımdır. Dünya deneyimi bize göstermiştir ki; çatışmalı süreçler ancak müzakerelerle bitirilebilir. Şimdi böyle bir imkan doğmuş durumda. Barışı kazanmak hepimizin geleceğidir. Türkiye ve bölgede onurlu bir barışı tesis etmek, eşit ve ortak bir demokratik gelecek kurmak için barış mücadelesini toplumsallaştırma çalışmaları yürütmek barış isteyenler için hayati değerdedir” ifadelerini kullandı. 
 
DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN GÖREVİ 
 
Toplumda, Kürt sorunu demokratik temelde çözülmeden Türkiye’nin demokratikleşemeyeceği bilincinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Türkmen, bunun ise DEM Parti dışında tüm demokrasi güçlerinin barış sürecini sahiplenmesiyle mümkün olduğunu söyledi. Türkmen, “Türkiye’nin bu siyasal krizden çıkması için umudu büyütecek ve topluma güven verecek bir demokrasi, barış mücadelesi, insanların kendilerini içinde hissedecekleri, var edebilecekleri bir demokrasi hamlesi bu otoriter, baskıcı rejimin önünü kesebilir. Bu demokrasi güçlerinin önünde görev olarak durmaktadır" dedi. 
 
NASIL BİR TÜRKİYE?
 
Toplumun onurlu barış ile çözüm istediğini söyleyen Türkmen, şunları belirtti: “Her şeyden önce şu basit soruyu hem kendimize hem demokrasi isteyenlere sormamız gerekiyor; ‘Nasıl Bir Türkiye istiyoruz?’ Kürt sorununda ‘yeni’ bir söylem geliştirme mesajları verenler aynı zamanda kayyum operasyonlarıyla halk iradesine yönelik hukuksuz girişimlere  devam ediyor. Ülkede başta hukuk ve yargı olmak üzere sağlıktan eğitime tüm alanlarda çok büyük tahribat yaşanıyor. Kayyum ve belediyelere çökme pratikleri, keyfi ve intikam duyguları üzerinden tüm imkanları kullanarak herkesi ve her şeyi ablukaya alan halin yarattığı tablonun tarifi zor. Deyim yerindeyse yaşamın kendisi açık bir terör alanında cereyan ediyor. Kayyum siyasetine ve halkların emeğini, iradesini talan etme saldırılarına karşı bütün toplumun kendi değerlerine sahip çıkması, büyük önem taşımaktadır. Karşı karşıya kaldığımız soru ‘Halk iradesini yok sayan zihniyete karşı demokratik değerleri savunma mücadelesini hep birlikte yükseltebilecek miyiz?’ sorusudur."
 
‘TOPLUM ÇÖZÜM NOKTASINDA HEM FİKİR’
 
Türkiye toplumunun; milliyetçisiyle, kemalistiyle, islamcısıyla, ulusalcısıyla, liberaliyle, sosyalistiyle, Alevisiyle Kürt sorununun çözülmesi noktasında hem fikir olduğuna dikkat çeken Türkmen, gelinen aşamada sorunun çözülmesinin istendiğini söyledi. Türkmen, “Bu hepimize umut vermiş durumda. Toplum siyasal aktörlere ve Meclis’e  'Bu meseleyi artık bekletmenin anlamı yok. Çözün' diyor" dedi. 
 
'ÖCALAN TOPLUMSAL PROJE ÖNERİYOR’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sadece Türkiye'de değil aynı zamanda Ortadoğu'da da birlikte bir yaşamın gerekliliğini esas aldığını belirten Türkmen, "Öcalan hem Kürtlere, hem Türklere, hem emekçilere, hem kadınlara, yani toplumu oluşturan bütün kesimlere yeni demokratik bir toplumsal düzen öneriyor. Türkiye’de uzun yıllardır devam eden çatışma ortamının halklar arasında yarattığı acı, kayıplar ve toplumsal tahribat, güçlü bir barış arzusuna neden olmuştur. Kürt-Türk kardeşliği, bu çatışmalı dönemin son bulması ve kalıcı barış ortamının inşası için elzem bir söylem olarak Öcalan tarafından gündeme alınıyor. Devlet, kardeşlik, anadil, kültürel ve siyasal haklar gibi temel talepleri yok sayıyorsa, ‘kardeşlik’ sözde kalır. Kardeşliğin gerçek anlamda yaşanabilmesi için demokratik eşitliğin pratikte hayata geçirilmesi gerekir. Kardeşlik, soyut bir duygu ya da söylem olmaktan çıkıp somut güvenceye kavuşturulmadıkça (örneğin farklı dil ve kültürlerin anayasal koruma altında olması, ifade özgürlüğü, vb.) toplumsal güvensizlik ve eşitsizlik devam eder. Abdullah Öcalan devam eden çatışmaların durmasını istiyor. İnsanların toplumsal meselelerini müzakere ederek, konuşarak yol alabileceğini, bunun da geldiğimiz yer itibari ile imkanlarının oluştuğunu düşünüyor. Biz yarın yokmuş gibi konuşamayız. Çünkü yarın da buradayız, hep buradayız. Umudu beraber büyütebiliriz. Savaş politikalarına karşı barışı ve yaşamı savunacak, Kürt sorununu demokratik bir çözüme kavuşturmak için müzakere ve mücadele hattını büyütmek önümüzdeki en temel görevlerin başında geliyor. Kürt sorununda demokratik siyasal çözüm imkanının oluşması için diyalog ve müzakere ortamını yaratmak, anayasal güvencelerin oluşturulmasıyla mümkündür. Kürt sorununun bütün boyutlarıyla çözümü, demokratik bir Türkiye’nin inşası, halkların farklı kimlik ve kültürleriyle anayasal güvence altında birlikte yaşaması, geleceğimizin kalıcı barış anlayışını temel alan özgürlükçü demokratik bir cumhuriyetle mümkündür” diye belirtti.
 
YENİ BİR TOPLUMSAL SÖZLEŞME 
 
“Türkiye ya diktatöryel bir rejime dönüşecek ya da kendi toplumsal sorunlarına çözüm arayacak” diyen Türkmen, şöyle devam etti:  “Türkiye’nin çözümsüzlükte ısrar etmesi halinde karanlık bir sürecin içine girilecektir. Zaten iktidar hiçbir hak ve hukuk ve yasayı tanımıyor. Şiddet araçlarının konuştuğu, müzakere ortamlarının tahrip olduğu, anayasal güvencenin kalmadığı, iş, aş taleplerimiz ile özgürlük taleplerimizin görmezlikten gelindiği karanlık bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Şunu da söylemek istiyorum; bu sadece Kürtler için de olmayacak. Eğer demokratik bir dönüşüm sağlanmazsa, Türkiye herkes için karanlık olacak. Türkiye'nin, kendini demokratikleştiren, Kürt sorununu demokrasi üzerinden çözen ve Kürtlerin haklarını anayasal güvenceye alan yeni bir toplum sözleşmeye ihtiyacı var.
 
'SİLAH BIRAKMA ORTAMI OLUŞTURULMALI’
 
Kürt sorunu salt silah sorunu değildir. Toplumsal meselenin kendisi çözülmeden sonuçlarını çözmenin bir pozitif sonucu yok. Bunun için de demokratik ortamın inşa edilmesi lazım. Sorumluluk da iktidardadır. Muğlak dil aşılmalıdır. Arafta bırakan, şiddete dönüşen, sisli ortamda kalan, irrasyonel olan devlet dili son bulmalıdır. Kürt sorunun çözümü noktasında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile devlete ciddi görevler düşüyor. Bahçeli, Erdoğan, DEM Parti, ana muhalefet ‘sorunu çözelim’ diyorlar ve hepsi de Meclis'i işaret ediyor. CHP Meclis’te komisyon kurulmasını istiyor. Ben de şunu sormak istiyorum; bu komisyon niye kurulmuyor? Bakın ikinci adımın oluşması siyasal iktidarın elinde. Siyasal iktidar ipe un sermekten vazgeçmeli. Yine Abdullah Öcalan ile görüşmeler çoğaltılmalı. Silah bırakmanın ortamı oluşturulmalı. Bu oluştuktan sonra Meclis tarihsel sorumluluğunu üstlenmeli ve Türkiye’ye dair yeni bir toplumsal sözleşme inşa edilmeli, sorumluluk alınmalıdır.
 
'CHP ÇÖZÜM ADAYI OLMALI'
 
CHP yöneticileri son seçimden sonra TV’lere çıktıklarında ısrarla ‘Türkiye’nin birinci partisiyiz. Türkiye erken seçime gitmeli ve iktidar olmalıyız’ diyor. Barış ve demokrasi isteyen yurttaşlar da, CHP'ye 'İktidar olmayı düşünen CHP, Türkiye’nin temel toplumsal meselesi olan Kürt meselesinin çözümüne ilişkin ne söylüyor?’ diye soruyor. Ana muhalefet, iktidar bloku ve tüm toplumsal kesimler, Türkiye’nin temel meselesi olan Kürt sorununun çözümü için demokratik çözümün imkanını oluşturmalıdır. Ana muhalefet partisi yalnız iktidar olmayı değil, aynı zamanda Türkiye’nin sorunlarını çözmeye aday olmalıdır. Şunu da görmek gerekir ki tüm bu siyasal-toplumsal kötülüklere rağmen Türkiye'de hiç de küçümsenmeyecek bir devrimci-demokratik birikim var. İçinde bulunduğumuz bu tuhaf ve zor zamanda bizi kuşatan ve ister istemez etkileyen zor koşulların bütün dayatmasına rağmen ufuk çizgisine doğru bakmayı ve yürümeyi sürdürmeli, istikameti yitirmemeye gayret etmeliyiz. Eşit, özgür ve adil bir dünya kurabilmek için birbirimizi duyma, dinleme ve birlikte hareket etme ihtiyacımızı bir an olsun unutmadan yapmalıyız.
 
SOL KANADIN ÜSTLENMESİ GEREKEN ROL
 
Çekilmemiş fotoğrafın, çekilmiş bir fotoğraftan daha çok şeyi göstermesi mümkün mü? Türkiye solunun güncel devrimci siyasi görevi toplumsal ihtiyaçları temel alan, halkın eğitim, sağlık, barınma, ulaşım gibi yaşamsal öneme sahip ihtiyaçlarının temel hak olduğunu vurgulayan birleşik mücadeleyi örgütlemektir. Kürt halkının eşit yurttaşlık haklarını ve Türkiye’nin demokratikleşme sorunlarını çözecek hedefleri omuzlamak da solun görevidir. Devrimci, demokratik, sol ve sosyalist güçlerin bu tarihsel süreçte inisiyatif alarak, toplumsal hareketi başka bir düzeye taşımaları pekala olasıyken, bunun yerine etkisiz kalmaları, izleyen olmaları, endişe ve kaygıya sevk edecek bir dil ve tutum içinde dönüp durmalarını haklı gösterecek hiçbir gerekçe yoktur. Sorumluluk alan büyüyecek. Kaygılarımızın yerini kararlılığımızın aldığı bir mücadele pratiğinin önünü açmak, güçlü mücadele birlikteliklerini kurmak için yol yöntem bulmak tarihsel olarak öncelikle sosyalistlerin ödevidir. Bu ülkenin alın teri dökenleri, üretenleri, emeğiyle, aklıyla, kalbiyle hayatın içinde olanları; ‘Yarın ne olacak?’ kaygısı taşımadan yaşamak istiyor. Korkuların değil, umudun büyüdüğü bir gelecek istiyor. Sorunlarımızın birbiriyle ilişkili olduğu bilincindeyiz. Birimizin haksızlık yaşadığı bir yerde, hiçbirimizin özgür ve eşit olamayacağının farkındayız. O zaman gelin bu umudu hep birlikte büyütelim. Tüm toplumsal ve siyasal çevreler, bütün sendikalar, kitle örgütleri sorumluluk üstlensinler. Barıştan korkmamak lazım. Barış bir siyasal kültür. Hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Barışı kurmanın imkanları doğmuş durumda. Daha demokratik özgürlükçü ve çoğulcu bir Türkiye kurmanın imkanlarını elde etmiş oluruz. Herkese düşen sorumluluk barışa omuz vermektir.”
 
MA / Mehmet Aslan 
 

Diğer başlıklar

17/02/2025
11:51 22 kişi savcılık ifadesi alınmadan tutuklamaya sevk edildi
11:43 Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın sonuçları açıklandı
11:42 İvrindi'de maden tehdidi: Köylülerden yaylanın boşaltması istendi
11:18 İmralı Heyeti: Neçirvan Barzani çözümün gelişmesi için destek vereceğini açıkladı
11:17 Mahkemeden Rozerin Yıldız'ın katiline 'haksız tahrik' indirimi
11:15 İmralı Heyeti ile Neçirvan Barzani görüşmesi sona erdi
11:14 Şebnem Korur Fincancı: Öncelikle demokrasi ve adalet tesis edilmeli
10:47 AKOM'dan İstanbul için kuvvetli kar yağışı uyarısı
10:31 '32 yıl önce Kemal'i vuranlar bugün Cihan, Nazım, Aziz ve Egît'i vurdu'
10:25 Birdal: İmralı'ya gitmek için başvuruda bulunacağız
10:24 Fatma Bostan Ünsal: Barış için yeni bir fırsat doğdu
09:59 İmralı Heyeti ile Neçirvan Barzani görüşmesi başladı
09:47 İmamoğlu hakkında 'bilirkişi' iddianamesi
09:41 Feray Mertoğlu: Barışı iktidarın insafına bırakmadan toplumsallaştıralım
09:06 Xwebûn ‘Ziwan sereke bo’ manşetiyle çıktı
09:03 İzmir depremi olasılığı: Binaların durumu vahim
09:01 İzmir’den Wan’a direniş köprüsü kurulmalı
09:00 İmralı Heyeti ve Mesut Barzani görüşmesinin detayları
09:00 17 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
07:57 Gençler kayyım ve komploya karşı eylemde
16/02/2025
22:02 14 Şubat’ta gözaltına alınanların emniyet ifadeleri alındı
21:56 Cizîr'de şüpheli ölüm
21:17 Wan’da 22 kişinin gözaltı süresi bir gün uzatıldı
20:58 Suriye'de güvenlik: Bir terör örgütüne ülke teslim edildi
20:55 Wan'ın birçok mahallesinde kayyım protestosu
20:30 34 barodan kayyım tepkisi
19:27 Til Temir’in Dirdara köyüne bombardıman
19:07 Birçok kentte kayyım protestosu: Bijî berxwedana Wanê
18:53 Mersin’de Hızır Cemi düzenlendi
18:35 İHD’den gazetecilere dönük baskı ve ihlallere tepki
18:35 3'üncü Kürt Forumu'nun sonuç bildirgesi açıklandı
17:42 'Biz iktidara değil, Öcalan'a güvenerek yola çıkıyoruz'
17:33 Kadın Zamanı Derneği'nden 8 Mart buluşması
17:10 Wan’da binlerce kişi irade gaspına karşı yürüdü
16:59 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Öcalan'ın yapacağı açıklama kayyım atamalarıyla sabote ediliyor
16:24 Wan halkıyla dayanışan sosyalist parti temsilcileri: Direnerek kazanacağız
15:56 Figen Yüksekdağ’ın ‘Sınırsız Savunmalar’ kitabı için imza etkinliği
14:45 Suriye’de 15 günde 9 kadın kaçırıldı
14:39 Grev yasaklamaları ve kayyıma karşı örgütlü mücadele çağrısı
14:13 Abdullah Öcalan’ın mesajları Mesut Barzani’ye iletildi
14:08 Bakırhan Wan’da konuştu: Türkiye’nin kurtuluşu irade hırsızlığında değil demokratikleşmede
13:56 Barzani Ofisi’nden İmralı Heyeti görüşmesine ilişkin açıklama
13:26 Hatimoğulları: İktidar süreci sabote ediyor
12:23 Katledilen gazeteci Egîd Roj’un son mesajı
11:55 İmralı Heyeti ile Barzani arasında 1 saat 45 dakika görüşme
11:08 Gazetecinin darp edilmesine karşı yapılan açıklamaya soruşturma
11:08 Kayyım Mêrdîn’de 62 işçiyi daha işten çıkardı
10:14 Amed'den iktidara 'süreç' tepkisi
10:13 Amed'de 'Sesli Kütüphane Projesi' yeniden hayata geçirildi
10:10 İmralı Heyeti ile Barzani görüşmesi başladı
09:38 Jin dergi 'Kadınların özgürlük sosyolojisi' manşetiyle yayında
09:08 Düşük ücretlere karşı iş bırakan işçiler: Kölelik sistemini kabul etmiyoruz
09:07 Wan kayyımlarının karnesi: Belediye talan edildi, kasa boşaltıldı
09:05 ‘Abdullah Öcalan'ın felsefesi kıtaları aştı'
09:04 Batan bottan kurtulan göçmen: Bizi görüyorlardı, dans ediyorlardı
09:02 Zimbabve’de Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele ediyor: Paradigması dünyayı değiştirebilir
09:00 16 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:26 Yeni haftada sıcaklıklar düşüyor: Kar geri geliyor
07:51 Werîşe Muradî’den 15 Şubat mektubu: Komplo amacına ulaşamadı
06:35 Çewlîg’de 4.8 büyüklüğünde deprem
00:30 Gazeteci Babat ve Bayhan savcılığa sevk edildi
00:20 Bethnahrin Ulusal Konseyi'nden komplo açıklaması
15/02/2025
23:59 Gülistan Sönük ve Öznur Değer’e ödül
23:46 Hindistan’da tren istasyonunda izdiham: En az 15 ölü
22:49 DFG: Gazetecilerin katledilmesine karşı sessizliği kabul etmiyoruz
22:30 Doğan Hatun serbest bırakıldı
22:17 Gazeteci Egît Roj Tişrîn’de katledildi
22:02 İmralı Heyeti’nin Federe Kürdistan Bölgesi programında değişiklik
21:49 Wan mahallelerinde eylemler sürüyor: Hırsız kayyım defol
21:42 Birçok ülkede 15 Şubat eylemi: Öcalan özgürleşene kadar durmak yok
20:49 Dêp Belediyesi’ne kayyım pankartı ablukası: Halk belediye önünde
20:22 Ege Denizi'nde depremler sürüyor
20:11 SOLDEP’ten ulaşım zammına tepki
20:06 Kıyı hatlarının işgaline karşı eylem
19:52 Baluken: Öcalan’ın olduğu masada Kürt halkı kaybetmez
19:42 Hewlêr Valisinden İmralı Heyeti’ne ziyaret
19:30 Kayyım protestoları: Darbeci zihniyete karşı duracağız
19:21 Strazburg’dan seslendiler: Abdullah Öcalan özgür olmalı
19:07 Özel’den DEM Parti eş genel başkanlarına ‘kayyım’ telefonu
18:21 Türkiye Kobanê kırsalını bombaladı
18:18 Lütfü Savaş CHP kurultayının iptali için dava açtı
18:08 Meclis Licik raporu: Madenler için uzmanlaşmış mahkemeler oluşturulsun
17:56 Münih Güvenlik Konferansı’na katılan Fidan’ın temasları gün boyu sürdü
17:53 DEM Parti Eş Genel Başkanları Wan’da
17:51 ÖHD’li Volkan Bilece tutuklandı
17:40 CHP, Akın Gürlek'i HSK'ye şikayet etti
17:34 Kayyım kararını Erdoğan verdi: Bahçeli’nin desteklediği süreç baltalanmak mı isteniyor?
17:32 Eskişehir'den Başpınar işçilerine destek
17:24 İzmir ve Ankara'da komplo paneli: Umut hakkı tanınsın
17:12 On binler Strazburg'da: Özgürlük mücadelesini büyütelim
17:08 Kuzey ve Doğu Suriye halkları 15 Şubat’a karşı yürüdü
16:29 Kadınlar öncülüğünde komplo protestosu
16:19 Reyhan Hacıoğlu hakkında iddianame: Programlar suç sayıldı
16:08 Amed’de binler yürüdü: 15 Şubat Öcalan şahsında özgürlük günü olmalı
15:49 Eğitim Sen: Bakanlık suç işliyor
15:44 Sêrt kayyımı 36 işçiyi daha işten çıkardı
15:43 Süleymaniye'de öğretmenlerin eylemi devam ediyor
15:41 Her yerde 15 Şubat protestosu: Kara günü özgürlük gününe dönüştüreceğiz
15:17 Hasta tutsaklar İvrendi ve Nebioğlu’nun tahliyesi talep edildi
15:02 Özel'den kayyım tepkisi: Bunun hesabını soracağız
14:53 Strazburg’ta on binler yürüyor
14:52 Gazeteci Rabia Önver serbest bırakıldı
14:36 Konya ve Afyon'da kadın katliamı
14:25 İmralı Heyeti, Federe Kürdistan Bölgesi’nde
14:22 Kayıp yakınları: Sürecin adı konulmalı
14:16 Neslihan Şedal yaralandı, Doğan Hatun yine gözaltına alındı
13:59 Asrın Hukuk Bürosu: Çözüm Öcalan’ın fiziki özgürlüğüyle mümkün
13:55 KESK Adana'da 8 Mart programını açıkladı
13:35 Wan kayyıma karşı sokakta: Demokrasi halkın mücadelesiyle gelecek
13:13 Kayyıma tepki büyüyor: Belediyeler halkındır
13:11 Rıdvan Karakoç’un kardeşi: Bin yıl geçse de hesap soracağız
12:49 CHP’li belediye başkanlarından İmamoğlu'na çağrı
12:48 Abdullah Öcalan ile 33 yıl önce yapılan röportajın tamamı yayınlandı: Kürtlerin hak savunucusuyum
12:34 Bakırhan: Wan’a geçeceğiz, mücadele edeceğiz
Hatimoğulları: Süreci darbelemeyi mi hedefliyorsunuz?
12:33 GGC: Hukuksuzluğa son verilmeli
12:31 Rehine takasında 6’ncı tur
12:11 DBP'den kayyım tepkisi: Darbecilere karşı direnişimiz sürecek
12:10 MSD: Ulusal Diyalog Kongresi yeniden oluşturulmalı
11:50 Kürtler ve dostları 'Öcalan'a özgürlük' için Strazburg’ta
11:26 CHP’den kayyıma tepki: Ortak tutum önemli
11:08 DİSK Basın-İş: Gazetecilere dönük saldırılara alışmayacağız
11:07 İmamoğlu’ndan kayyım tepkisi
11:06 Wan’da 100’den fazla kişi gözaltında
10:59 İstanbul için kuvvetli sağanak uyarısı
10:51 DFG ve MKG: Gazetecileri serbest bırakın
10:49 Komplo protestosu: Öcalan’a özgürlük
10:33 Suriye’deki Dürziler ne istiyor?
10:21 Kahtalı Miçê yaşamını yitirdi
10:10 Şoxan Mîrza: Savaş suçlarını teşhir eden gazeteciler hedefte
09:50 Fuat Kav: Abdullah Öcalan yeni bir kapı açmak istiyor, özgürlüğü inşa edilmeli
09:41 DBP: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü derhal sağlanmalı
09:27 Savaş politikası Türkiye'de yolsuzluğu rekor seviyeye çıkardı
09:26 Yunanistan’da katledilen Büyüksu’nun davası bürokrasiye takıldı
09:24 Zeydan: Darbeciler kaybedecek
09:17 DSİ'nin barajı tarihi de yok edecek!
09:17 ‘Erkek şiddetine karşı özsavunma hattı kurulmalı’
09:16 Herkesin bildiği seçim stratejisi tutuklamaya gerekçe yapıldı
09:15 Zırhlı araçla katledilen Miraç’ın davası yeniden görülecek
09:14 7 kişi hayatını kaybetmişti: Botu sahil güvenlik mi batırdı?
09:13 DEM Parti: Kayyımcı zihniyete karşı duracağız
09:12 Küçükbalaban: Komplonun yıl dönümü çözüm için fırsata dönüştürülebilir
09:09 Öcalan'ın paradigmasıyla örgütlendiler
09:08 Şakar: Fiziki özgürlükle hukuksuzluk son bulur, dönüşümün yolu açılır
09:03 Kayyım ve yönetimi “Hırsız var” sloganları arasında belediyeye girdi
09:00 15 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
07:46 Wan Büyükşehir Belediyesine kayyım atandı
05:49 Kayyımın borç tablosu indirildi: Belediye önünde 'hırsız var' protestosu
05:27 Abdullah Zeydan 'uzaklaştırma' tebligatını imzalamadı
05:05 Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı'na ters kelepçeli gözaltı
04:58 Belediyeye polis baskını: Gazetecilere gözaltı