'Güneşimizi Karartamazsınız' eylemcilerinin hikayeleri

img

HABER MERKEZİ - Komploya karşı dalga dalga yayılan "Güneşimizi Karartamazsınız" eylemine katılanlar, arkalarında büyük bir direniş mirası bıraktı. Aileler, tek talepleri "özgürlük" olan çocuklarının mücadelesini anlattı.   

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim 1998'de startı verilen ve 15 Şubat 1999'a kadar devam uluslararası komplonun üzerinden 26 yıl geçti. ABD'nin öncülük ettiği ve birçok küresel-bölgesel gücün dahil olduğu komplo süreci, o dönem büyük bir tepkiyle karşılandı. Komploya dönük ilk eylem, “Güneşimizi Karatamazsınız” eylemi oldu. Tutsak, 9 Ekim 1998’de Mereş’te tutulduğu cezaevinde bedenini ateşe verdi. Bu eylem daha sonra cezaevlerine, ardından Kürdistan, Türkiye ve Avrupa’nın dört bir yanına yayıldı. 
 
ÇOCUK YAŞTA BEDENİNİ ATEŞE VERDİ 
 
Ali Bilen de bedenini ateşe veren isimlerden. Bilen, 1990'lı yıllarda köy yakmalarının yoğun yaşandığı dönemde ailesiyle birlikte Mêrdîn'in Qoser (Kızıltepe) ilçesinden Mersin’e göç etti. 2003 yılının Ocak ayında henüz 13 yaşındayken “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Mersin E Tipi Cezaevi'nde 8 ay kalan Bilen, daha sonra Adana Kürkçüler E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Bilen, cezaevinde 14 Temmuz 2003'te bedenini ateşe verdi. Bilen, 2010 yılında tahliye edildi. 
 
Eylemine dair konuşan Bilen, komployla "Kürt halkının tasfiye edilmeye çalışıldığını" ve bu durumun tecritle sürdürülmek istendiğini söyledi. Bilen, "Öcalan’a yönelik İmralı’da kapsamlı bir saldırı, katı ve mutlak bir tecrit uygulanmaktaydı. Bu saldırılar diğer cezaevlerinde de hissediliyordu. 1998 yılında direkt Sayın Öcalan'ın fiziki imhasını da hedef alan bir düzeye gelmişti. Bundan kaynaklı Halit Oral arkadaş 'Güneşimizi Karartamazsınız” şiarıyla bedenini ateşe vererek, özgürlük meşalesini ateşlemiş oldu" dedi. 
 
"Güneşimizi Karatamazsınız" eyleminin daha sonra her yere yayıldığına dikkati çeken Bilen, "15 Şubat sonrasında bu eylemler artık ayyuka çıkmıştı ve Avrupa'nın birçok ülkesinde, Kafkasya'da ve Rusya'da fedai eylemler yapılmaya başlandı" diye kaydetti. Cezaevinde de yoğun baskı ve saldırılara maruz kaldıklarını, 97 gün boyunca hücrede tutulduğunu anlatan Bilen, "Bu çerçevede ben de 14 Temmuz 2003 tarihinde komployu kınamak, komployu lanetlemek için bedenimi ateşe verdim. O dönem 13 yaşındaydım. Eylemcilerin en küçüğü bendim" dedi.
 
'SAVAŞ VE BARIŞ BİR ARADA OLMAZ'
 
Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalara değinen Bilen, savaş ile barışın bir arada olamayacağını, Abdullah Öcalan'ın bir an önce fiziken özgür olması gerektiğini kaydetti. Bilen, "Türkiye katı imha ve inkâr politikalarından vazgeçmeli. Soykırım politikalarından vazgeçmeli. Kürt sorununu güvenlikçi ve askeri politikalarla değerlendirmemeli. Kürt sorununun demokratik çözümü için Kürtlerin kültürel, siyasal, sosyal, ekonomik tüm haklarını tanımalı. Bunları yasalarla bütünleştirip, anayasal bir değişiklikle taçlandırmalı. Kürt sorununun demokratik çözümüyle ancak bu şekilde Türkiye'de bir barış inşa edilebilecektir."
 
BİR AİLEDEN 2 KİŞİ BEDENİNİ ATEŞE VERDİ 
 
23 yaşındaki Veysi Kaya, PKK Lideri Öcalan'ın "zehirlendiği" haberleri üzerine bedenini ateşe veren isimlerden. Arap bir ailenin ferdi olan Kaya, Mêrdîn'in Stewr (Savur) ilçesine bağlı Teffî kırsal mahallesinde 1979 yılında dünyaya geldi. Kaya ailesi, 1982'de devlet baskısından kaynaklı Adana'ya göç ederek, Seyhan ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi'ne yerleşti. Kaya, 1999'da Abdullah Öcalan'a dönük komplo sonrası siyasi parti çalışmalarına katıldı. Defalarca gözaltına alındı ve işkenceye maruz kaldı. İmralı tecridi ve Abdullah Öcalan'ın "zehirlendiği" haberleri üzerine 9 Şubat 2006'da bedenini ateşe verdi ve aynı yılın 28 Şubat'ında yaşamını yitirdi. Kaya'nın yeğeni 16 yaşındaki Abdulkadir Atilla ise, 11 Mart 2012 tarihinde İmralı tecridine karşı bedenini ateşe vererek yaşamını yitirdi. 
 
'KÜRTLERİN ONURLU MÜCADELESİNİN YANINDAYIZ' 
 
Veysi Kaya'nın kardeşi Muhittin Kaya, devletin baskılarına karşı Kürt halkının özgürlük mücadelesinde yer aldıklarını ifade etti. Ablası Ayşe Kaya'nın (Mizgin Arap) 1996 yılında Dêrsim'de çıkan bir çatışmada yaşamını yitirdiğini aktaran Muhittin Kaya, "Ailece Kürt halkının onurlu ve şerefli mücadelesinin yanında olduk. Sayın Abdullah Öcalan'ın fikirlerini kabul ettik ve benimsedik. Hiçbir şekilde tecrit ve zulmü kabul etmedik. Abim, ablam ve yeğenim bizler için mücadele çizgisidir" dedi. 
 
Muhittin Kaya, Abdullah Öcalan'ın fikirlerinin tüm dünya yayıldığına işaret ederek, Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümünde kilit rolde olduğunu kaydetti. Muhittin Kaya, "Kürt sorununun tek muhatabı Sayın Abdullah Öcalan'dır. Öcalan'ın derhal koşullarının düzeltilmesi ve halklarla buluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Bu, Ortadoğu halklarının faydasını olacak. Türkiye'nin faydasına olacak ve bütün dünya bizi bir şekilde kabul edecek. Kürt sorunu silahla değil, müzakere ile çözülür. Tecrit son bulsun, Öcalan özgürleşsin" diye konuştu.
 
EBU MÜSLÜM DOĞAN  
 
18 yaşındaki Ebu Müslüm Doğan, Semsûr'da Fen Lisesi'ni okurken 15 Şubat 2010 tarihinde bedenini ateşe verdi. Yüksek bir noktadan bedenini ateşe vererek, kendisini aşağıya bırakan Doğan, eylemine dair 5 sayfalık bir mektup bıraktı. Kürt halkının inkar, imha ve asimilasyon politikalarına maruz bırakıldığına dikkati çeken Doğan, gerçekleştirdiği eyleme dair şunları belirtti: "Adı bile yasak olan bir halkı, küllerinden tek tek dirilten Reber Apo’ya her Kürt genci gibi ben de binlerce kez minnettarım. Anlasınlar ki Kürt halkı bir daha asla ihanete uğramayacaktır. Bedenlerin tutuşacağı bugün de özümüz olan özgürlüğe gideceğimizi, gittiğim yoldan asla dönmeyeceğimizi tüm mutlak inançla belirtmek isterim. Beritanlaşmak, Semalarda yücelmek, Mazlumlaşmak, Viyanlara ulaşmaktır. İçinde bulunduğumuz durum, artık imha ve inkar, kirli oyunların işe yaramayacağının açıkça kanıtıdır… Gün Önderliğe özgürlük günü olmalıdır. Bir halk asla kendini var edenden ayrı kalamaz.” 
 
ÖCALAN'IN EYLEME DAİR DEĞERLENDİRMELERİ
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan, 14 Mart 2010 tarihinde avukatları ile gerçekleştirdiği görüşmede Doğan’ın eylemine dair değerlendirmelerde bulundu. Abdullah Öcalan, "Aslında daha önce üzerinde duracaktım. Kendini yakan Malatyalı genç arkadaşa, Ebu Müslüm Doğan’a ilişkin bir şeyler söylemek istiyordum. Ben geçmişte Malatya Kürtlüğünü eleştirmiştim, sert de eleştirmiştim. Ancak bu genç arkadaşla Zeynep Kınacı şahsında yeni bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bunlar Malatya Kürtlüğünün onurudur. Ben bile bu arkadaşlar karşısında kendimi ezik ve çok sorumlu hissediyorum. Geçmişte Zeynep Kınacı’nın sesini de dinlemiştim. Bence bu arkadaşlar için Malatya’da bir anıt yapılmalıdır. Malatya Kürtleri bu arkadaşların yüce kişiliğini, bu arkadaşların anısını yaşatmalıdır” ifadelerini kullandı. 
 
ANNE DOĞAN: ÖZGÜRLÜK FİKRİYLE BÜYÜDÜ
 
Oğlunun eylemine dair konuşan anne Zeliha Doğan, "Müslüm Daha küçükken Kürtlerin fikirlerini benimserdi. Daha ilkokul 5’inci sınıfta biz neyin ne olduğunu çok bilmezken, o bu meseleleri açar konuşurdu. Ortaokul, lisede de bu meseleleri hep konuşurdu. Biz aile olarak ilk günden beri özgürlük hareketini benimsedik ama onun bağlılığı daha farklıydı. Bana ‘Herkes eşit olmalı’ derdi. Müslüm özgürlük fikri ile büyüdü ve bu uğurda yaşamına son verdi. Hiçbir zaman kendini düşünmedi, hep sevdiği ve takip ettiği fikri düşündü. Abdullah Öcalan’ı çok seviyordu ve onun için yaşamına son verdi. Her zaman onun (Abdullah Öcalan) fikirlerini benimsedi. Her zaman barış istedi" ifadelerini kullandı. 
 
Anne Zeliha Doğan, oğlunun eyleminden 3 gün sonra haberdar olduklarını aktardı. Zeliha Doğan, "Herkese sorduk, soruşturduk ancak bir haber alamadık. Biz onun dağa gittiğini düşünüyorduk. 3 gün sonra polisler abisini aradı ve ‘Adıyaman’a gelin’ dedi. Benim gitmeme izin vermediler. Sonra gelip burada defin ettik. Her yerden cenaze merasimine geldiler. Binlerce kişi geldi. Yazdığı mektubun fotoğraflarını birkaç gün sonra bize gösterdiler, ancak mektubu 6 ay sonra eşyalarını teslim aldığımızda aldık. Mektupta her şeyi yazmıştı” ifadelerini kullandı. 
 
“Ben barış istiyorum” diyen Zeliha Doğan, şunları söyledi: "Anneler artık ağlamasın. Hiçbir anne artık ağlamamalı. Artık yeter. Bu sorun artık çözülsün. Kürtlerin de hakları olsun. Kürtler bin yıllardır bu topraklarda yaşıyor. Biz her zaman barış istedik ve istiyoruz. Cezaevlerinde kimse kalmasın istiyoruz. Sonuna kadar barış istiyoruz. Abdullah Öcalan’ı artık bıraksınlar. Artık çözüm olsun. Savaşlar olmasın."
 
MAHSUN ÖZEN'İN EYLEMİ 
 
Mahsun Özen, 22 yaşındayken 28 Aralık 2013’te İzmir Bayraklı’da bulunan Barış Anıtı önünde bedenini ateşe verdi. Mêrdîn doğumlu olan Özen, henüz 7 yaşındayken ailesiyle birlikte İzmir’e göç etti. İzmir'de Demokratik Halk Partisi (DEHAP) gençlik çalışmalarında yer alan Özen, 19 yaşında siyasi parti faaliyetleri nedeniyle tutuklandı. Özen, 1 yıl sonra tahliye edildikten sonra yeniden parti çalışmalarına devam etti. 
 
Özen, Roboskî Katliamı’nın ikinci yıl dönümünde bedenini ateşe vererek, ardından "Yaşamak da ölmek de erdem işidir" başlığıyla bir mektup ardında bıraktı. Özen, mektubunda eylemine dair şunları belirtti: "Ölümlerin, katliamların sıradanlaştığı bir dünyada insanın tek sözü özgürlük oluyor. Özgür yaşam ve yaşatma geleneği oluyor. Bu uğurda ölmek de amaca ulaşma hedefidir.”
 
3 ÇOCUĞUNU YİTİRDİ
 
Mahsun Özen’in babası Burhan Özen, bir çocuğunu Kuzey ve Doğu Suriye'de, bir çocuğunu ise Cûdi'de çıkan bir çatışmada yitirdiğini aktardı. Baba Özen, "Oğullarım 'Kardeşimin silahını yerde bırakmayacağım’ diyordu. İkisinin cenazesini de görmedim. Belki de mezarları imha edilmiştir, bilmiyorum. Mahsun'un yaptığı eylemi bilmiyordum, polisler bana ‘oğlun kendini yakmış’ dedi. Cenazesi bir hafta adliyede kaldı. Bir hafta sonra aradılar ve cenazeyi almamızı söylediler. Abdullah Öcalan’ın tutuklanmasının yıl dönümüne yakın bir tarihte bedenini ateşe verdi. Arkadaşlarına ‘Ben Önderlik (Öcalan) için kendimi yakacağım' demiş. Ben yaşadıkça onun mücadelesini devam ettireceğim. Elimizden geldiği kadar onun izinden gideceğiz. Onun eylemi Önderlik içindi" diye konuştu. 
 
‘ÖCALAN İNSANLIK İÇİN UĞRAŞIYOR’
 
Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini söyleyen baba Özen, "Abdullah Öcalan’ın söyledikleri barış içindir. Sadece Kürt halkı değil, Türk halkı da Arap halkı da tüm halklar ‘Abdullah Öcalan konuşmalı’ diyor. O kendi çıkarları için değil, insanlık için uğraşıyor. İnsanlar Mahsun’un eyleminden çok etkilendi. Mahsun bu eylemi kendi toprağı ve kendi halkı için yaptı. Ben ve annesi her hafta mezarının başına giderek, üzerindeki çiçekleri temizliyoruz. Onun anısını yaşatmak için her hafta onun mezarının başına gidiyoruz. Ben artık kimsenin ölmesini istemiyorum. Bu savaşın son bulmasını istiyorum. Bizim ciğerimiz yandı ama başkalarının ciğeri yansın istemiyorum. Çocuklarımın gittiği yoldan da pişman değilim" ifadelerini kullandı. 
 
Yarın: "Öcalan özgür olmadan barışı konuşamayız" 
 
MA / Hamdullah Yağız Kesen - Emrullah Acar

Diğer başlıklar

19/02/2025
12:00 Wan kayyımı çöp konteynırlarını toplayarak hurdaya çevirdi
11:49 DEM Parti'nin Avusturalya temasları sürüyor
11:46 DEM Parti'den Kurtulmuş’a kayyıma karşı sorumluluk alma çağrısı
11:06 Son 4 ayda 3 bin 500 kişiye sağlık taraması hizmeti
10:54 Heyetin Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki temasları sona erdi
10:46 Kelepçeli muayene dayatmasını reddeden tutsaklara disiplin soruşturması
10:20 İmralı Heyeti ile Mesrur Barzani görüşmesi sona erdi
10:14 İstanbul'da kar yağışı başladı
10:13 ESP: Bahçeli hedef gösterdi, soruşturma açıldı
10:03 'HDK halkların kardeşliği ve birliği demek bu nedenle hedefte'
09:41 Meteorolojiden kar ve fırtına uyarısı
09:40 ‘Kürtçe yasal düzenlemeyle anayasal güvenceye kavuşturulmalı'
09:32 İmralı Heyeti’nin Mesrur Barzani ile görüşmesi başladı
09:30 Menzione: Türkiye'nin Kürtlere karşı işlediği en korkunç suç zorla yerinden etmedir
09:23 İstanbul için şiddetli kar uyarısı
09:15 Gültan Kışanak: Küresel güçlerin 21. yüzyıl hevesleri Kürt-Türk ittifakı ile boşa çıkarılır
09:10 'Anlıyorum, ama konuşamıyorum' diyenlerin sayısı çok fazla
09:09 Reyhan Hacıoğlu’nun karartılan mektubu
09:07 Kürtler ve dostlarının talebi net: Abdullah Öcalan özgür olmalı
09:04 Agapi'nin yönetmeni: Bu film, o korkunç suçları gün yüzüne çıkarıyor
09:01 DEVA Genel Başkan Yardımcısı Ekmen: Demokratik dönüşüm için her türlü katkıyı vereceğiz
09:00 19 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
18/02/2025
23:53 Mehmet Türkmen’den mesaj: Birleşe birleşe kazanacağız
23:23 Narin Güran cinayetinde 31 kişiye takipsizlik kararı
23:09 Hayvanları beslediği için hedef alınan kadın yangında hayatını kaybetti
22:46 ‘#HDKBiziz’ paylaşımları: Bu toprakların barış umududur
22:27 Eşbaşkanların mesajı TBMM'de okundu: Bu kumpası bozmalıyız
22:10 Büyükada Davası dosyası kapandı
21:23 Gazeteci Öznur Değer: Basın özgürlüğünü savunacağız
20:48 Türkiye’nin saldırılarında 18 öğrenci ve öğretmen katledildi
20:39 Wan’da tutuklananların sayısı 40’a ulaştı
20:11 İstanbul'da iktidara seslendiler: Siz suçlusunuz, mücadelemiz galip gelecek
19:54 Yunanistan'da gazeteciler 24 saatlik greve gitti
19:29 Kobanêli sanatçı Reşîd Sofî toprağa verildi
19:14 Gözaltı ve tutuklamalara tepki: Halkın mücadelesini durduramayacaksınız
19:02 İmralı Heyeti yarın Mesrur Barzani ile görüşecek
18:59 Kayyım protestosu: Wan halkının direnişini selamlıyoruz
18:37 Kuzey ve Doğu Suriye’de ‘Şam ile diyalog ve ateşkes’ toplantısı
18:34 Öğrenci servisi devrildi: En az 2 ölü
17:45 TÜSİAD’tan hakkındaki soruşturmaya ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ yanıtı
17:02 Dêrsim kayyımı 2 işçiyi daha işten çıkardı
16:52 Rezan Belediyesi Kadın Meclisi’ni ilan etti
16:44 TBB: Wan’da seçmenin iradesi ipotek edildi
16:19 YNK'den görüşme açıklaması: Çözümün tek yolu diyalogdur
16:13 MKG’den tepki: Gözaltındaki gazeteciler serbest bırakılsın
16:02 Wan’daki polis şiddetine araştırma önergesi
16:01 Türkiye’nin gazetecilere dönük saldırıları nedeniyle BM’ye mektup
15:54 Heyetten Rojnews’e taziye ziyareti
15:39 Nevroz Uysal’a yönelik polis saldırısına tepki
15:20 Kayyım protestosunda işkence: Polis, omuz ve parmaklarını kırdı
15:08 Wan’da kayyım protestosu: Tarih kayyımı işgalci olarak yazacak
15:00 Bakırhan: Öcalan'ın çağrısı sürece dair ‘Yol Haritası’ olacak
14:59 'Wan halkı seçme seçilme hakkından azade mi?'
14:48 Mahkeme kararına rağmen taş ocakları faaliyette
14:47 Sağlık örgütleri AKP’li Sarıçam’ın istifasını istedi
14:40 Demokratik Modernite’nin 50’nci sayısı çıktı
14:38 Polis baskınna karşı kültür-sanat nöbeti
14:28 'Tutsaklara para gönderme' kampanyası devam ediyor
14:21 HDK’ye operasyon İstanbul’da protesto edilecek
14:20 Gözaltı ve tutuklamalar protesto edildi
13:55 İmralı Heyeti: Mam Celal'in özlem duyduğu özgürlük gerçekleşecek
13:39 Bolivya’da otobüs kazası: En az 30 ölü
13:23 Amed Kent Konseyi kayyım düzenlemesinin iptalini istedi
13:22 Avukatlar İmralı’ya gitmek için başvurdu
13:10 Wan'da kayyım bilançosu: 400 gözaltı, işkence, tutuklama
13:01 Ümit Akbıyık’ın beyanları nedeniyle 6 yıl ceza
12:47 Bakırhan: AKP iktidarı diyalog çabalarına karşı sabotaj yapıyor
12:45 Suruç Aileleri İnisiyatifi'nden adalet nöbetlerine destek çağrısı
12:43 İmralı Heyeti’nden Şanaz İbrahim Ahmet’e ziyaret
12:37 Dört kentten Tişrîn Barajı’na doğru yola çıktılar
12:36 Gazeteci Kemal Kılıç anıldı: Kalemi yerde kalmadı
12:21 İmralı Heyeti: Kürt aktörler çözümün Öcalan öncülüğünde olacağına hemfikir
12:04 İranlı 229 avukattan 3 kadın tutsak için çağrı
11:59 ABD’de fırtına ve sel felaketi: 14 ölü
11:58 DBP’den AKP’ye: Barış umudunu kırmaktan vazgeçin
11:26 İmralı Heyeti ve Bafil Talabani görüşmesi sona erdi
11:25 Gazeteci Beritan Canözer'e 1 yıl 3 ay hapis cezası
11:23 TÜİK: Gerçek işsizlik yüzde 28 oldu
10:57 'Ev baskınında işkence, çocuğa silah doğrultma' iddiası
10:57 Gözaltılara tepki: Diz çökmeyeceğiz
10:45 DFG ve DİSK Basın-İş’ten gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki
10:28 DEM Parti: Bu zihniyet kaybedecek
10:10 İmralı Heyeti ile Bafil Talabani görüşmesi başladı
10:06 HDK'den gözaltılara tepki: Susmayacağız
09:59 Zamandaki aynı andalık: Babil'den Paris'e Kitabeden Kitaba
09:50 Türköne: Zaman Kürt-Türk ittifakı için elverişli şartlar sunuyor
09:37 Beyanlar çelişkili olunca mahkeme cezada indirime gitmedi
09:18 Rojhilatlı Siyaset Bilimci: İran çöküşün eşiğinde
09:13 Kayyıma karşı gece boyu eylem
09:12 Botan'da Dengbêjlik kültürü
09:08 TJA Şirnex Sözcüsü: Sürecin ilerlemesi için öncelikle tecrit kaldırılmalıdır
09:07 AKP’li belediyeden işçilere ‘yandaş sendika’ baskısı
09:03 Alevilerin kutsal ayı: Xızır
09:02 Suriye'de 'yabancı unsur' kim?
09:00 18 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:50 Ege Denizi’nde bir deprem daha
08:36 HDK ve gazetecilere operasyon: En az 52 gözaltı
08:00 İntihar ettiği iddia edilen uzman çavuş hayatını kaybetti
17/02/2025
23:57 Çocuklara şiddet uygulayan erkek tutuklandı
23:09 Kürt sanatçı Reşîd Sofî yaşamını yitirdi
23:02 Narin Güran cinayetinde 15 kişi hakkında iddianame hazırlandı
22:42 Birleşik Metal-İş Şube Başkanı hayatını kaybetti
22:25 Sidekan’da bir çoban vuruldu
22:14 Avcılar'da geri dönüşüm tesisinde yangın
21:49 Zelensky Ankara’da
21:18 Parivash Moslemi Evin Cezaevi’nde açlık grevine başladı
21:10 Gazeteci Egîd Roj Hesekê’de toprağa verildi
21:02 ÖHD ve TJA’dan DEM Partili Newroz Uysal’a yönelik polis şiddetine tepki
20:59 11 kişiye tutuklama 10 kişiye sınır dışı edilme kararı
20:43 Wan’da 20 tutuklama
20:36 Êlih’te gençlerden kayyım protestosu
20:14 Suriye’de 4 kişi öldürüldü
19:43 Wan Emek ve Demokrasi Platformu: AKP ülkeyi irade gaspıyla yönetiyor
19:13 Meletî'de 4.4 büyüklüğünde deprem
19:11 Öğretmenevi Davası’nda 13 yıl hapis cezası
18:54 Eyn Îsa’nın köylerine SİHA saldırısı
18:48 Êlih’te 2 genç gözaltına alındı
18:43 Ayşe Barım'a önce tahliye, sonra yeniden tutuklama
18:18 Protestolar sürüyor: Kayyım uygulamasına derhal son verilsin
17:58 Tetwan Belediye Eşbaşkanı Erol serbest bırakıldı
17:48 Amed’de gözaltına alınanlardan 4’ü tutuklandı
17:26 Üniversite öğrencisi, dekan yardımcısını vurup intihara teşebbüs etti
17:14 ‘Hatay’daki beton santrali derhal kapatılsın’
17:06 Şube başkanı, sekreteri öldürüp intihar girişiminde bulundu
16:51 İzmir'de 3 kişi tutuklandı
16:47 ‘Öcalan’dan Kandil’e, Kuzey ve Doğu Suriye’ye ve Avrupa’ya mektup gitti’
16:40 Wan’da açıklama ardından yürüyüş
16:10 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Tarihi fırsat Öcalan’dır
15:30 Özdağ hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan iddianame
15:28 BİRTEK-SEN Genel Başkanı tutuklandı
15:25 Tatwan Belediye Eşbaşkanı Erol gözaltına alındı
15:12 Amed’de gözaltına alınanlar adliyeye sevk edildi
14:56 Sosyalist partilerden 'Böyle gitmez' kampanyası
14:54 Tire'de ağaç kesimi başladı, köylüler eylemde
14:33 'Halkın iradesine yönelik her türlü darbeci girişimin karşısındayız'
14:32 ÖHD’li avukat Bilece’nin tutuklanmasına tepki
14:14 Zeydan: Halkın iradesini zapt edemezsiniz
14:10 Nourtani’nin davasının karar duruşmasına katılım çağrısı
14:09 Neçirvan Barzani’den açıklama: Önemli ve tarihi bir fırsat
13:53 İzmir Kadın Dayanışma Derneği 20 yaşında
13:51 Ankara’da deprem
13:49 Neçirvan Barzani’den Ahmet Türk’e telefon
13:41 CHP heyeti Wan’da: Teslim olmadık, olmayacağız
13:36 Saldırılar sürüyor: 60 köye elektrik verilemiyor
13:27 Araştırma: Anadilde eğitim talebi yüzde 97.8
13:05 İmamoğlu: Erdoğan beni siyasette devre dışı bırakmak istiyor
12:57 Tire'de yol projesine karşı mücadele sürüyor
12:54 Boğaziçi’nde rektörlük kararıyla öğrencilerin girişine yasak
12:45 Gazeteci Şehriban Aslan’a beraat
12:05 İmralı Heyeti: Görüşmeler Ortadoğu halklarının geleceği için önemli