Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), savcılığın İstanbul'da CHP'li 9 belediyeye yönelik operasyonlarda, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) gerekçe göstermesine yönelik yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, operasyonların demokratik değerleri savunmaya çalışan her birey ve kurum için ciddi bir tehdit anlamı taşıdığı vurgulandı. HDK'nin kriminalize edildiği kaydedilen açıklamada, HDK'nin kurulduğu günden bu yana demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesinde önemli bir rol oynadığı ve halkların birliğini esas alan bir fikriyat üzerine çalışmalarını sürdürdüğü ifade edildi. 

 

HDK'nin faşizme karşı halkların dayanışmasını savunan, toplumun her kesiminin sesi olmayı hedefleyen bir ortak ve meşru mücadele alanı olduğu kaydedilen açıklamada, "HDK, toplumsal eşitlik ve özgürlük mücadelesinde kadınların, emekçilerin, doğanın ve tüm ezilenlerin sesidir. Sadece bir siyasi yapı olmanın ötesinde, kadın özgürlüğü, demokratik bir toplum inşa etme, ekolojik bir yaşam ve emek sömürüsüne karşı duran bir hareket olarak tüm toplumsal kesimlerin eşit, adil ve özgür bir dünyada yaşama hakkını savunmaktadır. HDK, farklı etnik, kültürel, dini ve mezhebi kimliklerin eşit haklarla bir arada yaşaması gerektiğini savunan, faşizme ve ırkçılığa karşı toplumsal bütünleşmeyi sağlayan bir mücadele hattıdır. Bu mücadele hattı, Türk, Kürt, Alevi, Arap, Ermeni, Laz, Çerkes ve diğer tüm halkların demokratik bir toplumda eşit şartlarda bir arada var olabilmesi için mücadele eder. Özetle HDK, Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak sesi ve barışa, özgürlüğe, demokrasiye hasret halkların ortak talebidir. Bu nedenle, HDK'yi hedef alan siyasi yönelim, sadece bu yapıyı değil, tüm demokrasi yanlısı güçleri ve toplumsal değerleri hedef almanın yöntemidir" denildi. 

 

'MÜCADELE EDECEĞİZ'

 

HDK'nin, kentlerdeki toplumsal uzlaşıları pekiştirme ve yerel demokrasiyi inşa etme çabalarının, her geçen gün daha fazla anlam kazandığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Hedef alınması, kötülük üzerine örgütlenen siyasi organizasyonun halk düşmanlığını açığa çıkarmaktadır. Bu sebeplerden ötürü, 'HDK'nin ve benzer mücadele birlikteliklerinin güçlendirilmesi, faşizme karşı verilen mücadelenin başarısı için elzemdir' diyoruz! Halkların bir arada yaşama iradesini savunan ve her türlü ayrımcılığa karşı duran HDK, bugün olduğu gibi yarın da demokrasi ve özgürlük değerlerinin savunulmasında önemli bir rol oynamaya devam edecektir. 

 

HDK'yi hedef alan operasyonlar ve bu operasyonları destekleyen söylemler, ne halkların özgürlük mücadelesini ne de demokrasiye olan inancımızı yok edebilir. Tüm bu saldırılara karşı HDK'yi sahiplenmek, özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükseltmek, halkların birleşik mücadelesini büyütmek için daha fazla dayanışmaya ihtiyaç vardır. HDK'nin savunduğu değerler, özgürlüğü, eşitliği ve demokrasiyi talep eden Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak değerleridir. Aynı şekilde, faşizme karşı olan direncin simgesi ve demokrasiye olan bağlılığımızın teminatıdır. Bu nedenle, HDK'ye yönelik yapılan her saldırıyı boşa çıkarmak, halkların gücünü birleştirmek için hep birlikte daha fazla mücadele edeceğiz."