‘Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi' kuruldu

  • kadın
  • 17:55 26 Şubat 2025
  • |
img

İSTANBUL – İstanbul'da düzenlenen "Kadınlar Barışı Konuşuyor" çalıştayının ardından "Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi" kuruldu. Kadınlar, savaşın etkilerine karşı ortak mücadele çağrısı yaparak, barışın kadınlar nezdinde toplumsallaşması gerektiğini vurguladı. 

İstanbul’da 22-23 Şubat günleri düzenlenen “Kadınlar Barışı Konuşuyor” başlıklı çalıştayın sonuç bildirgesi yayınladı. 100’ü aşkın kadının bir araya gelerek barışı konuştuğu çalıştayın sonuç bildirgesinde “Bu çalıştayla birlikte ‘Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi olarak yola çıkıyoruz” denildi. Küresel, bölgesel ve yerel ortamda barış ve savaşın ele alındığı çalıştayda, atölyeler halinde çeşitli başlıklar tartışıldı.
 
Bildirgede, “Savaş ekonomisi, kadın emeği ve yoksullaştırma politikaları”, “Barış mücadelesiyle kadın mücadelesinin birlikte yürümesine neden ihtiyacımız var?” ve “Kadınlar nasıl bir barışı istiyor? Barışı nasıl inşa edebiliriz?” başlıklı üç farklı atölye ile tartışmaların derinleştirildiği kaydedildi.
 
Bildirgenin devamında şu ifadeler yer aldı: “Aslında bu tartışmaların hiçbiri bizim için yeni değil. Herhangi bir sürecin varlığına veya siyasi aktörlere bağımlı da değil. Tam da bu bakış açısıyla, çalıştayda bugünümüzü olduğu gibi dünümüzü de konuştuk, bugünden düne baktık. 90’lı yıllardan bu yana Türkiye’de feminist hareket ve kadın hareketi savaşı ve Kürt sorununun demokratik çözümünü gündem etti, barıştan yana türlü ortak mücadelelerin içinde oldu. 1994 yılında yapılan ‘Arkadaşıma Dokunma’ kampanyasından, 2009 yılında kurulan Barış için Kadın Girişimi’ne ve Kadın Özgürlük Meclisi’ne onlarca kadın barış grubu, gözlem heyetleri, konferanslar, raporlamalar, kampanyalar yapıldı. 2015’te çözüm sürecinin bitirilmesinden sonra da kadınlar durmadı, bir yandan dayanışmayı sürdürürken bir yandan da savaşın hayatımızın her alanına yayılan görünümlerine karşı sesini ve sözünü yükseltti. Kayyım darbelerine karşı her dönem sokağa çıktı. Böylece saymakla bitmeyecek bir mücadele deneyimi birikti. Bizler de bu mücadele deneyiminin içinde konumlanıyoruz ve hafızasını sahipleniyoruz.
 
Ancak elbette içinde bulunduğumuz dönemin özgül koşullarını da değerlendirmeye ihtiyaç duyuyoruz. Dünya genelinde sağ sadece yükselmekle kalmıyor, sağ dışında bir siyaset imkânı da bırakmayarak kendisine muhalif olanın siyasetini dahi belirliyor. Toplumsal hareketlere ait kavramları da tekeline alıp içini kendine göre dolduruyor. Böylece Ukrayna’dan, Suriye’ye, Kürt coğrafyasından Filistin’e bütün bir bölgeyi belli hesaplar ve çıkarlar doğrultusunda şekillendiren güçler emperyalizmden, neoliberalizmden ve barıştan bahsedebiliyor. Toplumsal taleplerin değil jeopolitikanın egemen olduğu bir denklem bu. Bu denklemin içerisinde bir halkın tamamen yok edilmesine de, kadınların köleleştirildiği bir düzen kurulmasına da, kendisinden farklı düşünen herkesi cezaevine tıkmaya da, şiddet ve baskıyla kurulan istikrara da 'barış' denebildiğini görüyoruz. Tam da zeminin bu kadar kaygan olduğu yerde, egemenlerin barışına seyirci kalmak yerine kadınların barış politikasını birlikte düşünmeye ihtiyaç duyuyoruz.
 
Türkiye özelinde, savaşın sürdüğü ama gittikçe görünmez olduğu, gözaltı ve tutuklama furyasının da kayyumların da normalleştiği, insanların ağır bir yoksullaştırma altında ezildiği, işçilerin grev hakkından bile mahrum edildiği, kadınların eşitsiz oldukları ve şiddete uğradıkları bir aile yapısı içinde daha fazla çocuk doğurmasının beklendiği, LGBTİ+’ların varlığının bile kriminalize edildiği, göçmenlerin nefret nesnesi haline getirildiği, demokrasiden ve adaletten yoksun koşullardayız. Tüm bunların, kadınlar olarak eşitlik ve özgürlük mücadelemizin önündeki engellerin, barışın yokluğuyla, savaş politikalarıyla, savaş düzeninin getirdiği ‘beka’ kaygısı ve güvenlikçi siyasetle bağını kuruyoruz. ‘Bugün kim güvende?’ diye soruyoruz. Bu tepeden tırnağa güvenlikçi siyaset devasa bir kolluk teşkilatı yarattı, ağzını açana ‘terör’ diyor ve hapse atıyor. Ama polisiyle, mahkemesiyle, kadınları hayatta tutmayı önceliklendirmiyor. Dolayısıyla, bugün çokça gündem olan silahsızlanmadan barış içinde ve insanca yaşamaya giden yolun, ancak bu güvenlikçi, baskıcı siyasetin son bulmasıyla mümkün olduğunu görüyoruz.
 
DEMOKRATİK YOLLARLA VE EŞİTLİK TEMELİNDE ÇÖZÜM
 
Öte yandan, demokrasinin barışla eş anlamlı olmadığını, barışın otomatik olarak demokrasiyi, otomatik olarak kadınların eşitliğini, özgürlüğünü, yaşam güvencesini beraberinde getirmeyeceğini, erkek şiddetini sonlandırmayacağını, bunların mücadele gerektirdiğini de biliyoruz. Dolayısıyla burada “barış” derken biz, öncelikle bu topraklarda, Kürt sorununun demokratik yollarla ve eşitlik temelinde çözümüne dayanan bir barışı kast ediyoruz. Burada bir araya gelen kadınlar olarak bundan yana tavır almanın kendi mücadelemize içkin olması gerektiğine inanıyoruz.   
 
Yıllardır savaşın etkilerini doğrudan ya da dolaylı yaşayan biz kadınlar, hep kendi deneyimlerimizin içinden politika yaptık. Savaşın öncelikle kendimiz için ne demek olduğunu konuşarak başladık. Bugün yaşadığımız coğrafyada savaş hem sınırların içinde hem sınır ötesinde devam ediyor. Kürt sorununda çözümsüzlük, bazen silah zoruyla bazen de toplumsal bağların türlü politikalarla hedef alınmasıyla sürdürülüyor. Biz kadınlar savaşın sadece her an sıcak çatışma demek olmadığını iyi biliyoruz. Savaş, kadın bedenlerini ganimet, cinsel şiddeti silah haline getirir. Bu şiddet bugün türlü davalarda takip ettiğimiz üzere, Kürt illerinde korucular, üniformalı erkekler eliyle genç kadınlara yönelirken, kadınlar şüpheli biçimlerde kaybedilirken, ülke genelinde genç erkeklerin çeteleşmesiyle, türlü şiddet araçlarına erişmesiyle yayılıyor. Savaş, kadınların dillerine karşı da savaştır. Kadınların anadillerinde, Kürtçe hizmet alamaması, onları erkeklerden daha fazla toplumsal hayatın dışında ve erişimsiz bırakır. Örneğin şiddete karşı koruyucu, önleyici mekanizmalara anadilinde erişememek kadınların hayatına mal olabilir.
 
SAVAŞ KAYYIM DEMEKTİR
 
Savaş, kimilerini zenginleştirirken en çok da kadınları yoksullaştırır, ülkenin kaynaklarını tek bir alana kilitler. Bütçenin yaklaşık yüzde 11’i savaşa, savaş sermayesine ayrılırken, cihatçı gruplara dolarla maaş verilirken kreşe ‘kamu zararı’ deniyorsa, kadınlar adına bu bütçeden ne beklenebilir? Kürt bölgesinde istihdam imkanını da niteliğini de savaş politikaları belirliyor. İşsizlik ve yoksulluğun kadınlar için diğer bölgelere göre daha yüksek, esnek ve güvencesiz çalışan mevsimlik işçilerin de büyük çoğunluğunun kadın ve çocuk olması tesadüf değil. Savaş, aynı zamanda kayyum demektir. Kayyumla kadınların kurumları, kadınların eşit yaşama imkanını, kamusal alanda var olmasını güçlendiren hizmet ve mekanizmaları, kadınların siyasal alandaki temsiliyeti gasp edilir. Savaş, her şeyin “terör” olarak adlandırılmasına, sokağa çıkıp hakkını aramanın adeta yasa dışı gibi gösterilmesine, örneğin biz kadınların, LGBTİ+’ların, işçilerin haklarımız için mücadele etmesine alan bırakılmamasına imkân tanır.
 
BARIŞA İHTİYACIM VAR KADIN İNİSİYATİFİ
 
Bu listeyi uzatmak mümkün. Peki kadınlar tüm bunların karşısında, barış için birlikte nasıl mücadele edebilir? Veyahut ne yapmalıyız? Burada toplumsallaşma, yasal çerçeve ve siyaset şeklinde üç hat üzerinden konuştuk. En temel ihtiyacımızın barışın kadınlar nezdinde toplumsallaşması, barış ihtiyacının toplumsal bir talebe dönüşmesi olduğunda ortaklaştık. Bu toplumsallaşma yoluyla kadınların özne haline gelebileceğini, böylece kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerinin de görmezden gelinemeyeceğini vurguladık. Barışın toplumsallaşması büyük bir hedef. Pek çok soruyu, kaygıyı ve farklılığı içinde barındırıyor. Ancak ortak noktamız bu konuda bir derdimizin olduğu gerçeği. Sorumuz, ‘Kürt sorununun barış içinde demokratik ve eşitlikçi çözümü için kadınlar olarak birlikte nasıl bir ortak mücadele?’ ise, cevabımız da ‘Barışa ihtiyacım var’ sözünü halkalar halinde örgütlemek, altını hep birlikte doldurmak olacak. Bunun için bu çalıştayla birlikte ‘Barışa ihtiyacım var’ Kadın İnisiyatifi olarak yola çıkıyoruz. Bu inisiyatifin amacı her birimizin hem tek tek hem kolektif olarak barışa neden ihtiyacımız olduğunu hatırlamak, hatırlatmak, birbirimize anlatmak ve temas alanlarımızı büyütmek, hepimizi barışın için sorumluluk almaya, bu barışın öznesi olmaya çağırmak. Hep birlikte barış sözünü büyütmek üzere!”
 

Diğer başlıklar

06/03/2025
20:02 Zorunlu başörtüsünü eleştiren sanatçı 74 kez kırbaçlandı
19:54 Kuzey ve Doğu Suriye'de kitlesel 'Barış ve Demokratik Toplum' çağrısı toplantıları
19:17 Eskişehir İl Hayvanları Koruma Kurulu’nun kararına tepki
19:12 AKP'li Belediye'den kadın çalışanlara cinsiyetçi 8 Mart mesajı
19:03 Ukraynalı büyükelçiden Trump'a: Dünya düzenini yok ediyor
18:36 Arnavutluk, TikTok'u yasakladı
18:16 Kobanê Üniversitesi öğrencileri 8 Mart'ı kutladı
17:57 Hamas'tan Trump'ın tehditlerine yanıt
17:55 AKP’li eski milletvekilinden Demirtaş’a ziyaret
17:47 'Mutlak Koruma Alanı'na maden ruhsatı
17:40 Trump'ı eleştiren büyükelçi görevden alındı
17:29 Tişrîn Barajı'nın çevresi bombalanıyor
17:27 ‘Hînker’ soruşturmasında iki kişi serbest
17:22 Tişrîn'de direniş nöbeti 57'nci gününde
17:02 Mêrdîn'de bir kadın katledildi
16:58 78’liler Hareketi’nden ‘Toplumsal Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısına destek açıklaması
16:40 8 Mart etkinlikleri: Kadınlar Abdullah Öcalan'a mektup gönderdi
16:00 6 yıl sonra cenazesi verilen Çelik’in taziyesine kitlesel ziyaret
15:45 Barolardan ‘Hînker’ soruşturmasına tepki
15:26 Gazeteciler mezarları başında anıldı
15:07 Gazeteci Öznur Değer tahliye edilmedi
14:49 Savunma Bakanlığı’ndan ‘süreç’ açıklaması!
14:45 Gerekçeli karar: Haber ‘kamu yararına uygun’
14:27 ‘Hînker’ soruşturmasında 2 kişi daha gözaltına alındı
14:10 Kayyımlardan 8 Mart afişlerinin asılmasına engel
14:03 Pirsûs anmasına katılan gençlerin duruşması ertelendi
14:01 Zilan Katliamı paylaşımına verilen ceza onandı
13:56 Emekliler taleplerini açıkladı
13:39 Gazetecinin yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması talebine 7'nci yılında da ret
13:34 ‘Kent Uzlaşısı’ soruşturmasında iddianame hazırlandı
13:11 Gazeteci Oruç’a beraat ettiği suçlamalardan yeni dava
13:08 30 yıl sonra tahliye edildi
13:06 Mûş'ta Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü kuruldu
13:05 Şirnex’te 'fuhuş çetesi’ haberimiz Meclis gündeminde
12:34 Kurtulmuş: İmralı'dan gelen çağrıyı fevkalade görüyoruz
12:33 Ateşkese rağmen 828 saldırı düzenlendi
11:46 MKG, tutsak kadın gazetecilere kart gönderdi
11:38 DBP: İktidar somut çözüm adımları atmalı
11:26 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:11 Kayyımdan burs için adli sicil şartı
11:00 Çayırlı'da asker korumasında ağaç kesimi
09:49 Êlih 8 Mart’a hazır: Öcalan’ın özgürlüğünü haykıracağız
09:26 'Ailesine kavuşturuldu' denilen D.D.'ye müebbet hapis
09:16 Gazeteci Diren Yurtsever'e dava
09:15 Tutsaklara kitap engelinin gerekçesinde yok yok!
09:12 ‘Büyük Kadın Buluşması’na çağrı
09:11 ‘Aile sizin, isyan bizim’ şiarıyla Feminist Gece Yürüyüşü’nde olacaklar
09:11 Anadolu Üniversitesi öğrencinin cebine göz dikti!
09:10 Kadın belediyeciliği: 122 kurum açıldı, 25 bin kadına ulaşıldı
09:09 Siyasetçi Erdoğmuş: Öcalan üzerine düşeni yaptı, muhatap iktidar
09:08 Kürdistan'da kadın gazeteciler zorluklara rağmen tarihi kaydediyor
09:07 Botanlı Barış Anneleri: Barış süreci tek taraflı yürümez
09:07 ‘Türkiye'deki çözüm özerk yönetim halklarını da etkileyecek’
09:06 Avukat Özdemir: Sürecin yürümesi için ‘umut hakkı’ düzenlemesi yapılmalı
09:05 ‘Sığınma evi’ değil özgür yaşam alanı: Jinwar
09:03 Cezaevinden 8 Mart mesajı: Özgürlük zihinlerde başlar
09:00 06 MART 2025 GÜNDEMİ
05/03/2025
23:47 İsrail, Suriye’nin birçok beldesine girdi
23:13 Şam iktidarı Lazkiye’de 4 kişiyi katletti
23:09 Beyaz Saray doğruladı: Hamas’la görüştük
21:56 Jineolojî Dergisi’nin 10’uncu yılı kutlandı
21:31 Çiğdem Doğu: Önder Apo kongreyi direk yürütebilmeli
Têkoşîn Ozan: Sürece en fazla kadınlar öncülük etmeli
21:27 Tişrîn Barajı’nın çevresi bombalanıyor
20:59 Bagok'ta askeri noktalar oluşturuluyor
20:53 Suriye’de çatışma: Ölü ve yaralılar var
20:48 CIA: Ukrayna’ya istihbarat ve askeri desteği durdurduk
20:39 KHK eyleminin 321'inci haftasında 8 Mart'a katılım çağrısı
20:32 İzmir'de gözaltılara tepki
20:29 Çandar: Önümüzde bir iç barış döneminin kapısı açılıyor, zarar vermeyelim
20:20 Kadınlar BM önünde: Özgürlük mücadelemizle demokratik toplum temelini atıyoruz
20:11 CHP’li Alp'ten Öcalan'ın çağrısına yönelik öneri: Çerçeve kanun çıkarılsın
20:02 Baş: Süreç hukuki güvenceye alınmalı ve Meclis zemininde sürdürülmeli
19:56 DEM Parti: Kürt yazarlar derhal serbest bırakılmalı
18:16 Kürt yazarların gözaltı gerekçesi: Kürtçe ders kitabı Hînker!
17:15 Basın Özgürlüğü Raporu: Gazeteciler en az 45 kez hakim karşısına çıktı
17:04 Kürt yazarlar gözaltına alındı
17:03 PYD’den Abdullah Öcalan'ın mesajına ilişkin toplantılar
16:04 Birçok kentte 8 Mart etkinlikeri
15:31 Eşbaşkan Amak'ın duruşması ertelendi
15:15 Çocuk parkına yapılan trafoya tepki
15:03 Bilkent Üniversitesi'nde 8 Mart afişleri toplatıldı
15:02 Sosyalist partiler: Demokratikleşme adımları atılsın
14:36 Akdeniz'de kayyıma karşı nöbet
14:34 DEM Parti heyeti CHP'yi ziyaret edecek
13:59 Öcalan'ın çağrısına Din Alimleri Platformu'ndan destek
13:55 Çayırlı'da ağaç kesimi sürüyor
13:31 DFG ve Kaboğlu'na 'Barış, Demokrasi ve Dostluk' ödülü
12:00 Xelfetî’de 8 Mart şöleni: Öcalan’ın özgürlüğü sağlansın
11:57 Pakistan’da saldırı: En az 12 ölü
11:12 DEM Partili vekil ve belediye eşbaşkanları toplandı
10:34 Bayındır: Sürecin ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı
10:08 Dîlok’ta işçilerin eylemi ikinci gününde
09:41 Aliağa Termik Santrali mühürlendi
09:10 Amedliler: Adım atma sırası devlet ve Meclis'tedir
09:09 Erkekler Jineolojî atölyeleri ile kadın hakikatini keşfediyor
09:09 Sanatçılar: Adımlar karşılıklı olmalı, herkes destek vermeli
09:07 170 ortaklı kooperatif: Kadınlar üretiyor, kazanıyor, güçleniyor
09:06 Fabrika önünde hakları için direniyor: Birleşirsek kazanırız
09:05 Hamzaoğlu: Demokratik Türkiye için ödev hepimize düşüyor
09:05 Bir yandan saldırı bir yandan görüşmeler sürüyor
09:03 Çocuklar da hakları da yasal güvencede
09:02 ‘Kürt kadınlar perspektifiyle yol gösteriyor’
09:00 05 MART 2025 GÜNDEMİ
04/03/2025
23:59 Tişrîn Barajı çevresi bombalanıyor
23:40 Zelenskiy savaşı sonlandırmak için atılabilecek adımları açıkladı
22:40 Amedspor stadyumu mora boyandı
22:11 Mêrdîn’de halklar iftarda bir araya geldi
21:12 Mustafa Karasu: Ateşkese uyulmalı, ‘Umut Hakkı’ yerine getirilmeli
21:00 ABD, Husileri ‘terör örgütleri’ listesine ekledi
20:56 BM Genel Sekreteri Guterres: Filistinliler büyük bir yıkım tehdidiyle karşı karşıya
20:51 DEM Partili Funda Akbulut'un ev hapsi kaldırıldı
19:54 Sigaraya zam
19:38 470 kişi Erîş Kampı’ndan ayrıldı
19:22 CHP İstanbul İl Kongresine soruşturma açıldı
19:13 MKM’den 8 Mart konseri
18:44 DİSK’li kadınlar 7 Mart’ta greve gidiyor: Birlikte ses yükseltelim
18:11 İnsan hakları örgütleri: Werîşe ve Pexşan’ın hayatları tehlikede
18:09 Tutsak HDK’li kadınlar: Baskıya yanıtımız eşit özgür yaşam mücadelemizdir
17:56 İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu: Dava siyasal operasyondur
17:23 Edirne’de Yunanistan sınırına duvar yapılacak
17:14 Eş Genel Başkanlar: Devletin rol alması gerekiyor ki yol haritası belli olsun
17:06 HPG’li Oğuz Çelik’in cenazesi 6 yıldan sonra ailesine verildi
17:05 İstanbul Barosu davası ertelendi: Epözdemir’in savunması alınacak
17:03 İzmir'de 30 KESK'li gözaltına alındı
16:55 Can Atalay: Çağrıya dikkat kesilelim
16:52 DBP Parti Meclisi Amed'de toplandı
16:14 Evrensel gazetesi yöneticilerine hapis cezası
15:46 Mahalle mahalle 8 Mart'a hazırlık
15:32 Halk TV davasında tüm gazeteciler beraat etti
15:21 MED TUHAD-FED: Çağrının etrafında kenetlenelim
14:59 Mehmet Uytun davasında bir kez daha keşif yapılmadı!
14:23 Meclis'te konuşan Barış Annesi: Elimizi taşın altına koyacağız
14:21 Abdullah Öcalan'dan kadınlara mesaj
14:10 Nimet Tanrıkulu hakkında tahliye kararı
14:06 ‘Haklarımızı çalmaya çalışanlara karşı mücadeleyi sürdüreceğiz’
13:45 Cinayetten tutuklama savcının değişimiyle geldi
13:37 Çevrecilerden Tisan'daki yapılaşmaya karşı mücadele çağrısı
13:28 HPG: Ateşkese rağmen Türkiye’nin saldırıları devam ediyor
13:05 Beykoz Belediye Başkanı görevden uzaklaştırıldı
12:42 Hatimoğulları atılması gereken adımları sıraladı: Söz yetmez, eylem gerekir
12:08 İstanbul Barosu davası başladı
12:08 Amed’de 8 Mart hazırlıkları: Kent mora büründü
12:00 GÜNSİAD: Güven verici adımlar atılmalı
11:50 İSİG: 121 işçi yaşamını yitirdi
11:49 TJA: Abdullah Öcalan'ın çağrısını yaşamsallaştırmak için mücadele edeceğiz
11:46 DFG Şubat ayı raporu: 1 gazeteci katledildi, 8'i tutuklandı
11:21 Asrın Hukuk Bürosu avukatları İmralı'ya gitmek için başvurdu
11:20 İstanbul Barosu davasında salon gerginliği
11:13 ‘Öcalan'ın çağrısına yanıt verilirse bölgede aydınlık bir gelecek görebiliriz’
11:10 Kadınlardan geri dönüşüme yaratıcı dokunuş