Özgürlük ısrarı: Abdullah Öcalan’dan 8 Mart mesajları

img

HABER MERKEZİ - “Özgürlükçü” paradigmasıyla erkek egemen sisteme karşı yol gösteren Abdullah Öcalan, tecrit koşullarında avukatları ve heyetlerle yaptığı her görüşmede kadınlara ayrı mesaj göndererek, büyük önem atfettiği özgürlük ısrarını her defasında vurguladı. 

Kadınlar dört bir yandan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne hazırlanırken, kadın özgürlüğünü önemseyen ve çabasını veren isimlerin mücadelesi de önem atfediyor. Bu isimlerin başında ise PKK Lideri Abdullah Öcalan geliyor. Tutsak edildiği 1999 yılından bu yana kendisiyle yapılan her görüşmede  özellikle kadınların yaşadıkları sorunları gündemine alan Abdullah Öcalan, ortaya koyduğu tezler ve çözüm önerileriyle günümüzde dünya kadınlarına ilham kaynağı oluyor.
 
Öyle ki uluslararası komplo sonrası yaptığı ilk değerlendirmeyi kadınlara ayıran Abdullah Öcalan, şunları belirtti: "Kadınlara ilişkin yarım kalan yaşam projem vardı. Onun içeriği doldurulabilir. Çünkü özü verilmiştir. Özgürleşme mücadeleleri devam etmeli ve sonuna kadar gitmelidir. Özgür kadın yürüyüşü bana göre halen en haklı ve sonuna kadar gidebilir. Yaşam ve barış üzerindeki etkisi düşünülmeli. Yenisi yaratılmalı. Özgür kadın benim için idealdi. O davam sonuca gidebilmeli."
 
8 MART MESAJLARI 
 
Her dönem yaşanan gelişmeler bağlamında kadın sorununu yorumlayan ve tespitlerde bulunan Abdullah Öcalan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne dair özel mesajlar paylaştı. Abdullah Öcalan, bu mesajlarını 2000'den 2015 yılına kadar tecrit koşullarından kaynaklı aralıklarla avukatları ya da kendisiyle görüşen heyetler aracılığıyla gönderdi. Son 4 yıldır sistematik tecritte tutulan Abdullah Öcalan, 23 Ekim 2024 tarihinde yeğeni Ömer Öcalan ile aile görüşü gerçekleştirdi. Daha sonra Halkların Demokratik Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti ile 28 Aralık 2024 ve 22 Ocak 2025 tarihlerinde iki ayrı görüşme gerçekleştirebildi. Görüşmelerin olduğu bu dönemde de Abdullah Öcalan'ın 8 Mart'ta dair bir mesaj gönderip, göndermeyeceği merak edilenler arasında. 
 
Abdullah Öcalan'ın daha önce 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dair gönderdiği mesajlarını derledik.
 
2000: ‘SEVDA KADINI’ ŞİİRİ
 
Abdullah Öcalan 2000 yılında 8 Mart mesajında günün anlam ve önemine dair kısa bir not ve "Sevda kadını" şiirini gönderdi. "Demokrasinin zaferini kadın getirecektir” sloganını öneren Abdullah Öcalan, “Bu bir slogan olabilir. Barış çalışmaları savaştan daha önemli. Barış analarına, şehit analarına selam söyleyin. Barış çalışmalarına tüm güçleri ile katılsınlar. Gün dolayısıyla onlara bunu söyleyebilirim” diye belirttiği mesajında bir şiirde yer aldı.  
 
"Sevda Kadını 
 
seninle yaşamak için,
aramızda adem ile Havva’dan beri
ekilen kara çalıların sökülmesi
yükseltilen duvarların kaldırılması gerekir
bunun için,
ilk sınıf, ilk hakim,
yalancı ve zalim erkekliğin yenilmesi
ve
uygarlığın çaldığı ateşin alınması gerekir.
prometeus’lara bedel bir kavgayı göze aldım.
dünyayı karşımda buldum
promete’nin memleketinde
haince esir düşürüldüm
ey kutsal ana
ve
sevda kadını…
 
Abdullah Öcalan."
 
2001: KENDİNİZİ YENİDEN YARATIN
 
Abdullah Öcalan’ın, 8 Mart 2001'de "Gerçeğin, adaletin ve sevginin arayışçılarına" sözleriyle kaleme aldığı notunda şu mesaj yer aldı: "2000 yılının 8 Mart'ının selamından beri ortaya çıkan gelişmeler, yaşadığı yoğunluk temelinde ve gönderdiğiniz mektupların hepsine vereceğim cevap şudur; derinleşmenizi diliyorum. Her biriniz kendinizi bir dergâh kılabilir, bir ana kaynak haline getirebilirsiniz. Siyaset ve sömürüye dayalı sistemleri, kadın köleleşme süreci incelenerek derinleşmenizi, kendinizi adeta yeniden yaratmanızı diliyor, yalnızlığa dair yazdıklarınıza da şöyle diyorum; yalnızlık güç ve kudret kaynağına dönüştürülmelidir…"
 
2004: ÖZGÜRLÜK HERŞEYDEN DEĞERLİ
 
Bu mesajın ardından iki yıl tecridin ağırlaştırıldığı İmralı'da görüşmeler yapılmadı. 2004 yılının 8 Mart’ından sonrası yeniden yapılan görüşmede Abdullah Öcalan, günün önemine dair yaptığı değerlendirmede, "8 Mart geçti, ama kısa bir mesaj vermek istiyorum;  Kadın özgürlüğü üzerine büyük düşünme ve kişilikte derinleşme çabamı sürdürüyorum. Kadınlara öz tutku ile bağlılığımı sunuyorum. Uygarlık tarihinden daha eski, şiddetli veya şiddetsiz bütün baskıyı çözümledim. Benim için çaba içinde olanlara teşekkür ediyor, selam ve sevgilerimi sunuyorum. Kadının zaferin gerçek teminatı olduğunu belirtiyorum. Özgürlük, ekmek ve sudan daha değerlidir. Kadın özgürleşmesini Ortadoğu'da zeka, savunma, güzellik temelinde baharla birlikte bir güneş gibi yaratacağınıza inanıyorum. Bu heyecanla kadınlara şunu söylüyorum; bu ihanet, bu aşağılık erkek şeyi sizin sırtınızdan geliştirilmeye çalışılıyor. Yaptırmasınlar, bunun önüne geçebilirsiniz” ifadelerini kullandı. 
 
2008: KADIN SORUNU İKTİDAR SORUNUDUR
 
Görüşmeler sekteye uğratılırken, Abdullah Öcalan 2008 yılındaki 8 Mart mesajında kadınlara şöyle seslendi: "8 Mart vesilesiyle mesajımı vermek istiyorum. Koşullardan kaynaklı parça parça değinebiliyorum. Aslında kadın sorunu bir iktidar sorunudur. Kapital finansın iktidar mantığı, 'ya bu iktidara tabi olursunuz ya da ölürsünüz' üzerine kurulmuştur. Kadının cinsiyetçiliğini bu iktidarın aracı olarak kullanıyorlar. Kendinizi bu ilişkilerden, bu erkeklikten sakının. Gazetede okudum; doktor olan bir kadın asker eşinden boşanmak istediği için on iki kurşunla öldürülmüştü. İşte kapital finans, kadına bunu söylüyor, 'ya benim iktidarıma yüzde yüz tabi olursun, ya da yüzde yüz ölürsün' günümüzde evliliklerin yüzde doksan beşi tecavüzdür. Kadınlar her gün tecavüze uğruyorlar. Böyle bir tecavüz kültürü içinde bir kadının ne ruhu ne beyni sağlam kalır; ne güzellik anlayışı kalır ne de sevgisi ve aşkı. Kapital finans, kadını denetim altına almak için cinsiyetçiliğini kullanıyor. 'Nasıl aşık olacağından, nasıl yaşayacağından, nasıl sevişeceğine' kadar tümünü tek tipleştiriyor. Kadın üzerinden toplumun iktidarını hedefliyor. Milliyetçilik ve dincilikle de topluma tek tip düşünceyi dayattı. Ulus-devletle nasıl bir kimlik istiyorsa, onu dayatıyor. 8 Mart vesilesiyle kadınlara ve tüm halkımıza selamlarımı iletiyorum."
 
2010: ÇÖZÜMÜN GÜCÜ OLUNMALI 
 
Abdullah Öcalan’ın, heyet aracılığıyla 2010 yılında gönderdiği 8 Mart mesajı şöyle: "8 Mart'a ilişkin olarak şunları belirtebilirim; Sümerlere kadar olan beş bin yıllık süreçte anaerkil bir dönem yaşandı. Sümerlerde bu anaerkil dönem yerini babaerkil ya da ataerkil döneme bıraktı. Günümüze kadar beş bin yıl anaerkil, beş bin yıl da ataerkil dönem yaşandı. Bizim anlayışımızda ne tam anaerkillik ne de tam ataerkillik vardır. Bizim anlayışımız; ikisini buluşturan, felsefeye dayalı, felsefik temeli olan bir birlikteliktir.  Evet, kadın ve erkek bir arada yaşamalıdır, yaşayabilir. Ancak bu yanlış anlaşılmasın, burada kastettiğim bir cinsel özgürlük değildir, bunu da tasvip etmiyorum. Kastettiğim kadın erkek birlikteliği  felsefeyle yoğrulmalı ve felsefik temeli olan bir birliktelik olmalıdır. Kadın ve erkek birlikteliği, ancak böyle anlamlı kılınabilir. Aksi durum işte vahşi kapitalizmde görülen kadın cinselliğine bizi götürür. Vahşi kapitalizmin bu kadın cinselliğinin sonucu felakettir, iğrençtir. Kaba cinselliğe dayalı, içi boş, felsefesi olmayan bir ilişki olmamalıdır. Kadın özgürlüğünden kastettiğim, bilinçli ve iradeli kadındır. Benim kadına ilişkin düşüncelerim çok farklıdır, çok yenidir. Kadın özgürlük mücadelesi kazanılmadan sosyalizm mücadelesi, demokrasi ve özgürlük mücadelesi başarıya ulaşamaz.  
 
AKP KADINLAR İÇİN BÜYÜK TEHLİKE 
 
AKP kadınlar için de büyük bir tehlikedir. Kadınlar şimdi buldukları özgürlük kırıntılarını bile arar hale gelebilirler. Adıyaman'da Menzil tarikatı etkilidir, burada bir kız çocuğu diri diri gömülüyor, bu recm'den de daha tehlikelidir. İşte AKP'nin zihniyeti budur. Diri diri gömülmede yavaş yavaş toprağı yutar ölürsün, oysa recm'de en azından nefes alabiliyorsun. Yine gazetelerde her gün kadınlara yönelik şiddet haberleri var. İşte adam sokak ortasında kadını bilmem 'beni sevmedin' diye öldürmüş, başka bir yerde kulak kesmiş, burun kesmiş, bunların hepsi bu zihniyetin tezahürüdür. İşte bunun için diyorum; felsefe temelinde yaklaşın, felsefik çalışmalar yapın, tartışın, örgütlenin. Bunları, bu zihniyeti ancak bu şekilde durdurabilirsiniz. Yoksa varacağınız son budur, şimdiki sınırlı özgürlükleri bile kaybedersiniz. Kadınlarda, kadın bilinci oldukça gelişti, bir düzeye geldi. Yine kadın özgürlük mücadelesinin başarıya ulaşacağına olan inancımı belirtiyorum. Kadın özgürlük mücadelesi başarıya ulaşacaktır. Kadın cinsi ekseninde yürüttüğümüz özgürlük mücadelemiz de kadın özgürlük mücadelesinden aldığı güçle başarıya ulaşacaktır. Buna inancım tamdır. Kadın özgürlük mücadelesi genel özgürlük mücadelesine güç verecektir.
 
Kadın özgürlüğü konusunda da düşüncelerim biliniyor. Kadınlar da kendi öz örgütlülüklerini daha da güçlendirip demokratik mücadelemize güç, destek sunabilmelidirler. Kadının değişimi, dönüşümü toplumun değişimi, dönüşümüdür. İşte 'Jin, jiyan, azadî’ deniliyor. Bu süreci başlattığımız bir dönemin içindeyiz. Herkes, bütün kadınlar bu bilinçle çalışmalara, sürece yaklaşmalıdır. Kadınlara söylüyorum, kendi merkezleri var, kendilerini güçlendirsinler. Zamanımız kalmadı, o yüzden fazla değinemeyeceğim, ancak kadınlar, tanrıçalar döneminde yaşamın merkeziydi, şu anda ise bataklığın merkezi halindeler. Kongre yapsınlar. Bu nedenle kadın mücadelesi önemlidir, kadın yaşamın, demokratik çözümün merkezi, birleştiren güç olmalıdır."
 
2014: YERİNİZ EV DEĞİL 
 
Abdullah Öcalan, 2014 yılında BDP-HDP heyeti ile yaptığı görüşmede 8 Mart vesilesiyle gönderdiği mesajında şu ifadelere yer verdi: “Sevgili kadın yoldaşlarım. Kadınların özgürleşmek için büyük çaba harcaması gerekir. Çünkü kadını özgür olmayan bir halk özgür olamaz. Kadını özgürleştiremeyen bir devrim devrim değildir. Kadını örgütleyemeyen bir örgüt örgüt değildir. Sizin yeriniz sadece eviniz değil. Siz her yerde olmalısınız. Söz sahibi olmalısınız, her yerde kadınlar konuşmalı. Kadın özgürlük mücadelesi olmasaydı kadınlar köle olarak yaşamaya devam ederdi. Şehit kadın kahramanlar var, hepsi çok değerliydi, şehit düşen kadın yoldaşlarımın hepsini saygı ile anıyorum. Sakine’nin hayatı örnektir. Kadının özgürleşmesi, Sakine’nin mücadelesidir. Sakine’nin hesabını sormalı, açığa çıkarmalısınız. Kadının kölelik tarihi elbette Ortadoğu kültüründe gizlidir. Çıkışı da bu nedenle bu topraklarda olacaktır. Ama erkek tarzında olmayacağı açıktır. Hiçbir öykü kadının kölelik ve özgürlük öyküsü kadar beni hem esefle, öfkeyle hem kıvançla ve coşkuyla etkilemiyor. Bana öyle geliyor ki toplumsal yaşamda yapılan en temel hata, yanlışlık ve çirkinlik kadın konusunda yapılmakta ve yaşamı peşinen kaybetmeye götürmektedir. Bunun başlıca nedeni kapitalizmi kültürüdür. Tarihin hiçbir döneminde kadın kapitalizmde olduğu kadar istismar edilmemiş ve sistemin hizmetinde kullanılmamıştır. Dolayısıyla kadın özgürleşmesinde özgün bir öz savunma yaşamın temel ilkesi yapılmak durumundadır. Bunu zihnen oluşturacaksınız.
 
KADIN ÖLÜMLERİ SAVAŞTAN BETERDİR
 
Her gün onlarca kadın öldürülüyor. Bu ölümler savaştan daha da beterdir. Küçük kız çocuklarını gelin adı altında eş olarak alıyorlar. Aldığında eş, tecavüz ettiğinde leş olur. Sonra yüzüne nasıl bakılır? Kadınların en büyük sorunlarından biri de işsizliktir. Kadını da ekonomisizleştirdiler. Ekonomi kadınlar için önemlidir. Kadın yaşam dışı bırakılmıştır. Kadın toplumda yerini bulmalıdır. Kadın toplumsal dönüşümün öncüsüdür. Kadınlar giderek ekonomik kominler oluşturmalıdır. Kadınların öz kararları olmalı. Kadınların özgür yaşam evleri, binaları olmalı. Yaşamı kararlaştıracağınız mekânlar olmalı. Çalışmalarınızın temeline özgür kadın arayışını alın. Şikâyetçi değil, yaratıcı olun. 3 ya da 4 kadın bir araya gelince çözüm üretin. Kadınlığınıza güvenin. Umutlu olun, emek harcayın. İnanarak yapın.
 
Kadın temelli çalışma önemlidir. Kadın olmak müthiş bir şeydir. Kadınla müthiş yaşanılabilir. Ancak bu şekilde kadın kendisini 5 bin yıllık kölelikten arındırabilir. Bütün yaşamı sosyal olarak ve estetik olarak siz belirleyeceksiniz. Ekonomik yaşamı, sosyal yaşamı, estetik yaşamı siz inşa edeceksiniz. Ve böylelikle biz vahşi erkekleri düzelteceksiniz. Kadın sorunu sınıfsal, kültürel, ekonomik sorundur. Kadın sorunu aynı zamanda siyasal bir sorundur. Siyaseti aşkla yapacaksınız. Eş başkanlık her yerde oturtulsun. Eşbaşkanlık evrenseldir. Eşitlikçidir. Kendinizi diriltebilirsiniz. Bunu özgürlük ilkesi ile birleştireceksiniz.
 
DEVRİMİMİZ KADIN DEVRİMİDİR 
 
Kadın özgürlüğünü ve kimliğini dayatmalısınız. Çalışarak, gelişerek ve özgürleşerek iyi kadın olunur. En güzel kadın hayatı özgür yaşayan kadındır. Hiçbir çirkinlik, köle kadınla ve tahakkümcü erkekle birleşmek ve bütünleşmekten daha alçak ve iğrenç olamaz. Yine hiçbir birlik ve bütünlük özgür kadınla ve tahakkümü yenmiş erkeklikle yaşamaktan daha değerli, güzel ve doğru olamaz. Büyük bir özgürlük devrimi anlamlı bir yaşamın olmazsa olmazıdır. Bu nedenle Ortadoğu devrimi bir kadın özgürlük devrimi olarak geliştirilmek durumundadır. Eşitlik ve özgürlük kadın meselesi ile sağlanır. Bizim devrimimiz kadın devrimidir. Kadının köleliğini aştıracağız. Bizimki, sınıf devrimi değil. Kadın devrimi öncü devrimdir. Gelinen aşama olsa olsa yolun yarısıdır. Ama unutmayalım ki önemli olan yolun sonu değil yolda coşkuyla, kolektif aşkla, güzelliklerle yürümektir, koşmaktır.
 
Özgürlük mücadelesinin sembol isimleri olan Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ı saygıyla anarken bu vahşi katliamın hesabını katillerinden mutlaka soracağımızı belirtmek isterim. Biz barışı ve demokratik çözümü bu yoldaşlarımızın şahsında bütün özgürlük şehitlerimize adayacağız. Soylu şehitlerimize ve onun jin-jiyan olma gerçekliğine bağlılık kadar, emek gücümle sonuna kadar katkılarımı sunmaya devam edeceğim. Kadın için sözümüz bitmedi. Bu minval üzere tüm alanlar ve anlardaki siz yoldaşları, dostları, bilgece, güzelce ve aşkla selamlıyor, kucaklıyor ve başarı diliyor; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nüzü kutluyorum.”
 
2015: ÖZGÜR OLACAKSINIZ
 
6 Mart 2015 tarihinde Riha’nın Mehser köyünde düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mitinginde Abdullah Öcalan’ın kadınlara gönderdiği mektubu da okundu. Kobanê sınırında okunun mektupta, şunlar belirtildi: “Kobanê şahsında, Arin Mirkan’ların direniş ruhuyla kadınlar gözlerini yeni yaşama, yeni uygarlığa açmışlardır. Bu duyguyla özgürlük mücadelesini yürüten siz cesur kadınları saygıyla selamlıyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nüzü kutluyorum. Kadın özgürlüğünü geliştirmek istiyoruz. Şimdi bütün dünya direnen kadınlar şahsında bunu görmeye ve dergilerinde bu güzelliği vermeye başladı. İşte, bu özgürlük tutkusu, buradan doğdu. Bunlar doğru anlaşılmalı. Kürdistan, Kürt realitesinde aşkın sosyolojisini bilmek gerekir. Ben aşkı, sevgiyi, aileyi inkâr etmiyorum. Bunlara bağlılık soylu bir bağlılıktır, ama özgür bir yaşam olmadan bunların bir anlamı yoktur. Benim bahsettiğim sosyal bir aşk, toplumsal bir aşktır.
 
KADININ TOPLUMSAL SÖZLEŞMESİ 
 
Benim için kadın özgürlüğü her şeyden daha önemlidir. En güzel kadın hayatı özgür yaşayan kadındır. Hiçbir birlik ve bütünlük özgür kadınla ve tahakkümü yenmiş erkeklikle yaşamaktan daha değerli güzel ve doğru olamaz. 30 yıldır en önemli destekçilerim kadın arkadaşlardır. Benim kadınla diyalogum, sözleşmem önemlidir. Siz kadının toplumsal sözleşmesini geliştireceksiniz. Kadın cinayetlerinden tutalım da kadın sünneti, tecavüz ve benzeri hepsine karşı mücadele veren bir sözleşme olmalı. Derinlikli ele almalısınız. Erkeklere güvenmeyin. Erkek dogmatiğini yıkın. Kadınlığınıza güvenin. Eşitlik ve özgürlük kadın meselesiyle sağlanır. Bu nedenle bizim devrimimiz kadın devrimidir. Kadın olmadan yaşam olmaz. Özgürlük olmadan etik ve estetik olmaz. Kadın etiği dediğim şey kadınının karar verme gücüdür. Bir kadını alma ya da kızını verme kabul edilemez. Ben benim diyeceksin. Ben kimsenin değilim. Kadın kocasının eşi, babasının kızı ya da abisinin kız kardeşi değildir, olmamalıdır. Kadın kendisi olmak durumundadır. Bunun formülü tutkuyla çalışmaktır, yoğunlaşmaktır, karanlığı aydınlatmaktır.
 
İKİ ANLAYIŞ ÇATIŞIYOR
 
Erdoğan, 3 çocuk, erken evlilik diyor. O da bilinçli olarak söylüyor, ben de bilinçli olarak söylüyorum. İki anlayış çatışıyor. Bakalım o mu kazanır, biz mi kazanırız göreceğiz. Benim buradaki demokratik çözüm başlıklarımda da kadın özgürlüğü birinci maddedir. Anlamıyorlar. ‘Bunun demokratik çözümle ne alakası var’ diyorlar. Ben net konuşuyorum. Kadın özgürlüğünün demokratik çözüm ile ilişkisi nettir. Daha önce de söyledim, bu kadar kadının öldürüldüğü bir ülkede, ben bu devlete üye olmam. Çözüm; kadının eşitlik, özgürlük hukukuyla beraber olur. Kadın hukuku-özgürlük hukuku benim için esastır. 5 bin yıllık erkek egemen kültür, tecavüzcü kültürdür. 9 bin yıllık çökmüş olan kadın gerçeğini özgür kadın olarak ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Bu nedenle tüm müzakere çalışmamızın özü, çiçeği kadın çalışmasıdır. Çünkü kadın sorunu kültürel, siyasal, ekonomik ve sosyolojik bir sorundur. Devletle de benim diyalogum kadın özgürlüğü lehine demokratik toplum projesini demokratik devletle buluşturmak üzeredir.
 
Kadınların ‘Öcalan özgür olmadan özgür olmayacağız’ sloganı güzeldir. Çünkü ben özgürüm. Siz de özgür olacaksınız. Bu konuda siz direnen kadınlara çok güveniyorum. Şunu belirtmeliyim ki böylesi tarihi bir süreçte kadınların ilk defa bir müzakere heyetinde yer alması tarihi değerdedir ve kutluyorum. İnanıyorum ki 21’inci yüzyıl kadın özgürlüğünün sağlandığı yüzyıl olacaktır. Bu temelde bir kez daha hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum özgürlük mücadelenizde başarılar diliyorum.”
 
YARIN: 168 yıllık direniş: Kutlama değil bedel ödenmiş mücadele günü 
 
MA / Semra Turan
 

Diğer başlıklar

06/03/2025
18:36 Arnavutluk, TikTok'u yasakladı
18:16 Kobanê Üniversitesi öğrencileri 8 Mart'ı kutladı
17:57 Hamas'tan Trump'ın tehditlerine yanıt
17:55 AKP’li eski milletvekilinden Demirtaş’a ziyaret
17:47 'Mutlak Koruma Alanı'na maden ruhsatı
17:40 Trump'ı eleştiren büyükelçi görevden alındı
17:29 Tişrîn Barajı'nın çevresi bombalanıyor
17:27 ‘Hînker’ soruşturmasında iki kişi serbest
17:22 Tişrîn'de direniş nöbeti 57'nci gününde
17:02 Mêrdîn'de bir kadın katledildi
16:58 78’liler Hareketi’nden ‘Toplumsal Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısına destek açıklaması
16:40 8 Mart etkinlikleri: Kadınlar Abdullah Öcalan'a mektup gönderdi
16:00 6 yıl sonra cenazesi verilen Çelik’in taziyesine kitlesel ziyaret
15:45 Barolardan ‘Hînker’ soruşturmasına tepki
15:26 Gazeteciler mezarları başında anıldı
15:07 Gazeteci Öznur Değer tahliye edilmedi
14:49 Savunma Bakanlığı’ndan ‘süreç’ açıklaması!
14:45 Gerekçeli karar: Haber ‘kamu yararına uygun’
14:27 ‘Hînker’ soruşturmasında 2 kişi daha gözaltına alındı
14:10 Kayyımlardan 8 Mart afişlerinin asılmasına engel
14:03 Pirsûs anmasına katılan gençlerin duruşması ertelendi
14:01 Zilan Katliamı paylaşımına verilen ceza onandı
13:56 Emekliler taleplerini açıkladı
13:39 Gazetecinin yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması talebine 7'nci yılında da ret
13:34 ‘Kent Uzlaşısı’ soruşturmasında iddianame hazırlandı
13:11 Gazeteci Oruç’a beraat ettiği suçlamalardan yeni dava
13:08 30 yıl sonra tahliye edildi
13:06 Mûş'ta Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü kuruldu
13:05 Şirnex’te 'fuhuş çetesi’ haberimiz Meclis gündeminde
12:34 Kurtulmuş: İmralı'dan gelen çağrıyı fevkalade görüyoruz
12:33 Ateşkese rağmen 828 saldırı düzenlendi
11:46 MKG, tutsak kadın gazetecilere kart gönderdi
11:38 DBP: İktidar somut çözüm adımları atmalı
11:26 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:11 Kayyımdan burs için adli sicil şartı
11:00 Çayırlı'da asker korumasında ağaç kesimi
09:49 Êlih 8 Mart’a hazır: Öcalan’ın özgürlüğünü haykıracağız
09:26 'Ailesine kavuşturuldu' denilen D.D.'ye müebbet hapis
09:16 Gazeteci Diren Yurtsever'e dava
09:15 Tutsaklara kitap engelinin gerekçesinde yok yok!
09:12 ‘Büyük Kadın Buluşması’na çağrı
09:11 ‘Aile sizin, isyan bizim’ şiarıyla Feminist Gece Yürüyüşü’nde olacaklar
09:11 Anadolu Üniversitesi öğrencinin cebine göz dikti!
09:10 Kadın belediyeciliği: 122 kurum açıldı, 25 bin kadına ulaşıldı
09:09 Siyasetçi Erdoğmuş: Öcalan üzerine düşeni yaptı, muhatap iktidar
09:08 Kürdistan'da kadın gazeteciler zorluklara rağmen tarihi kaydediyor
09:07 Botanlı Barış Anneleri: Barış süreci tek taraflı yürümez
09:07 ‘Türkiye'deki çözüm özerk yönetim halklarını da etkileyecek’
09:06 Avukat Özdemir: Sürecin yürümesi için ‘umut hakkı’ düzenlemesi yapılmalı
09:05 ‘Sığınma evi’ değil özgür yaşam alanı: Jinwar
09:03 Cezaevinden 8 Mart mesajı: Özgürlük zihinlerde başlar
09:00 06 MART 2025 GÜNDEMİ
05/03/2025
23:47 İsrail, Suriye’nin birçok beldesine girdi
23:13 Şam iktidarı Lazkiye’de 4 kişiyi katletti
23:09 Beyaz Saray doğruladı: Hamas’la görüştük
21:56 Jineolojî Dergisi’nin 10’uncu yılı kutlandı
21:31 Çiğdem Doğu: Önder Apo kongreyi direk yürütebilmeli
Têkoşîn Ozan: Sürece en fazla kadınlar öncülük etmeli
21:27 Tişrîn Barajı’nın çevresi bombalanıyor
20:59 Bagok'ta askeri noktalar oluşturuluyor
20:53 Suriye’de çatışma: Ölü ve yaralılar var
20:48 CIA: Ukrayna’ya istihbarat ve askeri desteği durdurduk
20:39 KHK eyleminin 321'inci haftasında 8 Mart'a katılım çağrısı
20:32 İzmir'de gözaltılara tepki
20:29 Çandar: Önümüzde bir iç barış döneminin kapısı açılıyor, zarar vermeyelim
20:20 Kadınlar BM önünde: Özgürlük mücadelemizle demokratik toplum temelini atıyoruz
20:11 CHP’li Alp'ten Öcalan'ın çağrısına yönelik öneri: Çerçeve kanun çıkarılsın
20:02 Baş: Süreç hukuki güvenceye alınmalı ve Meclis zemininde sürdürülmeli
19:56 DEM Parti: Kürt yazarlar derhal serbest bırakılmalı
18:16 Kürt yazarların gözaltı gerekçesi: Kürtçe ders kitabı Hînker!
17:15 Basın Özgürlüğü Raporu: Gazeteciler en az 45 kez hakim karşısına çıktı
17:04 Kürt yazarlar gözaltına alındı
17:03 PYD’den Abdullah Öcalan'ın mesajına ilişkin toplantılar
16:04 Birçok kentte 8 Mart etkinlikeri
15:31 Eşbaşkan Amak'ın duruşması ertelendi
15:15 Çocuk parkına yapılan trafoya tepki
15:03 Bilkent Üniversitesi'nde 8 Mart afişleri toplatıldı
15:02 Sosyalist partiler: Demokratikleşme adımları atılsın
14:36 Akdeniz'de kayyıma karşı nöbet
14:34 DEM Parti heyeti CHP'yi ziyaret edecek
13:59 Öcalan'ın çağrısına Din Alimleri Platformu'ndan destek
13:55 Çayırlı'da ağaç kesimi sürüyor
13:31 DFG ve Kaboğlu'na 'Barış, Demokrasi ve Dostluk' ödülü
12:00 Xelfetî’de 8 Mart şöleni: Öcalan’ın özgürlüğü sağlansın
11:57 Pakistan’da saldırı: En az 12 ölü
11:12 DEM Partili vekil ve belediye eşbaşkanları toplandı
10:34 Bayındır: Sürecin ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı
10:08 Dîlok’ta işçilerin eylemi ikinci gününde
09:41 Aliağa Termik Santrali mühürlendi
09:10 Amedliler: Adım atma sırası devlet ve Meclis'tedir
09:09 Erkekler Jineolojî atölyeleri ile kadın hakikatini keşfediyor
09:09 Sanatçılar: Adımlar karşılıklı olmalı, herkes destek vermeli
09:07 170 ortaklı kooperatif: Kadınlar üretiyor, kazanıyor, güçleniyor
09:06 Fabrika önünde hakları için direniyor: Birleşirsek kazanırız
09:05 Hamzaoğlu: Demokratik Türkiye için ödev hepimize düşüyor
09:05 Bir yandan saldırı bir yandan görüşmeler sürüyor
09:03 Çocuklar da hakları da yasal güvencede
09:02 ‘Kürt kadınlar perspektifiyle yol gösteriyor’
09:00 05 MART 2025 GÜNDEMİ
04/03/2025
23:59 Tişrîn Barajı çevresi bombalanıyor
23:40 Zelenskiy savaşı sonlandırmak için atılabilecek adımları açıkladı
22:40 Amedspor stadyumu mora boyandı
22:11 Mêrdîn’de halklar iftarda bir araya geldi
21:12 Mustafa Karasu: Ateşkese uyulmalı, ‘Umut Hakkı’ yerine getirilmeli
21:00 ABD, Husileri ‘terör örgütleri’ listesine ekledi
20:56 BM Genel Sekreteri Guterres: Filistinliler büyük bir yıkım tehdidiyle karşı karşıya
20:51 DEM Partili Funda Akbulut'un ev hapsi kaldırıldı
19:54 Sigaraya zam
19:38 470 kişi Erîş Kampı’ndan ayrıldı
19:22 CHP İstanbul İl Kongresine soruşturma açıldı
19:13 MKM’den 8 Mart konseri
18:44 DİSK’li kadınlar 7 Mart’ta greve gidiyor: Birlikte ses yükseltelim
18:11 İnsan hakları örgütleri: Werîşe ve Pexşan’ın hayatları tehlikede
18:09 Tutsak HDK’li kadınlar: Baskıya yanıtımız eşit özgür yaşam mücadelemizdir
17:56 İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu: Dava siyasal operasyondur
17:23 Edirne’de Yunanistan sınırına duvar yapılacak
17:14 Eş Genel Başkanlar: Devletin rol alması gerekiyor ki yol haritası belli olsun
17:06 HPG’li Oğuz Çelik’in cenazesi 6 yıldan sonra ailesine verildi
17:05 İstanbul Barosu davası ertelendi: Epözdemir’in savunması alınacak
17:03 İzmir'de 30 KESK'li gözaltına alındı
16:55 Can Atalay: Çağrıya dikkat kesilelim
16:52 DBP Parti Meclisi Amed'de toplandı
16:14 Evrensel gazetesi yöneticilerine hapis cezası
15:46 Mahalle mahalle 8 Mart'a hazırlık
15:32 Halk TV davasında tüm gazeteciler beraat etti
15:21 MED TUHAD-FED: Çağrının etrafında kenetlenelim
14:59 Mehmet Uytun davasında bir kez daha keşif yapılmadı!
14:23 Meclis'te konuşan Barış Annesi: Elimizi taşın altına koyacağız
14:21 Abdullah Öcalan'dan kadınlara mesaj
14:10 Nimet Tanrıkulu hakkında tahliye kararı
14:06 ‘Haklarımızı çalmaya çalışanlara karşı mücadeleyi sürdüreceğiz’
13:45 Cinayetten tutuklama savcının değişimiyle geldi
13:37 Çevrecilerden Tisan'daki yapılaşmaya karşı mücadele çağrısı
13:28 HPG: Ateşkese rağmen Türkiye’nin saldırıları devam ediyor
13:05 Beykoz Belediye Başkanı görevden uzaklaştırıldı
12:42 Hatimoğulları atılması gereken adımları sıraladı: Söz yetmez, eylem gerekir
12:08 İstanbul Barosu davası başladı
12:08 Amed’de 8 Mart hazırlıkları: Kent mora büründü
12:00 GÜNSİAD: Güven verici adımlar atılmalı
11:50 İSİG: 121 işçi yaşamını yitirdi
11:49 TJA: Abdullah Öcalan'ın çağrısını yaşamsallaştırmak için mücadele edeceğiz
11:46 DFG Şubat ayı raporu: 1 gazeteci katledildi, 8'i tutuklandı
11:21 Asrın Hukuk Bürosu avukatları İmralı'ya gitmek için başvurdu
11:20 İstanbul Barosu davasında salon gerginliği
11:13 ‘Öcalan'ın çağrısına yanıt verilirse bölgede aydınlık bir gelecek görebiliriz’
11:10 Kadınlardan geri dönüşüme yaratıcı dokunuş
11:05 Sanatçılardan çağrıya destek: Üzerimize düşeni yapmaya hazırız
10:15 Coşkun: Kürt meselesi yepyeni bir safhaya geçecek
Yeğen: Toplumun tüm kesimleri sorumluluk almalı
09:56 Çocukluk arkadaşı Abdullah Öcalan'ı Amara’da görmek istiyor
09:55 ‘Farklı kesimlerin süreçte inisiyatif alması çözümü kalıcılaştırır’
09:45 MKG tutsak kadın gazetecilere mektup ve kitap gönderecek