AMED - Xana Axpar’da Oyak Çimento Fabrikaları A.Ş.’nin maden ocağı projesine karşı direnen halk, 600 hanenin göç tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, projenin yaşam hakkını gasp etmeye dönük olduğunu söyledi.
Amed’in Xana Axpar (Çınar) ilçesine bağlı kırsal Husikan Mahallesi’nde açılması planlanan maden ocağına karşı mahallelilerin direnişi sürüyor. Proje için bölgedeki ağaçların kesilmesine karşı eylemde olan mahalle sakinleri ise askerlerin saldırısına maruz kaldı. Dünkü protesto eylemleri sırasında köylülerden Mustafa Alay, Mehmet Can Alay ve Fethi Turgay gözaltına alındı.
Mahalle sakinleri ve bölgeye giderek incelemelerde bulunan Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Ahmet İnan yaşananlara dair konuştu.
600 EV TEHDİT ALTINDA
Mahalle sakinlerinden Şaban Tanrıverdi, bildikleri kadarıyla birçok yerde maden ocaklarının olduğunu, işleme açılmayan tek alanın kendi mahalleleri olduğunu belirtti. Mahallenin çevresinde taş dışında bir şey olmadığını, bu nedenle ekin yapılamadığını söyleyen Tanrıverdi, tek geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu dile getirdi. Tanrıverdi, “Tepenin yüzde 100’ü neredeyse ağaçlarla kaplı. Yaşı büyük ağaçlar var. Bundan dolayı mahalle kendi varoluşunu bölgedeki ormana adamış. Bu orman, bu tepeler yok olduğunda buradan göç etmemiz lazım. Nereden bakarsak 600 hane var” diye belirtti. Bu mücadelenin mahalle sakinleri için bir var oluş mücadelesi olduğunu belirten Tanrıverdi, “Bu bir şirkete ya da firmaya karşı pozisyon değil. Ondan dolayı Ege’de, Karadeniz’de bu projelere karşı çıkan vatandaşlar itiraz etmiştir. Bu projeyi diğer projelerden ayırt eden özellik; şirket ne yapmışsa daha önce yasal hazırlığını yapmış. Mahalleliyi bilgilendirmeden olayı buraya kadar getirmiş. Herkesin bize destek vermesini ve projeyi engellenmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Şirketin tüm işlemleri gizli yürüttüğüne dikkati çeken Tanrıverdi, mahallelinin dilekçeyle kaymakamlığa başvurduğunu ve konuyu medyaya yansıtarak mücadeleyi başlattığını söyledi.
‘ASKER ZULÜM YAPTI’
Azize Akbaş adlı kadın, ilk gün askerlerin silahlarla kendilerine saldırdığını dile getirdi. Akbaş, “Askerler bizleri döverek perişan etti. Başımıza getirilen düşmanın başına gelmez. Adımı karakola vermiş. Hani devlet nerede? Devlet ‘bir ağaç bir can’ diyor, hani bir can?” diye sordu. Çocukların asker baskını sonrası korktuğunu kaydeden Azize Akbaş, “Bizlere ‘Sizi öldürürüz’ diyorlar. İsmimizi karakola veriyorlar. Silahla bizi kovdular. Başımıza getirdiklerini ancak Allah bilir. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar arazimizi, toprağımızı asla onlara vermeyeceğiz. Hani adalet?” dedi.
‘ORMANIN KESİLMESİNİ İSTEMİYORUZ’
Ersin Turgay adlı genç, “50-60 asker gelerek, mahallenin giriş ve çıkışlarını kapattı. Bizde mücadele ettik. Askerler gaz bombası attı, kadınlara şiddet uyguladı. Mahallenin tek geçim kaynağı hayvancılık. Hayvanlar ise bölgedeki ağaçlardan besleniyor. Mücadelemiz ormanların, ağaçların kesilmesine karşı” diye belirtti.
‘MEZARLIKLAR ZARAR GÖRECEK’
Hamdiye Akbaş adlı kadın da yaşananları şöyle anlattı: “Askerler kadınlara saldırdı. Silah sıktılar, gaz attılar, silahlarla peşimize vererek mahvettiler. Toprağımızı, ağacımızı vermek istemiyoruz. Maden ocağı faaliyete girerse mahvoluruz. Dedelerimizin kemiklerinin olduğu mezarlarımız var. Ziyaret var. Bunların hepsi zarar görecek.”
‘YAŞAM HAKKI GASP EDİLİYOR’
Mahallede incelemelerde bulunan Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Ahmet İnan ise, jandarmanın havaya yaylım ateşi açması, şirketin yaşam alanlarını zorla gasp etmeye çalışması nedeniyle mahalleye gelerek, incelemelerde bulunduklarını söyledi. Mahalledeki projenin, 4’üncü grup 25 hektarlık metal mekanik madencilik projesi olduğunu ve volkanik püskürmeler sonucu oluşan minerallerin yer altında çıkarılmasının hedeflendiğini söyleyen İnan, şunları belirtti: “Bölgenin tek orman vasfındaki alanda bu proje yapılıyor. Orman yok edilecek. Bu alanda köylülerin mezarı ve evleri var. Projeye en uzak hane 150 metre mesafede. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Çıkacak tozlar, yapılacak patlamalar insanların geçim kaynağını, yaşam hakkını gasp etmeye dönüktür” diye belirtti.
‘KAÇAK YOL YAPILDI’
Hazırlık dosyasında proje için ayrı bir yolun yapılmayacağının belirtildiğini söyleyen İnan, fakat pratikte kaçak yol açıldığını aktardı. Mahallenin ortasından tonluk hafriyat araçlarının geçtiğinin altını çizen İnan, “Bu hem çevre kirliliği suçudur hem de insanlara eziyettir. Her tarafıyla hukuksuzluk var” dedi. Projenin 2021 yıllarında sistemden geçtiğini ve halka duyurusunun yapılmadığına işaret İnan, “Amed Barosu olarak diğer paydaşlarla birlikte hem hukuki hem teknik süreçleri hep birlikte yürütmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.
OYAK ÇİMENTO HALKI BİLGİLENDİRMEDİ
Günlerdir direnişin sürdüğü bölgedeki faaliyetlere dair bilgilere de ulaşıldı. Girgever Bölgesi’nde Oyak Çimento Fabrikaları A.Ş. tarafından 2021 yılında “ÇED gerekli değildir” raporu alındığı ve 4’ncü Grup Pomza Maden Ocağı açılımı için şirketin çalışma yürüttüğü öğrenildi. Mahalleye yaklaşık 150 metre mesafedeki 250 dönüm ormanlık alanda yapılacak olan proje kapsamında 37 yıl faaliyet sürecek. Çalışmalar ise üretime açık işletme yöntemiyle basamaklarda delme-patlatma yapılarak gerçekleştirilecek. Yine bölgede proje alanına 118 metre mesafede su deposunun da olduğu bilgisine ulaşıldı. ÖHD ve Amed Barosu, yürütmenin durdurulması için iptal davası açmaya hazırlanıyor.
POMZA TAŞI NEDİR?
Pomza taşı, volkan patlaması sonucu ortaya çıkan bir mineraldir. Suya ve asitlere karşı oldukça dayanıklıdır. Ayrıca, ponza taşı kolayca işlenebilir ve herhangi bir kimyasal işlem gerektirmez. Pomza taşının diğer önemli özellikleri arasında, termal yalıtım ve ses yalıtımı sağlaması yer alır. Bu nedenle, inşaat sektöründe yaygın olarak kullanılır.
MA / Müjdat Can