AGIRÎ - Kürt özgürlük mücadelesinde 2 çocuğunu yitiren Herdem Aslan, barışın ancak diyalog ve çözüm iradesiyle mümkün olabileceğini belirterek “Ya hepimiz bu denizde boğulacağız ya da hep beraber çıkacağız” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın yankıları sürerken, Kürt halkı da çağrının karşılık bulması ve devletin somut adım atması yönündeki taleplerini dile getirmeye devam ediyor. Bunlardan biri de Agirî’nin Giyadîn (Diyadin) ilçesinde yaşayan ve 2 çocuğunu Kürt özgürlük mücadelesinde yitiren Herdem Aslan.
Uzun yıllardır Kürt siyasi hareketinin içerisinde mücadele yürüten Aslan, “Önderliğimiz barış için bir kez daha çağrı yaptı. Artık devletin somut bir adım atması gerekiyor” çağrısı yaptı.
HER ETKİNLİKTE EN ÖNDE
Barışın ancak diyalog ve çözüm iradesiyle mümkün olabileceğini belirten Aslan, Newroz’lardan Abdullah Öcalan’ın doğum gününe yıl boyunca gerçekleştirilen tüm etkinliklere sarı, kırmızı ve yeşil renkli kıyafetleriyle katıldı. Her etkinlikte en ön safta yerini alan Aslan, “Önderliğimiz serbest kalsın” çağrısında bulunan Herdem Aslan, “Önderliğimiz eğer serbest bırakılırsa bütün tutsaklar da serbest kalır. Kanımızın son damlasına kadar önderliğimizin arkasındayız” dedi.
2 OĞLUNU YİTİRDİ
En büyük oğlu Nizamettin Aslan’ın 1994 yılında Giyadîn’de PKK’ye katılan ilk kişilerden olduğunu söyleyen Herdem Aslan, “Oğlum Nizamettin, yatılı okulu kazandı. Çok zeki ve çalışkan bir çocuktu. Fiziki yapısı da yaşının çok üstündeydi. Daha o zamanlar çok kitap okurdu. En son halka yapılan zulmün anlatıldığı bir kitap okuyordu. Okudukça nelerin yapıldığını daha iyi anlıyordu. Yatılı okulda okuduğu zaman kış ayında PKK’ye katılma kararı vererek tek başına Tendürek Dağı’na gitti. Buranın kışları çok soğuk ve karlar fazla yağdığı için Tendürek Dağı’ndaki PKK’lilere katılmaya gittiğinde kar altında kalmış. Şans eseri yoldan geçenler onu bulmuş. Donmak üzereyken onu alıp tedavi etmişler. Biraz toparlanır toparlanmaz yine kalkıp gidip PKK’ye katılmış. O günden bu güne bir daha kendisinden haber alamadık” ifadelerini kullandı.
Aradan yıllar geçtikten sonra diğer oğlu Turan Aslan’ında 25 yaşında üniversite okuduğu sırada PKK’ye katıldığını söyleyen Herdem Aslan, “Turan, 2012 yılında PKK’ye katıldı. 2017 yılında Dêrsim’de yaşamını yitirdi. Oğlumun yaşamını yitirmesi üzerine Dêrsim’e gittim. Cenazelerin fotoğraflarını gösterdiler. İlk bakışta teşhis ettim. Fakat vermediler. Geri geldik. Birkaç gün sonra tekrar gittik. Bu sefer bizzat cenazeleri gösterdiler. Tekrar teşhis edince zorla da olsa aldık. Oğlumun cenazesini Giyadîn’e getirip defnettik” diye belirtti.
‘BAŞIMIZ DİK VE GURURLUYUZ’
Kürt özgürlük mücadelesinde 2 çocuğunu verdiğini ifade eden Herdem Aslan, şöyle devam etti: “Artık barış olmasını istiyorum. Akan kan dursun. Ölen çocukların ardından maaş almakla bu iş yürümez. Biz hepimiz biriz. Ya hepimiz bu denizde boğulacağız ya da hep beraber çıkacağız. Türk anaları da ayağa kalksın ve akan bu kana ‘dur’ desin. Kürtlerin hakları verilsin. Tutsaklar serbest bırakılsın, halkımızın dili serbest olsun. Türklerin ne hakkı varsa biz Kürtlerin de aynı hakları var ve bunları istiyoruz. Her şeye rağmen başımız dik ve gururluyuz.”
MA / Ömer Akın