Oral Çalışlar: Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse sorun çözülür

İSTANBUL - Kürtlerin "Türk" olarak görülmesinden kaynaklı Kürt sorununun bugüne kadar çözülemediğini söyleyen gazeteci Oral Çalışlar, "Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse çözülür" sözleriyle Meclis'i işaret etti.  
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" üzerine 5-7 Mayıs tarihleri arasında 12’inci Kongresi'ni toplayan PKK, "çalışmalarını sonlandırma" kararı aldı. PKK'nin aldığı kararla birlikte yeni bir dönemin kapıları aralandı. Kürt sorununun çözümü ve ülkenin demokratikleşmesine dair Meclis'te komisyon kurulması yönünde çağrılar yapılırken, önümüzdeki günlerde Meclis'e yeni bir yargı paketinin gelmesi bekleniyor. 
 
Gazeteci-yazar Oral Çalışlar, Öcalan'ın çağrısı ve sonrasında yaşanan gelişmelere dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
PKK kongresini topladı ve "çalışmalarını sonlandırdığını" duyurdu. Kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
50 yıllık bir dönemden söz ediyoruz. İlk silahlı eylem 1984 yılında Eruh karakol baskınıydı. Bu şok edici bir etki yaptı. Türkiye'nin alışık olmadığı bir ayaklanma biçimiydi. Çünkü Türkiye 68'i görmüştü. 68'de gençler dağlara çıktı, ancak ama bu öyle değildi. Bizzat gelip bir şehrin merkezi karakolunu bombalamaya kalkmak cüretkarlıktan öte bir işti. 1997'de Fatih Altaylı, Fehmi Koru, Abdurrahman Dilipak, Enis Berberoğlu, Gülay Göktürk ve benim de aralarında olduğum bir grup gazeteciyi Hakkari’ye götürmüşlerdi. Bize orada brifing veriyorlardı. Helikopterle köylere inebiliyorduk, oralara arabalarla gitmek mümkün değildi. Çünkü PKK yolları kesiyordu. Korucular da bize brifing veriyorlardı. Koruculardan biri ‘Bunlar Ermeni dölüdür’ deyince, biz gazeteciler hepimiz ayağa kalkıp 'dinlemek istemiyoruz' dedik. Yani bu artık işi iyice başka bir noktaya çekmekti. 97'de hala ‘Ermeni dölüdür’ teranesi vardı. Fakat bunların hiçbiri çare olmadı. Aradan 41 sene geçti. Bu 41 sene içinde sürekli ‘kökünü kazıdık, bitirdik, terörle mücadele’ diyen çok çeşitli iktidarlar gelip geçti. Hiçbiri ‘kökünü’ kazıyamadı. 
 
Sizce bu "kök kazıma" neden gerçekleşmedi? 
 
Çünkü bu sosyolojik ve toplumsal bir vakaydı. Onun için askeri tedbirlerle önlenecek bir şey değildi. Öcalan’ın yaptığı çağrıda da söylediği gibi, silahın miadı doldu. Kürtlerin silahlı olarak elde edebilecekleri bir şey yok. Çünkü artık yasal mücadele imkanı var. Benim ne kadar varsa senin de o kadar var. Üstelik DEM Parti’nin geleneğini sürdürdüğü partiler kapatmalara, baskılara rağmen yasal alanda varlığını korudu. Varlığını koruyunca siyasi bir güç haline geldi. Kürt sorununun çözümsüzlüğü Türkiye’nin gelişmesiyle ilgili önemli bir engel olarak önümüze çıktı. Türkiye birkaç defa demokrasi yönünde ilerleyebilmek için çeşitli hamleler yaptı. AK Parti, Ecevit ve Demirel yaptı. Ama her seferinde bu Kürt meselesine takıldı. İktidarlar, Türkiye'nin demokratikleşmesi yerine terörle mücadeleye yönelen bir karakterle yürüdü. Artık silahla halledilebilecek bir mesele olmaktan çıktı. Sosyolojik, toplumsal, siyasi bir mesele olarak kabul görüyor. Bunun nasıl çözüleceğini tartışınca da diyoruz ki bunun çözüm yeri Meclis'tir.  
 
Abdullah Öcalan ve PKK de çözüm için Meclis'i işaret ediyor. Meclis neden önemli? 
 
Şu anki Meclis Türkiye tarihinin en yüksek temsil kabiliyeti olan bir Meclis. Yüzde 93 oy oranıyla temsil ediliyor. Türkiye’nin yüzde 7'si girememiş. Dünya parlamento standartları içinde bu çok yüksek bir rakam. Temsil kabiliyeti en yüksek parlamentolardan biri. Bu parlamentoda Türkiye İşçi Partisi de MHP de 'biz böyle bir komisyona varız' diyor. Bu kadar kuvvetli bir kitle desteği arkasında olan bir sürece girmek ve buradan yürümek lazım. Başka türlü hangi meşruiyet üzerinden gideceksin? Önemli olan toplumsal meşruiyettir. Toplumsal meşruiyetin zemini de Meclis'tir.
 
Geçmiş dönemlerde çözüm için birçok girişim oldu. Ancak hiçbiri başarıya ulaşmadı. Bu süreci diğerlerinden ayıran özellikler neler?
 
Bence Bahçeli bunu çok güzel anlatıyor. 'Türk milletinin dünyada kendini kabul ettirmesi ancak bir Kürt barışıyla olur' diyor. Bahçeli bunu strateji olarak görmüş. O Türklük açısından bakıyor. Hiç öyle milliyetçilikten vazgeçmiş değil. Türk kimliğinin yaşaması ve büyümesi, dünya çapında bir kimlik olarak ayakta kalması için bugün Kürtlerle uzlaşılması gerektiğini söylüyor. Devlet de onu yapmaya çalışıyor. Samimi olup olmamak önemli değil. Önemli olan Türkiye’nin demokrasiyle taçlanmasıdır. Çünkü Türkiye gibi yarı gelişmiş ülkelerde demokraside zorlanıldığı zaman altından kalkamayacağın sonuçlar olur. Avrupa tipi bir demokrasi istiyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğü olsun. Devlet şiddeti de muhalif şiddet de ortadan kalksın. Seçimler yoluyla gelenler seçimler yoluyla gitsin. Adil seçimler yapılsın. Kürtlerin de Türklerin de istediği bu. 
 
Kürtlerin Türk olduğu değil, Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse çözüm olur. Biz çözüm dönemi yaşanıyor. Uluslararası konjonktür de bu çözüme elverişli. 
 
Şimdiye kadar gelen yönetimler, bu eşitliği hiçbir zaman kabul etmedi. Onun yerine hep 'Kürtler, Türk'tür' dediler. Bu kafayla yaklaşıldığı için iş çözülemedi. Kürtlerin Türk olduğu değil, Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse çözülebilir. İkincisi de artık çağımızda ulus devlet zihniyeti giderek zayıfladı. Ulus devletler içindeki etnik ve mezhepsel sorunlar çözüldü. Son 10 sene içinde iç savaş yaşayan veya gerilla savaşı yaşayan ülkelerin kaç tanesinde sonuç alındı? Kolombiya, Endonezya, Güney Afrika, İrlanda, İspanya hepsinde bu sorunlar artık demokratikleşmenin bir parçası olarak çözüme ulaştı. Biz de o sürecin bir parçasıyız. Bir çözüm dönemi yaşanıyor. Uluslararası konjonktür de bu çözüme elverişli.
 
Cumhuriyetin kurucu önderlerinden olan Abdülhalik Renda’nın Kürt raporu var. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü, onu (Renda) isyan olan bölgelerdeki köylere kadar gönderip rapor istiyor. Renda gidip raporu hazırlıyor ve diyor ki ‘Türk erkekleri Kürtçe konuşuyor. Kürtçe öyle bir egemen hale gelmiş ki bölgede Türkçe unutuluyor.’ Raporun sonunda da, ‘Bu toprakla iki millete dar gelir, bir millete yeter’ diyor. Yani geldikleri nokta bu. Şimdi, 100 yıllık bir rapor bu. 100 senedir devlette bu anlayışı gördüm. Yani 'bu memleket yalnız Türklerindir' anlayışı. Başkasını kabul etmiyoruz. Kürtler de Türk olarak olacaklarsa olsunlar. Şimdi bu mantıkla işte 100 senemiz geçti. Bedelinin ne olduğunu artık tartışmaya bile lüzum yok. Şimdi Devlet Bahçeli, ‘Türkler ve Kürtler biriz’, yani 'eşitiz' diyor. Yani o paradigmanın nasıl değiştiğini göstermesi bakımından ilginç.
 
Uluslararası konjonktürün uygunluğundan kastınız uluslararası devletlerin sürece desteği mi? 
 
Bu işin çözülmesini istiyorlar. Çünkü silahlı bir çatışmanın olduğu bölge kimseye fayda getirmediği gibi büyük devletlere de fayda getirmiyor. Çünkü asker bulundurmak, silah patlatmak, kan akıtmak o bölgede huzursuzluğu ve o bölgede yatırım yapan herkesin yatırımcılığını da yok ediyor. Irak Kürdistanı petrol bakımından zengin bir bölge ve bu petrol zenginliğini herkes paylaşmak istiyor. Kürtler de bunun imkanlarını geliştirmek istiyor. Bu her ülkenin hakkı. Son dönemlerde Amerika bölgeye çok fazla müdahil olmadı. Esas hikaye İsrail'i desteklemesiydi. Ona devam ediyor. Onun dışında Kürtler ile İsrail arasında bir ilişki var. Ama bu dayanışma Türkiye ve diğer bölge ülkeleriyle düşman olmayı gerektirmiyor. 
 
Öcalan silahlı mücadeleyi sonlandırma konusunu 90'lı yılların başında gündemine almıştı. O dönem buna dair yaptığı açıklamalar da var. 1993’te kendisiyle görüşen gazetecilerden birisi olarak, Öcalan'ın bu konuda durduğu yere dair neler söylersiniz? 
 
Öcalan ile ilk 1993’te Beka Vadisi’nde görüştüm. Öcalan’a, 'Bağımsız Kürdistan istiyor musun?' diye sordum. “Ben deli miyim niye isteyeyim? Ankara, İstanbul, İzmir'i size mi bırakacağım? Oralarda milyonlarca Kürt var. O şehirler Kürtlerin de şehridir. O açıdan ayrılık aklımdan geçmiyor. Biz Türkiye’nin bir parçasıyız ve böyle kalacağız' dedi. Ondan sonra Öcalan’a "Amerika, Suriye'nin başına çöker ve seni buradan gönderirse buna karşı bir tedbirin var mı?” diye sordum. Öcalan da 'Ben Türklere ve Kürtlere güveniyorum. Amerika'nın ne yapacağı beni ilgilendirmiyor' dedi. İlk gidişimde Öcalan bana ‘Kal burada, seninle uzun boylu tartışmak ve konuşmak istiyorum. Hem geçmişi hem de şimdi Alevilik çalışıyorum. Senin de kitapların var bu konuda. Hz. Ali konusunu seninle tartışmak istiyorum.' Ben de 'Şimdi kalamam, planım programım var, sonraki gelişimde konuşuruz' demiştim. 
 
Bir sonraki gidişiniz ne zaman oldu?
 
İkinci gidişim de 1993’te oldu. Bu sefer Bar-ı Elyas Vadisi’nde görüştüm. Bana gösterdikleri eve gittim. Eve gittiğimde beni Cemil Bayık karşıladı. Cemil Bayık’ı Ankara’dan tanıyorum. Sonra Apo geldi. Sabaha kadar sohbet ettik. Öcalan, ‘Ben bunun meraklısıyım, sana da ikram edeyim’ diyerek közde patlıcan getirdi. Sabah kahvaltısı olarak közde patlıcan yedik. Sonra basın toplantısına gittik. Ben korkuyla Öcalan’a dedim ki, ‘Böyle gidiyoruz ama bomba atarlarsa?’ O da, ‘Korkma, hepsinin garantisi alındı. Yola çıkarken bunun garantisini almadan çıkmam’ dedi. Öcalan, 'Türk devletinin Kürtlerin meşruiyetini, varlığını, dilini ve geleceğini kabul edecek mi, etmeyecek mi?' sorusuna cevap arıyordu. Hatta bizden önce bir gazeteci gitmişti. Öcalan bu gazetecinin MİT’ten geldiğini düşünerek umutlanmıştı. Halbuki bu gazeteci MİT’ten gelmiyordu. Bunu öğrenince ‘Hay Allah’ dedi. O gazetecinin MİT ajanı çıkmaması onu çok üzmüştü. 
 
* Neden üzüldü?
 
Öcalan, meseleyi çözmek konusunda özel bir gayret gösterdiği belliydi. MİT’ten geldiğini düşündüğünde devletin ilişki kurmak istediğini düşünmüştü. 
 
Sürece karşı duran bir kesim söz konusu. Bu kesimin medyada saldırgan bir dil kullandığına da şahit oluyoruz. Bu yaklaşımlar süreci nasıl etkiler? 
 
Özgür Özel onca şeye rağmen sürece destek ısrarını sürdürüyor. Bu çok kıymetli bir şey. İlk çözüm sürecinin başarısızlığa uğramasının temel nedenlerinden biri CHP'nin desteğinin alınmamış olmasıydı. 
 
Dediğiniz dili kullananlar çok marjinal bir hale geldiler. Eskiden çok kuvvetliydiler. Neden marjinal hale geldiler? Meclis'te grubu bulunan partilerin yüzde 90'ına yakını süreci başından beri destekliyor. Bu noktada en kritik parti Cumhuriyet Halk Partisi'ydi. Özgür Özel onca şeye uğramasına rağmen sürekli "Ben bu süreci destekliyorum, barıştan yanayım" diye ısrar ediyor. Provokatif saldırılara uğruyor, yargı yoluyla partisi mahvedilmeye çalışıyorlar. Ona rağmen sürece destek ısrarını sürdürüyor. Bu çok kıymetli bir şey. Bunun kıymetini bilmek lazım. Nitekim ilk çözüm sürecini başarısızlığa uğramasının temel nedenlerinden biri CHP'nin desteğinin alınmamış olmasıydı. CHP'nin desteği olunca da hava bir anda değişti. CHP içindeki muhalif kanat medyada çok etkili. Halk TV, Sözcü TV içinde bazı yorumcular bu sürece çok sert bir şekilde karşı çıkıyorlar. Onlar etkili oluyor ama CHP onları aşabildi. CHP onlardan daha geniş bir perspektife sahip.
 
AKP'in CHP’yi bu sürecin dışında tutma gibi bir hedefinin olduğu yönünde bir görüş hakim. Sizce de öyle mi? 
 
Yaptığı operasyonlar dışlamak demek. Barış yapılsın deniliyor ama geceleyin İmamoğlu’nun (İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu) evi basılıp hapse atılıyor. İktidar bu sürece CHP'yi katmak istiyor mu istemiyor mu sorusu çok önemlidir. CHP’ye sorsan istiyoruz derler. Ama yapılan baskılar CHP'yi zora sokuyor. Süreci de zora sokuyor. Yani Özgür Özel'in şu anda oynadığı rol ve varlığı çok önemli ve bunun kıymetini bilmek lazım. Çünkü "Beyaz Türkler" dediğimiz Türklerin önemli bir kısmı o partinin etrafında. "Beyaz Türkler" de sonuç olarak Türkiye'nin önemli bir parçası. Onları da tamamen dışlayarak bir şey yapamazsınız. Nitekim ilk çözüm sürecinin başarısızlığa uğramasının temel nedenlerinden biri CHP'nin desteğinin olmamasıydı. 
 
Herkes sürecin neresinde olursa destek versin. Destekten ne zarar gelir. Yeter ki köstek olunmasın. Bu bakımdan partiler arası diyalog çok önemli. DEM Parti ile MHP gibi iki zıt kutbun birlikte bir işi çözmeye kalkışmaları büyük bir avantaj. Bu avantaj desteklenmelidir. Şimdi CHP'nin desteği olunca bir anda hava değişti. Bir de Bahçeli faktörü var tabii. Yani ben umutluyum. 
 
Sizi ne umutlandırıyor? 
 
Bir kere artık silahlara geri dönülmesi PKK açısından da mümkün değil. Türk Devleti’nin de artık böyle bir niyeti yok. İkincisi, bu mesele kendi içimizde çözülecek. Çözülüyor da büyük ölçüde. Yani şimdi DEM Parti ile MHP'nin el ele verip "biz bu işi çözeceğiz" demesi aslında işin çözüldüğü anlamına geliyor. Daha ötesi yok. Eskiden olsa bu konuştuklarımızın birçoğunu konuşmaya cesaret edemeyebilirdik veya yayınlamayabiliriz. Şimdi rahat bir şekilde konuşuyoruz. Bu biraz da bu sürecin sayesinde. "Türkiye değişiyor mu?" sorusu şu yaptığımız röportajla bile değiştiği anlamına geliyor. Çünkü eleştiriyoruz geçmişi.
 
Mesela MHP’liler benimle ilgili geçmişte ne tehditler etmişler, neler var neler... Şimdi o tehditleri yapanlarla gayet dost bir şekilde telefonlaşıyoruz. ‘Süreç nasıl gidiyor, şurası mı aksıyor Oral bey’ diyen en önde gelen MHP’lilerle sohbet ediyoruz. Onlar beni arıyor, ben onları arıyorum. Yani şimdi bunu ben niye yapıyorum? Daha doğrusu biz bunu neden yapıyoruz? Çözüm istediğimiz için. Çözülsün istediğimiz için. MHP ile çözülecekse MHP ile, kimle çözülecekse çözülsün. Bunun kim olduğu önemli değil, niyet önemli. 
 
Öcalan, DEM Parti heyetiyle son görüşmesinde “yeni bir sözleşmeye ihtiyaç var” vurgusu yaptı. Bu mesajı nasıl değerlendirdiniz? 
 
Yeni bir toplum sözleşmesi demek yeni bir anayasa demek. Ama bu anayasa Tayyip Erdoğan'ın beklediği, 5 kere daha cumhurbaşkanı seçilme şansı vermek şeklinde mi olacak? Yoksa gerçekten halkların eşit düzeyde yaşadığı, kardeşlik temelli bir anayasa mı olacak? Buna karar vermek gerekir. O kolay değil. Türkiye'de barış imkânı var. Barışı bir ölçüde gerçekleştirebiliriz ama demokrasiyi derinleştirmek o kadar kolay değil.
 
Abdullah Öcalan'ın gazetecilerle görüşmesine dair de talepler var. Buna dair bazı gazetecilerin başvurusu da oldu. Size böyle bir imkan yaratılırsa Öcalan ile görüşmek ister misiniz? 
 
Tabii ki isterim. Şimdi bir iki gazetecinin gitmesi gerektiğine dair bir fikir olgunlaşıyor. Ben şimdiye kadar müracaat etmedim. Hatta bana 'sen müracaat et' dediler. Bilmiyorum, daha karar vermiş değilim. Yani çağırırlarsa koşarak giderim. Oturur konuşurum. Ne var bunda yani? Yine kantin hikayelerini falan da konuşarak daha renkli bir sohbet yapabiliriz. Yani her şeyin politik olması gerekmiyor.
 
MA / Melik Çelik

Diğer başlıklar

28/05/2025
14:48 Erdîş’te Barış Anneleri Derneği açıldı
14:35 Semra Güzel’den konferansa mesaj
14:14 KESK’ten giyim yardımı kesintisine tepki
14:13 Bahçeli ile görüşen Kurtulmuş: Bundan sonra görev Meclis'e düşüyor
13:59 Filistin'e yönelik saldırılar protesto edildi
13:56 Miğdat Erkek’in ailesi İHD’ye başvurdu
13:29 AKP, Meclis Grup Başkanvekilleri seçimini tamamladı
13:21 ‘Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’: Öcalan’ın mesajını esas alıyoruz
13:02 Wan’da muhtarlar buluşması
12:12 İş insanlarından 'süreç' açıklaması: Kalıcı barış için katkı sunmaya hazırız
11:57 Uzman çavuşun aracıyla çarptığı kadın yaşamını yitirdi
11:42 Perşembe Yaylası'nda otel ihalesi
11:12 Siyasetçi Hamit Geylani yaşamını yitirdi
10:47 Leyla Güven'den konferansa mesaj: Yeni bir yaşamın öncüsü olalım
10:26 DEM Parti: Yerel Yönetimler Özerklik Şartı tanınsın
10:20 Amed’de ‘Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’: Ulusal birlik mutlaka sağlanacak
10:15 Kadınlardan Erdoğan'a ‘Aile Yılı’ tepkisi
10:13 İpek Er davası için çağrı
09:52 CPJ: 173’ü Filistinli 181 gazeteci katledildi
09:52 16 gündür 'insanca ücret' talebiyle direnişteler
09:50 Borsa İstanbul'da manipülasyon operasyonu
09:37 Dumlu 2 Nolu Cezaevi’nde hak ihlallerinde artış
09:31 1921 Anayasası ve barış tartışmaları
09:28 Tecavüzde cezasızlık gerçeği: Kadın yaşamıyla sorgulandı, fail serbest
09:23 Boşaltılan köylere dönüş beklentisi: Yasal zemin hazırlanmalı
09:22 GABB Eşbaşkanı: Demokratik toplum için meclisler komünlere dönüşmeli
09:19 Fatma Bostan Ünsal: Yeni toplumsal sözleşme için anayasa değişmeli
09:12 Alevi dernekleri: Süreçte sorumluluk almaya hazırız
09:11 Temel davasında beraat kararı bozuldu: İlk duruşma 30 Mayıs'ta
09:09 Dilbilimci Farqînî: Herkes anadilinde eğitim alırsa kardeşlikten bahsedilebilir
09:09 'Bağımsızlık' kararı sonrası Belucistan: Pakistan'ın baskısı arttı
09:00 28 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:58 Kayyım atanan Papara için açıklama
08:30 Çok sayıda vali ve kaymakamın yeri değişti
27/05/2025
23:24 Mûş’ta binlerin katılımıyla halk konseri
23:15 Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali başladı
23:10 11 il için ‘sarı’ meteorolojik uyarı
23:05 Çin'de kimya fabrikasında patlama
22:59 Özerk Yönetim danışmanı, Suriye dosyası sorumlusuyla Almanya’da görüştü
21:52 ‘Demokrasi, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasıyla gelir’
21:43 Wan’da ‘Çîrokên Müzikal’ buluşması
21:32 Gözler DEM Parti-AKP görüşmesinde
21:24 Amed’de Kürtçe Kitap Günleri başladı
20:26 Sudan Sağlık Bakanlığı kolera salgınına karşı uyardı
20:20 Ege Denizi’nde 4.3 büyüklüğünde deprem
20:17 Özgür Özel, Ahmet Davutoğlu ile görüştü
20:09 DEM Parti - AKP görüşmesinde Yargı Paketi ile ilgili öne çıkanlar
19:31 AP ve DEM Parti heyeti Şengal’i ziyaret etti
19:24 AB'den 150 milyar euroluk ‘savunma’ planı
18:41 Vali korumasının çocuğa tecavüz ettiği ATK raporuyla kesinleşti
18:39 30 yıllın ardından tahliye edilen Altun’a kitlesel ziyaret
18:31 Uyuşturucuyla Mücadele Platformu'ndan bilgilendirme çalışması
18:14 SKM Genel Sözcüsü Tanya Kara hakkında tahliye kararı
18:07 HDK İzmir: İşçilerle dayanışmamız kriminalize edilemez
17:34 Cizîr’de üç gün sürecek festivalin startı verildi
17:26 ETHA muhabiri Akgün gözaltına alındı
17:23 Gazze'de 54 bin kişi katledildi
17:16 DEM Partili Sevtap Akdağ çiçeklerle karşılandı
16:54 AKP ve MHP’nin Meclis Başkanı adayı Kurtulmuş
16:47 İran'da 1 ayda 170 kişi idam edildi
16:33 Erdoğan yeni anayasa için 10 hukukçu görevlendirdi
16:12 Efkan Ala'dan yeni anayasa açıklaması
15:52 Gazetecilerin yargılandığı dava ertelendi
15:46 Marmaris'te orman yangını
15:31 İtalya'dan Werîşe Muradi'ye onursal vatandaşlık
15:24 İstanbul Barosu'ndan duruşma öncesi dayanışma çağrısı
15:18 Amed’de 31 Mayıs’taki yürüyüşün hazırlıkları sürüyor
15:15 Bahçeli: Her şeyin bir vakti var ve o vakit yaklaşmıştır
15:02 ÇHD’lilerden mahkemeye: Pişmanlığı suçlulardan bekleyin
15:01 Kadınlardan kayyıma 'protokol iptali' tepkisi
14:17 Siyasilerin yanına konulan adli tutuklu yangın çıkardı
14:16 Sınır dışı edilen El Gazi için çağrı: Geri dönüşünü sağlayın
14:02 Madra'da maden kapasite artışına tepki
13:26 DEM Partili Sevtap Akdağ hakkında tahliye kararı
12:43 Bakırhan: Bu sürecin menziline demokrasi ve hukuku koyduk
12:37 DEM Parti’den MHP görüşmesine dair açıklama
12:24 DEM Parti ve MHP görüşmesi sona erdi
12:02 SGDF Eşbaşkanı Berfin Polat hakkında tahliye kararı
11:43 İBB Başkan Vekili Aslan hakkında soruşturma
11:28 DEM Parti ve MHP görüşmesi başladı
10:57 DEM Parti ve AKP görüşmesi tarihi netleşti
10:44 'Yasak kitap' davasında beraat
10:34 Şiddet faili Hebun Eker tutuklandı
10:06 İdris Şahin: İktidar hak ve özgürlükleri pazarlık konusu yapmadan adım atmalı
09:51 SES Eş Genel Başkanı: Barış toplum sağlığı için de önemli
09:48 'Organik' pazarda işler durgun
09:42 29 yıldır oğlunun kemiklerini arıyor
09:41 İnsan hakları savunucuları TMK'nin kaldırılmasını istiyor
09:18 Yazar Sever: 'Demokratik toplum' halklar arası köprü olabilir
09:17 Yasadışı bahis operasyonu: 8 şirkete kayyım atandı
09:12 Devlet kendi komisyonunun belirlediği rayiç bedeli az buldu
09:12 Avrupa’daki kadınlar inisiyatif kurdu: Sürecin öncüsü olacağız
09:11 30 yıl tutsak kalan Oral: Sürecin hızlı ilerletilmesi gerekiyor
09:09 Şengal Özerk Meclisi Eşbaşkanı: Asıl mücadele yeni başlıyor
09:06 Amed’de kadınlar 31 Mayıs’a hazırlanıyor
09:04 Wan'da şüpheli kadın ölümlerine 'intihar' kılıfı
09:04 'Süreç kadın fikriyatıyla ilerlemeli, eşit temsiliyet olmalı'
09:01 Mahkemeden emsal karar: Vali tüm eylem ve etkinlikleri yasaklayamaz
09:00 27 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
26/05/2025
22:32 Dolapdere’de Güneş Dayanışma Evi açıldı
22:25 Vanspor-Elazığspor maçı yarıda kaldı
22:09 Hasta tutsaklar için çağrı: Reform süreci başlatılsın
22:03 Ankara’da ‘İmamoğlu’na özgürlük’ yürüyüşü
21:57 Özel’den ‘Free İmamoğlu’ açıklaması: DEM Parti’nin özel durumu vardı
21:02 Almanya'da 50’den fazla okul tahliye edildi
20:47 Sivas'ta maden ocağında patlama: 1 kişi hayatını kaybetti
20:27 Besê Hozat: Bu süreçle bütün Türkiye değişecek
20:07 Özerk Yönetim, Hol Kampı için Şam iktidarıyla anlaştı
19:57 ABD 'ateşkes' haberlerini yalanladı
19:52 İBB soruşturmasında 36 kişi hakkında tutuklama talebi
19:26 Bir sigara grubuna daha zam
19:23 Narin Güran cinayetinde verilen cezalar onandı
19:05 AKP Sözcüsü Çelik: Süreçte ortaya koyulan diyaloglar fevkalade sonuçlar doğurdu
18:10 DEM Parti, MHP ile görüşecek
17:59 Zehra Kınık Demir’e ödül gibi ceza!
17:31 ‘Genim Gêrano Elo’ kilamı yeniden aranje edildi
17:27 Emek Demokrasi Güçleri’nden Çiğli işçilerine dayanışma ziyareti
17:09 DEM Parti il binasına taşlı saldırı
15:58 'Çıplak arama' dayatması Tıp Dünyası'nda ele alındı
15:37 İzmir'de rektör atamaları protestosu
15:18 Tutsak Yaküt’ün tahliyesi 6 ay ertelendi
14:50 Êlih kayyımından kadın çalışanlara mobbing
14:49 AYM '3600 ek gösterge' düzenlemesini iptal etti
13:49 İHD Amed Şubesi: Süreç heba edilmemeli
13:34 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Derhal hukuksal adımlar atılmalı
13:15 Amed'deki toplantıda 'Demokratik Kadın Konfederalizmi' vurgusu
12:51 Cizîr dosyası avukatı Demir: Beklentimiz hızlı ve hakkaniyetli bir karar
12:05 AİHM, Cizîr için Türkiye'den savunma istedi
12:02 Esenyurt'ta yangın
11:45 CHP kurultay davasında tedbir talebine ret
11:15 Siyasette hareketli bir hafta başlıyor
10:15 Venezuela’da seçim: Katılım yüzde 42, kazanan Maduro
09:48 'Zıplamayan Tayyipçi'ye tutuklama: Karar ifade hürriyetine aykırı
09:43 İBB soruşturmasında gözaltına alınanlar adliyeye sevk edildi
09:42 Öcalan: Bir isyanı bitiriyoruz, parlamento karar almadan nasıl olacak?
09:29 Keskin Bayındır: Meclis tatile girmeden inisiyatif oluşturulmalı
09:20 Valilik engeli nedeniyle onlarca hayvan öldü
09:06 Amed'de 'Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı' yapılacak
09:05 Yüzde 92 engelli hasta tutsağın durumu kötüye gidiyor
09:04 CPT üyesi Osman: Saldırılar sürecin önünü tıkıyor
09:03 Sarıkaya: Özsavunmamız örgütlülüğümüzdür
09:02 DGD-KON Başkanı Daş: Kürt sorunu eşitlik temelinde çözülmeli
09:02 Hasta tutsağın avukatı: Hayatından endişe duyuyoruz
09:01 Laura Castel: Abdullah Öcalan serbest bırakılmalı
09:00 İran'da Kürtçe öğretenlere yargı tehdidi
09:00 26 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:31 İsrail'den okula saldırı: En az 24 ölü
25/05/2025
21:43 Malta, Filistin’i tanımaya karar verdi
21:36 Konya’da bir kadın katledildi
21:30 Amed Kadın Emek ve Kültür Sanat Buluşması konserle son buldu