DÊRSIM - Hozat Pertek Sekasur Doğa ve Çevre Koruma Platformu, bölgede yapılması planlanan pomza kum ocağının, inanç değerlerine ve ortak yaşam kültürüne zarar vereceğini belirtti.
Hozat Pertek Sekasur Doğa ve Çevre Koruma Platformu, Xozat (Hozat) ve Pêrtag (Pertek) ilçelerinin Bargini, Zeve (Doğrutay) ve Orcan (Yukarı Gülbahçe) Köyleri sınırları içerisinde yer alan bölgede Arveen Doğu Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılmak istenen pomza kum ocağına karşı açıklama düzenledi. Ağucan Cem Evi ve Kültür Evi’nde düzenlenen açıklamaya aralarında Munzur Çevre Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD) Dêrsim Şube yöneticileri, yerine kayyım atanarak Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ilçe yöneticileri, EMEP ilçe yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Basın metnini Ağuçan Cem Evi Başkanı Kenan Cihan okudu.
Açıklama öncesi 38 katliamında yaşamlarını yitirenler için Bargini Sekasor Mezrasında yapılan anıt mezar ziyaret edilerek çerağ uyandırıldı.
'VİCDANIMIZDA VE BİLİNCİMİZDE KABUL GÖRMEYECEK’
Ağuçan Cem Evi Başkanı Kenan Cihan, katılımcılara teşekkür ederek selamladı. Yapılmak istenen maden ocağı projesinin kutsal ziyaretgahlarının bulunduğu noktada yapılmak istendiğini belirten Kenan Cihan, şunları söyledi: “Değerli canlar, bilindiği üzere bölgemizde yapılması planlanan bir maden ocağı ve bir de katı atık aktarım istasyonu projesi vardır. Özellikle kutsal ziyaretgahlarımızın bulunduğu bölgemizde yapılması planlanan bu doğa ve insan düşmanı projelere karşı birlik cemimizle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Tarihimizin bugünümüzün ve geleceğimizin adı olan Dêrsim ve coğrafyası aynı zamanda inancımız açısından da önemi tartışma götürmez bir gerçekliktir. Tüm ocaklarımızın mekan bulduğu Dêrsim yolumuza ışık tutmaktadır. Yapımı planlanan ve tüm Dêrsim coğrafyasını hedefleyen bu proje bu projeler Sadece doğaya zarar vermek de kalmıyor. Aynı zamanda inancımızı da ortak hayatımızı da hedefleyerek yok etmeye özünde boşaltmaya çalışılıyor. Bizler Alevi Kızılbaş yol evlatları olarak bu tür proje kabul etmiyor ve rızalık göstermiyoruz. İnancımızda kutsiyet taşıyan doğamızı, sonuna kadar savunacağımızı tüm kamuoyuna ilan ediyoruz. Yine yapımı planlanan bu projenin faaliyet alanlarında 1938’de Dêrsim Tertelesi’nde yaşamını yitiren Ağuçan evlatlarının katledildikleri bölgeler de bulunmaktadır. Bu tür projeler, vicdanımızda ve bilincimizde kabul görmeyecektir.”
‘ENDEMİK BİTKİ VE HAYVAN TÜRÜ İÇİN EN ZENGİN BÖLGE’
Burada söz alan Avukat Sinan Can, “Bölgede yaklaşık olarak 35 bin küçükbaş aktif hayvan çıktı. Yaklaşık olarak da bu köylerden 500’e yakın da büyükbaş hayvan sayısı çıktı. Yine görmüşsünüzdür yoğun bir şekilde arıcılık yapıyorlar. Şu anda da orada arı kovanları mevcut. İnsanlar şu anda orada arıcılık yapıyorlar. Yine orada koyun sürüleri mevcut. Pêrtag ilçesiyle Xozat ilçesi arasında ormanlık alan açısından en zengin coğrafya, bir sürü endemik bitki ve hayvan türü o bölgede yaşıyor. Biz bu anlamda gerçekten hem toplumsal farkındalık hem toplumsal mücadele hem hukuksal mücadeleyi yürütüyoruz. Gerçekten toplumda da buna karşı çok yoğun bir tepki var. Bilinçli bir şekilde kum ocağı da aslında bu durum basitleştirmeye çalışıyor. Bunun resmi evraklarda mevcut. Dava dosyasına sunduk. Alınan ruhsat 4’ncü grup maden ruhsatıdır. 4’ncü grup maden ruhsatı da altın, Uraniyum, Nityum gibi hidrojenik gazlar olmak üzere çeşitli madenleri kapsıyor. Yani kum ocağı altı altında şirket bu durumu meşrulaştırmaya çalışıyor” diye konuştu.