HABER MERKEZİ - Serxwebûn gazetesi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın PKK’nin 12. Kongresi'ne gönderdiği perspektiflerin tamamını ve kongreye ait tüm belgeleri yayımladı.
PKK’nin 12. Kongresi’ne ait tüm belgeler Serxwebûn gazetesinin Mayıs (521) sayısında yayımlandı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan kongreye gönderdiği perspektifler de ilk defa Serxwebûn’da yayımlandı. Tarihi mesajlar içeren perspektiflerin yanı sıra Kongre’nin açılış-kapanış konuşmalarının tüm metni, alınan kararlar ve delegelerin görüşlerine yer verildi.
Mayıs sayısında ayrıca PKK’nin kurucu kadroları ve yöneticilerinden Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un mücadele yaşamlarını anlatan yazılar da yer aldı. Yine geçtiğimiz ay yaşamını yitirdiği açıklanan Pelîn Zozan (Pelin Yılmaz), ölüm yıl dönümünde Ozan Mizgîn, (Gurbet Aydın) ve Türkiyeli devrimciler “Üç Fidan”ın mücadelelerine ilişkin yazılara yer verildi.
YENİ DÖNEMİ 7 MADDE ALTINDA SIRALADI
Abdullah Öcalan, PKK’nin 12. Kongresi’ne gönderdiği yaklaşık 20 sayfalık perspektif ve 4 maddelik mektupla katıldı. Mektubunda, “Bu toplantılarımız bile belki de çözümün yarısıdır. Bundan sonra da özlü ve değerli bir çaba gerektirecek. Başarıya dair inancım ve umudum yüksektir” diyen Abdullah Öcalan, yeni döneme ilişkin başlıkları 7 madde altında sıraladı.
Söz konusu maddelerin başlıkları şöyle:
1- Doğa ve anlam
2- Toplumsal doğa ve sorunsallık
3-Tarihsel toplumda devlet ve komün ikilemi
4- Modernite
5- Kürt ve Kürdistan gerçekliği
6- PKK ve fesih
7- Yeni dönem perspektifleri.”
‘FESİH MESELESİ YENİ BİR GÜNDEM DEĞİL’
Abdullah Öcalan, yeni döneme dair maddeleri sıralayarak, “Fesih meselesi bizim için yeni bir gündem değil” diye belirtti. PKK’nin feshine ilişkin sorunun tek başına fesih olmadığını, olumlu-olumsuz yönleriyle aylarca tartışmak gerekeceğine vurgu yapan Abdullah Öcalan, nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü sadece bir yapıdan bahsetmiyoruz. Köklü bir kişilik ve zihniyet dönüşümünden bahsediyoruz. Yeniden yapılanma en çok böyle mümkün olabilir. Sürecin sağlıklı gelişimi ve sonuca ulaşması için aceleye getirmemek lazım.”
‘KAVRAMSAL-KURAMSAL ÇERÇEVEYİ GELİŞTİRME SORUMLULUĞU’
“Bizim yeni dönem perspektifimiz demokratik ulus, eko-ekonomi ve komünalizm temelinde toplumun yeniden inşasıdır. Bu inşanın felsefi temelleri, ideolojik boyutları ve ayrıntılandırılmış toplumsal bünyede vücuda gelmesi için gerekli kavramsal-kuramsal çerçeveyi geliştirme sorumluluğu önümüzde duruyor” sözleriyle görevleri hatırlatan Abdullah Öcalan, yürünecek yolun güzergahını ise şöyle özetledi: “Hiç kuşkusuz tarafların niyetleri farklı olabilir. Ama atılan adım veya yapılan çağrı öz olarak doğrudur… Geleceğin ideolojik temellerini, pratik programını ve stratejik taktik boyutlarını geliştiriyoruz. Demokratik toplum bu dönemin siyasi programıdır. Devleti hedeflemez. Demokratik toplumun siyaseti demokratik siyasettir. Komünün kendisi de demokratik komündür. Bunların birbirinden ayrılması doğru olmaz. Komün toplumu demokratiktir. Güncel topluma demokratik toplum demek gerekir. Demokratik sosyalizm de demokratik toplumculuk anlamına gelir. Devletin nasıl bir tarihi varsa komünün de bir tarihi vardır…. Halkların özgür yaşamı komünle mümkündür. Ulus devlet nasıl kapitalizm silahı ise halkların kurucu ilkesi ve silahı da komündür. Belediyeler üzerinden de bu komünal toplum örgütlenebilir. Teorik ve pratik olarak bu mümkün. Ancak özenle ve gerçek bir anti kapitalist mücadeleyle mümkündür.”
‘MODERNİTENİN ÜÇ SAC AYAĞI’
Abdullah Öcalan, kapitalizm eleştirisi ve alternatiflerini ise şöyle belirtti: “Biz moderniteyi ve ona hizmet eden reel sosyalizmi aşmak için yeni bir analiz alternatif sosyalist teori geliştirmeye çalıştık. Adına Demokratik Modernite dedik. Modernitenin sacayakları olan ulus-devlet yerine demokratik ulus, kapitalizm yerine komün-komünalite, endüstriyalizm yerine eko-ekonomi analizlerini geliştirdik. Bu üç alan analizinin ilişkiselliğinden oluşturduğumuz özgürlükçü toplum sistemimizi Demokratik Modernite olarak tanımladık, yazılı hale getirdik ve önemli toplumsal bir karşılık bulduğunu gördük.
Kuşkusuz bu üç alanın da alt başlıkları var. Örneğin komünalitenin önemli bir parçası kadın özgürlüğüdür. Yanı sıra politika, etik (ahlak) vb sıralanabilir. Bütün bunları kapsamlı biçimde ele alacağız, işleyeceğiz. Bu sistemin bütünlüğünü Demokratik Modernite olarak tanımlamak doyurucudur. Dinlerdeki mahşer günü tanımlamaları sadece öte dünya için değil, bu dünya için de geçerlidir. Kutsal kitapların bahsettiği tehlike bu olsa gerek. Kapitalist modernite insanlığa mahşeri yaşatmaktadır.”
‘BÖLGE KONFEDERALİZMİ’
Yeni dönem hedeflerinin başarıya ulaşması halinde “Sadece Kürt, Kürdistan için değil, bölge için de önemli başarılara yol açacaktır. Burada ulaşılacak bir başarı Suriye, İran ve Irak’a da yansıyacaktır. Türkiye Cumhuriyeti için de hem kendisini yenileme, demokrasiyle taçlanma hem de bölgede öncülük yapma şansı oluşacaktır” diyen Abdullah Öcalan, süreç karşıtları ve taraflara da görev hatırlatmasında bulundu. Abdullah Öcalan, bu temelde, “Süreç karşıtlarının hiçbir değer ifade etmediğini belirtebilirim. Yenik düşeceklerdir. Fakat bunun aşılması da taraflara sorumluluklar yükler. Bu sürecin bölgesel sonuçlarının yanı sıra enternasyonal sonuçları da olacaktır. Bölge konfederalizmi mutlak bir gereklilik olarak ön plana çıkıyor… Bu çözüm aynı zamanda yeni bir enternasyonali de gerektiriyor… “ dedi.
‘DEMOKRATİK TOPLUM SOSYALİZMİ’
Abdullah Öcalan, 27 Nisan tarihli bir sayfalık mektubuna ise şöyle bir giriş yaptı: “Değerli Yoldaşlar! Mücadele tarihimizin 52 yıl 1 ay 1 haftasının sonunda resmen tarihi bir dönemini geride bırakıyoruz. Daha somut bir anlamla ulus-devlet amaçlı sosyalizmden, demokratik toplum sosyalizmine tarihsel bir döneme başlangıç yapmak istiyoruz. Tıpkı her şeyin bir sonu ve başlangıcı olduğu gibi.”
Mektubun devamında ise geride bırakılması gereken dört ana maddeyi ve gerekçelerini sıraladı.