İSTANBUL - Asrın Hukuk Bürosu, tahliyesi 1 yıl 3 ay uzatıldıktan sonra özgürlüğüne kavuşan Veysi Aktaş'ın hedef alınmasına dair "Bu yanlı ve yanlış haberlerle Sayın Öcalan öncülüğünde başlatılan süreç hedefleniyor" açıklaması yaptı.
Veysi Aktaş, 30 yıl infaz süresini tamamlamasına rağmen tahliyesi 1 yıl 3 ay ertelendi ve 28 Temmuz'da tutulduğu İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nden tahliye edildi. Aktaş, tahliye edilir edilmez bazı basın yayın organları tarafından manipülatif haberlerle hedef alındı.
'ALGI OLUŞTURMA AMACI GÜDÜLÜYOR'
Asrın Hukuk Bürosu, Aktaş hakkında çıkan yanıltıcı haberlere dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Veysi Aktaş’ın yasal infaz süresi dolmasına rağmen gecikmeli olarak İmralı Cezaevi’nden tahliye edildiği hatırlatıldı. Açıklamada, "Bu haberlerin içeriklerinde, CHP belediyelerine yönelik soruşturmalara temel teşkil ettiği iddia edilen bir şahıs ile müvekkilimiz Aktaş arasında bağ kurma amacı öne çıkmaktadır. Bulvar gazetelerinin güncel temsilini oluşturan bu medya organlarının özel bir çabayla oluşturduğu ‘haber’, içerdiği bilgilerden daha öte bir algı oluşturma amacını gütmektedir. Ve bu amaca erişmek pahasına basın etiği bir kenara dursun bütün insani ve politik değerleri çiğnemekten sakınmamıştır. Kaç kuşak öteden akrabalık bağını öne çıkararak oluşturulan bilgi çarpıtması ve yönlendirmeyle kendince, CHP kamuoyu ile barış süreci arasında mesafe oluşturmaya çalıştıklarını iyi anlıyoruz” denildi.
‘ÖZGÜRLÜK HAKKI GASP EDİLDİ’
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Bütün bu hususlardan bağımsız olarak Sayın Veysi Aktaş’ın yargılanma ve infaz sürecine dair bazı bilgileri kamuoyuyla paylaşmamız gerekmektedir. Müvekkilimiz 1994 yılında gözaltına alınıp, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tarafsız ve bağımsız olmadığı için adil yargılama yapamayacağını tespit ettiği ve varlıklarına son verilen Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından mahkum edilmiştir. Yasal infaz süresi 30 yıl olup, 28 Nisan 2024 tarihinde serbest bırakılması gereken müvekkilimiz, özgürlük hakkı gasp edilerek 31 yıl 3 ayın ardından sonra serbest kalmıştır. Mahpusluğunun son on yılını İmralı cezaevinde mutlak tecrit koşullarında geçirmiştir.
SÜREC HEDEFLENİYOR
Şüphesiz bu algı çabalarının nereden beslendiği ve neyi amaçladığı tarafımızca çok iyi bilinmektedir. Bu nedenle kapsamlı siyasal değerlendirmeler yapmak, kirli ve savaş yanlısı çevrelerin murat ettiği şekilde dil konusunda benzeşmekten imtina ediyoruz. Ancak bu yanlı ve yanlış haberlerin Sayın Öcalan öncülüğünde başlatılan ‘barış ve demokratik toplum’ sürecini hedeflediğinin iyi anlaşılması gerekir. Barış ve demokratik toplum süreci, Kürt Türk kardeşliğine dayanan, inançları ve diğer bölge halklarını, farklı kimlikleri dışlamayan özgür yurttaşlık temelinde demokrasiyle taçlanmış bir cumhuriyet yüzyılının inşa sürecidir. Kendi maddi çıkarları için çatışmadan beslenen, kan ve kavgayı daim kılmak isteyenlerin bu sürece karşıt söylemler geliştirmelerini bir yere kadar anlayabiliriz. Fakat hayatının 32 yılını cezaevinde geçirmiş politik bir Kürt’ün tahliyesini ve ailesiyle buluşmasını zehirli dillerine dolamalarını kabul etmiyor, kınıyoruz.
DEMOKRASİ BİLİNCİNİ YÜKSELTMEK
Bu nedenle bu kirli dilin panzehrinin demokrasi bilincini yükseltmek ve ortak yaşam kültürünü geliştirmek olduğu bugün daha iyi anlaşılmıştır. Bu gerçeklikten hareketle bu tip yayınların manipülasyonlarına prim vermeksizin, hatta teşhir ederek, ülkenin geleceğinde iddia sahibi olan siyasi partileri, toplumun yarınlarını dert edinen, kadınları, gençleri, emekçileri, doğayı ve bir bütün olarak ülkeyi hak ettiği bir şekilde görmek isteyen herkesi ‘barış ve demokratik toplum sürecini’ anlamaya, destek vermeye davet ediyoruz.”