İSTANBUL - Nor Zartong İnisiyatifi, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki savaşa ilişkin, “Türkiye‘nin savaşı kutsayan ve destekleyen tavrını kınıyoruz. Başta Türkiye olmak üzere tüm dünyadan savaş karşıtlarını ateşkes ve kalıcı bir barış için harekete geçmeye davet ediyoruz” çağrısı yaptı.
Nor Zartong İnisiyatifi, Ermenistan ve Azerbaycan arasında 27 Eylül’de başlayan savaşa ilişkin açıklama yaptı. İnisiyatifin resmi sitesinde yayınlanan açıklamada, üçüncü ülkelerin çıkarları uğruna körükledikleri savaşta en büyük zararı halkların gördüklerine dikkat çekildi. 30 yıllık süreçte geçekleşen diplomatik çabaların barışı sağlamaya yetmediği belirtilen açıklamada, “Kafkasya’nın merkezinde kapanmayan bu yara bölgeye nüfuz etmek isteyen üçüncü devletlerin, enerji ve silah ticaretinin bir enstrümanı olarak dönem dönem kanatılmakta ve Artsakh (Dağlık Karabağ) halkı belirsizliğe ve ölüme mahkûm edilmektedir. 27 Eylül sabahı ateşkesin bozulması ile başlayan şiddetli çatışmalar hala sürmekte. Çatışmaları büyük üzüntü ve endişeyle takip ediyoruz” ifadeleri yer aldı.
AA DEZENFORMASYON YAPTI
Çatışmalar başlamadan Türkiye’de Ermeni karşıtı haberlerin yaygınlaştığına şahit olduklarına değinilen açıklamada, “Çatışmaların başlaması ile birlikte yoğun bir propaganda ve dezenformasyon tüm medya kanallarını sardı. Anadolu Ajansı çatışmaları Ermeni tarafının başlattığı bilgisini servis etti. Oysa temelde savunma pozisyonunda olan Artsakh kuvvetlerinin böyle bir girişiminin rasyonel olmadığı ve Azeri kuvvetlerinin halihazırda geniş çaplı bir taarruz hazırlığı içinde olduğu aşikârdı. Meselenin tarihi arka planı konusunda da ciddi bir dezenformasyon söz konusu. 1991 yılında Artsakh’ta (Dağlık Karabağ) yapılan halkoylamasına halkın yüzde 82’si katılım göstermiş ve yüzde 99 evet oyu ile ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesi çerçevesinde bağımsızlık kararı alınmıştır” denildi.
‘ERDOĞAN SAVAŞI KÖRÜKLÜYOR’
Açıklamada, tüm dünyada taraflar ateşkese davet ederken, devletin çeşitli kademelerinden ve bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından savaşı körükleyen ve taraf bildiren açıklamalar yapıldığına vurgu yapılarak, “Erdoğan hükümeti bugün içinde bulunduğu sıkışmışlığı içte ve dışta baskı ve şiddet temelli saldırgan politikalarla aşmaya çalışmakta. Bu yaşananlar Türkiye’nin Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz’de sürdürdüğü politikaların bir devamı niteliğinde. Nitekim uluslararası haber ajanslarına da yansıyan şekliyle Türkiye Azerbaycan’a sadece silah ve askeri eğitim desteği sağlamamakta aynı zamanda Suriye’den devşirdiği ve maaşa bağladığı cihatçıları da bölgeye sevk etmekte” diye belirtildi.
MUHALEFET PARTİLERİNE ELEŞTİRİ
Açıklamada, Türkiye’de HDP dışında kalan “muhalefette” partilerin, yayılmacı politikaların ve hamaset söyleminin destekçisi oldukları, şikayetçi oldukları AKP rejimine emperyal hayallerle el verdikleri kaydedilerek, “Bu siyaset halklara sadece daha fazla yoksulluk, kan ve gözyaşı vaat etmekte, silah tüccarlarının ve diktatörlerin cebini doldurmaktadır. Halklar birbirine kırdırılarak, düşmanlık tohumları ekilerek sömürü düzeni baki kılınmaya çalışılmaktadır” diye tepki gösterildi.
ATEŞKES VE BARIŞ ÇAĞRISI
Yaşananlardan en çok etkilenen gruplardan birinin de Türkiye’de yaşayan Ermeniler olduğu ifade edilen açıklama, şöyle devam etti: “Zaten hâlihazırda Türkiye’de nefret söyleminin bir numaralı öznesi olan Ermeniler tarafı olmadıkları bir çatışmanın dolayında yine ötekileştirilmekte ve bolca nefret söylemine maruz kalmaktadır. Bizler, Türkiye‘nin savaşı kutsayan ve destekleyen tavrını kınıyoruz. Savaşın kazananı olmayacağını, halklar için ölüm ve yoksulluktan başka bir anlamı olmadığını bir kez daha haykırıyoruz. Bu bağlamda başta Türkiye olmak üzere tüm dünyadan savaş karşıtlarını ateşkes ve kalıcı bir barış için harekete geçmeye davet ediyoruz.”