QAMİŞLO - Büyük yıkımın yaşandığı Suriye topraklarında, rejim bölgelerinin inşası için devreye Çin girdi. Onlarca Çinli şirket, kentleri yeniden onarma çalışmalarının yanı sıra başkent Şam ve çevresinde sanayi bölgeleri oluşturmaya hazırlanıyor.
7 yıldır ağır yıkımı yaşayan Suriye toprakları, Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) DAİŞ'i başkent ilan ettikleri Rakka'dan çıkarması ile yeni gelişmelere sahne oldu. Bir taraftan ABD ile Rusya liderlerinin Vietnam'da çözüm konusunda uzlaşmaları ve Suriye Ulusal Kongresi'nin toplanacağı Soçi zirvesi gündemdeki yerini korurken, öte tarafta yıkılan kentlerin onarımı için uluslararası şirketler gözlerini Suriye'ye dikti.
Bu kapsamda ülkenin yeniden inşası için bu zamana kadar Çin ve Almanya gibi ülkeler girişimde bulundu. Özellikle Çinli şirketler Suriye’nin çeşitli yerlerine girmeye başladı.
REJİM BÖLGELERİNDE
Ülkede yaşanan savaşta Suriye rejiminin yanında Rusya, İran ve Hizbullah ile bir blok oluşturan Çin, kısmi olarak savaş içinde de yer aldı. ABD’nin Ortadoğu politikalarına karşı Irak ve İran’da olduğu gibi Şii güçler ile hareket eden Çin, her ne kadar Suriye’de görünmese de, hep rejimi destekleyen arka yüz olarak kaldı. Ülkede devam eden iç savaş, Rakka’dan sonra farklı alanlara kayarken, çelişkilerin ve çatışmaların adresi El Nusra'nın öncülük ettiği Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin hakim olduğu İdlip, Suriye’nin güneyinde bulunan Dera ve başkent Şam çevresi oldu.
2018 yılı içinde Suriye'de siyasi krizlerin fazla olacağı tahmin edilirken, bunun yanında ise savaştan dolayı yıkılmış kentlerin inşası için de kollar sıvandı.
RUSYA VE ÇİN ORTAKLIĞINDA
Suriye, Sovyetlerden beri Rusya’nın desteklediği bir ülke oldu. ABD’ye karşı bir ittifak oluşturan Rusya, en büyük desteğini Çin’den gördü. Rusya’nın Ortadoğu’da açıldığı her yere Çin de inerken, Rusya’nın sıcak denizler indiği temel üs olan Tartus’ta yine Çin’de yer alıyor. Bu zamana kadar Rakka’dan Humus’a kadar birçok alanda Rusya-Çin ortaklığı ile Suriye’de birçok yer inşa edildi. Suriye’nin altyapı, enerji ve turizm sektörlerinde bu ortaklık geniş bir alana yayılırken, iki ülkenin ortaklığı ile yapılan en büyük yerlerden biri ise, 1973 yılında yapılan ve Ortadoğu’nun en büyük ikinci barajı olarak bilinen Tabka Barajı oldu.
ŞİRKETLER VE SANAYİ BÖLGELERİ
Rusya ve Çin yine eskisi gibi Suriye’de etkin olma yolları ararken, ülkeyi yeniden dizayn etme yollarının peşinde. Bununla birlikte Çin-Arap İş Konseyi kapsamında Suriye’ye şirketlerin gönderildiği ve bu güne kadar onlarca şirketin geçtiği ifade ediliyor.
Şirketlerin; Şam, Lazkiye, Tartus ve Kuneytire gibi kentlere gittiği bildiriliyor. Bu şirketlerin merkezlerinin Şam olarak belirlendiği ve yine Şam ile Lazkiye civarında sanayi bölgelerinin oluşturulmasının da hazırlıklarının yapıldığı gelen bilgiler arasında. Çin’in Suriye’nin yeniden inşası için büyük bir bütçe de ayırdığı aktarılırken, Çinli şirketlerin sadece Suriye rejimi kontrolü altında bulunan kentleri inşa edileceği belirtiliyor.
SAVAŞIN KAZANANI RUSYA OLARAK GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Şirketlerin ya da projenin hedefinde ağır bir savaş geçiren Kuzey Suriye kentlerine ilişkin bir şey bulunmuyor.
2011 yılında başlayan ve giderek ülkenin her yerine yayılan savaş, 7 yıl sonra farklı bir evrede devam ediyor. Savaşın seyrini ters yüz eden Kuzey Suriyeli güçler olurken, Rusya ve Çin’in desteklediği rejim ise büyük bir kan kaybı yaşadı. BAAS rejiminin büyük bir darbe alması, aynı zamanda Rusya ve Çin’in de darbe aldığı anlamına geliyor. Bu kapsamda Çin, Suriye’de eski güçlerinin olduğuna kanıtlamak için böyle bir girişime giderek, Suriye savaşının kazananın Rusya olduğunu göstermeye çalışıyor.
MA / Nazım Daştan