ABD'den 'Osmanlı tokadı' yanıtı: Komik yorum

  • dünya
  • 11:25 14 Şubat 2018
  • |
img

HABER  MERKEZİ - ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Bizi vururlarsa sert karşılık veririz" diyen Amerikalı Korgeneral Paul Funk’a yönelik sarf ettiği "Hiç Osmanlı tokadı yememiş olmadıkları çok açık" sözleri için “Komik yoruma cevap vermeyeceğim” dedi.

Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, günlük basın brifinginde Türkiye ile ilgili olarak “Basın, ifade özgürlüğü ve adil yargılama süreçleri konusunda bir kez daha Türkiye’yi uyarmak istiyoruz” dedi.  Amerika Dışişleri Bakanı Tillerson’ın Türkiye ziyareti öncesinde sözcü Nauert, Suriye’de artan şiddet olaylarından endişe duyduklarını, ancak Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını da anladıklarını söyledi. 
 
Sözcü Nauert, “Biz Afrin'de faaliyet göstermesek de bölgede yaşanan şiddet olaylarından kaygı duyuyoruz. Dışişleri Bakanı Tillerson, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bizim kaygılarımızı daha önce de net olarak aktardı. Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını anlıyoruz. Değerli bir NATO müttefikimiz olan Türkiye, Suriye'de devam etmekte olan bazı operasyonlardan kaynaklı güvenlik endişeleri duyuyor ve bunu anlıyoruz. Bu sebeple de Türkiye’yle sadece onlar için değil, hem Amerika hem, Türkiye, hem bölgedeki diğer ülkeler için bir çözüm üzerine görüşebilmeyi umuyoruz. Suriye'nin doğusuyla ilgili çok ciddi güvenlik kaygılarımız var. Koalisyon ortaklarımızla birlikte IŞİD'in yeniden bu bölgelere geri dönmesini önlemek ve insanların yaşadıkları yerlere geri dönmelerini sağlamak üzere çalışıyoruz” dedi.
 
Sözcü ayrıca Dışişleri Bakanı Tillerson’un Türkiye’ye giderek doğrudan temaslarda bulunacak olmasının, Amerika’nın konuya verdiği önemin bir göstergesi olduğunu da söyledi. 
 
‘SAVAŞIN IŞİD'E KARŞI OLMAKTAN BAŞKA YÖNE KAYDIĞINI GÖRMEK İSTEMİYORUZ’
 
Dışişleri sözcüsü, Amerika’yla Türkiye’nin Suriye’de yaşanan olaylar konusunda sürekli olarak temasta bulunduklarına dikkat çekti. Nauert, “Bir süre önce, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster, Türk yetkililerle bir görüşme gerçekleştirdi. Bölgede halen çalışmakta olan ve her gün Türkiye’yle temas halinde bulunan çok sayıda uzmanımız var. Bu bölge, Amerikan yönetiminin çok derin kaygılar taşıdığı bir bölge. Biz burada şiddet olaylarının daha da arttığını görmek istemiyoruz. Bu sebeple gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz. Biz bölgede sivillerin hayatlarını kaybetmelerini istemiyoruz, savaşın IŞİD'e karşı olmaktan başka yöne kaydığını görmek istemiyoruz. Önceliğimiz IŞİD. Dışişleri Bakanı Tillerson, bugün Suriye'nin istikrarı için Amerika'nın 200 milyon dolar daha kaynak sağlayacağını duyurdu. IŞİD'i bölgeden çıkarmamız, uzak tutmamız ve insanların evlerine dönebilmesini sağlamamız çok önemli. Bu noktada görmek istediğimiz son şey, dikkatlerin IŞİD'in üzerinden başka noktaya kayması” diye konuştu.
 
SOKAK ADI DEĞİŞTİRME “İÇ MESELE”
 
Ankara’da Amerikan Büyükelçiliği binasının bulunduğu sokağın isminin “Zeytin Dalı” olarak değiştirileceğine dair haberlerin hatırlatılması üzerine de Sözcü Nauert, “Benzer bir uygulamayı Rusya'nın da yapacağını duyuyoruz. Bu tamamen bir iç meseledir. Eğer Türkiye'de ya da Rusya'da belediyeler bir sokağın adını değiştirmek isterlerse, bunu yapabilirler. Biz ifade özgürlüğüne önem veriyoruz” dedi.
 
‘KOMİK YORUMLA İLGİLİ CEVAP VEREMEYECEĞİM’
 
Sözcüsü Heather Nauert, bir gazetecinin, "Funk ve Erdoğan’ın sözlerinin iki NATO müttefiki arasındaki korkunç durumu anlatan bir soru bu. ABD’nin Osmanlı tokadı tecrübesi var mı? Bu sözlere ilişkin düşünceleriniz nedir? Tillerson da birkaç gün sonra orada olacak" sorusuna ise, şu yanıtı verdi: 
 
"Hepinizin bildiği gibi Dışişleri Bakanı Türkiye’ye gidecek ve orada mevkidaşı ile görüşecek. Bakanın görüşmelerinin önüne geçmek istemiyorum ve bahsettiğiniz komik yorumla ilgili olarak da her yabancı liderin açıklamasına cevap veremeyeceğim. Türk hükümetinde üst düzey yetkililerle Suriye’de özellikle Afrin bölgesinde şiddetin tırmandırılmasına ilişkin endişelerimiz hakkında bir dizi görüşmelerde bulundu. Biz o bölgede faaliyet göstermiyoruz, ancak yine de bu bizim endişemiz. Bence Dışişleri Bakanımız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerini yönelik kaygılarımızı açıkça anlattı. NATO müttefiki olan Türkiye’nin, Suriye'nin bazı bölgelerinden meşru güvenlik kaygıları olduğunu anlıyoruz. Bunu anlıyoruz ancak yalnız onlar için değil, aynı zamanda Suriye ve ABD için de işleyecek bir çözüm konusunda onlarla konuşmak istiyoruz. Suriye'nin doğusuyla ilgili çok ciddi güvenlik kaygılarımız var. Koalisyon ortaklarımızla birlikte IŞİD'in yeniden bu bölgelere geri dönmesini önlemek ve insanların yaşadıkları yerlere geri dönmelerini sağlamak üzere çalışıyoruz." 
 
CHP milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki mahkeme kararıyla ilgili bir soruya da sözcü Nauert, Türkiye’deki ifade özgürlüğüyle ilgili sıkıntılardan dolayı kaygılı olduklarını söyleyerek yanıt verdi. 
 
‘TÜRK HÜKÜMETİ’NE UYARIDA BULUNUYORUZ’
 
Nauert, “Türkiye'de hükümeti eleştiren kişilerle ilgili olarak yoğun biçimdeki gözaltılar ve mahkeme kararı olmadan yaşanan tutukluluklar konusunda ciddi bir kaygı duyuyoruz. Bu vesileyle Türk hükümetine, rejime bir kez daha ifade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, önemini hatırlatmak istiyoruz. Türk gazetecilerin de bu noktada derin kaygılarını olduğunu biliyoruz. Böyle zorlu zamanlarda birkaç ses değil, çok seslilik gereklidir. Türk hükümetine basın özgürlüğü, adil ve bağımsız yargı ve ifade özgürlüğü gibi temel insan hakları konusunda uyarıda bulunuyoruz” dedi.
 
FETÖ soruşturması kapsamında bir yılı aşkın süredir Türkiye’de tutuklu bulman Rahip Andrew Brunson’la ilgili olarak da Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nauert, Amerikalı yetkililerin sürekli olarak Rahip Brunson’la iletişim halinde olduklarını ziyaret ettiklerini son görüşmenin de 6 Şubat tarihinde yapıldığını söyledi. Daha önce bu konunun hem Dışişleri Bakanı, hem Başkan Yardımcısı Pence, hem de Başkan Trump tarafından da Türk makamlarına iletildiğini ifade etti.