Alman basınından Almanya Hükümeti'ne sert Efrin eleştirisi

img

ANKARA - Alman basını Alman Hükümeti'ne sert Efrin eleştirileri yapmayı sürdürüyor. Nordwest-Zeitung’un haberinde, Türkiye’ye silah yardımı verilmesine tepki gösterilerek, “Katliama ortak olma” suçlaması getirildi. 

Deutsche Welle Türkçe’nin Alman basınından aktardığı habere göre, Oldenburg kentinde yayımlanan Nordwest-Zeitung’un yorumunda Alman Hükümeti'ne sert Efrin eleştirisi getirildi. Gazetede, "Alman Hükümeti kamuoyuna yalan söyledi. Türkiye'nin Suriyeli Kürtlere yönelik soykırımsı harekatı sırasında Almanya NATO'daki müttefikine savaş malzemeleri tedarik etmiş. Erdoğan'ın savaşının bir nebze bile meşru müdafaayla gerekçelendirilemeyecek olmasının Berlin için hiçbir önemi yok. Alman Hükümeti, zalimce insan öldüren, hastalık derecesinde bencil, emperyalist güdülere sahip birini destekliyor. Vazgeçirmeye çalışmayı denemiyor bile” şeklindeki değerlendirme ve yorumlara yer verildi. 
 
'AB ÜLKELERİNİN UMURUNDA DEĞİL'
 
Mannheimer Morgen gazetesi, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında imzalanan ve 18 Mart'ta ikinci yılını dolduracak mülteci mutabakatından mültecilerin zararlı çıktığına işaret etti. Gazete, “Almanya ve Türkiye mutabakattan farklı şekillerde fayda sağlasa da bu anlaşmadan zararlı çıkanlar da oldu. Öncelikle mültecilerin kendisi. Yasal yolların kapatılması nedeniyle Akdeniz'de ölümle karşı karşıya kalabilirler. Ya da hayatlarında herhangi bir iyileşme şansı olmadan savaş bölgelerine geri gönderilebilirler. Erdoğan ile yapılan anlaşma, mültecileri kabul etmek durumunda kalan AB dış sınırlarındaki ülkeleri, yani Yunanistan ve İtalya'yı da olumsuz etkiledi. Mülteci kamplarındaki şartlar dayanılmaz durumda ama AB ülkelerinin çoğunun pek umurunda değil. Masraflara bile katılmıyorlar” yorumu yapıldı. 
 
'DAHA ÇOK KERE BİR ARAYA GELMELERİ GEREKECEK'
 
Hannoversche Allgemeine Zeitung ise, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bugün Paris'te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yapacağı görüşmeye odaklandı. Görüşmeden “Güçlü bir Avrupa” çağrısı beklentisi dile getirilirken, “Güçlü bir Avrupa çağrısı yapmak kolay. Bu kadar gevşek bir şekilde formüle edilmiş bir çağrıda hızlıca uzlaşma sağlanabilir. Almanya'da Hıristiyan Birlik partileriyle Sosyal Demokrat Parti arasında varılan koalisyon anlaşması bunun örneği. Ama yuvarlak sözlerin tek başına bir etkisi yok. Önemli olan hayata geçirilmeleri… Paris ile Berlin arasındaki uçurum derin. Elysee'de etkileyici sözler edilip kutlama havasında pozlar verildiğinde Merkel ile Macron'un Euro'nun güçlendirilmesi, AB'de ekonomik dengesizliklerin giderilmesi gibi konulardaki görüş ayrılıklarını gidermek için kolları sıvamaları gerekecek. Her iki lider de tavizler vermek zorunda. Berlin maliye, Paris de egemenlik konusunda. Müzakereler kolay geçmeyecek. Macron ve Merkel'in daha çok kereler bir araya gelmesi gerekecek. Şimdiden randevuları yapmaları iyi olur” denildi. 
 
PARİS VE BERLİN YAKINLAŞMASI
 
Frankfurter Rundschau da, yine Merkel ve Macron görüşmesine odaklandı. “Avrupa Birliği'nin bütününde bir uzlaşmaya varılabilmesi için Berlin ile Paris arasında sağlam mutabakatlara varılması şart. Ancak Macron'dan farklı olarak Merkel şimdiye kadar geleceğe dönük fikirlerini kamuoyuna sunmadı. Merkel küçük adımlar atmayı tercih ediyor” görüşlerine yer verildi. 
 
Merkel ile Macron arasında yapılacak görüşmede Suriye’deki gelişmeler başta olmak üzere Efrin meselesinin de gündeme gelmesi bekleniyor.