HABER MERKEZİ - İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türk güvenlik güçlerinin geçen Aralık'tan bu yana Suriye sınırında Türkiye'ye geçmeye çalışan binlerce sığınmacıyı engelleyip, sorgusuz sualsiz İdlib'e gönderdiğini açıkladı. HRW, sığınmacıların Türk güvenlik güçleri tarafından öldürülüp, yaralandığını da duyurdu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch -HRW) tarafından bugün Brüksel’de Suriyeli mültecilere dair açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, Rusya-Suriye askeri ittifakının İdlib'deki muhaliflere karşı yürüttüğü saldırılar sonucu 400 bin sivilin evlerini terk etmek zorunda kaldığına dikkat çekildi.
Bu mülteci kitlesinin, daha sonra Türkiye sınırının yakınlarındaki tarlalarda kurulmuş derme çatma kamplarda yardıma muhtaç halde, sürekli saldırı tehdidi altında bulunan 1,3 milyon kişiye eklendiği kaydedildi.
HRW Mülteci Hakları Programı Direktör Yardımcısı Gerry Simpson, "Sınır muhafızları Türkiye sınırındaki son boşlukları da kaparken, yüz binlerce Suriyeli tarlalara sıkışmış ve Suriye tarafındaki bombalarla karşı karşıya bırakılmış durumdalar" dedi. Simpson, "AB'nin yapması gereken, Türkiye'nin mülteci hukukunu gözardı etmesine ve binlerce kişiyi katliama maruz kalabilecekleri bir yere geri itmesine sessiz sedasız göz yummak değil, ihtiyaç duyanlara sınırını açması için Türkiye'ye baskı uygulamak ve anlamlı bir destek sağlamaktır" diye konuştu.
TÜRKİYE YALANLADI
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM) ise, bu iddialara "Türkiye, terör örgütlerine karşı sınırlarının güvenliğini sağlarken ‘açık kapı’ politikasından ödün vermek zorunda kalsa dahi, sınırlarına gelen ihtiyaç sahibi Suriyelileri ülkesine kabul etmeye devam etmiş, gelen Suriyelilere kesinlikle ateş açmamış, asla şiddet uygulamamıştır" diye yanıt verdi.
GİGM'nün yanıtında 2017 yılında belirli sınır kapılarından geçiş yapan 510 bin 448 ve 2018 yılında da şu ana dek 91 bin 886 Suriyeli'nin ‘geçici koruma’ kaydı altına alındığı belirtildi ve "rakamlardan da anlaşılacağı üzere Suriyelilerin kayıt altına alınmadığı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır" denildi.
SURİYELİLERLE GÖRÜŞÜLDÜ
İnsan Hakları İzleme Örgütü ise, kaçakçılarla defalarca Türkiye'ye girmeyi denemiş ancak başaramamış 21 Suriyeliyle, geçen ay ortalarında telefonla görüştüğünü paylaştı.
Görüşülenlerden 18'i Rusya ve Suriye'nin Deyrizor ve İdlib'e yönelik hava saldırılarının artması yüzünden bulundukları yeri defalarca terk etmek zorunda kaldıklarını, sonuçta canları pahasına da olsa Türkiye'ye kaçmaya çalışmaktan başka çarelerinin kalmadığına karar verdiklerini anlattı. Görüşülen kişiler, sınırı kaçakçılarla birlikte geçtikten hemen sonra yollarının Türk sınır muhafızları tarafından kesildiği ve neredeyse tamamı Aralık ayı ortalarıyla Mart ayının başları arasında vuku bulmuş 137 olay anlattılar.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, ayrıca, sınır muhafızları tarafından vurulmaktan korktukları için kaçma girişiminde bulunmamış ve İdlib'de sıkışıp kalmış 35 Suriyeli ile de görüştü.
5’İ ÇOCUK 14 KİŞİ ÖLDÜ VE 18 KİŞİ YARALANDI
9 kişi de sınırı geçmeye çalıştıkları sırada Türkiyeli sınır muhafızları tarafından kendilerine veya kendilerinden daha ileride bulunanlara ateş açılması sonucu 5’i çocuk olmak üzere 14 kişinin öldüğü ve 18 kişinin yaralandığı, Eylül ile Mart ayı başları arasında vuku bulmuş 10 olayı anlattı.
HRW'nin açıklamasında ayrıca, "BM mülteci ajansına göre, Türkiye halen 3.5 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Türkiye bu cömertliği için övgüyü ve desteği hak ediyor. Ayrıca, Suriye ile olan sınırının güvenliğini sağlamak da Türkiye'nin hakkı. Ancak Türkiye, aynı zamanda, geri gönderildikleri takdirde zulme uğrama, işkenceye veya insanlık dışı ve aşağılayıcı cezaya maruz kalma riski olan sığınmacıların sınırlardan geri çevrilmesini yasaklayan geri göndermeme ilkesine riayet etmekle de yükümlü. Türkiye ayrıca ölümcül güç kullanımını düzenleyen uluslararası hukuk kurallarına ve yaşam ve bedensel bütünlük haklarına riayet etmekle de yükümlü" denildi.
Simpson “AB Türkiye’nin mültecileri kitlesel olarak sınır dışı etmesini görmezden gelmekten vazgeçmelidir” diyerek, “Bulgaristan’daki toplantı AB hükümetlerinin ve kurumlarının tuttukları yolu değiştirmeleri ve Türkiye’nin Suriyeli mültecileri korumasına yardımcı olmak amacıyla daha çok çaba sarfetmeye, örneğin daha çok mültecinin yeniden yerleştirilmesine olanak sağlamalaya başlamaları için açık bir fırsat sunuyor,” şeklinde konuştu.