İSTANBUL - Dünya Ekonomik Forumu’nun açıkladığı 2018 Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre Türkiye, kadın-erkek eşitliği konusunda 149 ülke arasında 130’ncu sırada yer aldı. Rapordaki verilere göre kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için 108 yıl geçmesi gerekiyor.
Dünya Ekonomik Forumu, 149 ülkedeki eğitim, sağlık, siyaset ve iş hayatını inceleyerek oluşturduğu 2018 Cinsiyet Eşitliği Raporu’nu açıkladı. Buna göre cinsiyet eşitliğinde İzlanda, Norveç, İsveç, Finlandiya, Nikaragua ve Ruanda ilk sıralarda yer alırken, listenin son dört basamağında Suriye, Irak, Pakistan ve Yemen bulunuyor. Rapora göre; cinsiyet eşitliğinin yüzde 62,8 oranında sağlandığı Türkiye, 149 ülke arasında 130’uncu sırada.
TÜRKİYE’DE İŞ HAYATINA KATILIM DA DÜŞÜK
Türkiye iş hayatına katılım ve fırsat eşitliği alanında 131’inci, eğitim alanında 106’ncı, sağlık alanında 67’inci, siyasete katılım alanında ise 113’üncü sırada yer alıyor. Yine rapordaki verilere göre Batı Avrupa ortalama yüzde 75,8 ile cinsiyet eşitliğinin en yüksek olduğu bölge. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ise yüzde 60,2 ile cinsiyet eşitliği konusunda en geride yer alan bölgeler.
‘EŞİT HAKLAR İÇİN 108 YIL GEÇMESİ GEREKİYOR’
Rapora göre kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için 108 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olması için de 202 yıl geçmesi gerekiyor. Rapor, dünya çapında cinsiyet eşitliği alanında ilerlemenin yavaşladığını hatta bazı alanlarda kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizliğin arttığını ortaya koyuyor. Cinsiyet eşitsizliğin artış gösterdiği alanlardan bazıları da sağlık ve eğitim olarak belirtildi.
İş hayatına katılım konusunda kadınların oranının azaldığına da vurgu yapılan raporda, “tedirgin edici gelişme” olarak nitelendirilerek en önemli gerekçenin de otomasyonun geleneksel olarak kadınların daha çok çalıştığı alanlarda yayılması olarak gösterildi. Buna bağlı olarak da matematik, bilişim, teknik ve fen bilimleri dallarında beceri ve bilgi gerektiren ve gelişmekte olan alanlarda kadınların yeterince temsil edilmediği kaydedildi.
Raporda ayrıca; dünya çapında çocuk ve yaşlılara bakım hizmetlerinin yeterince gelişmiş olmaması kadınların çalışma hayatına geri dönüşünü frenleyen ve engelleyen etkenler olarak sayıldı.