ABD Suriye’de pazarlıkların gidişatına göre viraj alacak

img

HABER MERKEZİ - ABD’nin Suriye’den çekilmeyi zamana yaymasını “hasar kontrolü çabası” olarak değerlendiren Drew Üniversitesi öğretim görevlisi Yahya Madra, bundan sonraki süreç için “çok yönlü pazarlıkların gidişatına göre viraj alacak” diye belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın sosyal medya üzerinden duyurduğu ve daha sonra geri adım attığı Suriye’den çekilme kararı dünya kamuoyunun gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Amerika New Jersey Eyaleti’nde bulunan Drew Üniversitesi öğretim üyesi Yahya Madra, ABD’nin yerleşik basını ve TV’lerde Kürtlere yapılmakta olan ihaneti çok net bir şekilde ayıpladığını belirterek, geri adımın “hasar kontrolü çabası” olduğunu söyledi. 
 
Cumhuriyetçi senatör Graham'in Beyaz Saray'da Trump ile yaptığı görüşme sonrası Suriye'den çekilmenin yavaşlatılmasını yorumlayan Madra, “Açıkçası benim hiç beklemediğim bir gelişme değil. Kararın ilk açıklanışından itibaren birçok açıdan sıkışan Trump’un yaptığı, ABD müesses nizamının asla yapmayacağı türden, ani bir hamle olduğunu düşünüyordum. Mattis’in sadece bu yüzden istifa etmediğini, birçok mevzunun biriktiğini biliyoruz. Ama yine de temel görevi hasar kontrolü ve Trump’ı hizada tutmak olan Mattis’in istifa etmesi, Trump’ın çekilme kararında en azından Pentagon ve Kongre açısından, beklenmedik bir yan olduğuna işaret ediyor” dedi. 
 
Trump’ın “çekilme” kararını onun devleti tüccar gibi yönetme iddiası olduğunu düşünen Madra, “Trump’ın her kararında hem dar bir iç siyasetin idaresi hesabı var hem de Avrupa’ya ve Ortadoğu’daki müşteri devletlere (Suudi Arabistan, Türkiye vs.) hesabın büyüğünü ödetmek iddiası var” diye belirtti. 
 
‘TÜRKİYE’YE KİMSE İNANMIYOR’ 
 
ABD’ye geri adım attırmanın sebeplerine de dikkat çeken Madra, şöyle devam etti: “ABD’deki kamuoyu baskısı şu aşamada ne seviyede gözlemleyemiyorum, ancak yerleşik basın ve TV’de Kürtlere yapılmakta olan ihanet çok net bir şekilde ayıplandı. Koalisyon içindeki Avrupa ülkeleri de bu kararın karşısında durdular. Fransa sanki lafının arkasında gibi… Ama tabii Kürtlerin hızla Esad ve Rusya ile kurdukları diplomatik hamleler de, ABD’nin kararında ince ayar çekmeye çalışmasında etkide bulunmuş olabilir. Bir de IŞİD’in bakiyesini bitirmek konusunda Türkiye’nin ne kabiliyeti ne de niyeti olduğu iddialarına kimse inanmıyor.”
 
ABD’NİN ‘İTİBARI’NA ZARAR VERECEK!
 
Kararın ABD kamuoyuna yankılaması hakkında da konuşan Madra, “Burada dikkat edilmesi gereken husus, bu kararın uzun dönemde emperyal bir güç olarak ABD ordusunun ‘itibarı’na zarar verecek olması. Bence Mattis ve McGurk’un istifaları biraz da burada alınan hasarı kapatma çabası. Yani, ‘bu kararı Trump aldı, bize kalsa biz sahadaki müttefiklerimiz olan Kürtleri terk etmeyiz’ mesajı veriliyor. Unutmayalım ki, IŞİD’e karşı, özsavunma yapan SDF’ye destek verilerek sürdürülen savaş, Irak savaşı sonrası meşruiyet krizine giren ABD ordusu için de bir meşruiyet tazeleme işlevi gördü. Trump her ne kadar ‘askerler artık eve dönüyor’ teması üzerinden söylemini kursa bile unutmamak gerekiyor ki IŞİD’e karşı bu savaşa katılan önemli bir kesim gönüllü eski-deniz piyadesi vesaire de vardı. Şimdi Kürtleri mücadelelerinde terk etmek hem o açıdan sorunlu hem de ABD Merkez komutanlığının epeydir kullanmaya başladığı (yerel güçlerle ittifak ederek, onlara destek olarak, onlar üzerinden) müdahale yönteminin itibarını zedeleyecek bir hamle” diye konuştu.  
 
Madra, bundan sonrası gelişmeler için de şu öngörüde bulunuyor: “Ben, Lindsey Graham ile buluşma sonrası yapılan açıklamaların bu çerçeve içinde bir hasar kontrolü çabası olduğunu ve ABD’nin Suriye’den çıkışının zamana yayılacak ve çok yönlü pazarlıkların gidişatına göre viraj alabilecek bir ‘süreç’ olduğunu düşünüyorum.”
 
MA / Sedat Yılmaz