STRASBOURG - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemleri devam ederken, AK ve CPT önünde de süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatıldı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in öncülüğünde başlayan ve cezaevlerindeki tutuklular ile birlikte birçok yere yayılan açlık grevi eylemleri devam ediyor.
Fransa'nın Satrasbourg kentinde aralarında avukat, gazeteci, akademisyen, siyasetçi ve aktivistlerden oluşan 14 kişilik bir grubun 17 Aralık 2018 tarihinde başlattıkları süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi ise 71’inci gününe girdi. Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Konseyi (AK) ve İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) başta olmak üzere birçok Avrupa kurumunun yer aldığı kentte ayrıca "Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi" tarafından başlatılan Özgürlük Nöbeti ise 7’nci yılına girmiş bulunmakta.
Öcalan üzerindeki tecridin kırılması amacıyla başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemlerine, Kürt halkı ve dostlarının çeşitli eylemlerle destekleri de sürüyor.
CPT VE AK ÖNÜNDE AÇLIK GREVİ BAŞLATILDI
Tecridin kırılması amacıyla devam eden süresiz dönüşümsüz açlık grevleri dışında, gün itibariyle CPT ve AK önünde süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatıldı.
Dayanışma amaçlı bu açlık grevine ilk olarak Rojava’yı temsilen Demokratik Birlik Partisi (PYD) üyesi 10 kişilik bir grup başladı. Basın açıklamasıyla başlatılan eylem kapsamında her grup beş gün açlık grevinde olacak ve beş günün sonunda eylem yeni bir gruba devredilecek.
Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) imzalı okunan bildiride, Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridin başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) olmak üzere tüm uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunun altı çizildi.
‘AVRUPA KURUMLARI DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKSIN; ÖLÜMLERİ ENGELLESİN’
Strasbourg’un AK ve CPT gibi kurumların merkezi olması nedeniyle seçildiği kaydedilen açıklamada, şu talepler de sıralandı:
"*Başta AK ve CPT olmak üzere Avrupa kurumları ve ülkeleri Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi olarak kabul ettiği ilke ve değerlere saygı duyması için girişimde bulunmalıdır.
* Bu kurumlar, tehlikeli bir biçimde yok olduğu Türkiye’deki demokrasi ve barışın sağlanmasına katkıda bulunmalıdır.
* Bu kurumlar, bir milletvekili ve yüzlerce eylemcinin bu değerler uğruna başlattıkları açlık grevlerinde yaşamlarını yitirmelerinin önüne geçmelidir.
* Avrupa, insan hakları, barış ve demokrasi için mücadele eden Leyla Güven ve diğer eylemcilere yanıt vermelidir ki, bu Avrupa’nın kurumlarının temelleri ve inanırlılığının gereğidir."
CPT’YE SESLENDİ: GÖREVLERİNİ YAP!
Basın bildirisinin okunması ardından konuşan eylemcilerden Rüstem Evdo, “Başta Leyla Güven olmak üzere, Önderliğimiz üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi kırmak amacıyla açlık grevinde olan tüm arkadaşları selamlıyorum. Biz Önderliğimizin üzerindeki tecridin kaldırılmasını talep etmek ve özgürlüğü için bu eylemi başlattık. Önderliğimizin üzerindeki tecride karşı dünyanın sessizliğini kınıyoruz. Önderliğimiz üzerindeki bu tecrit aynı zamanda Kürt halkı üzerindeki tecridin ta kendisidir. Önderliğimiz bir direniştedir ama biz Kürt halkı sessiz kalıyoruz. Zindanlarda birçok arkadaşımız bu tecridin kırılması için bedenlerini açlığa yatırmış durumda. Onlar dört duvar arasında böyle bir eylemi gerçekleştiriyorsa, biz dışarıdakilerin de yapacağı çok şey vardır” dedi.
‘TECRİDİ KIRACAK GÜCE SAHİPTİR’
Leyla Güven’in 100 günü aşkındır açlık grevinde olduğunu hatırlatan Evdo, “Vicdan sahibi olan hiç kimse buna karşı sessiz kalamaz. Dünyanın gözü önünde gün be gün eriyor. Dünya ise sessizliğini koruyor. Biz Kürt halkı eylemlerle sesimizi duyuramazsak, direnişe geçmezsek Kürt halkının üzerindeki bu savaş bitmeyecek. Kürt halkı her yerde direnişe geçerek bu tecridi kıracak güce sahiptir” diye konuştu.
Evdo, CPT’yi göreve çağırarak, “CPT sessizliği ile Kürt halkı ve Önderliğine karşı Türk devleti ile ortak olduğunu ortaya koymuştur. Biz bu eylemlerimizle CPT’ye çağrıda bulunuyoruz ve diyoruz ki, ‘Görevlerini yap" diye belirtti.