Sarıyıldız: Sorumluluktan kaçan BM hükümete cesaret verdi

  • dünya
  • 14:05 12 Temmuz 2019
  • |
img

CENEVRE – Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre’deki binasında düzenlenen bir konferansta konuşan HDP Şırnak eski milletvekili Faysal Sarıyıldız, “Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri konusunda sorumluluktran kaçan BM’nin hükümete cesaret verdiğini” söyledi.

 
Birleşmiş Milletler’in (BM) Cenevre’deki binasında “Türkiye’de Cezaevleri, İnsan Hakları ve İşkence Suçları” başlıklı bir konferans düzenlendi.  Uluslararası Hak ve Özgürlükleri Koruma Birliği (AIDL) tarafından organize edilen konferansta, HDP Şırnak eski Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Kürt Kadın Hareket’inden Sultan Toptaş ile HDP Avrupa Sözcüsü Eyüp Doru birer konuşma yaptı.
 
Faysal Sarıyıldız yaptığı konuşmasında Türkiye’nin 1990’lı yıllarından bugüne insan hakları panoramasını anlattı.  Türkiye’nin Ortadoğu’da selefist gruplarla birlikte hareket ederek mevcut krizin daha da derinleşmesine neden olduğunu belirten Sarıyıldız, Ortadoğu’da izlenen bu politikanın ülke içinde de büyük sorunlar yarattığını ifade etti.
 
‘BM SORUMLULUKTAN KAÇTI’
 
Türkiye’de farklılıkların baskı ve saldırılara maruz kaldığını söyleyen Sarıyıldız, AKP’nin özellikle 7 Haziran 2015 genel seçimlerde aldığı büyük yenilgi sonrası agresif bir politika izlediğini vurguladı. Onlarca kentin yerle bir edildiğini, insanların diri diri yakıldığını hatırlatan Sarıyıldız, bütün bu yaşananları “Kıyamet tablosu” olarak nitelendiren BM’nin ise uluslararası hukuk açısından bir tanımlamaya gitmeyerek aslında sorumluluktan kaçtığını, bunun da insan hakları ihlalleri konusunda Türkiye’yi cesaretlendirdiğini söyledi.
 
Türkiye’deki son askeri darbe girişiminin ise tamamen bir “mizansen” olduğunu ifade eden Sarıyıldız, bunu “Allah’ın bir lütfu olarak” gören Erdoğan’ın, bu durumu kullanarak muhalif kesimlere yönelik baskılarını daha da arttırdığını, binlerce insanı tutukladığını, işten çıkardığına işaret etti. 
 
‘İNSAN HAKLARI HUKUKU VE İNSANCIL HUKUK HER YÖNÜYLE İHLAL EDİLİYOR’
 
Yine ülkedeki gazeteci, insan hakları savunucuları ve akademisyenlerin tutuklandığını, işten çıkarıldığını belirten Sarıyıldız, Türkiye’nin uluslararası insan hakları hukuku ve insancıl hukuku her yönüyle ihlal ettiğini söyledi.
Erdoğan’ın izlediği bu politikalar nedeniyle Türkiye’nin bugün hem ekonomik hem de siyasi bir kriz içinde olduğunu kaydeden Sarıyıldız, şunları belirtti: “Halk, bu krize yönelik tepkisini en son yerel seçimlerde gösterdi. Bu, farklı bir politik ve siyasi iradeye ve programa ihtiyacı ortaya koyuyor. Bu noktada HDP’nin ‘Üçüncü Yol’ siyaseti büyük önem kazanıyor. Herkesin kendini özgürce ifade edebileceği bir Türkiye için mücadeleye devam edeceğiz.” 
 
Knuşmasında Gazeteci-yazar Hüseyin Aykol’un tutuklanmasına değinen Sarıyıldız, yine dayanışma için Cizre’ye gelip, yaralı olarak kurtulduktan sonra ömür boyu hapis cezası verilen Helin Öncü’nün durumunun Türkiye’deki insan hakları tablosunun özeti olduğunu kaydetti.
 
TOPTAŞ: VAAT EDİLEN SADECE CEZAEVİ 
 
Kürt Kadın Hareketi çalışanlarından Sultan Toptaş da, konuşmasında Türkiye cezaevlerinin durumu üzerinde durdu.
 
Kendisinin de 10 yıl gibi bir süre cezaevinde kaldığını belirterek, Türkiye’de rejimin halka sadece cezaevi vaat ettiğini söyleyen Toptaş, “Türkiye’de 2002 yılında 59 bin 429 kişi tutuklu iken, 2018 yılında bu sayı dört katına yükseldi. Ve şimdi mevcut hükümet yeni cezaevi projeleri ile 384 cezaevine 53 cezaevi daha eklemiş olacak” dedi.  Türkiye cezaevlerinde şu anda 458’nin durumu ağır olmak üzere bin 334 hasta tutuklunun bulunduğuna dikkat çeken Toptaş, tedavileri engellendiği için son bir yıl içinde 40 tutulunun yaşamını yitirdiğini söyledi. 
 
Türkiye cezaevlerinde kalan insanların daha önce diri diri yakıldığını, işkencelere maruz kaldığını hatırlatan Toptaş, hak ihlallerinin bugün de artarak devam ettiğini kaydetti.
 
DORU: BM, TÜRKİYE’NİN İŞLEDİĞİ SUÇLARA KARŞI CİDDİ BİR KARAR ALMADI
 
HDP’nin Avrupa Sözcüsü Eyüp Doru ise, konuşmasında partilerinin Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine karşı durduğu ve insanlığa karşı işlenen suçların yargılanmasını istediği için Erdoğan tarafından ‘muhalif bir parti’ olarak değil, ‘düşman parti’ olarak görüldüğünü ifade etti. Tayyip Erdoğan’ın bütün kararları tek başına aldığını ve ülkede gerçek anlamda bir hukuk devletinden bahsetmenin mümkün olmadığını söyleyen Doru, “Nitekim aynı rejim Irak topraklarını bombalıyor, Suriye’yi işgal ediyor ve diğer bölge ülkelerinde rejim değişikliği konusunda girişimlerde bulunuyor” dedi.  
 
Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilgili almış olduğu kararları hatırlatan Doru, BM’nin Türkiye’nin işlediği suçlara karşı ciddi bir karar almadığını söyledi.
 
Konferansın moderatorü olan AIDL Sözcüsü Ali Musa da yaptığı konuşmasında, yaşanan ağır insan hakları ihlalleri dolayısıyla Türkiye’yi kınadıklarını, ülkedeki süreci takip etmeye devam edeceklerini belirtti.