Zarrab davasında ikinci gün: Erdoğan ve Babacan bizzat talimat verdi

  • dünya
  • 18:26 30 Kasım 2017
  • |
img

HABER MERKEZİ - ABD'deki davada itirafçı olan Reza Zarrab, tanık koltuğunda kabul ettiği suçlarını anlatmaya ikinci günkü duruşmada devam etti. Zarrab'ın ifadelerinde en çok göze çarpan ise Vakıfbank ve Ziraat Bankası’nın da aynı işlemlere katılması için Erdoğan ve Ali Babacan’ın kendisine bizzat talimat verdiğini söylemesi oldu.

New York'ta Reza Zarrab'ın ifade verdiği ve Halkbank eski genel müdür yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın sanık olduğu davanın ikinci gün oturumu sona erdi. Savcı Cuma günkü (bugün) oturumunsa yarım gün, yerel saatle 9.30 ila 14.00 arasında yapılacağını söyledi.
 
İkinci günkü duruşmada Zarrab, "Dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan ve Hazine Bakanı Ali Babacan İran ile altın ticaretinin başlatılması talimatı verdi. Ziraat Bankası ve VakıfBank'a, benimle ilgili işlemlerime yardımcı olmaları için de talimat verdiler" dedi.
 
‘CEZAEVİNDE TEHDİT EDİLDİM’
 
Manhattan'da gözaltında olduğu sırada tehdit edildiği iddialarını doğrulayan Zarrab, "Neden FBI gözetimine alındın?" diye sorulduğunda "Güvenlik sebebiyle. Gözaltındayken aldığım tehditler yüzünden." diye yanıtladı.
 
‘ÇAĞLAYAN VE İRANLILAR ARASINDA BİRÇOK TOPLANTI YAPILDI’
 
Dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve İranlılar arasında birçok defa toplantı yapıldığını söyleyen Zarrab, bu toplantılara kendisinin de katıldığını belirtti. 
 
Zarrab, savcının “Bu toplantılarda Halkbank’tan kim vardı?” sorusuna da “Aslan ve aynı zamanda Mehmet Atilla” yanıtını verdi. 
 
Zarrab, Halkbank ve İranlı yetkililer arasındaki görüşmelerden birinde, "toplantıya katılanların bu planların medyaya sızmasından endişe edildiğini" dile getirdiğini ifade etti.
 
‘PARANIN ÇIKIŞ NOKTASINI SAKLAMAK’ DEDİĞİ İŞLEMLERİ ANLATTI
 
Zarrab daha sonra Hindistan'dan Halkbank'a para transferi için kullandığı yöntemleri anlatmaya başladı. Savcılık Zarrab'a Özgür Eker adlı bir kişiyle yaptığı telefon görüşmelerinin dökümünü sordu. Zarrab ise o görüşmenin gerekçesini anlatırken, İran'ın parasının Hindistan'dan Halkbank'taki hesaba, Halkbank'tan da Arap Türk Bankası'na aktarıldığını söyledi.
 
Zarrab araya Arap Türk Bankası'nın sokulmasının gerekçesini ise "Paranın çıkış noktasını saklamak" diyerek izah etti."
 
‘ASLAN DA ÇAĞLAYAN GİBİ PARA İSTİYORDU’
 
Reza Zarrab mahkemedeki ifadesinde "Zafer Çağlayan gibi o da para istiyordu" ifadesini kullandı. Zarrab, "o" diyerek hitap ettiği kişinin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan olduğunu açıkladı. Zarrab, Süleyman Aslan'ın "bütün riskleri ben alıyorum" diyerek şikayet ettiğini ve ödeme istediğini açıkladı. Bu durumu da "Kendi geleceğini güvence altına almak istiyordu" diye anlattı.
 
Zarrab bunun üzerine, Aslan'a ödeme yapmak için dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan'dan izin istediğini ifade etti.
 
‘ERDOĞAN VE BABACAN ŞAHSEN TALİMAT VERDİLER’
 
Ziraat Bankası ve Vakıf Bank'ın da bu yöntemle ilgilendiğini söyleyen Zarrab, savcının “Dönemin başbakanı kimdi?” sorusuna “Recep Tayyip Erdoğan” yanıtını verdi. 
 
Zarrab, Vakıfbank ve Ziraat Bankası’nın da aynı işlemlere katılması için Erdoğan ve Ali Babacan’ın kendisine bizzat talimat verdiğini söyledi. Duruşmayı izleyen muhabir Pete Brush, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın isminin "ticareti onaylayan" olarak telafuz edildiği bölümün, "ikinci el bilgilere dayanmasına" atıf yaparak bu bölümdeki ifadelerin "zayıf" olduğu yorumunu paylaştı.
 
ZARRAB: ÇOK FAZLA RÜŞVET VERDİĞİM İÇİN BAZEN YANLIŞ HESAPLARA DA GİDİYORDU
 
Zarrab, iç muhasebe kalemlerini açıklıyor. Ödemelerden biri bir kol saati için yapılmış. Bağlamı verilmiyor. Zarrab birçok kol saati aldığını söylüyor. 
 
Açıklanan kayıtlarda başka bir ödemede, 2 milyon euro'luk tutarın karşısında "nakit" ifadesi ve Süleyman Aslan'ın isminin baş harflerinin olduğu ifade ediliyor. Zarrab, çok fazla rüşvet ödediğini, kimi zaman ödemeyi yanlış kişilere veya yanlış tutarlarda yaptıklarını söyledi. 
 
'MUAMMER GÜLER'İN OĞLUNDAN YARDIM İSTEDİM'

Çin'deki şirketi üzerinden yaptığı transferlerin İran’la bağlantısından endişe ettiklerini söyleyen Zarrab, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’den yardım istediğini söyledi. Güler'in bir dönem kendi şirketi için çalıştığını da ifade etti.

Zarrab, Barış Güler ile Whatsapp üzerinden konuştuğunu ve mesajlaştığını, aynı zamanda yüz yüze buluştuklarını da sözlerine ekledi.

'ALTIN TİCARETİ SONLANINCA YENİ BİR YÖNTEM BULMAMIZ GEREKTİ'

Zarrab'ın ifadesine göre altın ticareti ABD'nin müdahalesiyle sonlandı. Zarrab ve Süleyman Aslan "gıda ticareti" gibi yollarla transferleri sürdürmek gibi başka yolları tartışmaya başladı.

"Peki ondan sonra ne yapmaya karar verdiniz?" sorusuna Zarrab şöyle yanıt verdi: “Nisan 2013'ten itibaren yeni bir yöntem, yeni bir sistem bulmamız gerekecekti."

Savcı bugünkü oturumu sonlandırdı.