ANKARA - ABD'nin “Uluslararası Din Özgürlüğü” raporunda, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonunda, Kürtlerin, Êzidîlerin ve Hristiyanların olduğu 154 bin insanın zorla yerinden edildiği, ev ve arazilerine el konulduğu belirtildi.
Amerikan Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı, “Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu”nun 2019 yılı sayısını yayımladı. Birçok ülkede yaşanan dini özgürlüklere müdahaleleri içeren raporda, Suriye’de yaşayan gruplara dair çarpıcı ifadeler yer aldı. Birleşmiş Milletler (BM) Bağımsız Uluslararası Suriye Araştırma Komisyonu’nun (COI) ortaya koyduğu verilerin paylaşıldığı raporda, “IŞİD ve HTŞ gibi devlet dışı aktörlerin dini azınlıkları, Sünni grupları öldürmek, kaçırmak, fiziksel kötü muamele etmek ve tutuklamak yoluyla hedef alan saldırıları on binlerce sivilin ölümüyle sonuçlanmıştır” ifadeleri yer aldı.
Raporda, “Devam eden yerinden edilmeler nedeniyle demografik analizlerde kesinlik yakalanamamaktadır. Fakat ABD hükümeti Suriye’de nüfusun yüzde 74’ünün Sünni-Müslüman olduğunu ve bunların etnik olarak Araplar, Kürtler, Çerkesler, Çeçenler ve bazı Türkmenleri kapsadığını tahmin etmektedir” diye belirtildi.
154 BİN İNSAN YERİNDEN EDİLDİ
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgelere yönelik düzenlediği operasyonların yol açtığı insan hakları ihlallerine dikkat çekilen raporda, şunlar kaydedildi: “9 Ekim’de Türk ordusu, aralarında vahşi ekstremist grupların olduğu Türk-destekli muhalif gruplarla birlikte SDG’nin kontrolü altında bulunan Kuzey ve Doğu Suriye’ye Barış Pınarı Harekatı’nı başlattı, ki bu 21 Ekim itibariyle aralarında Kürtlerin, Êzidîlerin ve Hristiyanların olduğu 154 bin insanın zorla yerinden edilmesine neden oldu.”
Ayrıca pek çok saldırının hedefi olan ve uzun yıllarca Halep’te yaşamış Êzidîler’in artık daha çok SDG kontrolündeki Kuzey ve Doğu Suriye’ye sığındığı bilgisi de yer aldı.
HRİSTİYANLARA AİT 205 EV YAĞMALANDI
Raporda şu bilgiler yer aldı: “Uluslararası bir insan hakları örgütü olan Hakikat ve Adalet İçin Suriyeliler’e (STJ) göre, Kasım ayında al-Jabhat al-Shamiya ve Faylaq al-Majed adlı Türkiye destekli muhalif gruplar, Tel Abyad (Girê Spî) ile Ras el-Ayn’da (Serêkanî), politik tutuklama, fiziksel işkence ve hırsızlık gibi etnik ve politik amaçlı pek çok saldırılarına ek olarak mülke el koyma/kuşatma eylemleri gerçekleştirmiştir. Türkiye destekli muhalif gruplar el koydukları toprakların sahiplerinin bu toprakları geri talep edebilmesi için onlardan arazi tapusu göstermelerini istemiştir. Kasım ayında Suriye Stratejik Araştıma Merkezi, Türkiye destekli muhalif gruplar, Türk saldırıları nedeniyle Ras el-Ayn’dan kaçmak zorunda kalan 75 Hristiyan aileye ait 205 ev ve 120 ticari veya endüstriyel araziyi kuşattığını ve yağmaladığını ortaya koydu.”
YERİNDEN EDİLME
Raporun devamında, “Türkiye ve desteklediği güçler Kuzey ve Doğu Suriye’de operasyon başlattı. Suriye Ulusal Konseyi, bu bölgede 40 bin ile 50 bin arası Hristiyan ile birlikte aralarında Kürtlerin ve diğer Sünni Müslümanların olduğu ve hükümetten kaçarak buraya sığınan birkaç milyon sivilin yaşadığı tahminini ortaya koydu. 10 binlerce insan Ekim’deki bu büyük operasyonlardan aylar sonra buraya yeniden geri dönerken, pek çoğu zorla yerinden edilmiş olarak kaldı. İnsani gözlemciler pek çok dini ve etnik azınlığın, Suriyeli grupların Türkiye ile uyumlu sindirme yaklaşımı göz önüne alarak geri dönmeye tereddüt ettiğine inanıyorlardı” ifadeleri yer aldı.
IŞİD SALDIRILARI ARTTI
11 Kasım’da DAİŞ’in iki Ermeni Katolik rahibi vurarak öldürdüklerini, Haseke’den Deyrezor’a giden bir papaz yardımcısını yaraladıkları hatırlatılan raporda, 11 Temmuz’da Qamişlo’da Suriye Ortodoks Kilisesi önünde bir aracın infilak ettirilmesi nedeniyle 15 sivilin yaşamını yitirdiği anımsatıldı. Raporun devamında, “Bombalamanın failleri tespit edilmedi, ancak uluslararası medya ve güvenlik uzmanları bu saldırıyı, Türkiye sınırına yakın olan daha önce güvence altına alınmış Kürt çoğunluğu olan şehirlerde IŞİD'e bağlı saldırıların sürekli artmasının bir parçası olarak tanımladılar” yorumu dikkat çekti.
CAMİ HEDEF ALINDI
Raporda, “9 Ekim'de Türk ordusu ve ona bağlı gruplar Qamişlo şehrini hedef aldı ve bu saldırılar sonucunda Shallah Camisi zarar gördü. Aynı gün, Qamişlo şehrindeki St. Georges Asur Kilisesi'nin yakınına ateş açıldı. Ayrıca bölgesel medyaya ve doğrudan görgü tanıklarına Türkiye destekli muhalif gruplar Tel Abyad'daki Ermeni kilisesini tahrip etti. 17 Ekim'den bu yana İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Suriyeli insan hakları gözlemcileri, TSK'nin operasyonları tarafından yerinden edilmiş Hıristiyanlara ait olanlar da dahil olmak üzere özel mülklere el konulduğunu bildirdi. Efrîn’de Türk ve Türkiye destekli muhalif grupların kuşatması nedeniyle zorla yerlerinden edilen dini azınlıklar evlerine dönemediler” ifadeleri yer aldı.
IŞİD'LİLER GÖZALTI MERKEZLERİNDE
Raporda, “2014’ten beri IŞİD, çoğu Êzidî, çok sayıda Hristiyan ve Türkmen olmak üzere yaklaşık 6 bin kadın ve çocuğu esir aldı; STÖ’ler ve aktivistler bunlardan en az iki bininin kaçıp özgürleşebildiğini ya da serbest bırakıldığını raporladı. BM, IŞİD’in ‘soykırım kampanyası’ dahilinde 9 binden fazla Êzidîyi kaçırdığını ya da öldürdüğü tahminini ortaya koydu” diye yazıldı.
Raporda, bu tür vahşi saldırılara gerçekleştiren binlerce DAİŞ üyesinin yıl sonundan itibaren SDG kontrolündeki Suriye’nin Kuzey ve Doğu bölgesindeki gözaltı merkezlerinde tutulduğu kaydedildi.