İSTANBUL - 15-16 Haziran İşçi Direnişi’nin 50’nci yıldönümü dolayısıyla HDK Gençlik Meclisi ve Demokrasi İçin Birlik tarafından yapılan açıklamalarda ortak mücadeleye vurgu yapıldı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi ve Demokrasi İçin Birlik (DİB), 15-16 Haziran 1070 yılında gerçekleşip, Türkiye işçi sınıfı tarihine kazınan direnişin 50’nci yıldönümü dolayısıyla yazılı açıklamalar yaptı. HDK Gençlik Meclisi tarafından yapılan açıklamada yaşanan bu işçi direnişinin üzerinden yarım asır geçtiği belirterek, o süreçte neler olduğu hatırlatıldı.
“50 yıl sonrası için de moral ve çözüm kaynağı olmaya devam eden 15-16 Haziran Direnişi her yönüyle güncelleştirilmesi gereken başarılı bir mücadele örneğidir” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Öz örgütlülüğüne sımsıkı sarılan bir iradenin eseri olan 15-16 Haziran Direnişi, faşizme karşı örgütlü mücadelenin yükseltilmesi bakımından dikkatle irdelenmelidir. 15-16 Haziran, kendini güçlü sananların, emekçinin haklı tavrı karşısında geri adım atışının simgesidir. HDK Gençlik Meclisi olarak bu büyük direnişin yıldönümünde, 15-16 Haziran Direnişini anıyor, kazandırdığı tecrübeler ışığında mücadeleyi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz.”
‘ORTAK MÜCADELEYLE KAZANILABİLİRİZ’
Demokrasi İçin Birlik (DİB) tarafından yapılan açıklamada ise, işçilerin bugün yaşadıkları ihlallere dikkat çekildi. Açıklamada, “Kovid-19 salgını, hayatı yaratan ve üretenlerin işçiler olduğunu gösterdi, buna karşın emekçiler daha da yoksullaştı, işsizlik arttı. Devasa bir iş ve istihdam kaybı yaşanmışken bir mucizeye imza atarak, işsizlik rakamlarını düşüren TÜİK den farklı olarak, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi'ne (DİSK-AR) kaynaklı verilere göre; Mart 2019 esas alındığında; geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyon artarak 13 milyon 385 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 39’a ulaştı” bilgilerine yer verildi.
“15-16 Haziran direnişi büyük ölçüde kendiliğinden bir direniş olarak tarihe geçse de, ardında o günlere gelirken verilen işçi mücadelelerinin ve DİSK tarafından işyerlerinde oluşturulan Anayasal Direniş Komiteleri’nin izi var” denilen DİB açıklamasının devamında “Bugün, bir yandan sendikal mücadele güçlendirilirken işyeri konseyleri ve işçi havzalarında kurulacak mahalle örgütlenmeleriyle hak mücadelesine geniş emekçi kesimlerin katılmasını sağlamak hayati önemde. Tek adam rejiminin demokrasi ve emek kazanımlarına yönelik saldırılarını önlemenin yolu, emekçilere düşmanlığı bir kez daha gözler önüne serilen neoliberal sisteme temelden karşı çıkan ortak bir mücadeleye emekçilerin katılmasından geçiyor. Direnişin yazı geldi yine. 15-16 Haziran’ın 50 yıl sonra bile sönmeyen ışığı, hakların ancak ortak mücadeleyle kazanılabileceğini ortaya koyuyor” ifadelerine yer verdi.