'Kıdem tazminatı genel grev gerekçesidir'

img

İSTANBUL - Kıdem tazminatının fona devredilmesi tartışmalarına ilişkin konuşan Birleşik Metal-İş TİS Uzmanı İrfan Kaygısız, bu adımla birlikte işçilerin çalışma koşullarının daha da kötüleşeceğini söyledi.

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “İstihdam Kalkınma Paketi” ile beraber kıdem tazminatının fona devredilmesi ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) adı altında yeniden gündeme geldi. Milyonlarca işçiyi ilgilendiren kıdem tazminatına dönük bu saldırıya karşı emek örgütleri tepki gösterirken, işçi sendikaları kıdem tazminatına yapılan bir saldırı genel grev nedeni olduğunu belirttiler. 
 
CAYDIRICI ETKİSİ VAR
 
Birleşik Metal İşçileri Sendikası (Birleşik Metal-İş) Toplu İş Sözleşmesi (TİS) Uzmanı İrfan Kaygısız, kıdem tazminatının işçiler açısından önemli olduğunu belirterek, “Kıdem tazminatı işçinin ücretinin bir parçasıdır, ödemesi sonraya bırakılmış ücrettir. Kıdem tazminatı tam bir iş güvencesi sağlamaz ama toplu işten çıkarmalarda caydırıcı etkisi var. İşçinin işten çıkarılması, iş sözleşmesini haklı nedenle fesh etmesi ya da emekli olması durumunda; o işyerindeki bedensel yıpranmasının karşılığı olarak; işçinin işyerine yaptığı katkılar da dikkate alınarak, yeni bir iş bulmada karşılaşabileceği zorluklar göz önünde bulundurularak; işten çıkarılan işçinin işsiz kalacağı sürede ya da emeklilik durumunda belli bir parasal güvenceye kavuşması amacıyla yapılan bir ödeme türüdür” dedi. 
 
‘EMEKLİ OLSA DAHİ 3 YIL KULLANABİLECEK’
 
Yeni sistemin işleyişinden bahseden Kaygısız, “İşçinin kıdem tazminatının karşılığı 30 günlük brüt ücretidir. 30 günün 19 günün mevcut sistemde devam etmesi geriye kalan 11 günün ise Tamamlayıcı Emeklilik Sistemine (TES) devredilmesi hedefleniyor. Ancak işçi, parasının bu kısmına ulaşamayacak, ancak onu bir gün alabilirim hissiyatı ile bekleyecek. Parayı sistemden ya emekli olunca ya da ölünce varisleri alabilecek. Ölüm yaşının ortalama 78 olduğu Türkiye’de emeklilik için 75 yaşından bahsediyorlar. Yani emekli olsa bile aldığı parayı en fazla 3 yıl kullanabilecek. Daha önce de çok küçük kısmının belli şartlarda alınacağı söyleniyor ancak, bu paralar önemli bir tutar değil” diye konuştu.
 
İŞÇİNİN KAYBI YÜZDE 48
 
Mevcut sistemde bir işçinin 1 yıl çalıştığında 1 aylık brüt ücret kadar kıdem tazminatı hakkı kazandığını ve bu hesaba ücret dışında parayla ölçülebilen diğer ödemelerinde dahil edildiğini ifade eden Kaygısız, yeni sistemde ise sadece brüt ücret üzerinden hesaplanacağından dolayı alınacak paranın düşeceğini söyledi. Kaygısız, “Kıdem hesaplanırken işçinin servis bedeli ve öğle yemeği bedeli de hesaba katılır. Hesaba bunları da kattığımızda işçinin kaybı yüzde 48 olacak. Yani normalde 100 TL alacak bir işçi yeni sistemde 52 TL alacak” dedi.
 
‘ÇALIŞMA KOŞULLARI KÖTÜLEŞECEK’
 
Mevcut sistemde bir işçinin ücretini uzun bir süre alamaması gibi ve benzer nedenlerden kaynaklı işten ayrılırken kıdem tazminatını alabildiğinin altını çizen Kaygısız, yeni düzenleme de sadece emeklilik ve ölüm halinde tazminatı alabildiğini vurguladı. Kaygısız, “İşçinin ücretinin ödenmemesi haklı fesih sebebiyken fonda bu ortadan kalkacağından patronlar ödemeleri keyfi yapacaktır. Bu durum sadece yararlanma koşullarının kısıtlanması sonucunu doğurmayacak, aynı zamanda sermayedara istediği gibi davranmasının zeminini yaratacak, işçilerin çalışma koşulları daha da kötüleşecek, sermayenin üretim sürecindeki egemenliği artacaktır” ifadelerini kullandı.
 
ASIL MESELE YARARLANAMAYAN İŞÇİLER DEĞİL
 
Devletin kıdem tazminatının üçte birlik kısmına el konulması için çeşitli gerekçeler öne sürdüğünü söyleyen Kaygısız, Çalışma Bakanlığının verilerine işçilerin yüzde 24’ünün kıdem tazminatından faydalandığını ancak, kıdem tazminatını hakkeden işçilerin oranı açıklanan rakamdan çok daha fazla olduğunu ifade etti. Bakanlığın açıkladığı veriler dışında binlerce işçinin mahkeme yoluyla kıdem tazminatı hakkını kazandığını dile getiren Kaygısız, asıl meselenin işçilerin az bir kesiminin kıdem tazminatı hakkından yararlanması olmadığını belirterek, “Öyle olsa bugün yararlanamayan işçiler için mevcut kanunda birkaç cümlelik hukuki düzenlemenin yapılması ile tüm işçilerin tazminat almasının sağlanacağını” söyledi. 
 
AMAÇ NAKİT İHTİYACINI KARŞILAMAK
 
Hükümetin 2020-2022 yılına dair çıkardığı Yeni Ekonomik Programda TES’e niye geçildiğini, “Ekonomimizin uluslararası sermaye hareketlerindeki oynaklığa dayalı kırılganlığını azaltacak, reel sektöre ucuz ve uzun vadeli kaynak sağlayacak bir TES devreye sokulacaktır” şeklinde açıklandığını ifade eden Kaygısız, “ Buradan da anlaşılacağı gibi hükümet özel sektörün nakit ihtiyacının karşılanması ve uluslararası piyasalarda Türkiye’nin güveninin sağlanması için bir fon yaratılması nedeniyle çıkardığını açıklıyor” diye konuştu. 
 
İŞÇİLERİ RAHATÇA İŞTEN ATMAK İÇİN
 
Her kriz döneminde işverenlerin gündeme getirdiği taleplerden bir tanesinin kıdem tazminatının fona devredilmesi olduğunu ve buna iktidarında sıcak baktığını aktaran Kaygısız, kıdem tazminatının fona devredilmesi için sermaye ve devlet tarafından çeşitli gerekçeler öne sürüldüğünü hatırlatarak nedenlerini şöyle sıraladı: “İşçilik maliyeti yükseliyor ve diğer ülkelerle olan rekabeti engelliyor. İşçilik maliyetini düşürmemiz lazım bunun için de kıdem tazminatını düşürmemiz gerekir. Kıdem tazminatının yüksekliği iş piyasasında katılık yaratıyor, iş piyasası esnek olmalı. İşçiler rahatça işten atılmalı ve yenisi alınmalı diyorlar. O yüzden hem sermaye hem devlet kıdem tazminatına göz dikmiş durumda.”
 
SERMAYE DE KARŞI ÇIKIYOR
 
Kıdem tazminatının fona devredilmesi konusunda sermaye grupları içinde de farklı eğilimler olduğunun altını çizen Kaygısız, “Kurumsal işletmelerdeki sermaye kesimi mevcut sistemin devam etmesini istiyor. Çünkü her ay yüzde 3 bankaya para yatırmak istemediklerini ve vasıflı işçileri işyerlerinde tutamayacaklarını söylüyorlar. Bir başka sebep olaraksa kıdem tazminatında tavan ücret olmasını gösteriyorlar. Tavan ücreti kalkarsa daha fazla para vermek zorunda kalacaklarını söylüyorlar. Onların istediği ise sistem devam etsin fakat 30 günlük ücret 15 güne düşürülsün diyorlar. Daha küçük sermaye grupları ise fon olsun fakat bizden az para çıksın istiyorlar” dedi.
 
İKTİDARIN İDDİALARI GERÇEK DEĞİL
 
Kıdem tazminatı tartışmalarına ilişkin iktidarın tozpembe bir tablo çizdiğini belirten Kaygısız, öne sürülen gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Kaygısız,  şunları söyledi: “İktidar ‘patronların bir kısmı kıdem tazminatını ödemediği için bu sistemle bunun önüne geçilecek’ diyor. Peki, yeni sistemde ödemesinin bir garantisi var mı? Ödemezse bunun güvencesi ne olacak? İşveren yüzde 3’lük payı fona aktarmadı peki hazine garantisi ya da işverenden alma garantisi var mı? Yine yok, bu gerekçeyle iktidarın iddiaları sahici ve gerçek değil.”