DİYARBAKIR - Tüm Bel-Sen Diyarbakır Şubesi, KHK ile ihraç edilen 4 bin 649 KESK’liden sadece 558’inin görevlerine iade edildiğini açıkladı.
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Diyarbakır Şubesi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kamu çalışanlarının görevlerinden ihraç edilmesine ilişkin açıklama yaptı.
Sendika binasında yapılan açıklamada konuşan Tüm Bel-Sen Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Mehmet Candar, bugün kentte yapılan gözaltı operasyonlarında 3’ü KESK üyesi olmak üzere toplamda 17 arkadaşlarının gözaltına alındığını kaydetti. Sivil toplum örgütlerine yönelik “hukuk dışı” uygulamaları kabul etmediklerini dile getiren Candar, arkadaşlarını derhal serbest bırakılmasını istedi.
‘4 BİN 649 KESK’Lİ İHRAÇ EDİLDİ’
Bugüne kadar KHK ile 4 bin 649 KESK’linin kamu görevinden ihraç edildiğini kaydeden Candar, bunların içinde bin 562 kişinin Tüm Bel-Sen üyesi olduğunu paylaştı. Sendikalar açısından en kritik aşamanın 14 Temmuz 2017 tarihinde yayınlanan 692 sayılı KHK ile yaşandığını dile getiren Candar, “14 Temmuz tarihli KHK ile aralarında 8 şube başkanımız, 1 il temsilcimiz ve çok sayıda yöneticimizin olduğu toplam da 574 üyemiz ihraç edilmiştir” dedi.
‘BİN 160 KİŞİNİN BAŞVURUSU REDDEDİLDİ’
OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’na başvuran KESK üyesi 4 bin 649 kişiden bugüne kadar sadece 558 kişinin başvurusunun kabul edildiğini, bin 160 kişinin ise başvurusunun reddedildiğini aktaran Candar, başvuruları reddedilen bin 160 kişinin yargı yoluna gittiğini, bir kısım başvuruların daha değerlendirmede olduğunu kaydetti.
Candar, ihraç edilen bin 562 Tüm Bel-Sen üyesinin OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvurduğunu, bu başvurulardan 90’nın kabul edilerek göreve iade kararı verildiğini, 840’nın başvurusunun reddedildiğini, başvuruları reddedilenlerin yargı yoluna gittiği bilgisini verdi.
‘AMAÇ MEMUR-SEN’İN ÖRGÜTLENMESİNİ SAĞLAMAK’
Yapılan ihraçların amacının hükümete yakın Memur-Sen’in önünü açmak olduğu söyleyen Candar, “Hiçbir hukuki dayanağı olmayan, insanların neden suçlandığı ve savunma hakları dahi kullandırılmayarak yapılan bu ihraçların tek anlamı vardır; Kamu hizmetlerini yandaş sendika Memur-Sen’in örgütlenmesini sağlamaktır. Bizler yönetim emekçileri olarak bu anti demokratik uygulamaları asla kabul etmiyoruz. Ancak tarih tanıktır ki her türlü baskı ve ihraçlara rağmen bu topraklarda emek, demokrasi, barış ve özgürlük umudu ve bu umudun mücadelesi hiçbir zaman susmadı ve susmayacak” diye konuştu.
OHAL’İN SONUÇLARI
Görevlerinden ihraç edilen üyelerinin görevlerine iade edilmesini talep eden Candar, “OHAL ve KHK rejimi ile başlayan ve on binlerce kamu emekçisini işinden eden tüm uygulamalar sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmalıdır. Toplumda oluşan adalet talebi dikkate alınarak herkes için adil ve tarafsız yargılama ile koşulsuz demokrasi bir an önce hayata geçirilsin” ifadelerini kullandı.