İSTANBUL – Vestel Fabrikası’nda salgının yayılmasına rağmen önlem alınmamasını protesto eden Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu, fabrikada üretimin durdurulması çağrısında bulundu.
Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu, Manisa'da bulunan Vestel Fabrikası’nda salgının artması buna rağmen önlem alınmamasını Levent’te bulunan Zorlu Holding önünde protesto etti. “Çalışırken ölmek istemiyoruz. Vestel işçisi köle değildir” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Vestel işçisi köle değildir” ve “Çarklar dönüyor işçiler ölüyor” sloganları atıldı. Açıklamaya platform üyeleri, siyasi parti ve sendikaların yanı sıra birçok yurttaş katıldı.
‘EKSİK ÖNLEMLER BİLE GEVŞETİLDİ’
Platform adına basın açıklamasını Deniz Bakır okudu. Salgının yayılması sonucunda binlerce işçinin bundan etkilendiğini ve yüzlerce işçinin salgın nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Bakır, vakaların en yüksek olduğu dönemde bile işçilere ücretli izin hakkının tanınmayarak açlık ya da ölüm seçeneklerinin dayatıldığını söyledi. Devletin "normalleşme" sürecini başlattığını hatırlatan Bakır, “Virüsün iş yerlerinde, çalışma alanlarında 3 kat hızlı yayıldığı göz önüne alındığında, sürecin herhangi bir aşamasının normalleştiğini söylemek mümkün değil. Hatta normalleşme süreci ile birlikte işyerlerinde alınan eksik önlemler bile gevşetildi" dedi.
‘BUZDOLABI KADAR DEĞER VERİLMİYOR’
İşçiler açısından sürecin normalleşmediğini hatta kötüye gittiğinin altını çizen Bakır, Vestel fabrikasının bu gidişata bir örnek olduğunu dile getirdi. Bakır, “Onlarca arkadaşımız virüse yakalandı ve bildiğimiz kadarıyla en az 7 işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. Hatta yerel basından aldığımız haberlere göre 17 işçinin hayatını kaybettiği iddia ediliyor. Kısaca söylemek gerekirse işçilerin hayatına, ürettikleri buzdolabı kadar bile değer verilmiyor” diye belirtti.
‘İŞÇİLERİN SAĞLIĞIYLA İLGİLENMİYORLAR’
Vestel fabrikasında işçilerin sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmadığını belirten Bakır, işverenlerin konuşmalarından işçilerin hayatını umursamadıklarını akladıklarını söyledi. İşverenlerin işçileri suçlayarak sorumluluklarından kaçamayacağını ifade eden Bakır, “Bizler köle değil işçiyiz. Ne sağlık bakanının, ne de herhangi bir kurumun bize nasihat vermesini istemiyoruz. İşçilerin yaşadıkları bu kadar göz önündeyken kılını bile kıpırdatmayanlar belli ki işçinin sağlığıyla, canıyla zerre ilgili değildir” diye belirtti.
‘ÜRETİME ARA VERİLMELİ’
İşçilere dayatılan, “Ya açlık ya ölüm” söylemini kabul etmediklerini ve çalışırken ölmek istemediklerini belirten Bakır, taleplerini şu şekilde sıraladı:
“*Vestel fabrikasında en az 15 gün süreyle üretime ara verilmelidir ve işçiler ücretli izne çıkarılmalıdır.
*Tüm işçilere test yapılmalıdır ve gerekli ise tedavi uygulanmalıdır.
*Covid-19 meslek hastalığı sayılmalıdır.
*Yaygın tarama testi sadece Vestel fabrikasında değil sanayi bölgeleri ve işçilerin yoğun olduğu her alanda gerçekleştirilmelidir.
*Önlem almayarak işçilerin sağlığını tehlikeye atan tüm işyerlerine ve bunu destekleyen, teşvik eden kişi ve kurumlara cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.”
Açıklama sloganlar eşliğinde son buldu.